fonradar

Yönetim Kurulundan ayrılan ortağın Vergi Borçlarından Sorumluluğu

Üyelik
21 Ağu 2008
Mesajlar
36
Soru
Tam yetkili yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmakta olduğum anonim şirketin zor duruma girmesi nedeniyle 01.03.2008 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederek şirketle olan bütün irtibatımı kestim. Ancak şirketin içinde bulunduğu karmaşık durum nedeniyle ticaret sicili gazetesinde bugüne kadar yönetim kurulu üyeliğinden ayrılışıma ilişkin bir ilan yayımlanmadı. İstifa ettiğim dönemden sonra ortaya çıkan vergi borçlarından dolayı herhangi bir sorumluluğum bulunmakta mıdır?


Cevap:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35'inci maddesi uyarınca Kamu alacağının anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde tüzel kişiliğin kanuni temsilcilerinin şahsi malvarlıklarından takip ve tahsili söz konusu olacaktır. Bu itibarla öncelikle kanuni temsilcilerin kimler olduğunun tayini gerekir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun54'üncü ve devamı maddelerine göre yapılan takip sonucunda amme borçlusunun mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının yukarıda belirtildiği şekilde tayin olunan kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsili yönüne gidilmektedir. Mezkur maddede yer alan "mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen amme alacakları" hükmü, amme borçlusu hakkında 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takip muameleleri sonucunda; amme borçlusunun haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını ifade etmektedir. Amme borçlusunun "mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları" ifadesi ise; amme borçlusunun yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamaması, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu tespit edilen değerlerin amme alacağını karşılamaması, borçlunun iflas etmiş olması halinde iflas idaresi ile kurulan irtibat sonucu amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerinde amme alacağının amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluştuğu halleri kapsamaktadır. Amme borçlusu nezdinde sürdürülen takip muameleleri sonucunda amme alacağının kısmen veya tamamen tahsil edilememe veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması hallerinden herhangi birinin varlığı halinde kanuni temsilciler hakkında takip yapılabilmesi için yeterli şartların oluştuğu kabul edilmekte ve takip muamelesine kanuni temsilciler adına 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılmaktadır.Amme borçlusunun birden fazla kanuni temsilcisi bulunduğu takdirde, ilgili kanunlara göre kanuni temsilcilerin sorumluluk şekline bakılmakta, yapılan tespit sonrasında da müşterek ve müteselsil sorumlu olanlar hakkında tahsil edilemeyen amme alacağının-tamamı için-her birine-ayrı ayrı ödeme emri düzenlenmek suretiyle takibe geçilmektedir.Kanuni temsilciler hakkında sürdürülecek takip muamelesinde kanuni temsilci sıfatı olmayan Yönetim Kurulu üyeleri hakkında mükerrer 35 inci madde gereğince herhangi bir takip yapılamayacaktır.6183 Sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesi uygulamasında vergi dairelerince kanuni temsilcilerin takibi işlemlerinde herhangi bir yanlışlığa meydan verilmemesi açısından anonim şirketlerin kanuni temsilcilerinin bilinmesi gerekmektedir. Bu nedenle A Seri 1 Sıra numaralı Tahsilat Genel Tebliği ile anonim şirketlere, şirketin kanuni temsilcisi olan kişilerin ad ve soyadları ile ikametgah adreslerinin tescil ve ilan edildiği Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin bir örneğini tebliğin yayımını izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde, kanuni temsilcilerin sonradan değişmesi halinde ise değişikliğin, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örneği de eklenmek suretiyle değişikliğin tescil ve ilan edildiği ayı izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde bir yazı ile bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirme mecburiyeti düzenlenmiştir. Bu bilgi verme mecburiyetini yerine getirmeyen mükellefler hakkında aynı Kanunun mükerrer 355 ve 361 inci maddeleri uyarınca cezai işlemler yapılmaktadır.Anonim şirketlerde kanuni temsilcilerin nasıl belirleneceği yukarıda bahsi geçen A Seri 1 Sıra numaralı Tahsilât Genel Tebliğinin "VIII. Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu" başlıklı bölümünün 2. Maddesinde detaylı olarak açıklanmıştır.Buna göre, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddesi uygulamasında kanuni temsilci, şirket esas sözleşmesi ile temsile yetkilendirilmiş veya kaynağını esas sözleşmeden alan yetki ile idare meclisi ya da genel kurulca temsil yetkisi verilmiş kişi veya kişiler olacaktır.Tahsilât Genel Tebliğinin "VIII. Kanuni TemsilcilerinSorumluluğu" başlıklı bölümünün 3. maddesinde;Türk Ticaret Kanununun 323 üncü maddesinde, idare meclisinin şirketi temsile salahiyetli kimseleri tescil edilmek üzere ticaret siciline bildireceği, temsil salahiyetine müteallik kararın noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır.Bu hükme göre;Temsil salahiyetine ilişkin noter tasdikli yetkili organ(yönetim kurulu veya genel kurul) kararı,Şirketi temsil salahiyeti verilen kişilerin kimler olduğu,hususlarının ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmiş olması gerekmektedir. Aynı Kanunun 38 inci maddesi gereğince de bu tescilin ilan tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği tabiidir.Tahsilât Genel Tebliğinin "VIII. Kanuni TemsilcilerinSorumluluğu" başlıklı bölümünün 4. maddesinde ise; "Türk Ticaret Kanununa ilişkin yukarıda yer verilenaçıklamalar dikkate alınarak, bir anonim şirketin kanunitemsilcileri;
a) Öncelikle şirket esas sözleşmesinde yönetim kurulu üyelerinden birinin veya birden fazlasının şirketi temsile yetkili kılınıp kılınmadığı,
b) Şirketi temsile yetkili üye esas sözleşmede belirlenmemiş ise sözleşmede yönetim kurulu veya genel kurula, yönetim kurulu üyesi olması şartıyla murahhas üyeleri veya şirkette pay sahibi olmayan sorumlu müdürleri temsilci olarak belirleme konusunda yetki verilip verilmediği,
c) Esas sözleşmede temsilci belirleme konusunda yetkisi bulunan organ tarafından bu yetki çerçevesinde temsil salahiyetinin; yönetim kurulu üyelerinden biri veya birkaçına ya da yönetim kurulu üyelerinden en az biri ile birlikte şirketin sorumlu müdürü veya müdürlerine devredilip devredilmediği hususlarına göre belirlenecektir.
Bu hususların varlığı, ticaret sicili kayıtlarına ve ilanın yapıldığı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine bakılarak tayin olunacaktır." denilmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığınız anonim şirketten istifa etmiş olmanıza rağmen ticaret sicili gazetesinde bu hususa ilişkin bir ilan bulunmaması nedeniyle istifa ettiğiniz dönemden önce ve sonra ortaya çıkan amme alacaklarına ilişkin sorumluluklarınız devam etmektedir.



Ekim 2009
 
Üst