fonradar

Vefat Halinde Kdv Beyannamesi Verme.

Üyelik
12 Ağu 2013
Mesajlar
3
Konum
muğla
Merhaba;
Mükellefin ölümü halinde son dönem kdv ve muhtasar beyannamesi
elden mi yoksa e beyan üzerinden mi verilmelidir ?
E beyan kıst gelir vergisi beyan gönderdim.Kdv ve muhtasar gönderemedim.
Yardımlarınız için teşekkür ederim.
 
[FONT=&quot]3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/1'inci maddesinde; Türkiye'de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,[/FONT]
[FONT=&quot]8/1'inci maddesinde,mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların verginin mükellefi olduğu,[/FONT]
[FONT=&quot]Hüküm altına alınmıştır.[/FONT]
[FONT=&quot]25 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin "Adi Ortaklıklarda Vergileme" başlıklı (C) bölümünde;[/FONT]
[FONT=&quot]"1. Katma Değer Vergisi uygulamasında adi ortaklıklar bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre; adi ortaklıklarda defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın Katma Değer Vergisi ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]Öte yandan; adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri Katma Değer Vergisine tabi olamayacak, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanacaktır.[/FONT]
[FONT=&quot]Buna göre; bir adi ortaklıkta, ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmayacaktır.[/FONT]
[FONT=&quot]Hisse devri işlemleri adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuruyor veya ortaklık, ortakların kararı ile fesh ediliyorsa, bu devir işlemlerine vergi uygulanması gerekmektedir." denilmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]Bu hükümler çerçevesinde;[/FONT]
[FONT=&quot]a) Muristen intikal eden ticari işletmenin bütün varislerce kayıtlı değerleriyle aynen devralınarak faaliyete devam edilmesi halinde bu devir işlemi nedeniyle değer artış kazancı ve katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Öte yandan muris adına verilen son katma değer vergisi beyannamesinde "sonraki döneme devreden katma değer vergisi" olarak beyan edilen bir vergi bulunması halinde bu vergi, yürütülen ticari faaliyet nedeniyle hesaplanan vergiden indirim konusu yapılabilecektir.[/FONT]
[FONT=&quot]b) Muristen intikal eden ticari işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya bir kaçı tarafından devam edilmesi halinde;[/FONT]
[FONT=&quot]i) Murisin ölüm tarihi ile varislerden biri veya birkaçının mükellefiyet tesis ettirdiği tarih arasındaki dönemde mirasçılarca faaliyette bulunulmuş ise, mirasçıların adi ortaklık halinde faaliyet gösterdiğinin kabul edilmesi gerekir.[/FONT]
[FONT=&quot]Bu durumda, adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken bir kısım mirasçıların ortaklıktaki hisselerini diğer varislere veya başka şahıslara satmaları halinde, bu satıştan elde edilen kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]Adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken ortaklardan bazılarının hisselerini ortaklık sona ermeyecek şekilde diğer ortaklara veya başka şahıslara satmaları halinde bu devir işlemi katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Ancak, adi ortaklığın ferdi işletmeye dönüşmesi sonucunu doğuran hisse devirleri katma değer vergisine tabi olup, ortaklık tarafından faaliyete devam edecek ortağa kesilecek faturada ayrıca katmadeğer vergisi hesaplanacak ve beyan edilecektir.[/FONT]
[FONT=&quot]ii) Murisin ölüm tarihi ile mirasçılardan biri veya birkaçının söz konusu işletmeyi kendi adlarına işletmeye başladıkları tarih arasındaki mirasçılarca faaliyette bulunulmamış ise ölüm tarihi itibariyle faaliyetin sona erdiğinin kabul edilmesi ve faaliyeti duran işletmeye ait malların intikalinde KDV uygulanmaması gerekir. Bu durumda her bir mirasçının işletmedeki hissesinin, faaliyete devam edecek mirasçı veya mirasçılara devretmelerinden elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]Faaliyete devam edecek mirasçı, bu şekilde devraldığı mallar için gider pusulası düzenleyecektir. Gider pusulası ile alınan mallar için katma değer vergisi hesaplanması ve indirim konusu yapılması söz konusu değildir.[/FONT]
[FONT=&quot] sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Mirasçıların Sorumluluğu" başlıklı 12'nci maddesinde; "Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar." hükmü yer almaktadır.[/FONT]
[FONT=&quot]Aynı Kanun'un "Ölüm Halinde Sürenin Uzaması" başlıklı 16'ncı maddesinde; "Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir." hükmüne yer verilmiştir.[/FONT]
[FONT=&quot]Mezkur Kanun'un "Ölüm" başlıklı 164'üncü maddesinde de; "Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir.[/FONT]
[FONT=&quot]Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır." hükmü bulunmaktadır.[/FONT]
[FONT=&quot]Bu durumda, mükellefin ölümü işi bırakma hükmünde olup, faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir. Murisin ölüm tarihi ile varislerden biri veya bir kaçının mükellefiyet tesis ettirdiği tarih arasındaki dönemde mirasçılarca faaliyette bulunulmuş ise mirasçıların adi ortaklık halinde faaliyet gösterdiğinin kabul edilmesi ve adi ortaklık hükümlerine göre mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
 
Üst