N
nane
Ziyaretçi
19.12.2008 Resul KURT [email protected]
Ekonomik krizden dolayı, şirketimiz çalışanlarına her ay 10 gün ücretsiz izin kullandırma kararı aldı. Hiç kimseyi işten atmamak için böyle bir çözüm buldular. Ama sanki bizler ücretsiz izin talep ediyormuşuz gibi hepimizden izin talep dilekçesi aldılar. Dilekçe "kişisel sebeplerimden ötürü" şu tarihler arasında ücretsiz izin talep ediyorum şeklinde düzenlendi.
Bu durumda işler daha da kötü giderse (ki gidecek gibi duruyor) ve işten çıkartılırsak işsizlik maaşından yararlanabiliyor muyuz, yararlanamıyor muyuz? 120 gün kesintisiz prim ödenmesi şartı varmış çünkü.
Burada durumu farklılaştıran bizlerin ücretsiz izni talep etmemiz sanırım. Bunu söyleyince hiç kimse emin olamıyor. Kimi mali müşavirler yararlanabileceğimizi, kimisi de yararlanamayacağımızı söylüyor. Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim. B. T.
Özellikle son aylarda bir çok işveren ekonomik krizden çıkışın yolunu işçi sayısını azaltmakta arıyor. Bir işyerinde kadro kurmak, nitelikli eleman bulmak ve yetiştirmek çok zor. Bu nedenle krizden çıkışın yolunu işçi çıkartarak aramak yanlış.
Kriz dönemlerinde işverenler öncelikle fazla mesai uygulamasını kaldırmalı, çalışanlara kullanmamış oldukları yıllık ücretli izinleri kullandırmalı, işyerlerinde denkleştirme usulü çalışma modeline geçilmeli, tam süreli kadrolarda çalışan personelden isteyenler part time kadrolara kaydırılmalı ve mümkün oldukça işten çıkarma yoluna gidilmemelidir. İşçi-işveren dayanışması ile maliyet düşürücü önlemler hayata geçirilmelidir.
İşyerlerinde, iş yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde denkleştirme usulü çalışma sistemine geçilmeli ve fazla mesai ücreti ödemek yerine iş yoğunluğunun az olduğu dönemlerde az, çok olduğu dönemlerde de çok çalışarak mesai saatlerini haftalık normal çalışma süresi olan 45 saate denkleştirmelidir. İşyerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği esasına dayanmaktadır. Bu düzenleme ile işlerin yoğun olduğu dönemlerde fazla çalışılmasına karşın, iş yoğunluğunun düşük olduğu dönemlerde de az çalışılarak ortalama 45 saatlik haftalık çalışma süresi denkleştirilmiş olacaktır.
Genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle geçici olarak işyerindeki işçilerin tamamının veya bir kısmının haftalık ortalama çalışma sürelerini en az üçte bir oranında azaltan veya işyerinde faaliyetini tamamen veya kısmen durduran işverenlerin kısa çalışma ödeneklerinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Zorlayıcı sebeplerle haftalık çalışma süresini en az üçte bir oranında azaltan ya da faaliyetini tamamen veya kısmen durduran işverenin, bildirimde bulunduğu veya zorlayıcı sebeplerin varlığının açıkça ortaya çıktığı durumlarda bakanlık tarafından uygunluk tespiti yapılacak.
Genel ekonomik krizin varlığını, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarının iddia etmesi veya bu yönde kuvvetli emarenin bulunması halinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı krizin varlığı ve niteliği hakkında açıklık getirmesi gerekmektedir.
Sigortalılardan hizmet akitleri kanunda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, kuruma hizmet akdinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren 30 gün içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri, hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanacaklardır. Sigortalı işsizin, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte,
1- Hastalık,
2- Ücretsiz izin,
3- Disiplin cezası
4- Gözaltına alınma,
5- Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,
6- Kısmi istihdam,
7- Grev,
8- Lokavt,
9- Genel hayatı etkileyen olaylar,
10- Ekonomik kriz,
11- Doğal afetler,
nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması, işe ara verilmesi veya sigortalının çalışamamış olması halinde, 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır. Dolayısıyla ücretsiz izin günleri eksiklik olarak kabul edilmez.
Ekonomik krizden dolayı, şirketimiz çalışanlarına her ay 10 gün ücretsiz izin kullandırma kararı aldı. Hiç kimseyi işten atmamak için böyle bir çözüm buldular. Ama sanki bizler ücretsiz izin talep ediyormuşuz gibi hepimizden izin talep dilekçesi aldılar. Dilekçe "kişisel sebeplerimden ötürü" şu tarihler arasında ücretsiz izin talep ediyorum şeklinde düzenlendi.
Bu durumda işler daha da kötü giderse (ki gidecek gibi duruyor) ve işten çıkartılırsak işsizlik maaşından yararlanabiliyor muyuz, yararlanamıyor muyuz? 120 gün kesintisiz prim ödenmesi şartı varmış çünkü.
Burada durumu farklılaştıran bizlerin ücretsiz izni talep etmemiz sanırım. Bunu söyleyince hiç kimse emin olamıyor. Kimi mali müşavirler yararlanabileceğimizi, kimisi de yararlanamayacağımızı söylüyor. Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim. B. T.
Özellikle son aylarda bir çok işveren ekonomik krizden çıkışın yolunu işçi sayısını azaltmakta arıyor. Bir işyerinde kadro kurmak, nitelikli eleman bulmak ve yetiştirmek çok zor. Bu nedenle krizden çıkışın yolunu işçi çıkartarak aramak yanlış.
Kriz dönemlerinde işverenler öncelikle fazla mesai uygulamasını kaldırmalı, çalışanlara kullanmamış oldukları yıllık ücretli izinleri kullandırmalı, işyerlerinde denkleştirme usulü çalışma modeline geçilmeli, tam süreli kadrolarda çalışan personelden isteyenler part time kadrolara kaydırılmalı ve mümkün oldukça işten çıkarma yoluna gidilmemelidir. İşçi-işveren dayanışması ile maliyet düşürücü önlemler hayata geçirilmelidir.
İşyerlerinde, iş yoğunluğunun fazla olduğu dönemlerde denkleştirme usulü çalışma sistemine geçilmeli ve fazla mesai ücreti ödemek yerine iş yoğunluğunun az olduğu dönemlerde az, çok olduğu dönemlerde de çok çalışarak mesai saatlerini haftalık normal çalışma süresi olan 45 saate denkleştirmelidir. İşyerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği esasına dayanmaktadır. Bu düzenleme ile işlerin yoğun olduğu dönemlerde fazla çalışılmasına karşın, iş yoğunluğunun düşük olduğu dönemlerde de az çalışılarak ortalama 45 saatlik haftalık çalışma süresi denkleştirilmiş olacaktır.
Genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle geçici olarak işyerindeki işçilerin tamamının veya bir kısmının haftalık ortalama çalışma sürelerini en az üçte bir oranında azaltan veya işyerinde faaliyetini tamamen veya kısmen durduran işverenlerin kısa çalışma ödeneklerinden yararlanması mümkün bulunmaktadır.
Zorlayıcı sebeplerle haftalık çalışma süresini en az üçte bir oranında azaltan ya da faaliyetini tamamen veya kısmen durduran işverenin, bildirimde bulunduğu veya zorlayıcı sebeplerin varlığının açıkça ortaya çıktığı durumlarda bakanlık tarafından uygunluk tespiti yapılacak.
Genel ekonomik krizin varlığını, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarının iddia etmesi veya bu yönde kuvvetli emarenin bulunması halinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı krizin varlığı ve niteliği hakkında açıklık getirmesi gerekmektedir.
Sigortalılardan hizmet akitleri kanunda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, kuruma hizmet akdinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren 30 gün içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri, hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanacaklardır. Sigortalı işsizin, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte,
1- Hastalık,
2- Ücretsiz izin,
3- Disiplin cezası
4- Gözaltına alınma,
5- Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali,
6- Kısmi istihdam,
7- Grev,
8- Lokavt,
9- Genel hayatı etkileyen olaylar,
10- Ekonomik kriz,
11- Doğal afetler,
nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması, işe ara verilmesi veya sigortalının çalışamamış olması halinde, 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır. Dolayısıyla ücretsiz izin günleri eksiklik olarak kabul edilmez.