fonradar

Türmob 2010 Genel Kurulu' na giderken.!

Üyelik
20 Kas 2006
Mesajlar
63
TÜRMOB 2010 GENEL KURULU?NA GİDERKEN
SMMM Gökhan DEDE

23 Ekim 2010 günü TÜRMOB Genel Kurulu, 24 Ekim 2010?da da seçimler yapılacaktır.

Bu nedenle, Türkiye genelindeki YMM ve SMMM Odalarının temsilcileri (delegeler) TÜRMOB yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelerini seçebilmek için Ankara?da misafirimiz olacaklar.

TÜRMOB organlarına seçilecek adaylar, grup önderlerinin kendilerince belirenmiş bazı kriterleri dikkate alarak genellikle önseçimsiz belirlenmektedir. Yani önseçim gelenekleri yoktur.

Bunların arasında yalnızca Ankara SMMM Odası bir istisnadır.

Ankara ÇDM Grubu 1994 yılından bu yana TÜRMOB adaylarını önseçimle belirlemektedir. Kısacası, delegenin iradesi esas olmuştur. Ankara ÇDMG?nin belirleyeceği adaylar haricindeki ÇDMG adayları ya da diğerleri, bugüne kadar olduğu gibi şimdi de, kendilerini mesleki örgütümüzün merkezine yerleştirmiş karar verici birkaç kişi tarafından belirlenmiştir. Kanımca yine öyle olacaktır. Hatta kimileri bugünlerde belirlenmiş durumdadır.

2010 seçimlerinde ilk defa uygulanacak nispi temsil sisteminin azmettirmesiyle seçimlere birden fazla grup katılarak demokratik bir yarış sergilenecektir. 2010 seçimlerinin diğer yıllarda yapılan seçimlerden bir farkı da bu olacaktır.

Delegenin iradesiyle (müdahalesiz) belirlenecek adaylara büyük saygımla, seçimlere katılacak tüm adaylara ve gruplara şimdiden başarılar diliyorum.
İnanıyorum ki; TÜRMOB?u siyasi partilerin arka bahçesi yapmak, kendilerini bir yerlere taşımak için atlama tahtası olarak kullanmak, ya da yalnızca ekonomik fayda sağlamak isteyenlerin dışındakilerin hepsi, mesleğe yeni kazanımlar sağlamak, gerçek anlamda hizmet vermek için orada olmak içtenliğindedirler.

Genel kurullar, meslek örgütlerinin aynasıdır, vitrinleridir. Bakınca, her şeyi görürsünüz.

Genel kurullar, iktidardakilerin olduğu kadar, diğer kişi ve grupların da kendilerini ifade edebilme fırsatı yakaladıkları platformlardır. İşte bu anlamda genel kurullar önemlidir. Daha da önemlisi; katılanların dünya, ülke ve mesleki sorunlara bakış açılarının sergilendiği yerdir.

Konjonktür önemli olmakla birlikte, yönetimdekiler için yeniden iktidar olabilmek, genel kurula gelinceye kadar olan süreçteki başarılarına bağlıdır. Bugün iktidarda olan anlayışın dışındakiler iktidarda olmadıklarına göre, iktidardakilerin bu süreçte ya da bundan önceki çalışma dönemlerindeki başarı grafikleri, dolayısıyla söylem ve eylemlerinin inandırıcılığı, seçim sonuçları açıklandığında, gösterge gün ışığına çıkacaktır.

Hep biliriz ki genel kurullar, seçimlere katılanlara kendilerini sunum fırsatı sağlar. Çalışmalarını fırsata dönüştürenler için de seçimler önemli bir sonuçtur.
Gelenek olarak genel kurullardaki söylemler genellikle kalıcılaştırılmaktadır. O nedenle, ne söylediğiniz önemlidir. Dolayısıyla gelecek kuşaklar, geçmişte nelerin konuşulduğunu, nelerin başarıldığını öğrenme fırsatı bulurlar. Mesleğin geleceğinin görüntüsü; bu genel kurullardaki ve öncesindeki söylemler, görüşler, katkılar ve hedeflerde saklıdır. Gelecek büyük ölçüde bularla şekillenir.

İktidar için vitrindeki malzemeler, çalışmalarının ürünleridir.

21 yıl, mesleğin, meslek mensubunun ve meslek örgütünün hayatında çok uzun bir zaman dilimi sayılmasa bile, ancak 21. yüzyılda yasal statüye kavuşabilmiş olmak, örgütlenmede bunca geç kalmışlığın ya da geç bırakılmış olmanın farkındalığı ve hissedilen eksikliği giderme azmiyle, kısa zamanda azımsanmayacak çalışmalara imza atma başarısının gösterildiğini kabul etmek gerekir. Başarı çıtasını daha yükseğe çıkarmak için, yarışın hâlâ devam etmekte olduğuna inanmak istiyorum. Ancak, meslek örgütü yöneticiliğinin ?meslek? haline dönüştürülmesi, ulaşılmak istenen hedeflerin önündeki en büyük düşkünlüktür. 20 yıl veya buna yakın süreden beri TÜRMOB ya da oda yöneticiliği yamayı sürdürme gayreti, ya yöneticiliğin meslek haline getirildiğini ya da bu görevi yapacak başkaca yetkin/etkin meslek mensubunun bulunamadığını (!) göstermektedir.

21 yıllık sürece baktığımızda elde edilen başarı ?yeterli mi? diye geçmişi sorgulayarak bugüne baktığımızda, sayısal ölçütün dışında bunun yanıtı, elbette ki, ?HAYIR? olacaktır.
Bu bağlamda olaya baktığınızda, eğer, şimdiye kadar iktidar olanların çabalarını, çalışmalarını ve elde ettikleri sonuçları yetersiz görüyor, hatta onları başarısız buluyorsanız, o zaman bu meslek örgütünü yönetme birikimi, azmi ve yeteneği olanları bulmalısınız.

Yukarıda da belirttiğim gibi, nispi temsil sistemi, ?organlara üye sokulabileceği? düşüncesini tetiklemekte, grupların ya da siyasilerin azmini kamçılamaktadır.
Hatırladığım kadarıyla TÜRMOB?un 21 yıllık tarihinde yalnızca bir kere (2000) birden fazla grupla seçime girildi. Bunun adına demokratik yarış deniyordu ve belli bir heyecan vardı.

Birde, 2008 seçimlerinde Ankara SMMM Odası?nın önseçimle belirlenmiş adayının ÇDMG Merkez Yürütme Kurulunca listeye alınmamasına protesto-tepki oylarını en aza indirmek için sarfedilen azami çaba ve birkaç bağımsız adayın alacakları oyları engelleme gayreti, seçimleri adeta bir yarış ortamına dönüştürülmüştü!.

Öyle ki, TÜRMOB yöneticileri ve adayları, hangi ilden ne kadar protesto oyunun çıkacağını, ya da bağımsız adaylara hangi ilden ne kadar oy verildiğini saptamak için, sandıkları ?alfabetik il sırasına? göre sıralamışlardı. Kimileri fark etmese de bu, delegenin üzerindeki TÜRMOB baskısından başka bir şey değildi. Bunun anti demokratik bir tutum olduğunu, kendilerini çağdaş demokrat sanan ilgililere hatırlatmak istiyorum!

Dileğim; doğru amaç ve hedeflerini meslek kitlesi ile samimi biçimde paylaşmak isteyenlere delegelerin TÜRMOB görevi vermesidir. Hayallerini hizmete dönüştürmek için kolları sıvayanların çalışmalarına fırsat ve destek verilmeli, engellenmemelidir. Ancak, bunun çok da kolay olmayacağını engelleyebilirliğini, düşünüyorum. Sistem de buna müsaittir!

Muhasebe ve denetim mesleğinin sorunlarının çokluğu, bunun başlı başına bir sistem sorunundan kaynaklandığını, bu nedenle sorunların arkasının gelmeyeceği, biri çözülürken bunlara yenilerinin ekleneceği bilinen bir gerçektir. Bunu, mesleğin içinden gelen, büro tozu yutmuş, yıllarca sorunlara muhatap olmuş, sorunlarla baş etmek için mücadele etmiş meslektaşlarımızın, sıkıntıları daha iyi bildiklerini herkesin teslim edeceğine inanıyorum.

Özen gösterilmediğini söylemek istemiyorum ama, her şeye karşın meslek örgütü, yalnızca mesleğini yapan, meslek örgütünü yönetmeye söz vermiş, sözünde durabilecek daha birikimli, ilkeli, kararlı ve öngörülü meslektaş yöneticilerle yönetilmek durumundadır. Görev talep hakkını kendinde görmek için mesleğin kahrını çekmiş olmak tek başına yeterli değildir. Önemli olan, bundan sonra da sorunlara göğüs germek, çözüm üretmek için bağımsızca irade koyabilmektir.

Mesleki sorunlarımızın ülke sorunlarından ayrışık olmadığı bilinciyle, inancıyla çalışılması gerektiğine inanıyorum. Ancak, üzülerek belirtmek istiyorum ki, TÜRMOB ve odalarımız, toplumsal sorunlara gereken duyarlılığı gösterememişler ve ekonomik sorunların çözümü konusunda lokomotif olmaktan uzak ve sessiz kalmışlardır.

Hassas bir döneme girdik. Kısır siyasi tartışmalarla, doğru değerlendirmeleri; sırf siyasi farklılıklar nedeniyle, parsa kaptırmak düşüncesiyle dayatmalarda bulunma hatasına düşmek, mesleki gelişimin önünde engel teşkil etmekten öteye geçemez.

TÜRMOB?da, yıllardır hem siyasi parti yöneticiliği hem de meslek örgütü yöneticiliği yapanlar bu dönemlerdeki yarı zamanlı çalışmalarıyla mesleğe zarar, kendilerine ise yarar sağladıklarını söylemeyen, anlamayan kalmadı gibi?. Bundan böyle böylelerine fırsat verilmemelidir.

Muhasebe ve denetim mesleğinin bizce ?özlenen saygınlık düzeyine? hâlâ eriştirilemediğini biliyoruz. Ancak, bunun tek sorumlusu olarak yalnızca yöneticileri görmek ve dahası suçlamak biraz haksızlık olur.

Önünüzde önemli bir seçim sınavı daha var.

Sevgili meslektaşlar, değerli delegeler, başta haksız rekabet olmak üzere, birçok mesleki sorunumuz hâlâ devam ediyorsa, illa da ?suç senin? demeye dilim varmıyor ama, sizler delegeler olarak, TÜRMOB?u yönetmeyi hak etmeyen kişileri oraya seçerseniz, ?suçun en büyüğü sizin olacaktır,? demekten de kendimi alamıyorum!
Geleceğe ışık tutacak bir genel kurul dileğimle, saygılarımı sunuyorum.

SMMM Gökhan DEDE


Konu başlığı ve içeriğinde Büyük Harf kullanmak yasaktır.!
Lütfen Forum Kuralları' na uyunuz.!
 
Ynt: Türmob 2010 Genel Kurulu' na giderken.!

yeni başkan seçilirse yetrlilik sınavı değişirmi yani test usulü olurmu
 
Ynt: Türmob 2010 Genel Kurulu' na giderken.!

Başkanın elinde değil, kanun değişikliği lazım..
 
Üst