Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısında A.T.İ.K Satışı ve Muhasebesi

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,473
Konum
İSTANBUL
Önümüzdeki yıldan itibaren uygulanması öngörülen Yeni Gelir Vergisi KanunTasarısında A.T.İ.K satışı konusunada açıklık getirilmiş böylece A.T.i.K satışında uygulanacak olan muhasebe kayıdınada açıklık getirilmiş oldu.Dolayısıyla artık-özelliklede KDV iadesi talebinde bulunan firmalar-A.T.İ.K satışılarında meydana gelen KDV'yi açıklamak için Vergi Daireleri ile yazışma sorunu ortadan kaldırılmış oldu.

Yeni Gelir Vergisi Kanun tasarısının Ticari Kazanç bölümünde Ticari Kazancın tarifi ile ilgili Madde 10
5 fıkrasında A.T.i.K satışlarının da Ticari Kazanç sayılacağı belirtilmiştir.
Ticari kazancın tarifi
MADDE 10- (1) Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.
(2) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden,
b) Özel okullar ile hastane, laboratuvar, bakımevi ve benzeri yerlerin işletilmesinden,
c) Diş protezciliğinden,
ç) Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının alım satımı dâhil, ticari bir organizasyon çerçevesinde borsalarda doğrudan kendi nam ve hesabına veya borsa komisyoncusu, borsa ajanı ve benzerleri aracılığıyla kendi hesabına alım satım yapanlarca bu işlerden,
d)Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından,
e) Ticari bir organizasyon çerçevesinde taşınmaz alım satımı ve inşası işleriyle uğraşanların bu faaliyetlerinden,
elde edilen kazançlar ticari kazanç sayılır.
(3) Zirai kazanç ve serbest meslek kazancı hükümleri saklı kalmak üzere, adi ortaklık veya kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde ise komandite ortakların ortaklık kârından aldıkları paylar, şahsi ticari kazanç hükmündedir.
(4) 37 nci maddede yer alan mal ve hakların ticari işletmeye dâhil bulunması halinde, elden çıkarılması hali dâhil, bunlardan elde edilen gelirler ile 41 inci maddede sayılan ve sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı olarak elde edilen gelirler ticari kazancın tespitinde dikkate alınır.
(5) Faaliyetine devam eden bir ticari işletmenin kısmen ya da tamamen satılmasından veya işletmeye dâhil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar ticari kazanç sayılır.
(6) Bir faaliyetin ticari muhasebe tutmayı gerektirecek hacim ve önemde olması ya da faaliyetin özelliğine göre işin; sermaye veya yer tahsisi, personel istihdamı, reklam ve tanıtım gibi pazarlamaya yönelik işlemlere girişilmesi, dış kaynak temini, işe mahsus makine ve araç tedariki gibi suretlerle yürütülmesi hallerinde ticari organizasyon oluşmuş sayılır.
(7) Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu Kanunda yazılı gerçek (bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usule göre tespit edilir.
(8) Özel okul ve hastanelerile benzeri yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına dâhil edebilirler.
(9) Safi kurum kazancının tespitinde ticari kazanca ilişkin hükümler uygulanır. Zirai faaliyetle uğraşan kurumların bu faaliyetinden doğan kazançlarının tespitinde, 28 inci maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınır.
(10) Dar mükellef kurumların işyeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde ettikleri kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.
(11) Dar mükellefiyete tabi kurumların ticari veya zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye’de yapılmakta olan ticari veya zirai faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı dokuzuncu fıkraya göre tespit edilir.

Bu madde den hareketle bu yasadan önce önce yapılan

____________________________/______________________________

100/102/127 (B)

257 (B)





253/254/255 (A)

391-İlave Kdv (A)

679 (A)

____________________________/______________________________

muhasebe kaydı bu yasadan sonra


____________________________/______________________________

100/102/127 (B)

257 (B)





253/254/255 (A)

391-(A)

600-A.T.İ.K (A)

____________________________/______________________________

şeklinde muhasebe kaydı yapılacaktır.Dolayısıyla KDV'nin matrah tutturulması daha kolay veya KDV'nin ilave yazılması durumunda Vergi Dairesi ile yazışma işlemi ortadan kalkacaktır


FERHAT
 
Ferhat Bey yukarıdaki mesajınızda belirttiğiniz argümanlara şahsen ne yazık ki katılamıyorum.

1-ATİK'lerin satışında esas kullandığımız madde VUK md.328'dir. Yeni GVK tasarısının 10/5 maddesinde yer alan düzenleme bu esası değiştirmeyecektir.

2-Hali hazırda ATİK satışı zaten ticari kazancın bir unsuru olup, yeni GVK bu durumu değiştirmeyecektir.

3- 600/679 konusuna gelince, böyle bir kayıt yapabilmek için önce MSUGT'lerde bir değişiklik yapılması gerekir.Sadece GVK tasarısında yer alan bu hüküm ATİK satışını işletmenin esas faaliyet konusu yapmaz.

4- 600 ve 601 hesap ile KDV matrahının her zaman uyuşması zorunlu değildir, hatta bazen arada büyük farklar olabilir. Önemli olan nedenin makul bir şekilde izah edilebilmesidir.

5- Tek bir cümleden bu sonuçlara varmak için bence henüz erken. Ki tasarının gerekçesine baktığımızda da böyle bir sonuca varamıyoruz.
 
Sayın Koraykarakaya

Fikrime katılıp, katılmamamınızı saygı ile karşılıyorum.Fakat katılmadığınız noktalarda benim yazdıklarım ile aynı bu çelişkiyi ben anlayamadım.Madde,madde bakalım

1-ATİK'lerin satışında esas kullandığımız madde VUK md.328'dir. Yeni GVK tasarısının 10/5 maddesinde yer alan düzenleme bu esası değiştirmeyecektir.

--Ben yazımda Vuk 328 veya GVK tasarısı 10/5 madde esasını değiştirecektir diye yazmışmıyım.Hayır.

2-Hali hazırda ATİK satışı zaten ticari kazancın bir unsuru olup, yeni GVK bu durumu değiştirmeyecektir.

--Bende ATİK satışının ticari bir unsur olduğunu hatta bu konuda yanılmıyorsam bir özelgeyi formda da paylaşmıştım
yazıma dikkat ederseniz hali hazırda ATİK satışlarında 679-Diğ.Olg.Dışı Gelir ve Karlar Hesabı kullanılmakta ve -Formda da bu konuda çok soru mevcut- bu yüzden 600-Yurtiçi Satışlar Hs ile 391 - Hes.Kdv hesabı tutmamaktadır diye sorular gelmekteydi.Bende Muhasebe kayıtlarını önceki ve sonrası diye ikiye ayırarak verdim.

3- 600/679 konusuna gelince, böyle bir kayıt yapabilmek için önce MSUGT'lerde bir değişiklik yapılması gerekir.Sadece GVK tasarısında yer alan bu hüküm ATİK satışını işletmenin esas faaliyet konusu yapmaz.

--:) 600/679 konusuna gelince, böyle bir kayıt yapabilmek için önce MSUGT'lerde bir değişiklik yapılması gerekir.Ben burda ne demek istediğinizi anlamadım.Ksura bakmayın.Ben 600 hesaba borç verin 679 hesaba alınır şeklinde de demedim.Dikkat edersaeniz 1.Muhasebe kaydında 679 hesaba yazılan tutar 2.Muhasebe kaydında 679-Diğ.Olg.Dışı Gelir ve Kar gibi düşünülmemiş Ticari Bir işlem olarak düşünüldüğünde 600 Hesaba kaydedilmiştir.Ayrıca-Lütfen Yanlış anlamayın-neden bu hesapları kullanmak için MSUGT değişiklik yapılsın.İşte burda iş ezberciliğe kaçıyor.İki cümleyle açıklayayım.(Bu arada affınıza sığınarak Finansal Tablolar ile ilgili Uzmanlık Belgem var).Hepimizin bildiği gibi piyasa uygulamasında K.K.E.G bütün meslektaşlarımız 689 Hesapta toplamaktadırlar.Neden ilgili oldukları hesap grubunda değil.Sorduğunuz zaman 7 gurupta öyle yazılacak hesap olmadığından o zaman MSUGT ne yapsın ? Değişiklik mi ? Peki biz nasıl uyguluyoruz K.K.E.G'lerin ilgili olduğu bölümlerde hesaplar açarak.Neden doğru raporlama,Bilgi kullanıcılarını yanıltmama,Ayrıca mali tablolarda Gerçek Kar'ı görebilmek için Örneğin Brüt Kar,Faaliyet Karı v.b

4- 600 ve 601 hesap ile KDV matrahının her zaman uyuşması zorunlu değildir, hatta bazen arada büyük farklar olabilir. Önemli olan nedenin makul bir şekilde izah edilebilmesidir.

--:) Koray beyciğim,yazımı okumamışsın.Önemli olan nedenin makul bir şekilde izah edilebilmesidir. Cümlenize karşılık Vergi Dairesi ile yazışma işlemi ortadan kalkacaktır. Yani makul yazışma,makul izah,kırtasiye işlemi ortadan kalkacaktır.Böylesi daha iyi değil mi ?



5- Tek bir cümleden bu sonuçlara varmak için bence henüz erken. Ki tasarının gerekçesine baktığımızda da böyle bir sonuca varamıyoruz.[/QUOTE]


--:)Tek bir cümleden bu sonuçlara varmak için bence henüz erken.'' Zaten onun için adı daha Tasarı,Yazının başlığında da Tasarıya göre diye yazdım.Hani UFRS bölümlerinde yazdığımız gibi VUK'a göre böyle UFRS'ye göre böyle diye


Hoşçakal,Sağlıklı kal

FERHAT
 
Selamlar
Ben olaya biraz daha farklı yaklaşayım :)
Toparlamakta zorluk çekebilirim,maddeler halinde sıralayayım.

1- Öncelikle bu tasarıyı görmezden gelelim.Atik satışlarının kdv beyannamesiyle uyuşmasıyla ilgili izahat sebebini ortadan kaldırmak için yine alomaliye sayfalarında bulabileceğiniz aşağıdaki linkte belirtilen yorumda bir ymm üstadımız bir kayıt önerisinde bulunmuştur ve banada gayet mantıklı gelmiştir.
AMORTSMANA TAB KTSAD KIYMET (ATK) SATIINDA KDV BEYANI LE SATIIN KAYDINA DAR ÖNER
Bu yazıdan alıntı;
Örneğin; Kurumun/şahsın aktifinde 100,00 YTL bedelle kayıtlı tamamen İTFA olunmuş demirbaşı 50,00 YTL+KDV ile kredili satılmış olsun. Buna göre TEK DÜZEN muhasebe sistemi gereği;

-------------------------/---------------------------
120 ALICILAR 59,00
257 B.AMORTİSMAN 100,00
255 DEMİRBAŞ 100,00
391 HESAPLANAN KDV 9,00
679 OLAĞANDIŞI GELİR 50,00
--------------------------/--------------------------


Şeklinde kayıt yapılarak 59,00 YTL ATİK satışı Teslim ve Hizmet bedeli 9,00 YTL KDV de hesaplanan KDV olarak ilgi ay beyannamesinde beyan edildiği halde Gelir tablosundaki 600 hesabın tutarı 59,00 YTL kadar noksan görüneceğinden izaha davetle karşı karşıya kalınabilecektir. Şatış kaydını TEK DÜZEN Muhasebe sitemine aykırı olmayacak şekilde aşağıdaki gibi yaparsak FARK söz konusu olmayacaktır.


-------------------------/--------------------------------
120 ALICILAR 59,00
600 YURT İÇİ SATIŞLAR 50,00
391 HESAPLANAN KDV 9,00
-------------------------/---------------------------------
623 DİĞER SATIŞLARIN MAL. 100,00
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMAN 100,00
255 DEMİRBAŞ 100,00
679 OLAĞANDIŞI GELİR 100,00
----------------------------/--------------------------------


Yukarıdaki kayıtla; GELİR TABLOSUNDA 600'lü hesap ile KDV beyannamesindeki Teslim ve Hizmet tutarı aynı olacağından İZAHA DAVET gibi bir idari işleme davet çıkaran FARK ortadan kalkmış olacaktır. Gelir tablosunda ise: 690 hesabın borcuna yazılarak kapatılan 621-100,00 YTL ile alacağına yazılarak kapatılan 600-50,00 YTL farkı 50-YTL zarar ile 679-100,00 YTL olağandışı kar yer alacağından yine 50,00 YTL'lik satış karının yer alacağı malumunuzdur.


Bu tasarıyı yok sayarsak,yukarıdaki kayıtla aslında izah isteme nedeni ortadan kalkabilecektir.Son paragraftaki 621 hesabı yazar tarafından yanlış yazılmış olsa gerek.623 olmalıdır.Dil sürçmesi kabul edin.

2- Vuk 328'in bu aşamada değerlendirmeye alınmaması gerektiği düşünmekteyim.Çünkü bu maddede bu satışlardan elde edilen kazanç farkının kar veya zarar hesabıyla ilişkilendirileceği yazılmıştır."Olağan" veya "diğer" veya "ticari kazanç" şeklinde bir ayırıma girilmemiştir.Her halükarda fark kar-veya zarardır.Bu anlamda tasarıdaki Ferhat Bey'in paylaştığı 5.maddedeki "ticari kazanç" ibaresi "Olağan" veya "diğer" veya "ticari kazanç" ayırımında belirleyici unsur olacaktır.Bu arada burada Ferhat Bey'e katılmadığım husus şudur :) O ki bu farklar tasarıya göre ticari kazanç sayılacaksa demekki ticari faaliyetin bir unsuru sayılacağından 679 yerine 600 değil 649 hesabın kullanılması daha yerinde olacaktır.Tabi burada 679 yerine 600 veya 649 kullanılması ile ilgili MSUGT'de değişiklik yapılır mı, yapılmaz mı,illa yapılmalı mı onu bilemem.Şahsi düşüncem yapılmayacağı üzerinedir.

3- Ferhat Bey'in ilk yorumundaki son yevmiye maddesinden hareket edersek, iligili kazancı 600 hesabında göstermek,yine sorunları çözmeyecektir.Çünkü buradaki 600,teslim bedelini değil,teslim sonucu oluşan kar farkını gösterecektir.Beyannamelerdeki kümüle satışlar ile,600 hesabı arasında yine uyuşmazlıklar olacak ve izahat vermek yine kaçınılmaz olabilecektir.

4- Vergi Dairesinin izah istemesini engellemenin yolu bence 679 yerine 600 veya 649 kullanmak değildir.Ferhat Bey'in bahsettiği ve hepimizin hemen hemen aynı maddeleri kullandığı sürece izah istenmesi her zaman mümkün olacaktır.Konuyu izahı önleme yönünden incelersek ilk maddede alıntıladığım kayıtları yapmakla bu pekala çözülebilir."Ticari Kazanç" anlamında aradaki gelir ve gideri nasıl kaydetmeliyiz şeklinde incelersek 600 veya 679 yerine 649 kullanmakla bu sorunda bence aşılabilecektir.
Düşüncem bu şekildedir.
Saygılar
 
Tahsinciğim

Açıklamaların için teşekkür ederim.Fakat benim üzerinde durduğum konu eğer Yeni Gelir Vergisi Tasarısı onaylanırsa benim yukardaki yaptığım muhasebe kaydı şeklinde olur diye açıklama yaptım.
 
Sayın Arkadaşlar,

Tahsin dostumun YMM arkadaşımızdan aldığı örnekleme doğru. TDHP çıkmadan önce de kayıtları böyle yapardık. Ancak Karma Madde yapma hastalığı bu işi maalesef bu hale getirdi. Özellikle bilgisayar kullanımı nedeniyle neredeyse madde alışkanlığı bile ortadan kayboldu. ATİK satışından meydana gelen karla beraber satış faturasını da aynı maddeye sıkıştırmak ihtiyacı işi iyice zora soktu.

Hangi malı sattığımızda maliyetini de aynı maddeye sıkıştırmaya çalışıyoruz ki. Satış faturasının 120 / 600+391 olarak işlenmesinden basit ne olabilirki. Tek itirazım burada 600 hesap konusundadır. Satış faturasının yine 679 hesapta olması gerekir. TDHP açıklanası da bunu destekler niteliktedir.

"679. DİĞER OLAĞANDIŞI GELİR VE KÂRLAR
Yukarıdaki hesap kalemleri dışında kalan ve arızi bir karakter taşıyan duran varlık satışlarından doğan kârlar gibi gelir ve kârların yer aldığı hesap kalemidir."

ATİK satışında özellik arz eden durum artık mevcutlarımızda bulunmayan demirbaşın da kayıtlardan tenzilini sağlamaktır. Öyleyse yöntem bakalım.

"Ticari Kazançtır". Olsun.( Büyük Keşif Yapmışlar ) Hiç aksini iddaa etmedik ki aslında. Gelir yada Kurumlar beyannamesinin altında var olan rakam zaten bu anlama gelmiyormu. Evet.

Şimdi; ATİK kaydını düşmek için 257 / 25X yapıp farkı da bir yere yazacağız öyle ya. Bunların 640 veya 650 hesaplarda olmasını kabul etmiyorum. Peki 25X - 250 = Bilanço değeri değilmi ? Evet. Maliyeti de budur denebilir. Ancak YMM arkadaşımızın önerisindeki 623 hesap da uygun değil o zaman. Neden ?
"623. DİĞER SATIŞLARIN MALİYETİ (-)
İşletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili diğer satış gelirlerinin elde edilmesi için yapılan giderlerin izlendiği hesaptır." demekki olmadı.


Hangi hesaba alırsanız alın ister Geçici Vergi ister Bilanço döneminde bu hesapların tamamı tek yere doğru yönlenecek. "690" O zaman doğrudan bu hesaba yazmanızda da bir engel yok. Biliyorum olur mu diye soranlarınız olacak, olur. Örneğin Mayıs ayında yaptığınız bu tür bir satış işleminin hangi hesaba alırsanız alın sonucunu 30.06'da "690" hesaba aktarmayacakmısınız. Evet. Yok ben illa da arada hesap istiyorum diyorsanız da satış Olağanüstü ise maliyeti de olağanüstüdür. O zaman "689" hesaba yazın arkadaşlar.
"689. DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR
Yukarıda tanımlanan hesaplar kapsamı dışında kalan diğer olağan dışı gider ve zararlardan oluşur. "

Peki ne elde ettik ?

1.Mal satar gibi faturamızı kesip sattık.
2.Demirbaş kayıtlarımızdan doğrudan doğruya ters kayıtları yaparak (Yevmiyedeki açıklık prensibiyle) düştük.
3.Bilnço değerini de belli ederek hesaplara intikal ettirdik.

Yine rahat edemedim.

Ferhat kardeşim, o KKEG için 689'da yada gider hesabında ayrı hesap açanlara meslektaşım diyemiyorum. TDHP ruhun anlayamadıkları için. Ve hala vergi matrahı bulmak için kayıt tuttukları için.

Saygılar,
Kevork
 

Benzer konular

Üst