fonradar

Tevkifat İadesi Bağkur Primine Mahsup Edilir mi?

Üyelik
23 Ağu 2012
Mesajlar
1
Konum
konya
117 nolu tebliğde iade ile ilgili olarak bu açıklama yapılmış.
5.2.1. MAHSUBEN İADE TALEPLERİ
5.2.1.1. Kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade alacaklarının mahsuben iadesi, mükellefin kendisinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) ithalat sırasında uygulananlar dahil vergi borçları ile sosyal sigortalar prim borçları ve ferileri için söz konusu olabilecektir.


buna göre şahıs işletmesinin kdv alacağı bağkur primine mahsup edilebilir mi?
 
Dediğiniz gibi açıkça "Sosyal Sigortalar Prim" borçları ve ferileri ifadesi kullanılmış. Bu açıklamaya göre mahsup edilmesi gerekiyor. 4a, 4b, 4c prim borçları yerine "ferileri" mi denmek istendi?
 
Burada ferilerden kasıt SGK primlerinin gecikme zamları ve idari para cezalarıdır. Diğer taraftan 5510 sayılı Kanunun 4/b maddesine göre bağ-kur lu olanlar da sosyal güvenlik primi ödedikleri için, kdv iade alacaklarının bağ-kur prim borçlarına mahsubu mümkündür.
 
Tarih 02/09/2013
Sayı 39044742-KDV.9-1398
Kapsam T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı
:
39044742-KDV.9-1398
02/09/2013
Konu
:
Kısmi KDV tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade alacaklarının Bağkur prim borçlarına mahsubu
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; servis taşımacılığı işiyle iştigal ettiğiniz belirtilerek kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan katma değer vergisi (KDV) iade alacaklarınızın Bağ-Kur prim borçlarınıza mahsup edilip edilemeyeceği hususunda bilgi istenilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi tutulmuş; 9 uncu maddesinin birinci fıkrası ile vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.
Söz konusu yetkiye dayanılarak yayımlanan 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “5.2.1. Mahsuben İade Talepleri” bölümünde, kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade alacaklarının mahsuben iadesinin, mükellefin kendisinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) ithalat sırasında uygulananlar dahil vergi borçları ile sosyal sigortalar prim borçları ve ferileri için söz konusu olabileceği belirtilmiştir.
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Kanun ile kurulan kısaca “Bağ-Kur” olarak anılan Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu, 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Kanun ile Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilmiştir. 5502 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde; sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, idarî para cezaları, gecikme cezaları, gecikme zamları ve katılım payları Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirleri arasında sayılmıştır.
31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar; (b) bendinde, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticari kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, sigortalı kabul edilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinde; prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebileceği hükmüne yer verilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğine dayanılarak 1/9/2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinin “6. Prim Borçlarının Katma Değer Vergisi İade Alacağından Mahsup Suretiyle Ödenmesi” başlıklı bölümünde;
“Prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesinin talep edilmesi durumunda, primin en geç ödenmesi gereken yasal süre; Kanun’un 4′üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenlerden; sigortalılara ait ücretleri her ayın 1′i ila sonu arasına ilişkin olarak ödeyen işverenler yönünden, primin ilişkin olduğu ayı takip eden ayın sonu (vade) yerine, vadeyi izleyen onbeşinci, sigortalılara ait ücretlerin her ayın 15′inden, ertesi ayın 14′üne kadarki döneme ilişkin olarak ödendiği işverenler yönünden ise, primin ilişkin olduğu dönemi takip eden dönemin sonu (vade) yerine, vadeyi takip eden onbeşinci gün olacaktır.” açıklamaları yapılmıştır.
Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenlerin prim borçlarının düzenleme kapsamında KDV iade alacaklarından mahsubu öngörülmüş olup Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılardan kaynaklanan sigorta primlerinin bu çerçevede KDV iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesine imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, özelge talep formunuzda belirttiğiniz Bağ-Kur prim borçlarınızın KDV iade alacaklarınızdan mahsubu suretiyle ödenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
 
Üst