fonradar

Şüpheli Alacak Karşılığı

Üyelik
9 Tem 2005
Mesajlar
21
değerli meslektaşlarım aşağıda vereceğim bilgileri esas alarak konuyu yorumlarsanız memnun olacağım. ilginize şimdiden teşekkür ederim.

A: çeki keşide eden firma
B: çeki cirolayan tüzelkişiliğe haiz firma
C: lehdar (çekleri elinde bulunduran gerçek kişi firma)
-------------------------------------------------------------
- C B'ye B A'ya mal veya hizmet satmaktadır.
- C aynı zamanda A'ya mal satmaktadır.
- C B firmasın aynı zamanda büyük ortağı ve şirket müdürüdür.

B firması A firmasından geçen 200 YTL'lık çekleri borçlarına mahsuben C'ye ciro etmiştir. C'nin çek kasasında emtia satışından ötürü 20 YTL'lık A'ya ait çek vardır. Çekler ödeme günlerinde tahsil edilemediği için 200+20 YTL'lık çek toplamı kadar icra takibi A firmasına başlatılmıştır. B ve C arasındaki ticari ilişki devam etmektedir.

bu noktada iki görüş karşımıza çıkmaktadır:

1) B ve C kardeş firmadır. çekler kardeş firmadan C ye geçmiştir.(200 YTL'lık kısım için) önce kardeş firmadan tahsil cihetine gidilmeliydi. Burada muvazaalı işlem sözkonusudur. Dolayısı ile şüpheli alacaklar için C nin karşılık ayırması vergi kanunlarının ruhuna aykırıdır" denmektedir.

2)netice itibarı ile C'nin elinde tahsil edilmemiş 220 YTL'lık çek bulunmakta olup, alacak gerçekbir ticari işlemden doğmuştur. Şahıs firmasının B ye ortaklığı bu işlemde muvazaa olduğu anlamına gelmez. C ticaret kanunu'na göre de borçlulardan herhangibirine başvurabilir. Tercih etme hakkını olayımızda A'ya icra takibi başlatmak sureti ile bu yönde kullanmıştır. Bu sebeplerle C firması takibe alınmış alacağın tamamı için karşılık ayrılabilir"denmektedir.

NOT: Rakamlar konuyu daha iyi anlatabilmek amacıyla kullanılmış olup gerçekliği yoktur.

Not: Bu yazının başlığı Ebru Şener tarafından forum kurallarına uygun olmadığı için düzeltilmiştir. Lütfen Forum Kuralları' nı okuyunuz.
 
Merhaba,

VUK’nun, “Şüpheli Alacaklar” başlıklı 323. maddesindeki;

“2365 sayılı Kanunun 55'inci maddesiyle değişen madde) Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame etterilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. (2455 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen bent) Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir.”

Hükümlerine göre, bir alacağın şüpheli bir alacak sayılabilmesi için yalnızca ticari kazançla ilgili olması ve icra safhasında bulunmasının yeterli olduğu belirtilmiştir.

Benim düşünceme göre, olayın şüpheli alacak olarak düşünülmesi gerekmektedir. Yani, 2. görüşe katılıyorum.


Örnek Mahkeme Kararı:

Danıştay Üçüncü Daire
Tarih : 11.12.1989
Esas No. : 1989/4216
Karar No. : 1989/2768


Bir alacağın şüpheli sayılabilmesi için, bu alacağa ait senedin ilk cirantası hakkında icra takibinde bulunulması yeterli olup, ayrıca asıl borçlu hakkında icra takibi yapılması da gerekli değildir.

Davacı şirket adına, 1984 takvim yılı için ikmalen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasını, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun değişik 323. maddesi hükmüne göre, ticari ve zirai işle ilgili olup faaliyetin normal icapları dahilinde doğan bir alacağın dava ve icra safhasına intikal etmesi halinde şüpheli alacak niteliğin! kazanacağı, kambiyo senetlerinde borçluların, senedi keşide eden asıl borçlu ile eğer senet ciro edilmişse bütün cirantalar olduğu, senet hamilinin bu borçlulardan herhangi biri, bir kaçı ya da tümü hakkında takipte bulunabileceği, bunun tek istisnasının rehin cirosu ile ciro edilmesi hali olduğu, durum böyle olunca kambiyo senedine bağlı alacaklarda, alacakla ilgili kambiyo senedinin, senet borçlularından herhangi birisi hakkında ve bu arada senedi keşide eden asıl senet borçlusu hakkında takip yapmak üzere icraya verilmesinin, o alacağın şüpheli hale gelmiş sayılmasında yeterli olacağı, kaldı ki madde hükmünde alacağın şüpheli alacak sayılması için alacağı dava veya icra safhasına intikal etmesinin yeterli görüldüğü, bunun dışında dava veya icranın asıl borçlu hakkında elmasım öngören birhükmün yer almadığı uyuşmazlık konusu olayda, davacı bankanın ......Koli. Şti'ne muhtelif tarihlerde verdiği kredi karşılığı bu kollektif şirketin bankaya asıl borçlusu ....A.Ş. ve alacaklısı ......olan toplam 9 adet senedi temlik cirosu yoluyla ciro ettiğinin ve sözü edilen senetlerin ödenmesi için borçlusu ..... A.Ş. ni ibraz edildiği halde vadelerinde ödenmediğinin, bunun üzerine bankanın son ciranta olan ve aynı zamanda kredi borçlusu bulunan .... Koli. Şti'ne senetlerin ödenmesi için ihtarname çektiğinin, diğer taraflar senet borçlusu ...... A.Ş. ile alacaklı ve ilk ciranta A.U. hakkında icra takibine başladığının dosyanın incelenmesinden anlaşıldığı, görüldüğü gibi banka senet borçlusu ve ilk cirantası hakkında icra takibinde bulunmakla senede bağlı alacak icra safhasına intikal etmiş olduğundan 1984 yılında şüpheli hale gelmiş bulunduğu,sözü edilen alacağın şüpheli hale gelmesi için ayrıca son ciranta olan ve kredi borçlusu durumunda bulunan kollektif şirket hakkında takibat yapılmasına gerek olmadığı; öte yandan, kredi borçlusu şirketin diğer alacaklıları tarafından 1984 yılında açılan dava sonunda 14.02.1985 gününde iflasına karar verildiğinden, bu şirket hakkında yapılacak takibin de sonuçsuz kalacağının açık olduğu, bu durumda davacı bankanın anılan şirkete açtığı kredi karşılığında temlik cirosu yoluyla verilen ve vadesinde ödenmemesi nedeniyle icraya intikal ettirilen alacak için şüpheli alacak karşılığı ayırarak söz konusu alacağı zarara kaydetmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; kredi borçlusu şirket hakkında icra takibinde bulunma'yan bankanın şüpheli alacak karşılığı, ayıramayacağı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.
 
Üst