Vergi Barışı'nda Yeni Ufuklar

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan T U R K O
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
T

T U R K O

Ziyaretçi
Hakan ÜZELTÜRK [email protected]

Hikâye her sefer aynı şekilde başlamakta ve sürmektedir. Önce toplumda bu yönde talepler olduğuna dair haberler. Sonra ilgililerin ekonominin bu yöndeki ihtiyaçlarını belirten açıklamaları. Sonra yapılan hazırlıklar ve oluşturulan metinler. Bu düzenlemenin büyük bir coşku ile topluma tanıtılması ve beklentilerin açıklanması. Çizilen iyimser tablolar. Sonra belirlenen sürelerin geçmesi. Her şey çok iyi gidiyor açıklamaları. Sürenin sonuna doğru bu beklentilerin gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması. Hedeflenen tahsilât rakamlarının gerçekleşmemesi ve bir başka barış yolculuğu için yapılan yeni hazırlıklar.

Sonra neden olmadı konuşmaları başlar. Vergi Barışı veya Varlık Barışı düzenlemelerinin sebeplerine bakıldığında ekonomik sıkıntıların giderilmesi, yeni sayfa açılması, vergi tahsilâtının sağlanması açıklamaları ön plâna çıkıyor. Neden başarısız sorusunun cevabına bakıldığında ise güven eksikliği, hukukî sıkıntılar, kapsam problemi ortaya çıkıyor. Aslında düzenlemelerdeki kapsam bakımından varolan adaletsizliklere hukukî güvencenin sağlanamaması sebebiyle hissedilen güvensizlik de eklenenince insanlar bu imkândan yararlanmak istemiyorlar. Haksız da değiller. Hukuk eksiklikleri hiçbir varlık veya vergi barışında bugüne kadar giderilebilmiş değil. Ama ısrarla aynı hatalar yapılıyor. Ne bu durumu ne de hedeflenen sonuç gerçekleşmeyince neden olmuyor düşüncesini izah etmek kolay değil.

Son Varlık Barışı uygulaması kapsamındaki gelişmeler sonucun farklı olmayacağını gösteriyor. Oldukça geç karar verilen bu konuda bizdeki düzenlemeler netleşinceye kadar özellikle yurtdışından gelecek varlıklar bakımından gerekli önlemler alınmış ve kararlar verilmiş durumdaydı. Bu konuda diğer ülkelerin aldığı önlemlerin erken, toplu ve etkili olması dikkate alındığında ülkemizde alınan önlemlerin geç, düzensiz, plânsız ve etkisiz olduğu görülmektedir. Özellikle yıllardır düşünülen ve çalışılan Varlık Barışı gibi çok önemli bir konuda ekonomik kriz vurduktan sonra, güven vermeyen ve hukuk eksiklikleri bulunan bir çalışmanın kurtarıcı olarak görülmesi önemli bir hataydı. Bu nedenle Varlık Barışı'nın sonuçlarında herhangi bir sürpriz yoktur. Perşembe günü rakamlar açıklanmasa da durum netleşmiş olacak. Görünen beyanda bulunulan 14.8 milyar liranın 5.5 milyar lirasının gelmeyeceğidir. Kalan 9.3 milyar liranın ise ne kadarının ödendiği belli değil. Kalan rakamda olabilecek bir başka aksaklık en azından beyan edilen rakamların yarısının ödenmemesi demek ki bu Varlık Barışı bakımından iyi bir sonuç değil.

Malî milat düzenlemesini eleştirenler bugün aynı hataya kendileri düşmekteler. O zaman da ilgili diğer mevzuat bakımından öngörülemeyen hukuki eksiklikler aynı şekilde varlığını sürdürmektedir. Bu durumda kendileri bakımından oluşabilecek problemli durumu görenler yine düzenlemelerden yararlanması istenilen kişiler olmuşlardır. Demek ki konuya bu uygulamadan yararlanacak olanların gözüyle bakmak bile yeterli olabilecekken bu dahi yapılmamıştır. Bu durum aslında ülkemizde kanun yapma problemlerinden de önemli bir tanesini oluşturmaktadır. Konuya farklı açılardan bakabilmek daha etkili düzenlemeler ortaya çıkaracağından aslında herkesin yararınadır.

Düzenlemeye 2008 senesinin dahil olmaması ve 2008 senesi öncesi varlıkları bakımından yeni incelemeler yapılması yolunun hukuken tam olarak kapatılamamış olması, eksiklikleri de ayrıca belirtilmelidir. Bu hususlar yeni bir varlık barışı, vergi barışı veya bir başka isimli düzenlemenin de geleceğinin habercisidir. Daha önceki yazımızda değindiğimiz vergi cennetleri ile mücadele düzenlemeleri (aynı gün öğlen yapılacağını belirttiğimiz toplantıda kara listedeki dört ülke ile de mutabakat sağlanmıştır), artan ekonomik sıkıntılar, faizdeki gelişmeler, IMF'nin ülkemizin ekonomik durumu ile ilgili son açıklamaları karşısında artan tedirginlik hükümet cephesinde de hissedilmektedir. Gelen bilgiler bazı çalışmaların olduğu yönündedir. Bu çalışmaların yukarıda belirttiğimiz hususlarda neler getireceği başarısını da gösterecektir. Özellikle vergi borçlarının ödenememesinin getirdiği tahsilât problemleri dikkate alındığında kapsam bakımından farklılıklar ve esneklikler getirilebileceği anlaşılmaktadır.

Geçen cuma günü yayınlanan OECD Genel Sekreteri Angel Gurría'nın vergiler konusundaki değerlendirmeleri de vergi adaletinin geliştirilmesi yönünde. Özellikle ülkemizdeki mükellef hakları uygulamaları ve son olarak da yine bu kapsamda gündemde yer alan hukuka aykırı kod listeleri oluşturulması konunun önemini artırmaktadır. G-20 zirvesi sonrasında artık sadece hukuka aykırı davranışlardan oluşan vergi kaçırmanın yanında hukuka uygun davranışlardan oluşan vergiden kaçınmanın da kabul edilmediği yeni bir düzene doğru gidilmektedir. Vergi cennetleri konusundaki çalışmalar da bu yöndedir. Vergiden kaçınma konusundaki gelişmelerin özellikle gelişmekte olan ülkeler için faydalı olacağı düşünülmektedir. Mevcut bütçe problemleri ve ticaret zorlukları karşısında gelişmekte olan ülkelere yapılacak yardımlardan ziyade bu ülkelerin kendilerinin toplayacağı vergiler gelişmeleri için daha faydalı olabilecektir. Bu kapsamda ise etkinlik ve adalet önem kazanmaktadır. Gurría bu kapsamda vergi tabanının çeşitliliğinin ve adil vergi idaresinin önemini belirtmektedir. Bu çerçevede hükümetlerin paranın yurtdışına kaçmasını önlemeleri gerekmektedir.

Bu açıklamalar kapsamında vergi idaresindeki aksaklıklar, hatalı düzenlemeler ve vergi adaletsizlikleri sebebiyle yurtdışına kaçan varlıkların yurtiçine dönmesinin önemi bir kere daha anlaşılmaktadır. Bu nedenle yapılacak yeni düzenlemelerde, uluslararası işbirliğinin yanında, sadece barış unsurunun değil bu barışın uzun vadede faydalarının, vergi idaresinin uygulamalarındaki adaletin (özellikle vergilerini zamanında ödeyen mükelleflere karşı), düzenlemelerdeki hukuka uygunluğun da dikkate alınarak yeniden düşünülmesi gerekmektedir. Aksi halde barış uygulamaları sonu bilinen boş kavramlar olarak ülke gündemini işgal etmekten ve beklenen faydayı sağlamaktan uzak olarak varlıklarını devam ettireceklerdir.
 
Üst