fonradar

Yeminli Mali Müşavirlerce Yapılan Karşıt İncelemeler Kaldırılmalı (Mı)?

tancam

Üyeliği Durduruldu
Üyeliği Durduruldu
Üyelik
23 Ara 2016
Mesajlar
332
Konum
istanbul
Konuyla ilgili ilk makalemizde de açıkladığımız gibi 3568 sayılı SMMM, YMM Yasasının yürürlüğe girdiği 1989 yılından bugüne, vergi mevzuatında çok SAYIDA değişiklikler yapılmıştır. Yapılan bu değişikliklerle beraber, Vergi İdaresi tarafından vergi uygulamalarında yoğun olarak bilgisayar teknolojisi kullanılmaya başlanmış ve işlemler daha pratik ve daha hızlı yapılır hale gelmiştir.

Ancak, yaşanan bu gelişmelere paralel olarak 3568 sayılı yasa ve ilgili tebliğlerinin özellikle karşıt incelemelerle ilgili hükümlerinde gerekli değişikliklerin yapılmaması nedeniyle, karşıt incelemelerle ilgili hükümler güncelliğini yitirmiştir. Tam tasdik işlemlerinde karşıt inceleme tutanağı düzenleme mecburiyeti olmaması ve YMM’nin insiyatifine bırakılması nedeniyle çok sorun yaşanmamaktadır.

Ancak, KDV iade işlemleri için mevzuat gereği mecburiyetten düzenlenen karşıt inceleme tutanaklarında yer alan bilgilere Vergi İdaresi tarafından kolaylıkla ulaşılmasından dolayı halihazırda, yoğun emek harcanarak düzenlenen tutanakların Vergi İdaresi için çok fazla anlamı kalmamıştır. Bu yüzden yoğun emek harcanarak düzenlenen tutanaklar mecburiyetten, yasak savma tarzında yapılır hale gelmiştir. Bu nedenle, harcanan emeklerde bir anlamda boşa harcanmış olmaktadır.

Karşıt incelemelerle ilgili mevzuatta gerekli değişikliklerin yapılmamasından dolayı sistemin güncel hale gelmemesi nedeniyle, uygulamada bir çok sıkıntılar yaşanmaktadır. Yaşanan sıkıntılar, aşağıda maddeler halinde açıklandıktan sonra, altında da çözüm önerilerimiz ifade edilmiştir.

1) İhracatcılarda İmalatçının Bir Altına Kadar Karşıt İnceleme Yapma Zorunluluğu ile İlgili Yaşanan Sorunlar.

27 No’lu SMMM, YMM Genel Tebliğinde yer alan ; “ YMM’ler karşıt incelemeleri ihracat konusu mal ve hizmetin imalatçısı konumundaki mükelleflerin bir alt kademesine kadar yapacaklardır.” Hükmü gereği, imalatçının bir alt kademesine kadar karşıt inceleme yapılması gerekmektedir.

Ancak, bu incelemelerin nasıl yapılacağı konusunda mevzuatta yeterince açıklık bulunmamasından dolayı her vergi dairesinde farklı uygulamalar yapılmaktadır. Farklı uygulamalardan kaynaklanan aşağıdaki sıkıntılar yaşanmaktadır.

27 no’lu YMM Tebliğinde bazı durumlarda % 50’ ye, her halükarda % 80’ e kadar
karşıt inceleme yapılması yeterli olduğu halde tebliğin “ YMM’ler karşıt incelemeleri ihracat konusu mal ve hizmetin imalatçısı konumundaki mükelleflerin bir alt kademesine kadar yapacaklardır.” Hükmünde oran belirtilmediği için Yüklenilen KDV’nin tamamı için alt kademede karşıt inceleme yapılması istenmekte ve buna bağlı olarak bazen 200 – 300.-TL gibi, anlamsız ve küçük rakamlar için karşıt inceleme yapmak gerekmektedir.

YMM Raporlarında mal alımı yapılan firmalardan imalatçı olduğu belirtilenler
zaman-zaman kabul edilmemekte, firmanın imalatçı belgesi, sanayi odası kayıt belgesi gibi belgeler istenmektedir.

Alt kademede karşıt inceleme, satılan malın bir kaç el değiştirmeden satılması gibi
durumlarda 4-5 kademe alta inerek, karşıt inceleme yapmak gerekmekte, buda iade işlemlerini adeta imkansız hale getirmektedir.

Birden fazla ürün üretimi yapan firmalarda hangi hammaddenin hangi ürünün
imalatında kulanıldığını tespit etmek imkansız hale gelmektedir. Örneğin, birden çok plastik eşya üreten bir firmada alınan plastiğin hangi üründe kullanıldığını tespit etmek, ayrı bir imalat muhasebesi çalışmasını gerektirmektedir.

Çözüm : Uygulamada yaşanan bu sorunlar nedeniyle, ihracat konusu mal ve hizmetin imalatçısı konumundaki mükelleflerin bir alt kademesine kadar karşıt inceleme yapma zorunluğu kaldırılmalıdır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinde, alıcı firmanın İndirilecek KDV ile ilgili sorumluluğu alımın gerçekliğini ispatlama ve bankadan ödeme ile sınırlandırılmışken, imalatçının altına kadar karşıt inceleme yapmanın hiçbir anlamı kalmamıştır. Bilgisayar teknolojisinin bugünkü kadar gelişmediği doksanlı yılların koşullarında ve gümrük işlemlerinin geleneksel usullerle yapılması nedeniyle hayali ihracat işlemlerinin önlenmesi için çıkarılan tebliğin artık güncelliği kalmamıştır. Gelişen bilgi teknolojileri sayesinde, Vergi İdaresi tarafından KDV Kontrol Raporu ile gerektiğinde altı kademe alta kadar inilerek alıcı ve satıcı beyanları karşılaştırılabilirken, hala imalatçının altına inerek karşıt inceleme yapmanın anlamı kalmamıştır. Bu nedenle, mevzuatta gerekli değişiklik yapılarak, sorumluluk YMM’ de kalmak üzere - ki öyledir – karşıt incelemenin hangi kademeye kadar yapılacağına YMM karar vermelidir.

Aslında bu konuda mevzuat değişikliğine dahi gerek yoktur. Şöyle ki ; 27 No’lu SMMM, YMM Genel Tebliğinde; “Tasdike konu işlemin gerçek mahiyetinin ortaya çıkarılması incelenen işlemin özelliğine, kullanılan yönteme ve mükelleflere göre farklılık göstermektedir. Bu nedenle, bu konudaki sorumluluk yeminli mali müşavire ait olmak üzere karşıt incelemenin hangi aşamaya kadar yapılacağına kural olarak incelemeyi yapan yeminli mali müşavir karar verecektir.” Denilmektedir.

Görüleceği üzere, aslında karşıt incelemenin kademesine YMM karar vermektedir. Ancak, bir alt paragrafta yer alan ; “ YMM’ler karşıt incelemeleri ihracat konusu mal ve hizmetin imalatçısı konumundaki mükelleflerin bir alt kademesine kadar yapacaklardır.” Hükmü nedeniyle, imalatçının alt kademesine kadar karşıt inceleme yapma zorunluluğu talep edilmektedir. Bu nedenle, Vergi İdaresi tarafından çıkarılacak bir İç genelge ile yada tebliğin bu bölümünün çıkarılması ile bu sorun çözülebilecektir.

2) Karşıt İnceleme Taleplerine Satıcı Firmalar Tarafından Cevap Verilmemesi.

VUK’nun 256. maddesine göre; defter ve belgelerle diğer kayıtların ibrazı mecburiyeti yeminli müşavirler tarafından yapılan talepler için de geçerlidir. 27 No’lu YMM Tebliğinde ; “ Defter ve belgelerini yukarıda belirtilen usul çerçevesinde yeminli mali müşavirlere ibraz etmekten imtina edenler hakkında Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi hükmüne göre işlem yapılacaktır. Anılan madde hükmü çerçevesinde işlem yapılabilmesi için, yeminli mali müşavirlerin defter ve belge ibraz edilmesine ilişkin yazılarında, defter ve belgelerin ibraz edilmemesinin Vergi Usul Kanununun ilgili maddelerine göre cezai işlem yapılmasını gerektirdiği belirtilecektir. Yeminli mali müşavirler defter ve belgelerini ibraz etmeyen mükellefleri bunların bağlı oldukları vergi dairelerine yazılı olarak bildireceklerdir. Vergi daireleri bu mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununun Mükerrer 355 inci maddesi uyarınca işlem yapmadan önce defter ve belgelerin ibrazı taleplerinin bu Tebliğ ile yapılan düzenlemelere uygun olup olmadığını kontrol edeceklerdir.”

Denilerek, defter ve belgelerini ibraz etmeyen mükellefler hakkında yapılacak işlemleri açıklamıştır. Ancak, bu yasal hükümlere rağmen uygulamada YMM’ler, satıcı tarafından satılan malın yada yapılan işin parasını alınmaması, işin tamamlanmaması, iş değiştirme, SMMM değiştirme yada şahsi husumetler nedeniyle karşıt inceleme için defter ve belgelerin ibraz edilmemesi durumuyla karşılaşabilmektedir. Tebliğde bu hükümler olmakla beraber, bu süreç uzun bir süreçtir ve yüksek miktarlı olmayan iade işlemlerinde bu prosedürü uygulamak YMM açısından yapılan KDV iade işlemini rantabl olmaktan çıkarmaktadır. Buna bağlı olarak, yüksek miktarlardaki iadelerde bu prosedür uygulanabilir olsa da, küçük miktarlardaki iadelerde uygulanabilir olmaktan uzaktır.

Ayrıca, prosedür uygulanmasına rağmen mükellefin defter ve belgeleri ibraz etmemesi durumunda bu firmadan yapılan alımlara ilişkin Yüklenilen KDV’nin iade edilip edilmeyeceği hususunda da mevzuatta açıklık yoktur.

Çözüm : YMM’ ye defter ve belge ibraz etmeyen mükellefler özel esaslara alınmalıdır. Nezdinde karşıt inceleme yapılan mükelleflerin defter ve belge ibraz etmeme durumunda, art niyetli mükelleflerin ibraza zorlanması ve iade taleplerinin hızlandırılması için mevzuatta gerekli değişiklikleri yaparak, YMM’ ye defter ve belge ibraz etmeyen mükelleflerin özel esaslara alınması sağlanmalıdır.

Zaten hali hazırda, Vergi İdaresi tarafından yapılacak incelemelerde defter ve belge ibraz etmeyen mükellefler Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nin E.ÖZEL ESASLAR bölümünün 9.2. maddesinde yer alan "Vergi incelemesine yetkili olanlarca veya takdir komisyonlarınca ibrazı istenen, varlığı noter kayıtları veya sair surette sabit olan defterlerin ve ilgili dönem kayıtlarına esas belgelerin mücbir sebep sayılan haller dışındaki

nedenlerle KDV mükellefleri tarafından ibraz edilmemesi durumunda, mükellef özel esaslar kapsamına alınır. Bu tesbitin varlığı için defter ve belge ibrazına ilişkin ek süre dahil verilen sürenin dolmuş olması gerekir." Hükmü gereği, özel esaslara alınmaktadır.

Yukarıdaki fıkra hükmüne YMM'lerin de dahil edilmesi sonucunda, mazeretsiz olarak YMM’lere defter ve belge ibraz etmeyen mükelleflerin özel esaslar kapsamında değerlendirilmesi defterlerin ibrazı hususunda etkili olacaktır. Ayrıca, yine yapılan mevzuat değişikliğinde defter ve belge ibraz etmeyen mükelleflerden yapılan alımlarla ilgili Yüklenilen KDV’ nin iade edilip edilmeyeceği yada alımın gerçekliğini ispatlama v.b gibi, hangi koşullarda iade edileceği de sonuca bağlanmalıdır.

3) Çok Küçük Tutarlar İçin Karşıt İnceleme Yapılmak Zorunda Kalınması.

Mevcut mevzuata göre YMM’ler KDV iade raporları ile ilgili olarak indirilecek ve yüklenilen KDV’nin % 80’ne, bazı durumlarda ise % 50’ ne kadar karşıt inceleme yapmak zorundadırlar. Mevzuatta yer alan bu hükümlerden dolayı bazı özel durumlarda çok küçük tutarlar için karşıt inceleme yapmak zorunda kalınmaktadır. Bu durumda nezdinde inceleme yapılan satıcı firma yada SMMM’si nezdinde sıkıntı yaratmaktadır.

Örneğin, 30.Mayıs. 2017 döneminde gümrüğe gönderdiği mallar 02.06.2017 tarihinde yurt dışı edilen ihracatçı firmanın Haziran – 2017 döneminde 780,00.-TL İndirilecek KDV tutarı olduğunu kabul edelim.

Bu firmanın raporunu hazırlayan YMM, Haziran – 2017 dönemine ait 780,00.-TL’lik indirilecek KDV tutarı için, halen geçerli mevzuata göre % 50’ si olan 390,00.-TL’lik tutar için karşıt inceleme yapmak zorundadır. Bu tutarın küçük miktarlı birden fazla faturadan oluşması halinde ise 50 – 100.- TL gibi küçük tutarlı meblağlar için 3-4 adet karşıt inceleme tutanağı düzenlemek gerekecektir.

Halen, her yıl yeniden değerleme oranında güncellenen tutarlara göre 01.01.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, bir aylık dönemde belge bazında 25.000,00.-TL’yi, bir mükelleften yapılan mal ve hizmet alımları bazında 75.000,00.-TL’yi aşmayan tutarlar için YMM’lerin karşıt inceleme yapma zorunluluğu yoktur.

Ancak, yine mevzuatta yer alan İndirilecek KDV tutarının % 80’i yada bazı durumlarda % 50’ si oranında karşıt inceleme yapmak zorunluluğu nedeniyle, 3. maddede verdiğimiz örnekte olduğu gibi çok küçük tutarlar için dahi karşıt inceleme yapma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.

Çözüm : Bu durumu önlemek için mevzuatta yapılacak değişiklikle, bir aylık dönemde belge bazında 25.000,00.-TL’lik, alım toplamı bazında 75.000,00.-TL’lik bu tutarların altında kalan alımlar için karşıt inceleme yapma zorunluluğu kaldırılarak, YMM’nin insiyatifine bırakılması halinde küçük tutarlar için karşıt inceleme yapma zorunluluğu ortadan kalkacak ve iade işlemleri hızlanacaktır. İndirilecek KDV’nin % 80’i yada bazı durumlarda % 50’ si oranında karşıt inceleme yapmak zorunluluğu aranması halinde ise, YMM’lere karşıt inceleme yapılacak firmaların bilgilerine internet üzerinden ulaşmalarına imkan verilerek, bu limitlerin altındaki alımlara ilişkin karşıt incelemelerin elektronik ortamda yapılması sağlanmalıdır.

4) Kargo, Gümrük İşlem Faturaları, Toptancı, Zincir Marketler v.b gibi Yoğun Fatura Düzenleyen Firmalar İçin Karşıt İnceleme Tutanağı Düzenlemenin İmkansızlığı.

3. maddede verdiğimiz örnekte olduğu gibi küçük tutarlı faturalar için tutanak düzenlemek gerektiğinde, yoğun fatura düzenleyen bu tarz firmalar için karşıt inceleme yapmak gerekmektedir. Ancak, bu firmaların çok sayıda fatura düzenlemeleri nedeniyle bu firmalar nezdinde karşıt inceleme yapmak zor hatta fiilen imkansızdır. Zorunluluk durumunda ise karşıt inceleme yapılamadığı için iade işlemi imkansız hale gelmektedir.

Çözüm : Bu sorunun çözülmesi için karşıt inceleme yapılmasına gerek olmayan mükellefler listesinin genişletilmesi gereklidir. Yukarıdaki firmalara benzer firmalar ile Borsa İstanbul ‘a, Büyük Mükellefler Vergi Dairesine kayıtlı mükellefler ile süresinde tam tasdik sözleşmesi yapan mükelleflere karşıt inceleme yapılmaması yada belli bir tutarın üzerindeki alımlar için yapılması gibi.) karşıt incelemeye gerek duyulmayan haller yeniden belirlenmelidir.

5) Karşıt İnceleme Tutanağının Nasıl Düzenleneceğine İlişkin Belirsizlik.

Karşıt inceleme tutanaklarında sadece satın alınan mala ilişkin alışların mı yoksa, diğer alışlarında mı yazılacağı belirsizdir. Mantıken, sadece alınan mala ilişkin alımların yazılması gerektiği halde, mevzuatta bu konuda yazılı bir hüküm bulunmaması nedeniyle uygulama farklılıkları yaşanmaktadır.

Çözüm :Sadece karşıt inceleme tutanaklarına ilişkin mevzuat hükümlerinde değil, KDV iadesi uygulamasına ilişkin olarak vergi daireleri arasında yaşanan yorum farklılıklarının giderilmesi ve vergi teşkilatında KDV iadesi işlemleri ile ilgili olarak uygulama birliğinin sağlanabilmesi için GİB tarafından KDV Genel Uygulama Tebliği’ ne uygun ve mevzuattaki gelişmelere göre güncellenen bir ‘"KDV İade Uygulama Rehberi”

hazırlanarak, asgari kontrol noktaları önceden belirlenmelidir. Hazırlanan bu rehberde karşıt inceleme tutanaklarında sadece satın alınan mala ilişkin alışların yazılmasının yeterli olduğu hükme bağlanarak, tutanakların düzenlenmesi ile ilgili olarak uygulama birliği sağlanmalıdır.

6) Yukarıda izah ettiğimiz sorunlar ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerine ilaveten karşıt incelemelerin gereksiz yere yasak savmak için yapılmasını önlemek ve bu sistemin sağlıklı işlemesi için mevzuatta aşağıdaki düzenlemelerinde yapılması yararlı olacaktır.

YMM tarafından karşıt inceleme yapılacak firmalar ile bu firmaların alım yaptığı alt

firmalarla sınırlı olmak üzere BA-BS formları, KDV, muhtasar beyannameleri ile özel esaslara tabi olup olmadıklarına ilişkin bilgilere ve KDV Kontrol Raporlarına YMM raporunu vergi dairesine vermeden önce ulaşmaları sağlanmalıdır.

Bu imkanın sağlanması halinde, YMM’ler bu bilgilerden hareketle karşıt inceleme yapılacak firmaları önceden sağlıklı olarak tespit ederek, sıkıntılı gördüğü firmalarla ilgili olarak istediği alt kademeye kadar karşıt inceleme yapabilecek ve böylece, gerekli firmalar için karşıt inceleme yapılması sağlanıp, gereksiz firmalar için karşıt inceleme yapılması önlenecek ve buna bağlı olarak KDV iade işlemleri de hızlanacak ve vergi mükelleflerinin KDV iadeleri daha hızlı yapılabilecektir.

Sonuç olarak ; Vergi sistemimizde Yeminli Mali Müşavir, Vergi İdaresi ve mükellef bileşik kaplar misali aynı amaç ; “ sağlıklı çalışan bir vergi sistemi ” için çalışmaktadır. Dolayısıyla, sağlıksız bir sistem her üçünü birden yormaktadır. Bu nedenle, karşıt incelemelerle ilgili olarak sağlıklı bir sistemin kurulması ve işlemesi halinde, Yeminli Mali Müşavir, Vergi İdaresi, mükellef üçlüsü, hep birlikte gereksiz işlemler ve kırtasiyecilikten kurtularak, mutlu olabilecektir.
 
Üst