fonradar

Yurdışı Firma Hissesinin Satışı Ve Bedelinin Türkiye'ye Getirilmesi

Üyelik
29 Ocak 2018
Mesajlar
1
Konum
trabzon
Merhaba. Yurtdışında kurmuş olduğumuz ltd şti. ndeki hissemizi yabancı ortağa satış yaparak ortaklıktan çıktık. Hisse bedelini Banka aracılığıyla Türkiye'ye getirirsek gelir vergisine muhatap olurmuyuz. Rakam 500.000 usd üstü. yorumlarınıza ihtiyaç var
 
Aldığınız para ltd şti hissenizin defter değerinden büyük ise fark için arizi kazanç olarak vergi ödemeniz gerekir.
 
Yurtdışındaki ltd.nin hisse sahibi şirket ise kurum kazancına göre yorum yapılır. Gerçek kişi ise Gvk na göre yorum yapmak gerekir.
 
Kurumlar Vergisi Kanununun 5. maddesinin 1.fıkrasının (c) ve (e) bentlerinde iştirak hisselerinin elden çıkarılması yoluyla elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna tutulabilmesine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Buna göre, anılan kanunun 5-1/c maddesine göre “Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, kanuni veya iş merkezi Türkiyede bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktifl erinde yer alan yurtdışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları kurumlar vergisinden müstesnadır.
Yine aynı kanunun 5-1/e maddesinde ise “Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktifl erinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüchan haklarının satışından doğan kazançların % 50 kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Diğer bir ifadeyle, kanuni veya iş merkezi Türkiyede bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançlarının tamamı belli şartlar dahilinde kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Ek olarak belirli şartlarla iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançlarının %50'i de istisna kapsamındadır. Ek olarak, bedelsiz olarak veya rüchan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır. Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüchan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen kurumda geçen süreler de dikkate alınır. Ayrıca menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

Yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde kanunun hangi hükmünün dikkate alınması gerektiği ise net olmayıp, bu gibi durumunda Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/c maddesinde yer alan istisna şartları sağlanamıyorsa 5-1/e maddesinde yer alan istisna hükmünün uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır. Kanunun 5-1/e maddesinden yararlanılabileceğine ilişkin görüşlerin temel dayanağı, yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde yukarıda yer verilen kanun hükümlerinden hangisinin uygulanabileceği konusunda kanunda veya ikincil düzenlemelerde sınırlayıcı bir hükmün bulunmamasıdır. Sınırlayıcı herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle mükelleflerin ilgili madde hükmünde belirlenen şartları sağlaması koşuluyla hangisinden yararlanabileceğini tercih etme hakkı bulunduğu şeklinde değerlendirilmektedir. Bu görüşün bir diğer dayanağı ise, söz konusu madde gerekçesinde istisna hükmünün kurumların mali yapılarını güçlendirmek amacıyla getirildiğinin belirtilmesidir. Yurt dışı iştirak hisselerinin satılması halinde de madde gerekçesinde belirtilen amaç gerçekleştirildiğinden, bu bentte yer alan istisna hükmü uygulanabilecektir.

Kanunun 5-1/e maddesinden yararlanılamayacağına ilişkin ilişkin görüşler ise iki gerekçeye dayanmaktadır. İlk olarak; kanun lafzı incelendiğinde (c) bendinde açıkça “yurt dışı iştirak hisseleri tabiri kullanılmışken, (e) bendinde sadece “iştirak hissesi tabiri kullanılmıştır. Dolayısıyla Kanunun 5-1/e maddesinde yer alan tabirin yurt dışı iştirak hisselerini kapsayıp kapsamadığı açık ve net değildir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat başlıklı 3/A maddesinde vergi kanunlarının lafzı ve ruhu ile hüküm ifade ettiği, lafzın açık olmadığı hallerde hükmün konuluşundaki maksat, kanun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle bağlantısı göz önüne alınarak uygulanacağı belirtilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/e maddesinde yer alan istisnanın yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması durumunda uygulanacağına ilişkin lafızda bir açıklık ve netlik bulunmamaktadır. Madde gerekçeleri incelendiğinde de yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması durumunda bu bentteki istisnanın uygulanabileceğine ilişkin açık bir ifade de bulunmamaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5'inci maddesi incelendiğinde (a) bendinde yurtiçi iştirak kazançları, (b) bendinde yurt dışı iştirak kazançları, (c) bendinde yurt dışı iştiraklerin elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin istisnalar düzenlendiği görülmektedir. Buna göre (e) bendinde de yurt içi iştirak kazançlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlara ilişkin istisna düzenlenmiş olması gerektiği, kanunun yurt içi ve yurt dışı iştiraklerden elde edilen kazançları farklı istisna hükümlerine tabi tuttuğu
düşünülmektedir. İkinci olarak; 1 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin “5.6.2.2.2. İştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri bölümünde iştirak hisseleri tabirinden ne anlaşılması gerektiği açıklanmıştır. Söz konusu bölümde yurt dışı iştirak hisselerinin de bu kapsama girdiğine ilişkin bir belirleme de bulunmamaktadır.

Konuya ilişkin bir mukteza ya da yargı kararı yazımız tarihi itibarıyla bulunmamaktadır. Dolayısıyla bize göre yurt dışı iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/ e maddesine göre istisnadan yararlanabileceğine ilişkin dayanak alınabilecek hukuki bir metin bulunmadığı düşünülmektedir.

Bu nedenle de yurt dışı iştirak hisselerinin satışında 5-1/e maddesinin uygulanmayacağına ilişkin tersine bir hükümün bulunmamakla beraber istisna uygulamasında 5-1/c hükmünün daha uygun olduğu düşünülmektedir
 
Son düzenleme:
T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)







Sayı

:

62030549-125[5-2013/436]-402

09/03/2015

Konu

:

Yurt dışı iştirak hissesi satış zararının kurum kazancından gider olarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.






İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin 2009 yılından beri aktifinde bulundurduğu ve %80’ine iştirak ettiği Hollanda mukimi … hisselerinin tamamının 2013/Ekim ayında satıldığı ve bu satıştan zarar edildiği belirtilmiş olup, söz konusu iştirak hissesi satışından kaynaklanan zararın kurum kazancından indirilip indirilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde vergiden istisna kazançlar sayılmış ve maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde, kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının % 75 veya daha fazlası, kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az % 10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tâbi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde ise, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmının vergiden istisna olduğu belirtilmiş ve bendin devamında;

“Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

...

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.”

hükmüne yer verilmiştir.

Mezkur maddenin üçüncü fıkrasında ise, iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

- Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan şartlar dahilinde, sahip olunan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde oluşacak kazanç istisna kapsamında değerlendirileceğinden, bu satış dolayısıyla oluşan zararın diğer faaliyetlerinizden doğan kazançlarınızdan indirilmesi mümkün değildir.

- Öte yandan, mezkur bentte yazılı şartların sağlanamaması durumunda Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yazılı şartlar dahilinde %75’lik istisnadan yararlanmanız mümkün bulunduğundan, bu satıştan doğan zararlar ile satışa ilişkin giderlerin %75'lik kısmının istisna dışı kurum kazançlarından indirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu satışa ilişkin zararlar ile giderlerin kalan %25’lik kısmının ise vergiye tabi kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınabilmesi mümkündür.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Üstad, bence yukarıdaki özelge nedeni ile, 5/1-c şartları sağlanıyorsa ilgili bentten sağlanamıyorsa 5/1-e şartlarının sağlanması halinde e bendinden faydalanabileceğini söyleyebiliriz.
 
Üst