Pişmanlıkla Verilen Beyannamelerde Uygulanacak Ceza

Üyelik
3 Haz 2005
Mesajlar
12
İyi günler ben bir konu hakkında görüşlerinizi almak istiyorum.
Konu:Süresi geçtikten sonra 15 gün içerisinde V.U.K.'un 371.maddesi gereğince verilen KDV beyannamesine 1.derecede usulsüzlük cezasının iki katı cezanın kesilmesinin yerinde olup olmadığı. Eğer yerinde ise 371. maddenin ne anlamı kalıyor.
 
sayın mahmut bey

asagıdaki paragraf 371.maddenin anlamına yardımcı olması acısından gönderiyorum


Madde 371 - (2365 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesiyle değişen fıkra) Beyana dayanan vergilerde (4369 sayılı Kanunun 81/A-21 inci maddesiyle değiştirilen ibare) vergi ziyaı cezasını gerektiren (360 ıncı maddede yazılı iştirak şeklinde yapılanlar dahil)(*) kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla (4369 sayılı Kanunun 81/A-21 inci maddesiyle değiştirilen ibare) vergi vergi ziyaı cezası kesilmez.(**)

1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.)

2. (4369 sayılı Kanunun 81/A-21 inci maddesiyle değişen bent) Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce)(***) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması;

3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlıyarak 15 gün içinde tevdi olunması;

4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlıyarak 15 gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi;

5. (3239 sayılı Kanunun 30'uncu maddesiyle değişen bent) Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödenmenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi.

Yukarıdaki şartların yerine getirilmesi halinde (4369 sayılı Kanunun 81/A-21 inci maddesiyle değiştirilen ibare) kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında 360 ıncı madde hükmü(****) uygulanmaz.

(2365 sayılı Kanunun 90'ıncı maddesiyle eklenen fıkra) Bu madde hükmü Emlak Vergisinde uygulanmaz.

Pişmanlık ve ıslah
(*) Madde 371 – (İbarenin değiştirilmeden önceki şekli) kaçakçılık (338, 346 ve 347'nci maddelerde yazılı şekilde yapılanlar dahil) ağır kusur ve kusur mahiyetindeki
(**) (İbarenin değiştirilmeden önceki şekli) kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmez
(***) (Değişmeden önceki şekli) 2. (2455 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle değişen bent) Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılığa teşebbüs halinde bu suçun tesbit edildiği günden evvel) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması;
(****) (İbarenin değiştirilmeden önceki şekli) kaçakçılık ve kaçakçılığa teşebbüs fiillerini işleyenler hakkında 338, 346 ve 347'inci madde hükümleri


saygılarımla
taner ozturk
 
Sayın Mahmut Aygün
süresi dahilinde verdiyseniz uygulanacak ceza firmanıza bağlı olarak 38 veya 21 ytl olması gerekir.
yanlış anlama var diye düşünüyorum.
 
Sayın kum;
Sizde galiba II.Derece Usulsüzlük cezası uygulanması gerektiğini belirtiyorsunuz. Oysa bizim buradaki vergi dairesi I.Derece Usulsüzlük Cezasının iki katını kesiyor.
Not: Mükellef 2.sınıf işletme defteri kullanıyor ve beyanname matrahsız değil.
 
Merhaba

VUK 30/1. maddesi beyannamenin zamanında verilmemesini resen taktir nedeni saymış, 352. maddenin 1. fıkrasında ise resen taktir halinde usulsüzlük cezasının iki katının alınacağı belirtilmiştir.

371. maddenin anlamına gelince, pişmanlık dilekçesi vermekle vergi zıyaı suçu işlenmemiş oluyor.
--------------------------
Selamlar
Osman Erol
 
Mahmut Aygün' Alıntı:
İyi günler ben bir konu hakkında görüşlerinizi almak istiyorum.
Konu:Süresi geçtikten sonra 15 gün içerisinde V.U.K.'un 371.maddesi gereğince verilen KDV beyannamesine 1.derecede usulsüzlük cezasının iki katı cezanın kesilmesinin yerinde olup olmadığı. Eğer yerinde ise 371. maddenin ne anlamı kalıyor.


Merhaba,
İfadelerinize bakılırsa haklısınız.....
Vergi Dairesinin haklı olması için; siz pişmanlık dilekçesini vermeden önce VD yetkili memurları tarafından bir vergi incelemesine başlanmış olması veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiğine dair VD resmi kayıtlarının olması gerekir ki; ancak bu şekilde 1.derece usulsüzlük cezasının iki kat uygulanması yerindedir....
(VUK 352.maddeye göre Usulsüzlük fiili re'sen takdiri gerektirirse iki kat olarak kesilir.)
Mükellef, tüm beyanlarını süresi içinde veriyor muydu?

Eğer bir defa KDV beyanı vermemekle, üstelik mükellefin VUK da belirtilen süreler içinde kendi isteğiyle Pişmanlık hükümlerinden faydalanarak beyan vermesinin sonucunda 1.derece usulsüzlük cezasının iki kat uygulanmasını yanlış buluyorum.

Ancak siz yine de firmanızın, geçmiş dönem beyanlarını da kapsayan geniş çaplı bir araştırma yapın; Vergi Daireleri üst düzey yetkililerin imzasından geçen bu durumda yanlışlık olmaması gerekir diye de düşünüyorum....

Saygılarımla,
 
Selamlar;

Bundan 1-2 ay önce vergi hukuku hocamız herhangi bir nedenle beyannamenizi zamanında veremezseniz ve 371'den yararlanıp beyannemenizi vereceğiniz zaman 15 günlük sürenin geçmesini bekleyin öyle verin demişti.O zaman pek bişey anlamamıştım.Demekki hoca haklıymışşş...

Saygılarımla;
 
Sayın Nur Arslan mükellefim daha önce 2005 yılında hiç usulsüzlük cezası yemedi. Hatta benim hatırladığım kadarı ile 2004 yılında bile yemedi. Haziran ayı KDV beyannamesini de bir gün sonra yani 21 Temmuz 2005 tarihinde verdik. Ona rağmen 42.00.Ytl usulsüzlik cezası kesildi. Üstelik beyannamede matrahsız değil. Bu bana çok garip geldi. Daha enteresanı bu uygulamanın bazı illerde olmadığını öğrendim. Demekki Türkiyenin her yerinde kanunlar aynı uygulanmıyor.
 
Sayın mahmut aygün bir düzeltme yapmak istiyorum. Aslında beni de yanılgıya düşüren v.dairesnin kestiği ceza oldu.Benim de sehven unuttuğum ve pişmanlıkla verdiğim beyannamede 352/1/1 e göre kesmesi gerekirken 352-1/1 yazılmış ama 21 ytl kesmişler.
doğrusu arkadaşların belirttiği gibi I.derece usülsüzluk ve 42.ytl olmasıdır.
 
Değerli Meslektaşlarım,

Bu konuyu açıklığa kavuşturmak için VUK'nun 371, 352 ve 30.maddelerini birlikte değerlendirmeliyiz.

371.madde malumunuz Pişmanlık ve ıslahla ilgilidir.Bu madde ile "Vergi
Ziyaı" cezaları kaldırılmaktadır.Konumuzla ilgili kuralları,

1-Beyanname verme süresi (15 günlük ek süre (Md.342) sadece VİV için geçerlidir.) geçtikten ve incelemeye başlanmadan veya takdire sevkten önce, Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerde bu fiillerin tespitinden önce verilmelidir.
2-Beyannamede matrah bulunması yeterli olmayıp ödenecek vergide bulunmalıdır.Zarar mahsubu veya indirimler nedeniyle ödenecek verginin bulunmaması veya matraha ilişkin bilgilerin olmaması halinde pişmanlık hükümlerinden yararlanılamaz.

352.Madde ise Usulsüzlük cezalarını düzenlemektedir.I-1.bendine göre vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemesi I.derece usulsüzlük cezasını gerektirir.Usulsüzlük fiili re'sen takdiri gerektirdiğinde ise aynı maddenin birinci Fıkrasına göre bu ceza 2 kat olarak kesilir.

Beyannamelerin süresinde verilmemesi ise aynı zamanda 30.maddenin ikinci fıkrasının 1.bendine göre re'sen takdir nedenidir.

Ancak 30.maddenin dördüncü fıkrası gereği "incelemeye başlanmadan veya takdir komisyonuna sevkten önce" kendiliğinden verilen beyannamelerde gösterilen matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılır fakat re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk yapılmaz.

Olayımıza dönersek süresinden sonra verilen beyanname pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir nitelikte ise kesilmesi gereken (re'sen takdir nedenide beyannamenin kendiliğinden verilmesi nedeniyle ortadan kalktığından) tek kat I.derece Usulsüzlük cezasıdır.Yani 2005 yılı ve işletme hesabı esasında defter tutanlar için bu ceza 21 YTL. olup 2 kat yani 42 YTL olarak kesilmesi yanlıştır.

İlave olarak, önceki dönem beyanlarının verilip verilmemesi ve sadece bunlar için incelemeye veya takdire sevk işlemi yapılmış olması söz konusu edilen dönem için pişmanlıktan yararlanılması ve re'sen takdir nedeni bulunup bulunmadığı hususlarını etkilemez.Sadece kesilecek ceza için 337. ve 339.maddelere göre yapılacak indirim ve ilaveler açısından etkisi vardır.Bu maddelerede uygulamada çok dikkat edilmediği-edilemediği görülmektedir.
 
M.Kemal' Alıntı:
.......,

Ancak 30.maddenin dördüncü fıkrası gereği "incelemeye başlanmadan veya takdir komisyonuna sevkten önce" kendiliğinden verilen beyannamelerde gösterilen matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılır fakat re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk yapılmaz.

Sayın Ekici
"verilen beyannamelerde gösterilen matrah üzerinden re'sen tarhiyat" :?: yapılmasını anlayamadım. Bunu açıklarmısınız?
----------------------------
Selamlar
Osman Erol
 
sayın mahmut aygün;

bahsettiğiniz konuya ilişkin maliye bakanlığının müktezası aşağıdadır. yapılan işlem doğrudur. Ana Sayfa > Mevzuat > Kanunlar > Vergi Usul Kanunu > Özelgeler



Başlık Kanuni süresinden sonra pişmanlık veren talebiyle beyanname veren ve pişmanlık şartlarına uyan mükelleflere kesilecek ceza hk.
Tarih 04/12/1997
Sayı B.07.0.GEL.0.30.3044-371-649/52436
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü


TARİH : 04.12.1997
SAYI : B.07.0.GEL.0.30.3044-371-649/52436
KONU : Kanuni süresinden sonra pişmanlık veren
talebiyle beyanname veren ve pişmanlık şartlarına
uyan mükelleflere kesilecek ceza hk.

BALIKESİR VALİLİĞİ
(Defterdarlık : Gelir Müdürlüğüne)

İLGİ: 07.10.1997 gün ve B.07.4. DEF.0.10.10-2-127-355/8862 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınız ve eki incelenmiştir.

Yazılardan, iliniz .... Vergi Dairesinin teftişi sırasında, Kanuni süresinden sonra pişmanlık talebiyle beyanname veren ve pişmanlık şartlarına uyan mükelleflere iki kat birinci derece usulsüzlük cezası kesileceğinin bildirildiği, bunun üzerine Dairelerince tereddüte düşüldüğü ve konunun Bakanlığımıza intikal ettirildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Pişmanlık ve Islah başlıklı 371. Maddesinde, "Beyana dayanan vergilerde kaçakçılık (338, 346 ve 347nci maddelerde yazılı şekilde yapılanlar dahil) ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmez." hükmü yer almakta ve pişmanlık şartlarının neler olduğu da bentler halinde belirlenmiş bulunmaktadır.

Söz konusu maddenin 5 numaralı bendinde ise, mükellefçe haber veriln ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51. Maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre, kanuni süresi geçtikten sonra pişmanlık talebi ile beyanname verilmesi ve pişmanlık şartlarına uyulması halinde, bu beyanname üzerine, tahakkuk eden vergi için vergi ziyaı cezası kesilmeyecek, ancak yukarıdaki belirtilen oranda pişmanlık zammı hesaplanacaktır. Ayrıca, söz konusu beyannamenin süresinde verilmemesinden dolayı da, aynı Kanunun 352-I-1. maddesi uyarınca sadece bir kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir.

Diğer taraftan, kanuni süresinde verilmeyen beyannamenin daha sonra pişmanlık talebiyle verilmesi, ancak bu beyannamede zarar beyanı mahsup gibi nedenlerle ödenecek verginin bulunmaması veya pişmanlık şartlarının ihlal edilmesi hallerinde, qişmanlık talebi geçersiz sayılarak Vergi Usul Kanununun 4008 sayılı Kanunla değişik 30. Maddesinin dördüncü fıkrası ve 350. Maddeleri uyarınca işlem yapılacaktır.

Buna ilişkin açıklamaların yer aldığı 238 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde de belirtildiği üzere, bu beyannameler kanuni süresinden kendiliğinden verilmiş beyanname olarak kabul edilerek beyan edilen matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılacak ve bu beyannameler re'sen takdir için takdir komisyonuna intikal ettirlmeyecektir. Re'sen yapılacak bu tarhiyat için kesilecek kusur cezası, beyannamenin süresinde verilmemesi nedeniyle kesilecek birinci derecede iki kat usulsüzlük cezası ile mukayese edilerek miktar itibariyle ağır olana kesilmek suretiyle işlem yapılacaktır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.


Bakan a.
Daire Başkanı
 
Sayın Erol,

30.maddenin dördüncü fıkrasının lafzı böyle.Yani ortada re'sen takdir edilmiş bir matrah yok fakat süresinden sonra verilmiş beyannamedeki matrah üzerinden re'sen tarhiyat yapılacak.Buradaki tarhiyatın re'sen olarak lafzedilmesinin önemi "ihbarname esası"ndan (Md.34) kaynaklanıyor sanırım.Ama bir anlam karmaşasına neden olduğuda açık bu yönden haklısınız.

Konumuzla ilgili bölüm tarhiyatın yapılış şekli yani re'sen yapılıp yapılmadığı değil "re'sen takdir nedeni" bulunup bulunmadığıdır.Bu neden ise beyannamenin süresinde verilmemesi ile oluşmakla birlikte 30.maddenin Dördüncü fıkrasındaki ".....re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez" düzenlemesi ile ortadan kalkmaktadır.İşte bu yüzden I.derece usulsüzlük cezası tek kat kesilmektedir.

Yukarıda aktarılan özelgedede bu husus açıktır.Ancak özelgede Pişmanlık talebiyle verilmeyen yada pişmanlık hükümlerinin ihlali halinde kusur cezası (şimdi vergi ziyaı cezası, Md.336) ile kıyaslanacak usulsüzlük cezasının iki kat olarak dikkate alınması ise yine aynı nedenlerle hatalıdır zira re'sen takdir nedeni "kendiliğinden verilen beyannameler" açısından belli şartlarla (incelemeye başlanmadan-takdire sevk edilmeden verilmeleri gibi)ortadan kaldırılmış olmaktadır.Ancak İdarenin görüşü kanuni süresinden sonra verilen ve pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmayan beyanlar için usulsüzlük cezasının iki kat kesilmesi yönündedir ve Vergi Daireleri işlem Yönergesindede de bu yönde düzenleme yapılmıştır.
 
Merhaba,

Kısayolu varken konuyu epeyce uzatmışız. :D

VUK.238 sıra nolu Genel Tebliğin konumuzla ilgili bölümü;


Kod:
D - KANUNİ SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA VERİLEN BEYANNAME-LERLE İLGİLİ İŞLEMLER 

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanununun 30. maddesinin 4008 sayılı Kanunla değişik dördüncü fıkrasında, "Vergi beyannamesini kanuni süre geçtikten sonra vermiş olanlara, bu beyannamede gösterdikleri matrah üzerinden re'sen gerekli tarhiyat yapılır ve bu beyannameler re'sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmez. Ancak vergi incelemesine başlanmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler için bu hüküm uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir. 

Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 350. maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrada da, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevkedildikten sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen beyannameler için ziyaa uğratılan verginin % 50'si tutarında kusur cezası kesileceği hükme bağlanmıştır. 

Yukarıda belirtilen hükümlerle ilgili uygulama esasları aşağıda açıklanmıştır. 

1 - Kanuni süresi içinde verilmeyen beyannamelerin bu süre geçtikten sonra kendiliğinden verilmesi 

– Verilen beyannameye istinaden hesaplanan ödenecek vergi için kusur cezası ve birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilecek ve bu cezalar birbirleriyle mukayese edilerek ağır olanı aranılacaktır. 

– Verilen beyannamede zarar beyanı veya mahsuplar gibi nedenlerle ödenecek verginin bulunmaması halinde, yalnızca birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilecektir. 

- Verilen beyannamede matraha ilişkin bilgilerin gösterilmemesi gibi matrahın re'sen takdirini gerektiren diğer sebeplerden birinin de mevcut olması halinde, ilgili dönem matrahı incelemeye yetkililerce veya takdir komisyonunca belirlenecek ve belirlenen matrah üzerinden gerekli işlemler yapılacaktır. 

Diğer bir anlatımla, kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannamelerde Vergi Usul Kanununun 30. maddesinin 1 numaralı bendi dışındaki re'sen takdir nedenlerinden birinin de bulunması halinde 4008 sayılı Kanunla değiştirilen 30. maddenin dördüncü fıkrası ve 350. maddesine eklenen ikinci fıkra uyarınca işlem yapılmayacaktır. 

2- Kanuni süresi içinde verilmeyen beyannamenin daha sonra pişmanlık hükümlerinin uygulanması talebiyle verilmesi 

- Kanuni süre içersinde verilmeyen beyannamenin daha sonra Vergi Usul Kanununun 371. maddesi uyarınca pişmanlık talebiyle verilmesi ve pişmanlık şartlarının yerine getirilmesi halinde pişmanlık talepleri geçerli sayılarak gerekli işlemler yapılacaktır. 

- Pişmanlık talebiyle verilen beyannamede zarar beyanı veya mahsuplar gibi nedenlerle ödenecek verginin bulunmaması halinde, pişmanlık talebi kabul edilmeyecek ve bu beyannameler için de yalnızca birinci derece iki kat usulsüzlük cezası kesilecektir. Ancak, gerek görülmesi halinde, bu mükellefler nezdinde inceleme yaptırılabilecektir. 

- Beyannamenin pişmanlık talebiyle verilerek, bu talebin kabul edilmesinden sonra pişmanlık şartlarının ihlal edilmesi halinde ise, bu beyannameye istinaden hesaplanan ödenecek vergi için kesilecek kusur cezası, birinci derece iki kat usulsüzlük cezası ile mukayese edilecek ve miktar itibariyle ağır olanı aranılacaktır. 

3- Kanuni süresinde verilen beyannameye ek olarak kanuni süreden sonra düzeltme beyannamesi verilmesi 

Kanuni süre içinde beyannamenin verilmesinden sonra gerek kendiliğinden gerekse pişmanlık talebiyle verilip pişmanlık hükümlerinin ihlal edildiği ek beyannameler için usulsüzlük cezası kesilmeyecek, beyan dışı bırakılan matrah kısmı veya vergi farkı için kusur cezası kesilecektir. 

Ancak, kanuni süre içinde veya kanuni süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen ve matrah azaltıcı nitelikte olan ek beyannameler için hiçbir işlem yapılmaksızın incelemeye sevkedilecek ve inceleme sonucuna göre işlem yapılacaktır. 

Kanuni süre geçtikten sonra verilen beyannamelere istinaden hesaplanan vergiler için tahakkuk fişi, cezalar için ihbarname düzenlenecek; tahakkuk eden vergi için de ayrıca Vergi Usul Kanununun 112. maddesine göre gecikme faizi hesaplanacaktır.

İyi çalışmalar,
 
Üst