SPK Tebliğine Hayır!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan karmati
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
15 Mar 2006
Mesajlar
55
Son günlerde mesleki gündemimizi işgal eden tatsız bir konu var.Sermaye Piyasası Kurulu Bağımsız Denetimle ilgili standartlar oluşturma çabasında...Bununla ilgili bir tebliğ taslağı hazırlandı, internet sitelerinde yayınlandı ve onaylanmak üzere de başbakanlığa gönderildi....
Bugün mesleki birliğimiz TÜRMOB "Kamuoyuna ve Başbakana Açık Mektup" başlığıyla bu durumu anlatan ve spk nın yetkilerini aştığını, denetimle ilgili standartları ancak Türmob'un belirleyebileceğini anlatan bir duyuruyu ilan etmiştir.Bu mektupta Türkiyedeki Tüm meslek odalarının ve 3 büyük ilimizdeki YMM odalarının imzası var...Biz de bence alomaliye forumdaşları olarak bu konuyu gündemimize almalıyız bence...İyi çalışmalar
 
SPK'nın sitesinde "açık mektup" a cevap var....Aşağıda...

Çeşitli Gazetelerde 13.Mart.2006 Tarihinde Yayınlanan “SPK’nun Denetim Standartlarını Yayınlama Yetkisi” ile İlgili Yazılar Hakkında Açıklama :



TÜRMOB dahil ilgili çevrelerin aktif katılımlarının sağlanması suretiyle sonuçlandırılan, AB ile uyumlaştırma çalışmalarının önemli bir aşamasını oluşturan ve Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (IFAC) tarafından yayımlanan "Uluslararası Bağımsız Denetim Standartları (UDS)" ile Avrupa Birliği’nin ilgili direktiflerinde öngörülen esaslarla tam uyumlu ve halen yayım aşamasında bulunan “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ” (Tebliğ) hakkında TÜRMOB tarafından yapılan ve basına yansıyan açıklamalarda geçen bazı ifadeler nedeniyle, aşağıda yer alan açıklamanın yapılması kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi bakımından gerekli ve faydalı görülmüştür.



I. Sermaye Piyasası Kurulu’nun Yetkisini Aşarak Bağımsız Denetim Standartlarını Yayınlamaya Çalıştığı İddiası:



Bilindiği üzere, sermaye piyasasında işlem yapan tüm kişi ve kuruluşların (yatırımcıların) korunması, Kurulumuzun ana görevlerinden biridir. Bu kapsamda yatırımcıların korunması, halka açık şirketler ile sermaye piyasası kurumlarının, kamuya zamanında, yeterli ve doğru bilgi açıklamalarının sağlanması suretiyle gerçekleştirilmektedir. Kamuya açıklanan bilgilerin doğruluğunun sağlanmasında ise, bağımsız denetim çok önemli bir güvence mekanizması oluşturmaktadır. Dolayısıyla bağımsız denetim, sağlıklı bir sermaye piyasasının oluşumu açısından olmazsa olmaz bir fonksiyon üstlenmektedir.

Bu çerçevede, Kurulumuzun Görev ve Yetkilerinin düzenlendiği, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 22/d maddesinde “Sermaye piyasasında, gerektiğinde elektronik ortam da dahil bağımsız denetim faaliyetine ilişkin esasları belirlemek; 1.6.1989 tarih ve 3568 sayılı Kanuna göre denetlemeye yetkili olanların, sermaye piyasasında bağımsız denetleme faaliyetlerinde bulunacak kuruluşların kuruluş şartlarını ve çalışma esaslarını Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği ile istişarede bulunarak belirlemek ve bu şartları taşıyanları listeler halinde ilan etmek” şeklindeki hükümle Kanun; Kurulumuza, sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetini düzenlemek konusunda görev ve yetki vermiştir.

Kurulumuz, sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetini, 3568 sayılı yasa henüz yürürlüğe girmeden önce, 1987 yılında, Sermaye Piyasası Kanunu’nun o tarihte yürürlükte olan 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmündeki yetki çerçevesinde “Sermaye Piyasasında Bağımsız Dış Denetleme Hakkında Yönetmelik”le düzenlemiş, bu düzenlemeyi, 1988 yılında yürürlüğe konulan “Bağımsız Denetim Kuruluşları ve Denetçilerine İlişkin Esaslar Tebliği” ile “Bağımsız Denetim Çalışması ve Raporlamasına İlişkin Esaslar Tebliği” izlemiştir. Halen yürürlükte bulunan daha geniş kapsamlı ve ayrıntılı hükümleri içeren “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Hakkında Tebliğ” ise, yukarıda belirtilen Sermaye Piyasası Kanunu’nun 22/d maddesindeki yetki çerçevesinde, o günün koşullarındaki gelişmeler de dikkate alınarak 1996 yılında yürürlüğe konulmuştur.

Söz konusu düzenlemeler, sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetini düzenlemekte olup, halka açık şirketler ile aracı kuruluşlar ve borsalar dahil sermaye piyasası kurumları bu düzenlemelere tabidir. Bu kapsamda, 1987 yılından bu yana sermaye piyasasında bağımsız denetimle yetkili kuruluşlar listeler halinde Kurulumuzca ilan edilmiştir. Son durum itibariyle yaklaşık 2.000 Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirin görev aldığı 92 adet bağımsız denetim kuruluşu, Kurulumuzca sermaye piyasasında bağımsız denetimle yetkilendirilmiş bulunmaktadır. Kurulumuz, ayrıca Kanunun verdiği yetki çerçevesinde söz konusu bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetlerini de denetlemektedir.

Uluslararası Bağımsız Denetim Standartları ile uyumlu “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ” de, yukarıda belirtilen ve 1987 yılından bu yana sermaye piyasamızda yürürlükte bulunan, sermaye piyasasında bağımsız denetimle ilgili bir düzenlemedir. Bu Tebliğin yürürlüğe konulmasındaki amaç, 2000’li yıllarda dünyada yaşanan muhasebe ve şirket skandalları üzerine, bağımsız denetim standartlarında meydana gelen gelişmelere, AB düzenlemelerini de dikkate alarak uyum sağlamaktır. Dolayısıyla, daha önceki Tebliğlerimizde 1 ya da 2 madde olarak yer alan olan bağımsız denetim standartları, dünyadaki gelişmeler çerçevesinde son Tebliğimizde daha detaylı olarak düzenlenmiştir.

Kurulumuz tarafından yürütülmekte olan sermaye piyasası alanına özgü tüm düzenleme çalışmalarında olduğu gibi, “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ”in hazırlanması sürecinde de sektör temsilcisi olan kuruluşlar ve akademisyenler başta olmak üzere, ilgili tüm çevrelerin görüşleri de dikkate alınarak Tebliğ’e son hali verilmiştir. Bu kapsamda, halen yayım aşamasında bulunan söz konusu Tebliğ hakkında öncelikle görüşü alınan bir kurumun sergilediği tutumun kamunun düzenleme anlayışı çerçevesinde kabul edilebilmesi mümkün görünmemektedir. Bu durum, aynı zamanda kamuyu aydınlatma yaklaşımı içinde büyük bir özveriyle yapılan çalışmanın mevzuatımızdaki yerini alması ve ilgili çevrelerin yeni standartlara uyum için yapacakları çalışmaları da geciktirmektedir. Kaldı ki, AB ile uyum çalışmalarının hızlandığı günümüzde uluslararası düzenlemelere uyum ve piyasaların geliştirilmesi her zamankinden daha çok önem arz etmektedir.

Sonuç olarak, Kurulumuz, Sermaye Piyasası Kanunu’nun verdiği açık yetki ve görev çerçevesinde, 1987 yılından bu yana yürürlükte olan “sermaye piyasasında bağımsız denetim mevzuatını”, dünyadaki gelişmeler ile AB düzenlemelerine uyumlu hale getirmek üzere son Tebliğ’i hazırlamıştır. Dolayısıyla, Sermaye Piyasası Kurulu’nun yetkisini aşarak Bağımsız Denetim Standartlarını yayınlamaya çalıştığı iddiası gerçekle bağdaşmayan, dayanaksız bir iddiadır.



II. Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yeni Bir Meslek Örgütü” Yaratma Gayretine Düştüğü İddiası:

2000’li yıllarda başta ABD’de olmak üzere dünyada yaşanan muhasebe ve şirket skandalları üzerine muhasebe ve bağımsız denetim alanında yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, bağımsız denetim alanında yaşanan güncel gelişmeleri aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür.

-Amerika Birleşik Devletlerinde Sarbanes Oxley (2002) yasasıyla kurulan Halka Açık Şirketler Muhasebe İzleme Kurulu (Public Company Accounting Oversight Board-PCAOB) ile İngiltere’de 2003 yılında yapılan bir düzenleme ile oluşturulan Muhasebe Mesleğini İzleme Kurulu (Professional Oversight Board of Accountancy-POBA) ve Kanada’da faaliyet gösteren Kanada Muhasebe Kurulu (Canadian Public Accountibility Board-CPAB), bağımsız denetim mesleğinin etik ve mesleki diğer standartları açısından uygunluğunun kamu adına gözetimini yaparak bağımsız denetimin kalitesini yükseltmek ve kamunun güvenini sağlamak amacıyla kurulmuş meslek örgütü niteliğinde olmayan ve meslekten tamamen bağımsız kurullardır.

-Bağımsız denetim mesleğinin bağımsız bir organ tarafından gözetimi yalnızca ülkeler düzeyinde değil, daha geniş kapsamda uluslararası bir kurum olan Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu (International Federation of Accountants-IFAC)nun standart oluşturma sürecinin bile izlenmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak üzere meslekte aktif olarak çalışmayan, mesleki konuların bir ya da birkaçında akademik düzeyde yeterliliğini ispatlamış kişiler ile düzenleyici kuruluşların çalışanlarından oluşan 10 üyeli Kamu Menfaatini İzleme Kurulu (Public Interest Oversight Board-PIOB); sermaye piyasaları ile ilgili olarak IOSCO, bankacılıkla ilgili olarak Basel Komite, Dünya Bankası, Avrupa Komisyonu ve IFAC gibi kuruluşların ortak çabalarının sonucunda kurulmuştur.

Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı üzere, mesleğin kendi kendini düzenlemesinin yeterli olmadığı, kamu yararı gözetilerek bağımsız bir gözetim kurulu tarafından bağımsız denetim mesleğinin izlenerek, yapılan işin kalitesinin yükseltilmesi yönündeki uygulamaların benimsenmesi gerekliliği uluslar arası alanda son döneme damgasını vuran bir gelişmedir.

Yukarıda açıklandığı üzere, Kurulumuz, 1987 yılından bu yana, kamu menfaatini göz önünde bulundurarak, sağlıklı bir sermaye piyasasının oluşumu ve yatırımcıların doğru bilgilendirilerek korunması amacı çerçevesinde sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetini düzenlemekte ve bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetlerini denetlemektedir. Ancak bu faaliyet, sermaye piyasasında faaliyet gösteren halka açık şirketler ile sermaye piyasası kurumlarının bağımsız denetimi ile sınırlıdır. Halka açık şirketler ile sermaye piyasası kurumları dışındaki şirketlerin bağımsız denetimi Kurulumuz düzenlemeleri dışında kalmaktadır.

Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen Kurulumuz, aktif olarak bağımsız denetim faaliyetinde bulunanların minimum sayıda görev aldığı ve meslek örgütünden bağımsız kurulların, sadece sermaye piyasasındaki şirketlerin değil bütün şirketlerin bağımsız denetimini yapan bağımsız denetim kuruluşlarının gözetimini üstlenmesi yönündeki söz konusu gelişmeyi desteklemektedir.

Dünyadaki gelişmeler çerçevesinde böyle bir örgütlenmenin desteklenmesi, Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yeni Bir Meslek Örgütü” yaratma gayretine düştüğü şeklinde değerlendirilemez. Dolayısıyla, SPK’nın “Yeni Bir Meslek Örgütü” yaratma gayretine düştüğü iddiası dünyadaki gelişmelerle bağdaşmayan dayanaksız bir iddiadır.

Kamuoyuna önemle duyurulur.
 
Haydi arkadaşlar bizde tepkimizi gösterelim birkaç kelam biz de edelim
Birlikten kuvvet doğar

SPK ya haddini bildirelim Parası çok üyesi az bir mesleki birliğe mi yenik düşeceğiz.Türkiyedeki şirketlerin yüzde olarak çokluğu ve çalışanları (gerçek sayısı az gibi görünse de kayıtdışı çalışanları olduğundan çalışanları da daha çok olan) yla kobi türü şirketler daha fazladır

Lütfen sizlerden bu foruma katılanlardan da bir katkı olsun.
Treni kaçırmıyalım

Saygılarımla,
 
Hüseyin Yıldız
[email protected]
Denetim standartlarını yayınlama yetkisi

Sermaye Piyasası Kurulu’nun internet sitesinde yapılan duyurudan anlaşıldığına göre; SPK hazırlamış olduğu, Uluslararası Bağımsız Denetim Standartları ile tam uyumlu, Sermaye Piyasası’nda Bağımsız Denetim Standartları Tebliği’ni yayınlamak üzere Başbakanlığa göndermiş bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu Tebliğ taslağını da internet sitesinde kamuoyuna duyurmuştur. Tebliğ taslağı, Uluslararası Denetim Standartları’ndan adapte edilen 35 adet standarttan oluşmaktadır. Bunların 33 tanesi bire bir mahiyette uluslararası standartlar ile aynıdır. Oysa TÜRMOB geçen yıl, Uluslararası Bağımsız Denetim Standartları’nı, IFAC’ın (Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu’nun) onayı ile Türkçe’ye çevirerek yayınlamıştı. 3568 sayılı yasanın gerekçesinde ve lafzı hükümlerinde açıkça ifade edildiği üzere; TÜRMOB, denetim faaliyetlerine ve denetçilere ilişkin standartları, ilkeleri ve kuralları belirleme yetkisine sahip, Türkiye’nin tek meslek örgütüdür. Buna rağmen, SPK anılan Tebliği tek başına yayınlama yolunu tercih ettiği gibi, yasal dayanağı olmadan; bağımsız denetim yapacak kuruluşlara ve bağımsız denetçilere ilişkin standart, ilke ve kurallar koymaktadır.
SPK, BDDK, EPDK, Sigortacılık Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığı gibi, kendi alanında düzenleyici ve denetleyici konumda olan her kurumun; benim muhasebe ve denetim standartlarım farklı olacak demesi veya benim alanımda denetim yapacak meslek mensuplarının standartlarını ben belirlerim demesi mümkün müdür? Bu konuda uluslararası gelişmelere bakalım. ABD’de 1936 yılından bu yana faaliyet gösteren AICPA (Amerika Sertifikalı Kamu Muhasebecileri Enstitüsü) adlı meslek örgütü, tüm özel sektör şirketleri için denetim standartlarını yayınlayan kuruluştur. Keza, özel sektör için muhasebe standartlarını yayınlamakla yetkili meslek örgütü olarak da; FASB (Finansal Muhasebe Standartları Kurulu) oluşturulmuştur. Ayrıca bu meslek örgütlerinin üst organizasyonu ve gözlemcisi olarak; Amerika’da FAF (Finansal Muhasebe Vakfı) oluşturulmuştur. Bu Vakıf; Internal Revenue Code (Gelirler Yasası’ndan) aldığı yetkiyle ve yardım kabul etmek suretiyle muhasebe mesleğini eğitimsel ve bilimsel olarak ayakta tutmayı amaçlamaktadır. Dünyada ise, AICPA’nın ve FASB’nin de üye olduğu 120 ülkeden 160 kurumun ve 2.5 milyon muhasebe mesleği üyesinin temsil edildiği 1977 yılında kurulan IFAC, Uluslararası Denetim Standartları’nı yayınlayan kurumdur. IFAC, bu yetkisini yine kendi bünyesi içinde bulunan IAASB (Uluslararası Denetim ve Güvence Standartları Kurulu) aracılığı ile gerçekleştirmektedir. IAASB’nin amacı yüksek kalitede denetim, güvence, kalite kontrol ve ilgili hizmet standartlarını çıkararak, uluslararası standartlar ile ülkelerin milli standartlarını birbirine yaklaştırarak kamunun yararını gözetmek ve bu suretle denetim mesleğinin tüm dünyada aynı kalite ve prensipler dahilinde uygulanmasını sağlamaktadır. Ülkemizde muhasebe ve denetim alanındaki meslek örgütü ise TÜRMOB’tur.

IFAC üyesi ve IAASB ile yakın çalışma içinde olan TÜRMOB, ülkemizde uluslararası muhasebe standartlarına uyumlu ulusal muhasebe standartlarını oluşturmak ve yayınlamak üzere Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun kurulmasına öncülük etmiş, kendi bünyesinde oluşturduğu Türkiye Denetim Standartları Kurulu’nu ise, uluslararası bağımsız denetim standartlarıyla uyumlu ulusal denetim standartlarını oluşturmak ve yayınlamak üzere yetkilendirmiştir. Uluslararası sivilleşmeye paralel olarak; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, birçok yetkisini TOBB’a devretmiştir. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı da birçok yetkisini İhracatçı Birlikleri’ne devretmiştir. Bütün bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Peki muhasebe ve denetim alanında, yukarıda sözünü ettiğim düzenleyici ve denetleyici kurumların, yetkili ve belirleyici olmak istemelerini nasıl açıklayabiliriz...
 
TÜRMOB GENEL BAŞKANI TİMUR: -''DENETİM STANDARTLARINI TÜRMOB BELİRLER''


ANKARA (A.A) - Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Mehmet Timur, denetim standartlarını TÜRMOB'un belirleyeceğini bildirdi.

Timur, yaptığı yazılı açıklamada, Uluslararası Denetim Standartları'nın dünyada meslek örgütleri tarafından yayınlandığını hatırlatarak, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) Bağımsız Denetim Standartları Tebliği'ni, uluslararası denetim standartlarını temel alarak bazı değişikliklerle yayınlama uğraşına girdiğini savundu.

SPK tarafından yapılan çalışmanın bir uyarlama olduğunu ve ''Uluslararası Denetim Standartları''nı tam olarak yansıtmadığını öne süren Timur, SPK'nın yasal dayanağı olmadan, bağımsız denetim yapacak kuruluşlara ve bağımsız denetçilere ilişkin standart, ilke ve kurallar koyma gayretine düştüğünü iddia etti.

TÜRMOB tarafından uyarılan SPK'nın bu ısrarından vazgeçmeyerek hazırladığı tebliğ taslağını Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdiğini kaydeden Timur, tüm dünyada geçerli olan Uluslararası Denetim Standartlarını Türkiye'de TÜRMOB'un da üyesi olduğu IFAC'ın (Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu) yayınladığını belirtti. Timur, TÜRMOB tarafından denetim standartlarının IFAC'ın onayı ile Türkçe'ye çevrilerek yayımlandığını hatırlattı.

Timur, şöyle devam etti:

''SPK'ya verilen görev, sermaye piyasalarını düzenlemektir, denetim örgütü olan TÜRMOB'u ve denetçileri değil. SPK, kendisine kanunla verilen görevleri yapsın. Başka kurumların görev ve yetkilerine müdahale ederek, kaos ve kargaşa ortamı yaratmasın.''
 
Ymm'ler, Smmm'ler, Sm'ler, Stajerler...Türmob yayınladığı açık mektupta bu tebliğin yürürlüğe girmesi halinde yargı yoluna başvuracağını belirtmiştir...Ciddi bir sorundan bahsediyoruz arkadaşlar....Neden ilgi bu kadar az...Yetki alanımıza giriliyor....O zaman Türmob'a ne gerek var....Dağıtalım bu kurumu...Denetim yetkisi Türkiye'de sadece Türmob'a aittir...SPK kelime oyunu oynuyor....Spk öncelikle meslek örgütü Türmob'un yayınladığı denetim standartlarını kabul etmek zorundadır...Buna ilave olarak bazı denetim standartlarını kurumsal işleyişi içinde benimseyebilir....Spk ise Türmob yokmuşcasına, 70 bin meslek mensubunu temsil eden bir kurumu hiçe sayarak bağımsız denetim standartları yayınlamaya kalkıyor...Bu haddini aşmaktır...70 bin meslek mensubunu temsil eden, Türkiye'nin en büyük mesleki kurumlarından Türmob kendi alanında denetleyici olan kurumların elinde şamar oğlanına mı dönsün....Memeleket hudutlarındaki en gözde mesleki forum olan alomaliyenin forumunda, forumdaşlar mesleki sorunlarına bu kadr mı sahip çıkıyor...Bu tebliğ yayınlanırsa, bu spk nın başarısı olmaz arkadaşlar....Ondan ziyade bizim ayıbımız olur...Her yerde ve her fırsatta gündeme getirmeliyiz bu konuyu...Unutmayalım arkadaşlar....Onlar bize tabidir, biz onlara tabi değiliz...Bunu bilerek hareket etmek ve yapılanın ne büyük bir densizlik olduğunun bir an önce bilincine varmak gerekir...Hoşçakalın...
 
+1 elimden başka ne gelir bilmiyorum ama elimizden başka bir şey gelirse lütfen söyleyin onu yapalım
 
Size beğendiğim ve sonuna kadar destekledeğim bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim muhasebecile musavirler sitesinden alıntı yapmak istiyorum.Yazarından izin almasım beni bağışlar İnşaallah.

Tevfik_DoğanModeratör Kayıt Tarihi: 22-Aralık-2005Ülke: TurkiyeGönderilenler: 134 Gönderen: 18-Mart-2006 Saat 11:30 | Kayıtlı IP

Değerli üstadım; aslında aynı şeyi söylemek istiyoruz gibime geldi.Önce şurayı düzeltelim: Ben bu yasa çıktığında sözündeki bu yasadan kasdettiğim yasa: SPK ya yetki veren SPK kanunu 22/d maddesi idi. Bu SPK nın 22/d si çıktığında Türmob yokmuydu vardı.Bunu düzelttiğimizde burada bir anlaşmazlık olacağını sanmıyorum konu net ve açık çünkü.İşin can alıcı noktasına gelelim tamamen aynı şeyi söylüyoruz;siz diyorsunuzki; (Konunun Sigorta Denetimi yönüne gelince, sigorta denetimi konusunda 2001 yılında bir yönetmelik çıktı. Bu yönetmeliğe göre, sigorta şirketlerinin bağımsız denetimi, sigorta şirketlerinde uzun süre çalışıp emekli olmuş kişilere yönlendiriliyordu. ASMMMO bu durumu fark etti, TÜRMOB'dan gerekli yetkiyi alarak, Müsteşarlıkla bağlantıları kurdu, hatayı ve yönetmeliğin 3568 ile çelişkisini gösterdi, ikna etti, yönetmelik değiştirildi. Dikkat ediniz, orada sınav ve eğitim TÜRMOB tarafından yapılmaktadır.)Bende diyorum ki Türmob su kanalının sonuna gidip bana su gönderin demek yerine, Su kanalının başına geçmeli; yukarıda parantez içi yorumunuz benim bu deyimimin açıklamasıdır.Türmobun bu gün yapması gereken budur. Ama Türmobun ciddi bir hatası var oda SPK 22/d çıktığında yani bu Konuda SPK ya yetki verildiğinde Türmobun sessiz kalmasıdır. Yukarıda parantez içine aldığım bölümü Türmob zamanında müdahale ile yasalaştırmasa idi bu gün bu sorun yaşanırmıydı.Diyelim oldu ve nitekim olduda. SPK 22/d yürülükte ne yapılmalı. Bu 22/d nin değiştirlmesi yoluna gidilmelidir. SPK yetki aşımı yapmamıştır. 22/d yetki aşımı yapmıştır. O halde SPK yı suçlamak yerine 22/d nin 3568 ile ve dolayısı ile mevcut istem ile çakışma ve çatışmaları anlatılarak iptal yoluna gidilmelidir. Bu gün SPK tebliği geri çekse sorun çözülecekmi. Hayır çözülmeyecek sorunun kökü SPK 22/d dir. Bu madde düzeltilmelidir. __________________Tevfik Doğan Henüz Yolun Başındayım.

Tevfik_DoğanModeratör Kayıt Tarihi: 22-Aralık-2005Ülke: TurkiyeGönderilenler: 134 Gönderen: 18-Mart-2006 Saat 11:41 | Kayıtlı IP

Pardon Anladığım şu üstadım Ayrı düşündüğümüz bir tek nokta var oda; Sigorta denetimi için özel eğitim ve sınav.Sigortacılık özel bir alanda; Turizm , İnşaat, Sağlık, eğitim sektörleri özel değilmi.Örneğin turizm ile sigorta mevzuatını karşılaştıralım, Turizm teşvikleri ,Kdv olayları ve hatta turizm teşvikin 3.kişilere yansıması vs. bunlar çokmu basit. yada inşaatı ele alalım: geniş çaplı inşaat mevzuatını açıklamaya kalksak 3-5 bin sayfa bir metin tutar. Sigortacılığı ne kadar geniş açıklarsan açıkla 500 sayfayı geçmez. Sağlık aynı şekilde, Eğitim sektörü aynı şekilde. Ben bu sektörlerin sigorttacılık sektöründen çok daha önemli ve çok daha karmaşık olduğundan eminim. Bankacılık finans kuruluşları hakeza bunlar sigortacılıktan çok daha karmaşık sektörlerdir.Sigortacılıkta 3-5 tane yeni kavram var diye bu yola başvurmak doğru değil.O zaman şu yapılmalı Tüm sektörler ayrılıp gruplandırılmalı ve her sektör için eğitim ve sınav yapılmalı. Bunu anlarım ama aradan 1-2 tane sektör için bu yapılır ise bu yanlıştır. Sigortacılık denetimine itirazımız bu konudadır. Genel uzmanlaşmaya karşı değilim. Üstadım. Mesleğimizde genel manada alan uzmanlaşmasına gidilmesinden yanayım. Ama bu bir sektör için evet diğeri için gerek yok şeklinde olmamalıdır. __________________Tevfik Doğan Henüz Yolun Başındayım.
 
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar,
TÜRMOB'un SPK'ya eleştiren açıklamalarının doğruyu yansıtmadığını ve yasanın verdiği yetki çerçevesinde sermaye piyasalarındaki mevzuatı düzenlediklerini söyledi. TÜRMOB 16 Mart'tan itibaren gazetelere "Kamuoyuna ve Sayın Başbakan'a Açık Mektup" başlığıyla verdiği ilanlarda SPK'yı "Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğ" yoluyla yetki aşımı yaptığı iddiası da dahil olmak üzere çeşitli şekillerde eleştirmişti.

Cansızlar bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, SPK'nın yetkisini aşarak bağımsız denetim standartlarını yayımlamaya çalıştığı iddiasının doğru olmadığını, sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetinin düzenleme konusunda SPK'ya görev ve yetki verildiğini ve yetki aşımının söz konusu olmadığını ifade etti. Tebliğ çalışması yapılırken TÜRMOB'un görüşünün alınmadığı iddiasına değinen Cansızlar, söz konusu tebliğin hazırlanma sürecinde sektör temsilcisi olan kuruluşlar ve akademisyenler başta olmak üzere ilgili tüm çevrelerin görüşlerinin alınarak, tebliğe son şeklinin verildiğini söyledi. Cansızlar, alınan her görüşün düzenlemeye konulması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını da vurguladı. Uluslararası standartların meslek örgütü görev alanı içinde olduğu iddiasına ilişkin olarak da Cansızlar, bunun doğru olmadığını ifade etti.

Cansızlar, SPK'nın bağımsız denetim faaliyetini düzenleyen ve faaliyetleri denetleyen kuruluş olduğunu vurgulayarak, "Ancak bu faaliyet sermaye piyasasında faaliyet gösteren halka açık şirketler ile sermaye piyasası kurumlarının bağımsız denetimi ile sınırlıdır. Halka açık şirketler ile sermaye piyasası kurumları dışındaki şirketlerin bağımsız denetimi kurulumuz düzenlemeleri dışında kalmaktadır" dedi. Cansızlar, çabalarının daha şeffaf bir sermaye piyasısı oluşturulması olduğunu kaydederek, SPK'nın düzenlemesine karşı TÜRMOB'un yargıya gidebileceğini de vurguladı.
 
Üst