fonradar

Şirket Ortağının Kredi Kartını Şirket Pos Makinasında Kullanması

tarkaniz72

Katkı Sunan Üye
Üyelik
2 Eyl 2008
Mesajlar
785
Konum
İZMİR
Değerli arkadaşlar
Ltd şirket(market) şirket ortağı, FİNANSMAN amaçlı olarak , marketteki pos cihazından ŞAHSINA ait !! k.kartını geçiriyor ve şirket hesabına giren para ile şirketin ihtiyaçları karşılanıyor.
1-Bu işlem için fatura kesmelimiyiz ?
2-İşlem 8000 TL aşarsa sorun olurmu?
3-KDV beyannamesinde kredili satış kısmına yazmalımıyız bu tutarı ?
TEŞEKKÜRLER SAYGILARIMLA
 
Ynt: Şirket Ortağının Kredi Kartını Şirket Pos Makinasında Kullanması

tugba_cag ' Alıntı:
T.C.

ANKARA VALİLİĞİ

İl Defterdarlığı

Usul Gelir Müdürlüğü

SAYI : B.07.4.DEF.0.06.14/32003- ;

KONU :

İLGİ: gün ve sayılı dilekçeniz.

İlgi dilekçenizde, Müdürlüğünün vergi numaralı mükellefi olduğunuz, nakit ihtiyacınızı karşılama amacıyla şahsi kredi kartınızı işyerinize ait pos makinesinden geçirerek, işyerinize maddi destek sağlamak istediğiniz belirtilerek, söz konusu işlem için fatura veya benzeri belge düzenleyip düzenlemeyeceğiniz hakkında görüş talep edilmektedir.


Kredi kartlarının genel işleyiş sisteminde, bankalar tarafından üye işyerlerine sözleşme karşılığı verilen pos ve imprenter cihazları, kredi kartı sahiplerinin üye işyerlerinden nakit kullanmaksızın mal ve hizmet alımını sağlamakta, bunun karşılığı olarak da üye işyerlerince kredi kartı hamillerine imprenter cihazları ile düzenlenen satış belgesi ve ödeme kaydedici cihazlar ile düzenlenen perakende satış vesikaları verilmektedir. İmprenter cihazları ile düzenlenen satış belgelerinde, alıcının (kredi kartı sahibinin) adı, soyadı, kart numarası gibi kredi kartı bilgilerinin yanı sıra alıcının bizzat imzasının yer alması zorunlu olup, bu belgeler, ödeme karşılığında bir mal tesliminin veya hizmet ifasının bulunduğunu tevsik etmektedir. Öte yandan bankalar ile üye işyerleri arasında yapılan sözleşmeler gereği, söz konusu satış belgeleri ibraz edilmeksizin, banka tarafından işyerine herhangi bir ödeme yapılması söz konusu değildir.

Ayrıca, bankalar tarafından kurulan ve ortak kararların uygulanması için yol gösterici mahiyette bir kuruluş olan A.Ş tarafından belirlenen ve bu bankaları bağlayıcı nitelikte olan ortak hükümlerde; kart hamiline tahsis edilen kredi kartlarının (bankalar ile aralarında üye işyeri sözleşmesi olan) üye işyerlerindeki pos/imprinter cihazlarında sadece alış veriş amaçlı olarak kullanılabileceği ve üye işyeri ortak ve çalışanlarının nakit kredi sağlamak amacıyla kredi kartlarını üye işyerlerindeki pos/imprinter cihazlarında kullanmalarının kurallara aykırı bir uygulama olduğu ile bankaların bu şekilde amaç dışı bir kullanımı saptamaları durumunda ise, üye işyeri sözleşmelerini iptal etmeleri gerektiği, düzenlemelerine yer verilmiştir. Bankalar ile üye işyerleri arasında yapılan üye işyeri sözleşmeleri ile de ?kredi kartlarının,üye işyeri ortak ve çalışanları veya üçüncü kişiler tarafından mal veya hizmet alımı dışındaki amaçlarla, üye işyerlerindeki pos/imprinter cihazlarında kullanımı? yasaklanmış bulunmaktadır.

Kredi kartlarının üye işyerlerindeki pos/imprinter cihazlarında kullanımı sonucu düzenlenen ve üzerinde ?????. Tutarında mal veya hizmeti teslim aldım ? ibaresinin yeraldığı satış belgelerinin (slip-alışveriş belgesi) kredi kartı hamilleri tarafından imzalanması, üye işyerlerince bu belgelerde yazılı tutar kadar malın teslim edildiğini veya hizmetin ifa edildiğini gösterdiğinden, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesiyle düzenlenen, Türkiye?de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde ki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabii olacağı, hükmüne istinaden teslim edilen malın veya yapılan hizmetin, katma değer vergisine tabi olması gerekmektedir. Eğer üye işyerleri tarafından satış belgelerinde gözüken durumun aksi , yani kredi kartlarının herhangi bir mal/hizmet teslimi/ifası olmadan üye işyerine veya kredi kartı hamillerine nakit temin etmek amacıyla işyerlerindeki pos/imprinter cihazlarında kullandırıldığı iddia ediliyorsa, bu iddianın; iktisadi,ticari ve teknik icaplara uymaması ve olayın özelliğine göre de normal ve mutat olmayan bir durum olması nedeniyle 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesine göre iddia eden tarafından ispatlanması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen düzenlemelerle yasaklanmış bir durum olan, kredi kartlarının üye işyerlerindeki pos/imprinter cihazlarında asıl amacı dışında üye işyerine veya kredi kartı hamillerine nakit temini amacıyla kullanıldığının ispat edilmesi durumunda ise bu işlemin üye işyerince sunulan bir? finans sağlama hizmeti? olarak değerlendirilerek, bu hizmetin genel oranda katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 ve müteakip maddelerinde belge düzenine ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Buna göre, şahsınıza ait kredi kartlarının herhangi bir mal teslimi ve hizmet ifası olmadan işyerinize veya kredi kartı hamillerine nakit temin etmek amacıyla işyerinizdeki pos/imprinter cihazlarında kullanılması fiili katma değer vergisine tabii olduğundan bunun için Vergi Usul Kanununun 227 ve müteakip maddelerinde sayılan belgeleri düzenlemeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.



Cemal BOYALI

Defterdar V.
 
Ynt: Şirket Ortağının Kredi Kartını Şirket Pos Makinasında Kullanması

azime ' Alıntı:
Faydası olur düşüncesiyle aşağıdaki danıştay kararlarını ekliyorum.


Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE 2005 763 2004 2513 28/04/2005

KARAR METNİ
TESPİT EDİLEN KAYIT DIŞI HASILATTAN SATILAN MALIN MALİYETİ DİKKATE ALINARAK BEYAN DIŞI KAZANCA ULAŞILMASI GEREKTİĞİ HK.<
Temyiz Eden : ...Bebe Konfeksiyon Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
Karşı Taraf : Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü ANKARA
İstemin Özeti : Davacının 2002 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu kayıt dışı satış hasılatı bulunduğu iddiasıyla re'sen kurumlar vergisi salınıp, fon payı hesaplanmış, vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Ankara 3. Vergi Mahkemesi 17.9.2004 günlü ve E:2004/299, K:2004/760 sayılı kararıyla; davacının kayıtlı satışları ile kredi kartından çekilen miktarlar arasında fark tespit edildiği, bu farktan kendisi ile eşinin yaptığı kredi kartı çekişlerinin indirildiği, kalan miktardan katma değer vergisinin indirilmesi sonucu kayıt dışı satış hasılatına ulaşıldığı, davacı tarafından akrabalarının kredi kartları kullanılarak kısa vadeli nakit ihtiyaçlarının karşılandığı ileri sürülmekte ise de, bu uygulamanın yasal açıdan mümkün olmadığı, aksi takdirde hangi işlemin mal satışı için, hangisinin kredi temini için olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığı, pos makinelerinin kullanımına ilişkin yapılan sözleşmelerde bu makinelerin hizmet veya mal satışı için kullanımına olanak verdiği, dolayısıyla yapılan tarhiyatın kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Davacı, kredi kartı kullanımının mal satışına ilişkin olmadığını ve yapılan tarhiyatta satılan malın maliyetinin dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi Mustafa Bahtiyar'ın Düşüncesi : Davacının kayıt dışı satış hasılatının tamamı kazanç kabul edilerek tarhiyat yapılmış ise de, satılan malların bir maliyeti olacağı hususu dikkate alınmamıştır. Bu nedenle sektördeki karlılık oranı dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı A.Kemal Terlemezoğlu'nun Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının POS Cihazı ile kredi kartı kabul ederek yaptığı satışlar toplamı ile düzenlediği fatura ve ödeme kaydedici cihaz fişleri toplamı arasındaki farkın kayıt dışı hasılat ve kazanç olduğu kabul edilerek yapılan tarhiyata ilişkindir.
Vergi Usul Kanununun 134 üncü maddesinde, vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olarak belirtilmiştir. Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde düzenlenen re'sen vergi tarhı ile ulaşılmak istenilen amaç, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun gerçek veya gerçeğe en yakın haliyle saptanmasıdır. Bu yolla vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi ile vergide adaletin sağlanması amaçlanmıştır. Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde kurumlar vergisinin "safi kurum kazancı" üzerinden hesaplanacağı öngörülmüştür. Safi kazancın tespitinde ise Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Olayda, davacının ihtilaflı yıl işlemlerinin incelenmesi sonucu, kayıtlı hasılat ile POS cihazı kullanılarak elde edilen hasılat arasında bulunan farktan, davacının kendi ve eşine ait kredi kartları ile yapılan çekişler ve katma değer vergisi indirilerek 19.239.609.306 TL. fark bulunmuştur. İnceleme elemanınca bu farkın içinde maliyet de olabileceği dikkate alınmadan tamamı kazanç kabul edilmek suretiyle tarhiyat önerilmiştir.
Davacının kayıtlı mal maliyetinin 1.900.000.000. TL. olduğu açıktır. Kayıtlı hasılata inceleme elemanınca bulunan kayıt dışı hasılatın eklenmesi sonucu 25.336.009.337 TL. hasılata ulaşılmaktadır. Bu hasılat dikkate alındığında davacının karlılık oranı % 1200 leri geçmekte olup, bu oranın ticari icaplara uygun olmadığı görülmektedir. Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesine göre, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir. İnceleme elemanınca, davacının faaliyet gösterdiği sektördeki karlılık oranının bu oranda olduğu yolunda bir iddia veya saptama mevcut değildir.
Bu durumda, kayıt dışı hasılatın tamamı kazanç olarak kabul edildiğinde ortaya çıkan karlılık oranı ticari icaplara uygun görülmediğinden, mahkemece sektördeki karlılık oranının araştırılarak tespit edilecek oranın kayıt dışı hasılata uygulanması suretiyle kayıt dışı kazancın tespiti gerekirken, bu husus araştırılmadan bulunan farkın tamamı matrah farkı kabul edilerek bu miktar üzerinden yapılan tarhiyata karşı açılan davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 3. Vergi Mahkemesinin 17.9.2004 günülü ve E:2004/299, K:2004/760 sayılı kararının bozulmasına 28.4.2005 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşüyle karara karşıyız.
BŞ/ÖEK

 
Üst