Yabancı Şirketten Ödünç Para Alma Hk.

ZİNDAN

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Eyl 2006
Mesajlar
7,317
Konum
İstanbul
Yabancı ortaklı bir Ltd.Şti.'i şirket ile alakasız, yine yabancı başka bir firmadan 200.000$ borç (Ödünç Para) alacak. Yurtdışındaki yabancı firmanın banka hesabından bizim Tr'deki şirketimizin hesabına gelecek.

Bizim firmamız bir ihaleye girecek, işi alırsa bu parayı kullanarak işi bitirecek, geliri gelecek ve bu paradan borcunu ödeyecek.

Burada borç alıp-verme ile ilgili bir sıkıntı yaşar mıyız? Bsmv/Kdv karşısında bir vergi çıkması vs. durum söz konusu olur mu?

Bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.
 
Sevgili arkadaşım zindan

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan örtülü sermaye ve örtülü kazanç müesseselerinde önemli değişiklikler yapılmış ve örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı konularında oldukça çağdaş uygulamalar benimsenmiştir.

Nakit havuzu sistemini uygulayacak olan firmaların kurumlar vergisi açısından dikkat etmesi gereken konulardan ilki transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımıdır. Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunurlarsa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılmaktadır. Nasıl ki birbiriyle herhangi bir ilişkisi bulunmayan şirketlerin karşılıksız kredi kullandırması söz konusu olamayacaksa, nakit havuzundan kredi kullanan şirketinde kullandığı bu kredi için emsallere uygun bir faiz ödemesi veya kredi kullandırırsa da emsallere uygun bir faiz tahsil etmesi gerekmektedir.

Türk şirketin yabancı grup şirketinden kullandığı kredi için hesaplanacak emsallere uygun faiz ödemesi üzerinden ise 5520 Sayılı KVK'nun dar mükellefiyette vergi kesintisini düzenleyen 30. maddesine göre yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlar dışındaki her türlü kurum ve kuruluştan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden %10 oranında stopaj yapılması gerekmektedir. (Yurtdışındaki grup şirketinin bulunduğu ülke ile Türkiye arasında ÇVÖA'nın olup olmadığı kontrol edilmelidir ve anlaşmada faiz ödemeleri ile ilgili maddenin de dikkate alınması gerekmektedir) Ayrıca ortaktan alınan kredi için ödenen faiz üzerinden %18 oranında sorumlu sıfatı ile KDV hesaplanıp ödenmesi gerekmektedir.

Dikkat edilmesi gereken husus yabancı ortaktan alınan kredi için ödenecek faizin emsallere uygun olması gerektiğidir. Aksi takdirde emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bu faiz ödemesi için, kazanç kısmen veya tamamen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacak ve tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında, gerekli şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacaktır. Bu durumda yapılan faiz ödemesi hesap döneminin son günü itibari ile dağıtılmış kar payı sayılacağından uygulanacak stopaj oranı %15 olacaktır. (Yurtdışındaki grup şirketinin bulunduğu ülke ile Türkiye arasında ÇVÖ'nın olup olmadığı kontrol edilmelidir ve anlaşmada kar payı ödemeleri ile ilgili maddenin de dikkate alınması gerekmektedir)

Ayrıca KVK Madde 11/1-c gereğince transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurumlar vergisi matrahının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacağı da unutulmamalıdır.

Nakit havuzu sistemini uygulayacak olan firmaların dikkat etmesi gereken konulardan bir diğeri de örtülü sermayedir. Bilindiği üzere kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.

Nakit havuzu sistemi vasıtası ile yurtdışındaki grup şirketlerinden kullanılacak olan kredilerde örtülü sermaye şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü grup şirketinden kullanılan kredi öz sermayenin üç katını aşarsa örtülü sermaye üzerinden hesaplanan kur farkı hariç olmak üzere, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezrinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacaktır. Bu durumda yurtdışındaki grup şirketine kullanılan kredi için ödenen faiz ve benzeri ödemeler üzerinden %15 stopaj yapılması gerekebilecektir. (Yurtdışındaki grup şirketinin bulunduğu ülke ile Türkiye arasında ÇVÖA’nın olup olmadığı kontrol edilmelidir ve anlaşmada kar payı ödemeleri ile ilgili maddenin de dikkate alınması gerekmektedir)

İlkten KVK Madde 30 çerçevesinde ödenen faiz üzerinden yapılan %10l'uk stopajın, örtülü sermaye şartlarının gerçekleşmesinden dolayı yapılacak olan %15 'lik kar dağıtım stopajından mahsup edilip edilemeyeceği 1 Seri Nolu KVK Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

1 Seri Nolu KVK Genel Tebliği çerçevesinde örtülü sermaye sayılan borçlara ilişkin dar mükellef kurumlara ödenen faizler üzerinden yapılmış vergi kesintisi, düzeltme neticesine göre kâr payından yapılması gereken vergi kesintisine mahsup edilebilecektir.

Ayrıca KVK Madde 11/1-b gereğince örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin kurumlar vergisi matrahının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.

SONUÇ

Ülkemizdeki bir çok firmada artan yabancı payı göz önünde bulundurulduğunda yabancı ortaklı Türk şirketlerin yurtdışında oldukça sıklıkla başvurdukları nakit havuzu sistemini Türkiyede de uygulamak isteyebilecekleri açıktır. Her ne kadar nakit havuzu sistemi ile grup şirketlerinin atıl kaynakları etkin şekilde kullanılsa da ve grup dışına faiz ve benzeri ödemeler yapılmadığından finansman giderine katlanılmasa da, yabancı ortaklı Türk şirketlerin grup şirketlerinden alacakları kredilerde %3 KKDF yükü ile karşılaşabilecekleri ve alınan kredi için yurtdışına ödenecek faizlerde KVK'na göre %10 stopaj ve KDVK'na göre %18 sorumlu sıfatı ile KDV hesaplamaları gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca hem Türk şirketin yurtdışına yapacağı faiz ve benzeri ödemeler ve yurtdışından tahsil edeceği faiz ve benzeri ödemeler için, emsallere uygunluk ilkesinin uygulanması gerektiği ve de örtülü sermaye şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin dikkate alınması gerekmektedir.
 
Son düzenleme:
T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞIANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)​
Sayı
:​
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-1-2010-14001-37-465
07/04/2012​
Konu
:​
Şirketin, yabancı ortağından temin ettiği kaynağı kendisinin ve iştiraki bulunduğu şirketlere faizsiz olarak kullandırmasının vergisel açıdan durumu

[FONT=&quot] [/FONT]
[FONT=&quot] İlgide kayıtlı dilekçenizde şirketiniz sermayesinin, ...'a ait olduğu, diğer taraftan da şirketinizin ... ve ...'nin sermayelerinin %99,9 una sahip olduğu, halen yatırım aşamasında olmanız nedeniyle gelir getirici herhangi bir faaliyetinizin olmadığını ancak 2008 yılından bu yana ortaklarınız ... ve ...'den kaynak kullanmakta olduğunuzu ve kararlaştırılan faiz oranı ile hesaplanan faiz tutarının ortaklarınıza ödendiğini, diğer yandan da ... ve ...'ye faiz hesaplanmak koşuluyla kaynak aktardığınızı, ancak 2009 yılından sonra ...'nin tek taraflı olarak aldığı bir kararla şirketinize kullandırdığı ve kullandıracağı krediler için 2010 yılı başından itibaren faiz almayacağını belirterek, Hollanda mukimi ortağınız ...'den 2010 yılından itibaren faizsiz kredi (karşılıksız kaynak transferi) kullanılacak olmasının vergisel açıdan durumu, kredinin ....'den faizsiz alınmasına rağmen sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ve faizsiz kredi kullanılması halinde karşılıksız kullanılan kaynakların bir kısmının veya tamamının ... ve ...'ye faizsiz kullandırılmasının mümkün olup olmayacağı hakkında görüş talep edilmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot] KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:[/FONT]
[FONT=&quot] 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, Kanunun birinci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.[/FONT]
[FONT=&quot] Aynı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacağı, aynı maddenin yedinci fıkrasında ise; Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacağı, hükmüne yer verilmiş olup, konu ile ilgili açıklamalara 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.[/FONT]
[FONT=&quot] Yine aynı Kanunun "Transfer Fiyatlandırılması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı" başlıklı 13 üncü maddesinde; "(1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir." hükmüne yer verilmiş olup bu konuyla ilgili açıklamalara 1 ve 2 Seri No.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğlerinde yer verilmiştir.[/FONT]
[FONT=&quot] Bu itibarla Şirketinizin, Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmayan Hollanda mukimi ... şirketi ile ortağı olması nedeniyle ilişkili kişi sayılmakla birlikte, bu şirketten temin ettiği kaynak karşılığında herhangi bir faiz ve benzeri ödemede bulunmaması veya gider yazmaması halinde, örtülü sermaye şartları gerçekleşse bile bedelsiz kullanılan söz konusu kaynak dolayısıyla dağıtılmış kar payı kabul edilecek bir tutar olmayacaktır.[/FONT]
[FONT=&quot] Ancak, Şirketinizin faizsiz olarak Hollanda mukimi olan ortağından temin ettiği kaynağı iştiraklerine kullandırması halinde ise tam mükellefiyete tabi şirket veya iştirakleri olan şirketler hakkında Kurumlar Vergisi Kanununun örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.[/FONT]
[FONT=&quot] Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.[/FONT]
[FONT=&quot] Buna göre, Hollanda mukimi olan ortaktan temin edilen kaynak karşılığında nakden veya hesaben faiz ödemesinde bulunulmaması veya tahakkuk ettirilmemesi halinde anılan maddeye göre vergi tevkifatı yapılması söz konusu olmayacaktır.[/FONT]
[FONT=&quot] KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:[/FONT]
[FONT=&quot] Katma Değer Vergisi Kanununun;[/FONT]
[FONT=&quot] -1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,[/FONT]
[FONT=&quot] -4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,[/FONT]
[FONT=&quot] -17/4 -e maddesinde, banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) kapsamına giren işlemlerin katma değer vergisinden istisna olduğu,[/FONT]
[FONT=&quot] - 9/1 inci maddesi ile mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanlarının verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,[/FONT]
[FONT=&quot] -20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 27/1 nci maddesinde; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 27/3 ncü maddesinde de emsal bedeli ve emsal ücretinin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği[/FONT]
[FONT=&quot] hüküm altına alınmıştır.[/FONT]
[FONT=&quot] Bu hükümlere göre, Şirketinizin Hollanda mukimi ...'den temin edeceği finansman hizmeti katma değer vergisine tabi olup, bu hizmetin karşılığını teşkil eden faiz tutarı üzerinden % 18 oranında hesaplanacak KDV nin sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Bu hizmetin karşılıksız ya da emsaline göre düşük bedelle temin edilmesi halinde matrah olarak emsal bedelinin esas alınacağı tabiidir.[/FONT]
[FONT=&quot] Diğer taraftan, Şirketinizce ...'den temin edilen finansman kaynağın ortağı olduğunuz ... ve ...'ye aktarılması işlemi de finansman temini hizmeti niteliği taşıdığından Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi gereğince katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.[/FONT]
 
Üstad öncelikli olarak teşekkür ederim.

Bu durumda şunu mu anlamamız gerekiyor, Türk ortaktan borç alırsan problem yok, ancak yabancı ortaktan borç alırsan bunun faiz ödemesine kdv tevkifatı yapmalısın, faiz ödemesen bile emsal tutar üzerinden yapmalısın.
 
Üst