fonradar

Yargı Kararlarında Zayi Olma Hali

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,588
Konum
İSTANBUL
YARGI KARARLARINDA / ZAYİ OLMA HALİ

1. Danıştay 9. Dairesi'nin E.2000/4946, K.2001/1109 sayı ve 27.3.2001 tarihli kararı
"Mükellefin sel baskınında defter ve belgelerini kaybettiğinden bahisle defter ve belgelerini ibraz edememesi neticesinde Katma Değer Vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarhiyatın iptali talebi ile açılan davada yerel mahkemece davacının ilgili dönemde emtia alımı yaptığı bütün firmalar olmasa dahi yüksek meblağlı alımlar yaptığı birkaç firmayı dahi hatırlayamamasının ya da söz konusu firmalardan belge temin edememesinin ticari icaplara uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının zayi belgesi almış olması, bahsi geçen sel baskınının da sadece davacının değil bütün bölgeyi etkilemiş olması, kaldı ki uyuşmazlık döneminin 1994 yılı olması itibariyle VUK 253. maddesi uyarınca defterlerin 5 yıllık muhafaza ve ibraz süresi geçtikten sonra mal alımında bulunulan firmalardan örnek belge temin etmesinin imkânsızlığı karşısında, davacının iyi niyetli olduğu kanaatine varılması nedeniyle, yerel mahkeme kararında isabet görülmemiştir."

2. Danıştay 3. Dairesi'nin E.1999/3652, K.2000/3566 sayı ve 7.11.2000 tarihli kararı
"VUK'un emsal değerlemesine ilişkin 267. maddesinde ortamla fiyat esası ve maliyet bedeli esasına göre emsal fiyatı tespit edilemeyen emtianın takdir komisyonu marifetiyle emsal değerlemesinin yapılacağı düzenlenmiştir. Takdir komisyonu kararlarına karşı mükelleflere dava hakkı tanındığından, takdir komisyonu kararına karşı açılan davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, ortada kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde verilen kararda hukuka uyarlık görülmemiştir."


ÖZELGELERDE / ZAYİ HALİNİN VERGİSEL SONUÇLARI

1. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 8.10.2007 tarih ve 4277 sayılı özelgesi
"Finansal kiralama şirketinden kiralanan aracın pert olması nedeniyle sigorta şirketi tarafından finansal kiralama şirketine ödenen ve ardından finansal kiralama sözleşmesi kapsamında kiralayan şirkete intikal ettirilen sigorta bedelinde, Katma Değer Vergisi'nin konusuna giren bir teslim veya hizmet söz konusu olmadığından, söz konusu sigorta bedelinin Katma Değer Vergisi'ne tabi tutulması söz konusu değildir. Dolayısıyla sigorta şirketi tarafından finansal kiralama şirketine yapılan ödeme için sigorta şirketi adına fatura düzenlenirken katma değer vergi hesaplanmayacağı gibi, kiralayan şirketin finansal kiralama şirketi adına düzenleyeceği faturada da vergi hesaplanmaz."

2. İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 5.12.2006 tarih ve 5353 sayılı özelgesi
"VUK'un 267. maddesi gereğince, yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden kıymetinde önemli bir azalış meydana gelen emtiaların emsal bedel tespitinde ilk olarak ortalama fiyat esası ve maliyet bedeli esası tatbik edilir. Bu iki yöntemin tatbik edilememesi halinde takdir komisyonu marifetiyle emsal bedel tespiti yapılır. Bununla beraber, emtianın değerinin sıfır olarak tespit edilebilmesi ancak takdir komisyonu kararıyla mümkündür."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
 

Benzer konular

Üst