fonradar

Özel sağlık sigortasının gidere atılması hk.

beyhanserin

Katkı Sunan Üye
Üyelik
3 Haz 2005
Mesajlar
260
GVK 40 md.
2. (365 sayılı Kanunun 2'nci maddesiyle değişen şekli) Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle), 27'nci maddede yazılı giyim giderleri;

İşçilerini özel sağlık sigortası yapan firma bu özel sağlık sigortası primlerini direk gidere atabilirmi.
Vergi dairesi müdürüne sorduğumda atabilir dedi.
Fakat bu giderleri ücret bordrosuna yansıtmadan atılması fikrindeyim.
GVK nın ücretten yapılacak indirimlerle ilgili maddesini biliyorum çelişkiye düştüğüm taraf bu sağlık primlerini işveren işçi adına daha sonra maaşından kesecek şekilde ödemiyor tamamen gider yükü kendisine ait
örneğin yemek giderlerini firma kendi bünyesinde verdiği taktirde nasılki direk gidere atıyorsa, yolmasrafı ve giyim giderlerinin bedelini nakit olarak işçiye vermediği için bunlar direk gidere atılabiliyor bu örneklere göre bu özel sağlık sig.primleride atılır düşüncesindeyim siz nedersiniz?
Sigorta müdürlüğüde bu konuda bir özelge yayınlamış ki özel sağlık sig primleri ssk ya tabidir diye fakat ilçelerin sigorta müdürlüklerine böyle bir uygulama ile ilgili bilgi gelmemiş.o nedenle ücrete dahil etmekte istemiyorum
 
Sayın Beyhanserin,
Bahsettiğiniz yazı aşağıdadır
Özel sağlık sigortasına prim darbesi

Şükrü Kızılot - [email protected] - 09 Nisan 2005 Cumartesi - Hürriyet
İNSANLAR, ekonomik koşulları ne kadar iyi olursa olsun yine de ‘Düşmez kalkmaz bir Allah, dünya’nın binbir türlü hali var’ diyerek gelecekte ortaya çıkabilecek risklere karşı, önlem alma ihtiyacını hissediyorlar.

Bu nedenle de çok kişi hastalık, kaza gibi risklere karşı, prim ödeyerek ‘özel sağlık sigortası’ yaptırıyor. Böylece hem sağlığını kaybetme ve birilerinin bakımına muhtaç olma endişesinden kurtuluyor hem de Devletin sağlık harcamalarında, tasarruf yapmasına katkıda bulunuyorlar.

Son yıllarda, işverenler de bu anlamda sosyal destekte bulunmak, çalışanların, özel sağlık kuruluşları ya da doktorlara gitmelerini sağlayarak, hastanelerde tedavi için zaman kaybetmelerini önlemek ve motivasyonunu sağlamak amacıyla, çalışanları adına ‘özel sağlık sigortası primi’ ödüyorlar. Vergi yönünden de bu uygulama teşvik ediliyor.

İşveren tarafından, ücretliler adına özel sigorta şirketlerine ödenen ‘özel sağlık sigortası primleri’ gelir vergisine tabi tutulmuyor (Gelir Vergisi Yasası Md. 63/3). Ancak, bu kapsamda, indirim konusu yapılabilecek tutar, çalışanların elde ettiği ücretin yüzde 5‘ini ve yıllık bazda, asgari ücretin yıllık tutarını aşamıyor. Aşması halinde, aşan kısım gelir vergisine tabi tutuluyor.

PRİM SÜRPRİZİ

Olayın ‘sigorta primi kesintisi’ boyutunda, geçen hafta ilginç bir gelişme oldu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri Daire Başkanlığı, 1 Nisan 2005 tarih ve B.13.2.SSK.5.01.08.00/VIII0000-77/230671 sayılı özelgesi ile ‘Nisan 1 şakası’ yaptı. Özelge ile;

‘..Yolluklar, çocuk ve aile zamları, ölüm, doğum ve evlenme yardımları ile ayni yardımlar dışında yapılan tüm nakit ödemeler, sigorta primine tabidir. 506 sayılı Kanun’un 77. meddesinin ikinci fıkrasında da; primden istisna olduğu öngörülen ödemeler yine tek tek sayılmış ve bu ödemeler dışında, her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın, tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı, hükme bağlanmıştır.

Bu bakımdan, işverenlerce özel sağlık şirketlerine ödenen ‘özel sağlık sigortası primleri’nden, sigorta primi kesilerek, Sosyal Sigortalar Kurumu’na ödenmesi gerekmektedir’ şeklinde açıklama yapıldı.

ORTALIK KARIŞTI

Yukarıda belirtilen özelgeden, şu anda çok sayıda işverenin haberi yok. Bu yazı ile birlikte öğrenecekler, öğrenince de ortalık karışacak.

1- İşverenler adına, geriye dönük ‘sigorta primi’ tahakkuk ettirilmesi gerekiyor. Gecikme cezasını da göz önüne aldığımızda, bu olay çok ciddi sorun yaratacağa benziyor.

2- Ayrıca ek prim bildirgeleri verilmesi gerekiyor. Bu durumda ‘idari para cezaları’ gündeme gelecek.

3- Gelir Vergisi Kanunu‘nun 63/3 maddesi ve 147 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile SSK‘nın özelgesindeki açıklama çelişiyor. Bu da bir başka sorun!

4- SSK İstanbul Sigorta İl Müdürlüğü 1 Ekim 2004 Tarih ve 411263.34/116841 sayılı özelgesi ile; özel sağlık sigortası primlerinin, prim kesintisine tabi olmadığını açıklamıştı. Şimdi ne olacak?

Ortalık daha fazla karışmadan, SSK’nın ‘Nisan 1 şakası’ diye adlandırdığımız, özelge ile yaptığı açıklamayı gözden geçirmesinde ve özel sağlık sigortası primlerinin, sigorta primi kesintisine tabi olmadığını bir an önce açıklamasında yarar var.

Özel sağlık sigortası sistemine ‘köstek’ değil, ‘destek’ olmak gerekiyor...
 
Sayın beyhanserin
09/06/2005
Sigortalılara Yapılan Özel Sağlık, Hayat ve Emeklilik Sigortalarının Prim Tutarları Sigorta Primine Tabi Tutulması Gerekliliği Konusunda Henüz Bir Değişiklik Olmamıştır (2005/088)

Özet: 2005/066 sayılı bülteninimizde yer verildiği üzere, SSK'nın en son tarihli yazılı görüşleri, sigortalılara yapılan özel sağlık, hayat ve emeklilik sigortalarının prim tutarlarının sigorta primine tabi tutulması gerektiğini belirtiyordu. Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'ne verilen 12 Mayıs 2005 tarihli görüş ile SSK özel sağlık, hayat ve emeklilik sigortaları prim tutarlarının sigorta primine tabi tutulması gerektiği konusundaki görüşünü teyid etmiştir.

Aynı yazı ile, işverenler tarafından sigortalılar için ödenen özel sağlık sigortası primlerinin vergi uygulamasında olduğu gibi 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun uygulamasında da prime tabi tutulmaması yönünde yasal değişikliğe ilişkin çalışma yapılmakta olduğu belirtilmiştir.


Saygılarımızla

Not: Vergiportali.com bültenler bölümünden alınmıştır.
 
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
Peki bu özel sigorta giderlerini bordroya yansıtmadan direk gidere atmak
uygun mudur.
tıpkı yemek ve yol giderlerinin masrafa atılması gibi
 
Sayın beyhanserin
Bordro' ya yansıltılması gerektiği düşüncesindeyim.
 
Özel Sağlık Sigortalarının gidere atılması hk.

ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI Sayın Üstat AHMET KIZIL hocanın benzer bir konudaki önerileri ;
Çalışanların Özel sağlık sigortası priminin çalışanlarca veya işverence ödenmesine göre gider kabul edilme ve vergileme değişmektedir. Çalışanlara ait Özel sağlık sigortası gider olarak yazılabilmektedir. Çalışanların kendileri, eşleri ve 18 yaşından küçük çocukları için yaptırdıkları sigorta poliçesi primleri gider olarak kabul edilebiliyor. Ancak sınırlamaları var. İşveren tarafından çalışanların sigortalanması durumunda bu çalışanlar için ek bir fayda sağladığından çalışanların ücretine ilave edilip vergiye tabi tutulması gerekiyor. Fakat bunu yaparken de brüt ücretlerinin % 5 i ne kadar olan prim tutarları ücretten düşülebiliyor. Bireysel emeklilikte bu oran %10. Ancak çalışanlar primlerini kendileri öderlerse primler ücrete ilave edilmeyip %5 veya %10 oranına kadar ücretlilerin matrahlarından düşülebilir. Düşme işlemi bordroda özel sigorta primleri için ek bir sütun açarak buraya yazabilirsiniz. Ücret matrahından düşülebilmesi için ödenmiş olma şartı var. Bordronun tahakkukunda ise: Çalışanların kendi ödemiş oldukları özel sağlık sigorta primleri brüt ücretin %5 ine kadar olan kısmı bordroda aynen SSK İşçi hissesi sütunu gibi ayrı bir sütunda gösterilip vergi matrahından düşülüyor ancak herhangi bir tahakkuk yapılmıyor. Sadece bir indirim unsuru olarak dikkate alınıyor. Eğer çalışanların özel sağlık sigortalarını işletmeniz ödüyorsa brüt ücrete ilave edeceksiniz ancak brüt ücretin %5 ine isabet eden kısmı yine ayrı bir sütunda indirim unsuru olarak alacaksınız. Size bu konuda YMM Sabri Arpaç'ın bir yazısını da ekliyorum:"ŞAHIS SİGORTA POLİÇELERİ İÇİN ÖDENEN PRİMLERİN GİDER OLARAK İNDİRİLMESİ
Gelir Vergisi Kanunu'nun 4697 sayılı Kanun'la değişmeden önceki hükme göre, şahıs sigorta primlerin gayrisafi ücret tutarından indirilebilmesi için:
1- Şahıs sigorta şirketlerine ödenen şahıs sigorta primlerinin, mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait olması (1),
2- Sigorta şirketinin Türkiye'de kain ve merkezinin Türkiye'de olması,
3- Sigorta mukavelesinin bu nitelikteki şirketlerle yapılması,
4- Sigorta priminin ödenmiş olduğunun, sigorta şirketi tarafından verilen fatura veya makbuz asılları ile belgelendirilmesi,
5- Sigorta priminin ödendiği ayda elde edilen ücret üzerinden kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarına (Emekli Sandığı, Sosyal Sigorta Kurumu veya 506 sayılı Kanun'un geçici 20. maddesine göre kurulan özel emekli sandıklarına) hizmet erbabı hissesi olarak hesaplanan prim veya aidatın aylık tutarını aşmaması,
gerekmektedir.
Ancak, söz konusu maddenin 4697 sayılı Kanun'la değişik hükmüne göre, bireysel emeklilik sistemi dışında şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, "ödendiği ayda elde edilen ücretin %5'ini" ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacağı belirtilmiştir.
Bu hükme göre, şahıs sigorta şirketlerine ödenen şahıs sigorta primlerinin gider olarak indirilmesine esas olan ve yukarıda belirtilen şartlardan 1, 2, 3 ve 4. maddelerde yer alan şartlar 4697 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi ile aynen devam etmekte olup, sadece hizmet erbabı hissesi olarak hesaplanan prim veya aidatın aylık tutarı yerine, elde edilen ücretin %5'i ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmayacak şekilde değişiklik suretiyle indirilmesi esas tanınmıştır.
ÜCRETLİLER ADINA İŞVERENCE KARŞILANAN ŞAHIS SİGORTA PRİMLERİNİN ÇALIŞANLAR AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
1- Çalışanların Ücretlerinden Kesilmek Suretiyle İşverence Ödenen Şahıs Sigorta Primleri
Şahıs sigorta primleri, sigorta şirketine hizmet erbabı tarafından doğrudan doğruya ödenmeyip, işverenler aracı kılınmak suretiyle hizmet erbabının ücretinden kesilerek ödenmesi halinde (grup sigortası gibi)
- Sigorta mukavelesinin bir örneğinin işverende bulunması,
- Bu mukavelede sigorta priminin ödeme dönemlerinin belirlenmesi,
- Bu dönemler için ödenecek prim tutarının belli edilmiş olması
şartlarıyla, ücretin vergi matrahının teyininde her bir kişi için ayrıca fatura veya makbuz aranmaksızın, indirim konusu yapılabilecektir.
2- Çalışanlar Adına İşverence Yatırılan Şahıs Sigorta Primlerinin Ücretliler Açısından Değerlendirilmesi
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61. maddesine göre, hizmet erbabı adına işveren tarafından ödenen sigorta primleri, (grup, sağlık ve can sigortası primleri gibi) ücretliye sağlanan bir menfaat niteliğinde olduğundan, ücret olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak, ücret olarak kabul edilen, brüt ücrete ilave edilecek söz konusu primler, aylık ücretin %5'ini aşmayan kısmı, ücretin safi tutarının tespitinde gayrisafi ücret tutarından indirilmesi gerekecektir.
ÜCRETLİLER ADINA İŞVERENCE YATIRILAN ŞAHIS SİGORTA PRİMLERİNİN İŞLETME AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) 40. maddesinin 1 numaralı bendinde, "Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gelirler..."in safi kazancın tespit edilmesinde, ticari kazançtan indirileceği hükme bağlanmıştır. Genel giderler içerisinde personele yapılan ve ücret kapsamına giren ödemelerde yer almaktadır.
Bu çerçevede, hizmet erbabı adına işveren tarafından ödenen sigorta primleri, (grup, sağlık ve can sigortası primleri gibi) ücret olarak kabul edildiğine göre, GVK'nın 40. maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca, ticari kazancın safi tutarının tespitinde, genel gider olarak dikkate alınması gerekir.
Bu durumda, işverenlerin ücretliler adına ödedikleri şahıs sigorta primleri, gerek ücretliler açısından vergi yönünde bir yük getirmemekte aksine avantaj sağlamaktadır.
BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMLERİNDE ÖDENEN KATKI PAYLARININ GİDER OLARAK İNDİRİLMESİ
Bireysel emeklilik sistemi için ödenen katkı paylarının, ücretin safi tutarının tespiti için gider olarak indirilmesine usul ve esaslar ile şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerin gider olarak indirilmesine ilişkin usul ve esaslar aynı olması nedeniyle, ayrıca burada değinilmemiştir. Ancak şahıs sigorta primlerinde indirim oranı brüt ücretin %5'i iken, bu oran bireysel emeklilik sisteminde ödenen katkı payında %10'dur.
Ayrıca, GVK'nın 4697 sayılı Kanun'la 40. maddesine ilave edilen 9 numaralı bent ile, işverenler tarafından, ücretliler adına ödenen katkı payları, belirtilen sınırlama kapsamında ticari kazancından tespitinde gider olarak indirilebilmesine imkan tanınmış ise de, şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primler de, yukarıda açıklandığı şekilde, GVK'nın 40. maddesinin 1 numaralı bendine göre gider olarak indirlebilecektir."
Selam ve sevgilerimle s.g.ö
 
Ynt: Özel sağlık sigortasının gidere atılması hk.

Dostlar merhaba,

Konuyla ilgili arama yaparken,değerli görüşlere rastladım... Ancak malumunuz, 5510 Sayılı kanunda uygulama, istisna tutarı asgari ücretin %30'dur....Yazıda, Sigorta priminin ödendiği ayda ...der....işverence sağlanan özel sağlık sigortası, malumunuz poliçe tanzim edilmekte, yılın belirli aylarında ödenebilmektedir.....Tahakkuk esası, yani poliçenin imza tarihi esas alınması gerekmez mi? Çünkü çalışan sigortadan yararlanabiliyor?
Görüşlerinizi paylaşmak dileğiyle....

Ali
 
Üst