Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

şeref aydemir

Tanınmış Üye
Üyelik
25 Kas 2011
Mesajlar
4,866
Konum
ankara
"İş Kanunun 22.maddesinin birinci fıkrası uyarınca işverence (işciyi)ücretsiz izine çıkarma önerisi YAZILI OLARAK yapılmalıdır.İşci(ler) bu öneriyi altı işgünü içinde YAZILI OLARAK kabül ederse ,iş akdi askıya alınmış olur.İşci tarafından anılan süre içinde YAZILI OLARAK kabül edilmeyen öneri REDDEDİLMİŞ SAYILIR.Başka bir deyişle ,sözlü ve örtülü bir anlaşma geçerli sayılamaz."Sn.Prof.Dr.Sarper SÜZEK-İş Hukuku
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Sonrası, "ücretsiz izin önerisi reddedilen işveren işçisine işveremediği/üretim yaptıramadığı için
yasal prosedüre uygun fesh etmesiyle, çalışanda süresi içinde işe iade davası açar...." şeklinde mi acaba?
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

ihsans ' Alıntı:
Sonrası, "ücretsiz izin önerisi reddedilen işveren işçisine işveremediği/üretim yaptıramadığı için
yasal prosedüre uygun fesh etmesiyle, çalışanda süresi içinde işe iade davası açar...." şeklinde mi acaba?
İşverenin bu önerisiinin, işci tarafında yazılı olarak kabül edilmemesi sonucunda,işveren kendince haklı gördüğü bu sebeb veya başkaca geçerli bir nedene dayandığını ileri sürerek,bildirim süresine uymak suretiyle fesih yoluna gidebilecek,işcide bu duruma karşı yargı yoluna başvurabilecektir.
Dikkat edilecek iki husustan biri yazılı şekil şartı, diğeri 6 iş günü süresidir.Bu süre içinde işverenin işciye iş vermemesi/üretim yaptırmamasının önemi yoktur,kaldiki önerinin işci tarafından reddedilmesi sonucu, işverenin bu yaptırımları feshe gerekçe oluşturmaz.
Bundan sonra olay dava konusu olacağından;
a.işyeri iş güvencesi kapsamında ise işci "işe iade"
b.değilse işci "haksız fesih" iddiası ile (tazminat)davası açabilecektir.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

şeref aydemir ' Alıntı:
ihsans ' Alıntı:
Sonrası, "ücretsiz izin önerisi reddedilen işveren işçisine işveremediği/üretim yaptıramadığı için
yasal prosedüre uygun fesh etmesiyle, çalışanda süresi içinde işe iade davası açar...." şeklinde mi acaba?
İşverenin bu önerisiinin, işci tarafında yazılı olarak kabül edilmemesi sonucunda,işveren kendince haklı gördüğü bu sebeb veya başkaca geçerli bir nedene dayandığını ileri sürerek,bildirim süresine uymak suretiyle fesih yoluna gidebilecek,işcide bu duruma karşı yargı yoluna başvurabilecektir.
Dikkat edilecek iki husustan biri yazılı şekil şartı, diğeri 6 iş günü süresidir.Bu süre içinde işverenin işciye iş vermemesi/üretim yaptırmamasının önemi yoktur,kaldiki önerinin işci tarafından reddedilmesi sonucu, işverenin bu yaptırımları yine işveren tarfaından feshe gerekçe oluşturmaz.
Bundan sonra olay dava konusu olacağından;
a.işyeri iş güvencesi kapsamında ise işci "işe iade"
b.değilse işci "haksız fesih" iddiası ile (tazminat)davası açabilecektir.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Sn.Aydemir,
herşeyin başında, ücretsiz izne çıkartma talebi olamaz! Ücretsiz izin kullanma talebi olur işçiden gelen, işveren de bunu uygun görürse onaylar.
İşverenin ücretsiz izne çıkarma hakkı yasal olarak bulunmadığından, böyle bir işlem için yazılı olarak bildirimde bulunması da, ayakparmakları arasına kibrit çöplerini sıkıştırıp ateşlemekten farklı olmayacaktır. Yanar :)
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

İş akdi feshin son çare olması nedeniyle, fesihten önce makul bir süre için işveren ücretsiz izini önerebilir.
İsteyen kabul eder, İsteyen de kabul etmez.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Bazı işverenlerin gerçek iradelerini yazılı hale getirmeden ,üstü örtülü şekilde işcilere baskı kurduklarI/ kuruyor oldukları,bu baskılara dayanamayıp işcilerin, ücretsiz izne sanki kendi istekleriyle çıkıyormuş gibi işverence işlem yapıldığı ,dolayısıyle aylık ücreti dışında başkaca gelirleri olmayan işcilerin madur edildikleri/ediliyor oldukları malumunuzdur.
İşte bu sebebledir ki sn.üstad, yazdığı (İş Hukuku)kitabında bu konuya, önemine binaen özel "başlık açarak"değinmiş,bu nedenle yararlı olacağı düşüncesiyle paylaşıma sunulmuştur.
İşcinin kendi istek ve iradesiyle ücretsiz izin talep etmesinin gayet doğal,ancak zaman zaman uygulamada işverenin bu konuda sözlü olarak, işciye ücretsiz izine çıkmasını telkin etmesinin ise (ispatı genelde mümkün olmayan) gayri hukuki bir durum olduğu açıktır.
Gerçek iradesini gizleyerek ,işcisinin yazılı olarak ücretsiz izine çıkmasını-ayrılmasını bildiremeyen işveren(bildirsede bu durumun karşılığı işveren talebi anlamındadır),bildirmesi halinde bu iradenin-durumun , hukuken korunmaz olduğunun,haksız duruma düşeceğinin bilincindedir.Bu nedenle,böylesi girşimde elbette bulunamayacaktır.Ayrıca,bunun cevabı"kibrit çöplerinin ateşinde)saklıdır,yananlar bilir.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

ihsans ' Alıntı:
İş akdi feshin son çare olması nedeniyle, fesihten önce makul bir süre için işveren ücretsiz izini önerebilir.
İsteyen kabul eder, İsteyen de kabul etmez.
Konumuz da "ücretsiz izin"olayı ,olağan şartlar çerçevesinde ele alınmıştır.
Tabiki,tüm hukuk yolları tüketildikden sonra "feshin son çare"kaçınılmaz olması halinde,makul bir süre için bu öneri yapılabilecek,eden eder,etmeyen etmez.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Müsaadeniz ile şimdide
"ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmesi"konusuna değinelim.

-İşverence bu önerinin yazılı yapılması,işci(lerin)bu öneriyi altı iş günü içinde yine yazılı olarak kabül etmesi (tarafların anlaşması)halinde , sözleşmenin ASKI ya alınmış olması sonucu "bağımlılık"ilkesi dışında,işci tarfından"iş görme",işveren yönünden "ücret ödeme"yükümünün (geçici olarak)yerine getirilemeyecektir.
Dğer hususlar;
-Ücretsiz izin konusu çerçevesinde,anlaşmaya varılması halinde,işcilere "yarım ücret"ödeneceğinin kararlaştırılabiceği,
-Ücretsiz izin süresinin sınırsız olamıyacağı,sınırlı olarak belirlenmiş olması halinde ise bu(askı) sürenin bitiminde, iş akdinden doğan tüm hak ve borçların kendiliğinden yürürlüğe gireceği,
-Ücretsiz izin süresinin anlaşarak sınırlı(makul süre)belirlenmiş olması karşısında,sözkonusu(askı)süresi içinde işci lehine "haklı neden"ile fesih hakkının doğmıyacağı,
-Ancak,askı süresi sona ermesine rağmen,işci işyerine geldiği halde işe başlatılmamışsa,iş akdi işverence feshedilmiş sayılır,
-İşverenn M.22 ye uygun olarak yaptığı ücretsiz izin önerisini işciler kabül etmiş ancak iş akdinin askıya alınması "belirli bir süreye "bağlanmamışsa,bunun sınırsız süre devam edceği düşünülemez.Bu durumda işcilerin olayın özelliğine göre dürüstlük ve iyi niyet kurallarının gerektirdiği geçici(makul)bir süre kadar bekleyebilecekleri,bundan sonra iş akitlerini"haklı nedenle" feshedebilecekleri ve kıdem tazminatı isteyebileceklerdir.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Merak ettim bahsekonu olayımızda ifade edilen"makul süre"-"belirli süre"den kasdedilen süre ne kadar?
Bilindiği üzere İş Yasamızda bazı hallerde sınırlı süreler sözkonusudur.
Burda ki süre,örneğin bir ay mı,hizmet süresine bağlı önel süresimi, işyerinde meydana gelmiş olan soruna bağlı anlaşılan süremi?
Paylaşımlarınıza sunulur.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

İşverenin işciye yaptığı "ücretsiz izine"çıkma önerisi, genelde 18.madde kapsamında gündeme gelmekte,ancak ne var ki bu durum "iş ve sözleşme şartlarında esaslı değişikli"niteliğinde olduğundan değerlemesi 22.madde kapsamında yapılmaktadır.
Esasen olayın çıkış noktası 18.maddedir.Her olayda olduğu gibi 18.madde kapsamında da gerçekleşen-doğan şartları ,o olayın kendine özgü şartları ve ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirmek gerekir.
"son çare ilkesi ve çalışma koşullarında değişiklik"
İşcinin işnin,görevtanımının ve görev yerinin değiştirilmesi,ücretsiz izin gibi son çare niteliğinde alınan önlemlerin bir çoğu aynı zamanda çalışma koşullarında esaslı değişiklik anlamına gelir.ESASEN SON ÇARE İLKESİ İLE İŞ AKDİNİN DOĞRUDAN FESHEDİLMESİ YERİNE ,ÇALIŞMA KOŞULLARINDA BELİRLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMASI YOLUYLA İŞ İLİŞKİSİNİN DEVAMLILIĞI DOLAYISIYLE İŞYERİNİN AYAKTA KALMASI FAALİYETİNİN İNKİTAYA UĞRAMAMASI AMAÇLANIR.
18.madde kapsamında işyerinde meydana gelen/doğan hususlar nedeniyle işverence yapılmak istenen değişiklikler, çalışma koşullarında işci aleyhine esaslı değişiklik oluşturuyorsa İş Kanunun 22.maddesi uyarınca işcinin rızası aranır,işci aleyhine esaslı değişiklik oluşturmuyorsa işcinin rızasına gerek yoktur diyebiliriz.
Sonuç itibariyle ,bu tür konularda 18 ve 22.maddeleri birlikte değerlendirerek sonuca gitmek DAHA İSABETLİ olacaktır.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Sn.Aydemir;
bence işverenin ücretsiz izne çıkarma önerisi tabiri yanlış. Yok işverenin böyle bir öneride bulunma hakkı.
-Yapabileceği, işlerin durması-azalması nedeniyle hakları ödeyerek sözleşme feshi veya;
- İş sözleşmesini karşılıklı anlaşma yoluyla askıya almak yada;
- üstü kapalı işsiz kalma korkusu yaratarak ,baskıyla işçiden ücretsiz izin talep formu almak
olabilir.
Son seçeneğe girmek istemiyorum, zira olmaması gerektiği halde en çok uygulanan seçenektir herkesin bildiği üzere.
Diğer yandan, bence işçi açısından oldukça önemli olan konu;
ücretsiz izin durumunda, SGK primleri de ödenmeyeceğinden, o an düşünülmeyen başka sorunlara kucak açılmış olacaktır.
Prim ödenmiş gün sayısının önemli olduğu, son belirli bir dönemdeki prim tutarlarına göre hesaplamaların yapıldığı durumlarda ciddi hak kayıpları ortaya çıkabilecektir.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Sn. Keremcem,
Anlaşarak Ücretsiz izine çıkarmak ile İş sözleşmesini karşılıklı askıya almak arasında ne fark var.
Bu tür ücretsiz izinde de sözleşme askıya alınmış olmuyor mu?
İkisinin de sonuçları (SSK açısından) aynı değil mi?
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Sn.İhsans beyin dediği gibi anlaşma varsa zaten sorun yoktur.
Ancak bu anlaşmada,bir önceki iletimde ,sözleşmenin askıda kaldığı"makul süre"nin,ne kadar süre olacabileceğini sormuştum henüz cevap alamadık ve bu soruya cevap niteliğinda yargı kararı bulamadım.Bugün katıldığım bir toplantıya iştirak eden iş müfettişine sordum;"Bu süre, işveren işletmenin,işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan (örneğin ürüm ve satış olnanklarının azalması,enerji sıkıntısı,piyasada genel durgunluk,dış pazar kaybı vs.)sorunun düzelmesi,çözüme kavuşturulmasına bağlı tespit olunan süredir,ancak bu sürenin makul olup-olmadığı hususu,konunun yargıya taşınması halinde (itiraz sonucu)yargıtay kararı ile sonuçlanır"dedi.Ayrıca bu soruyu"170"e sordum cevap alınca paylaşma durumu olacak.
Diğer yönden işcinin "ücretsiz izine çıkarılma önerisi"ndeki amacın ,fesih öncesi iş ilişkisinin ve işyeri faaliyetinin devamlılığını sağlamaya yönelik olduğu,işcinin kısa süreliğine (örneğin 10-15-gün veya 1 ay)bu öneriyi kabül etmesi,anlaşmaya varılması sonucunda iş ilişkisinin(10-15 gün veya 1 ay sonunda) devam etmesinin,işci işveren ilşkileri yönünden,bu durumun gayet makul olduğu açıktır.Keşke böylesi durumlar yaşanmasa,ancak ne varki bu gerçekler ortada,çözümünüde hukuki çerçevede açıklığa kavuşturmak gerekir.Bu konun bu şekilde anlaşarak uygulanması ve neticelenmesine dair hukuki engelde yoktur.
En başta bahse konu önerinin işci tarafından yazılı olarak kabül edilmemesi veye anlaşılan askı süresinin aşılmış olması halinde zaten işci tarafından fesih mümkün,amaç işcilerin(kısa süre bekleyerek-askı süresi sonunda)işsiz kalmaması ve işyeri faaliyetinin hukuki çerçevede devamının sağlamasıdır.
Elbette işci açısından ÇOK önemli bir konu,zira fesih hakkı verecek kadar.Ancak,empati yaparak düşünür ve böylesi bir durumla karşılaşırsanız, eminim bu seçeneği(kıs süreli öneriyi)sizde düşünmek zorunda kalabilirsiniz.
Sn.keremcem katılmasa da,bu konu geniş manada iş hukuku çerçevesinde değerlendirilen ve çözüm üretilebilen bir durumdur.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

şeref aydemir ' Alıntı:
Ancak bu anlaşmada,bir önceki iletimde ,sözleşmenin askıda kaldığı"makul süre"nin,ne kadar süre olacabileceğini sormuştum henüz cevap alamadık ve bu soruya cevap niteliğinda yargı kararı bulamadım.Bugün katıldığım bir toplantıya iştirak eden iş müfettişine sordum;"Bu süre, işveren işletmenin,işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan (örneğin ürüm ve satış olnanklarının azalması,enerji sıkıntısı,piyasada genel durgunluk,dış pazar kaybı vs.)sorunun düzelmesi,çözüme kavuşturulmasına bağlı tespit olunan süredir,ancak bu sürenin makul olup-olmadığı hususu,konunun yargıya taşınması halinde (itiraz sonucu)yargıtay kararı ile sonuçlanır"dedi.Ayrıca bu soruyu"170"e sordum cevap alınca paylaşma durumu olacak.
İşbu soruma istinaden "alo 170" den bugün cevap aldım.Cevaben"Bahsekonu bu olayda ki süre(dolayısıyle makul süre)işci ile işverenin anlaşmış oldukları süredir"cevabı verilmiştir.
Sonuç itibariyle ,işci-işveren bu konuda anlaşmışlar ise sorun yok, anlaşamamışlar ise daha doğrusu işci bu öneriyi kabül etmemiş veya kabül etmiş ancak işbu süre bitiminde işveren işciyi işe başlatmamışsa işci tarafından fesih mümkün olacaktır.
Bilgilerinize sunulur.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

ihsans ' Alıntı:
Sn. Keremcem,
Anlaşarak Ücretsiz izine çıkarmak ile İş sözleşmesini karşılıklı askıya almak arasında ne fark var.
Bu tür ücretsiz izinde de sözleşme askıya alınmış olmuyor mu?
İkisinin de sonuçları (SSK açısından) aynı değil mi?
Haklısınız sn.ihsans;
ücretsiz izinde de sözleşme askıya alınmış oluyor. Şöyle anlatayım derdimi,
çalışanın, doğrudan;ihbar tazminatını ödeyerek işten ayrılıyorum deme hakkı varmıdır?
- Yoktur,
Çalışan yazılı olarak ihbar tazminatımı da ödeyerek bugün işten ayrılıyorum dese de, YASAYA göre, böyle bir hak tanınmamıştır çalışana.
Ücretsiz izin de aynı, (özünde denildiği gibi, işveren dediğinde kabul etmeyecek çalışan çok çok az olsa da) YASAYA göre, işverenin çalışandan TALEP GELMEDEN ,ücretsiz izne çıkartma HAKKI YOK.
Olmayan bir hakkı , kullanmaya çalışması ise, yazılı olarak işçiye bildirmiş olsa da mümkün değil mantıken ;)
İşveren bildirebilir çalışana , SÖZLEŞMESİNİ ASKIYA ALMA ÖNERİSİNİ, ama işveren çalışandan ücretsiz izne çıkmasını İSTEYEMEZ:)
bilmem bu sefer anlatabildim mi demek istediğimi ( lütfen yanlış anlaşılmasın, bu aralar gerçekten anlatmak istediğimi karşı tarafa ifade etmekte sorunlar yaşıyorum pek çok konuda )
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Sn. Keremcem,
Çalışanın ihbar tazminatı ödeyip işten ayrılma hakkının olmadığı düşüncenize katılmıyorum. Zira
4857 sayılı iş kanunun 17.Maddesinin bir bend "Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır". Şeklinde olup, sanırım burada açıklanan taraflardan biri çalışan anlamındadır.
Ayrıca, benim ücretsiz izin olayında savunduğum hep karşılıklı anlaşma şeklindedir, İşverenin ücretsiz izin teklifini kabul eden çalışan elbette izin talebini yapar. Çalışan kabul etmezse işveren ya çalışanın isteğini kabul eder,
işe devam ettirir, ya da haklarını ödeyerek iş akdini fesh yoluna gider, Çalışan fesihten sonra isterse işe iade türü
hukuki süreç başlatır.

Sizin savunduğunuz İş sözleşmesini karşılıklı askıya alma, bu süreçten farklı mı olacak. Yine Karşılıklı anlaşacaklar, çalışan kabul etmez ise ücretsiz izin de anlattığım süreç devam etmeyecek mi.
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

"ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi" konusunda,sn.keremcem ile ortak bir noktada maalisef karar kılamadık,görüş farkı doğdu.Doğrusu sn.üyelerde, paylaşıma müdahil olmayınca, bu safhada sürece artık nokta konması gerekiyor.İlerde alternatif görüşler sunulur ise tekrar paylaşma imkanımız olabilir.
Diğer konuya şimdilik kısaca açıklama yapmak gerekirse; sözleşmeler taraflar arasında düzenlenir.İstifa konusuna istinaden iş yasasında açık düzenleme bulunmamaktadır.(elbette kanun koyucu bu durumu düşünmüş olmalı ve sebebi olmalı) 17.madde de lafzi olarakta bu manada işci adına acık ifade bulunmayıp,taraflar yada işveren lafzı geçmektedir.
İşcinin kendi istek ve iradesiyle,istifa ederek işyerinden ayrılmak istemesi halinde genelde işverenler işciye müsaade verirler,ancak bu durum her istifa olayındada illaki verileceği anlamına gelmez.Özellikle bazı iş ve işyerlerinde bu nokta çok önemlidir işveren açısından.Ayrıca istifa eylemi,irade beyanı olmakla hüküm ve sonuçlarını doğurur.
İK 17.madde sanki işverence işciye uygulanır gibi algılama sözkonusu.sn.ihsans ın belirttiği nokta bu bağlamda önemli zira tarafları bağlamaktadır,taraflardan biride işcidir.İşci ihbar tazminatını ödesede,sözleşmede taraflarca öngörülen cezai şartlarda sözkonusu olabilir,ihbar ihbar tazminatı ödeyerek derhal işi bırakması işverenin olaki zararına yol açabilir,böylesi durumlar sözkonu değilse işci ayrılabilir
 
Ynt: Ücretsiz izine çıkarılma önerisinin kabül edilmemesi

Daha önce şahit olduğum bir olayı anlatayım:
İşveren işçileri toplar ve şu mealde bir konuşma yapar:
Arkadaşlar, işler çok yavaşladı. Ancak sizlerin yarısı ile yolumuza devam edebileceğiz. Tümünüze maaş ödersek birkaç ay içinde iflas edeceğiz. Ama kısa bir süre sonra işlerin tekrar düzeleceğini düşünüyoruz ve biz sizin hiç birinizi kaybetmek istemiyoruz.
Bizim düşüncemiz şudur:
Arkadaşlarımızın her biri her ay 15 gün çalışsın ve 15 gün ücretsiz izin kullansın. Böylece bizim de hiç kimseyi işten çıkartmamız gerekmez. Ancak bu teklifi kabul etmek zorunda değilsiniz. Bu teklifi kabul etmek istemeyen arkadaşların kararlarını saygı ile karışıyoruz ve arzu ederlerse kıdem ve ihbar tazminatları dahil olmak üzere ödemeye hazırız.

Bu konuşma üzerinde 300 işçiden sanırım 1 ya da ikisi ayrıldı. Diğerleri patronu haklı buldu ve bu şartları kabul etti. 8-9 ay sonra da işler düzeldi ve normal çalışma düzenine geçildi.

O sırada bunun tartışması olmuştu ama teklif sırasında patron ihbarı bile öderim isteyene dedikten sonra akan sular duruyor tabii.

Ancak bazı yerlerde de işçilere bunu sanki patronun böyle bir hakkı varmış gibi dayatılması da söz konusu oldu. Bu durumda işçi bunu kabul etmeyebilir ve işe sürekli gelmeye devam edebilir; patron da çıkartmak istiyorsa kıdem dahil ödeyerek çıkartabilir diye düşünüyorum.
 
Üst