Yargı Kararlarında Kanuni Temsilcilerin Ödevi

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
17.12.2008 Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz

Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E.2006/9 K.2006/119 T.26.5.2006
1998 ve 1999 yıllarının çeşitli dönemlerine ait olup X Anonim Şirketi'nden tahsil imkanı bulunmadığı ileri sürülen muhtelif vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emirleri düzenlenmişse de; olayda 14.7.1997 tarihli yönetim kurulu kararıyla davacının da aralarında bulunduğu altı kişiye şirketi temsil yetkisi tanınmasına rağmen 8.11.1997 tarihli yönetim kurulu kararıyla temsil yetkisinin değiştirildiği ve bu kararla temsile yetkili kılınanlar arasında davacının bulunmadığının anlaşılmış olması, ödeme emirlerine konu amme alacağının 1998 yılının ocak dönemi ve sonrasına ait olması ve davacının, şirketin kanuni temsilcisi olmadığı dönemlere ilişkin amme alacaklarından sorumlu tutulmasına olanak bulunmaması sebepleriyle, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk yoktur.

Danıştay 4.Dairesi E.2005/1472 K.2006/187 T. 16.2.2006
Yönetim Kurulu üyesi olduğu X A.Ş'nin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla davacının teminat olarak gösterdiği gayrimenkulün satış işleminin iptali istemiyle açılan dava yerel mahkemece reddedilmişse de; Vergi Usul Kanununun 10 ve 6183 Sayılı Kanununun 57. maddeleri hükümlerine göre, şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcilerin takip edilebilmesi için öncelikle borçlu şirketin takip edilmesi ve bu takip sonucu borcun şirket tüzel kişiliğinden tahsilinin imkansız hale gelmesi ve ancak bundan sonra kanuni temsilci adına ödeme emri düzenlenip borcun tahsiline çalışılması gerekmekte olup, olayda borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davalar kesinleşmemiş dolayısıyla şirket hakkındaki yasal takip yolları tamamlanmamıştır. Bu durumda borcun şirketten tahsilinin olanaksız hale geldiği açıkça ortaya konulup kanuni temsilci olan davacı adına da ödeme emri düzenlenerek takip edilmeden, davacının şirket borçları nedeniyle teminat olarak gösterdiği gayrimenkule uygulanan haciz sonrası satış işleminde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden yerel mahkeme kararında yasal isabet yoktur.

Danıştay 4. Dairesi E.2004/1885 K.2005/572 T.7.4.2005
Davacı adına, kanuni temsilcisi ve ortağı olduğu X Ltd. Şti.'nin 1996-1998 yılları vergi borçlarının tahsili amacıyla ödeme emirleri düzenlenmişse de; VUK'nun 10.mad. göre, kanuni temsilcilerin tüzel kişilerin vergi ve buna bağlı borçlarından dolayı sorumlu tutularak takip edilebilmeleri için, bu kişilerin borcun ait olduğu dönemde kanuni temsilci olmaları gerekmekte olup, kanuni temsilci olmadıkları döneme ilişkin borçlardan dolayı takip edilebilmelerinin mümkün olmaması, bu kişilerin sorumluluğunun kanuni temsilci oldukları süre ile sınırlı olması, dolayısıyla borcun ait olduğu dönemde kanuni temsilcilik sıfatı bulunmayanların, bu borçlardan dolayı sorumlu tutulmalarına ve anılan madde hükmü uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla takip edilmelerine olanak olmaması ve davacının borçlu şirkete 1.5.1998 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devraldığı hisseler sonucu ortak olduğu, 5.5.1998 günlü ortaklar kurulu toplantısında şirket müdürlüğüne seçildiği ve bu durumun 3.7.1998 günlü Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğinin anlaşıldığı olayda dava konusu ödeme emirleri ile istenilen borçların 1996-1998/3. dönemine ilişkin olup borçların tamamının davacının kanuni temsilci olarak göreve başlamasından önceki dönemlere ilişkin olması sebepleriyle, davacının kanuni temsilci sıfatıyla takip edilmesinde ve düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet yoktur.
 

Benzer konular

Üst