fonradar

Yurtdışı Borçlanmasında Türk Vatandaşı Olma ve Kesin Dönüş Yapmanın Önemi

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,569
Konum
İSTANBUL
Yurtdışı Borçlanmasında Türk Vatandaşı Olma ve Kesin Dönüş Yapmanın Önemi



Yurtdışında 18 yaşın doldurulmasından önce geçen süreler gibi Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süreler borçlanılamıyor. Ayrıca borçlanma için yaptığı başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadığı tespit edilen sigortalı ve hak sahiplerinin borçlanma talepleri de reddediliyor. Yani borçlanılacak sürelerle borçlanma talep tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranırken bu koşul aylık bağlanma ve aylık alma aşamalarında 08.05.2009 tarihinden beri artık aranmıyor.
Bu durumda Türk vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı eski Yönetmelik hükümlerine göre aylıkları bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını yitirmesi nedeniyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 08.05.2008 tarihinden sonra yaptıkları veya yapacakları tahsis başvurularına göre aylıkları, yazılı başvurularını izleyen aybaşından itibaren bağlanabiliyor.

Kesin Dönüş Kavramı
Yurtdışı borçlanması ile borçlanılan sürelere göre malûllük, yaşlılık veya emekli aylığı bağlanabilmesi için gerekli asgarî borçlanma miktarının ödenmesi, mülga sosyal güvenlik kanunların/kanunlarının yürürlükteki hükümleri veya 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylığa hak kazanılmış olması ve SGK?ya yazılı başvuruda bulunulmasının dışında önemli bir koşul olarak yurda kesin dönülmüş olması da zorunlu bulunuyor.
Fakat ?kesin dönüş? kavramı yurda bir girip bir daha çıkmama veya çok az çıkma anlamına gelmiyor. Kesin dönüş kavramı aylık tahsis talebinde bulunanların;

1. Yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesi,
2. Yurtdışındaki çalışma hayatı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödenekleri almıyor olmaları,
3. Bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim seviyesi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması maksadıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen ikamet şartına bağlı nakdî yardımları almıyor olmaları,


Şevket Tezel
 
Üst