Kaldı ki, katma değer vergisi sistemi içinde, mal veya hizmet bedeli, tarafların anlaştığı bedel olup, bu verginin mükellefi de, vergi kapsamına giren mal ve hizmetlerin satış bedelini vergi ile birlikte tahsil ederek vergi dairesine ödeyen kişi veya kurumlar olduğundan, sözü edilen sözleşmede katma değer vergisinin işverence müteahhide ödeneceğinin belirtilmiş bulunması, iş bedelini artırıcı nitelik taşımamaktadır.
Bu durumda, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu hükümleri gereğince hesaplanacak damga vergisi matrahını, sözleşmede belirtilen iş bedeli (hizmet bedeli) oluşturduğundan, bu bedele katma değer vergisinin ilave edilmesi suretiyle yapılan tahakkukta isabet bulunmamakla, aksi yolda tesis olunan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.