T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-14-6926
Konu: Mükellef tarafından ücretliler adına ödenen özel sağlık sigortası primlerinin tamamının herhangi bir sınırlama olmaksızın ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde indirim olarak dikkate alınıp alınmayacağı hk.
İlgi : ??../2006 tarih ve YMM-???. sayılı dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; Gelir Vergisi Kanunu?nun 40/2?nci maddesine uygun olarak mükellefler tarafından yaptırılan özel sağlık sigorta primlerinin tamamının gider yazılıp yazılamayacağı konusunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek, mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunu?nun 40/2?nci maddesine göre özel sigorta şirketlerine yaptırdıkları ve çalıştırdıkları hizmetli ve işçilerini kapsayan sağlık sigortası poliçeleri için ödedikleri ve hiçbir bölümü veya kısmı ve hiç bir başka şekilde hizmetli ve işçiden tahsil edilmeyen sigorta primlerinin tamamının herhangi bir sınırlama olmaksızın ve ücret ile ilişkilendirilmeksizin gider yazılıp yazılamayacağı konusunda görüşümüz sorulmaktadır.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, bu kazancın tespitinde de Gelir Vergisi Kanunu?nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 14. maddesi ve Gelir Vergisi Kanunu?nun 40. maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun 61.maddesinde, ?Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin, ödenek, tazminat, kasa tazminatı, (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez? hükmü yer almış olup, aynı Kanunun 94. maddesinde ise nakten veya hesaben yaptıkları ücret ödemelerinden vergi kesintisi yapmak zorunda olan vergi sorumluları (işverenler) belirtilmiştir.
Öte yandan aynı Kanunun ?İndirilecek Giderler? başlıklı 40. maddesinde;
?Safi kazancın tespit edilmesi için aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir.
?
2- (365 sayılı Kanunun 2?nci maddesiyle değişen şekli)(31.12.1963 tarihinden geçerli olmak üzere) Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye?de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle) 27?nci maddede yazılı giyim giderleri;? hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, aynı Kanunun, 4697 sayılı Kanunun 4?üncü maddesiyle eklenen ve 07/10/2001 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 40/9?uncu maddesinde, gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamının bu Kanunun 63?üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşmamak kaydıyla, işverenler tarafından, ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının ticari kazancın tespitinde indirileceği hüküm altına alınmıştır.
Konu ile ilgili olarak, 13/08/2003 tarih ve 3 Numaralı Gelir Vergisi Sirküleri?nin ?4- İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi? başlıklı bölümünde;
?Gelir Vergisi Kanununun 40?ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan hüküm işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretlerle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır.
Bu kapsamda indirim konusu yapılabilecek tutar, ücretlinin elde ettiği ücretin % 10?unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır.
?? açıklamaları yer almaktadır.
Buna göre, Gelir Vergisi Kanunu?nun 40?ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan düzenleme, işverenlerin çalışanları adına ödedikleri bireysel emeklilik primlerinin ticari (kurum) kazançlarının tespitinde ücretle ilgilendirilmeksizin indirim konusu yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları dışında diğer şahıs sigorta primleri için böyle bir uygulama mümkün değildir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, mükelleflerin Gelir Vergisi Kanunu?nun 40/2?nci maddesine göre özel sigorta şirketlerine yaptırdıkları ve çalıştırdıkları hizmetli ve işçilerini kapsayan sağlık sigortası poliçeleri için ödedikleri ve hiçbir bölümü veya kısmı ve hiçbir başka şekilde hizmetli ve işçiden tahsil edilmeyen sigorta primleri harcamalarının ücret olarak değerlendirilerek, ücretin brüt tutarına dahil edilmesi ve Gelir Vergisi Kanunu?nun 40/1?inci maddesi uyarınca ücret bordrosu üzerinde gösterilerek, ücret gideri olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.
Grup Müdür