Limited Şirkette Ortaklar (başkaca ortak yok) Arasındaki Hisse Devrinde Genel Kurul Kararı Olmazsa Hisse Devir Geçerli midir ?

Üyelik
17 Mar 2024
Mesajlar
4
Konum
Ankara
Öncelikle herkese iyi günler diliyorum , A Ltd Şti de %100 paylı X kişisi , noterden yapılan hisse devri ile Y kişisine hissesini devrediyor ( pay defterine de işleniyor ) fakat alınmış bir genel kurul kararı yok ve dolayısıyla ticaret sicilde de ilan edilmiyor.
İki taraf da şirket ortakları olduğundan ve başkaca bir şirket ortağı da olmadığından (genel kurul eski ve yeni ortakttan oluşacağından ) hisse devrinin genel kurur kararı yerine geçeceği noktasında Yargıtay kararları mevcut dolayısıyla bu durumda fiili olarak hisse devri geçerli olmuş olur mu, eski ortak daha önce yetkili olduğundan ve Genel Kurur kararı alınmadığından yetkilisi vasfı devam eder mi , 6102 sayılı kanunda ortaklardan en az birinin yönetim ve temsil yetkisi olması gerektiğine hükmedildiğinden hisseyi devralan otomatik olarak yetkili de olur mu ?
 
@Savio_4527

Limited şirketlerde hisse devri ( prosedürleri de doğru olarak ) ana sözleşme tadilidir. Bu nedenle de Karar alınıp bu kararın da tescil ve ilanı gerekir. Tescil ve ilan olmadan ve burada yeniden yetki ve şartlar yazılmadan, hisse devrinin yapılmış olması birşey ifade etmez.
 
Merhaba
Kevork abi TTK konusunda bizden daha bilgilidir ancak bence noter devri,TTK'da yazılı hususların yerine getirilmediği taktirde de geçerli olacağını düşünüyorum.Şöyle ki; makale linki silinebileceğinden makaleden alıntı yapıyorum,

TTK’nın madde 598/f.1 hükmü gereği, esas sermaye paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline başvurulur. Bununla birlikte, uygulamada bazen ortağın pay devri talebi limited şirket genel kuruluna getirilmemekte ya da genel kurulca onaylandığı halde ihmalen veya kasten ticaret siciline tescil ettirilmemektedir. İşte bu çalışmada, pay devri için şirkete başvurduğu halde devir keyfiyeti genel kurulun onayına sunulmayan yahut genel kurulca pay devri onaylandığı halde müdürler tarafından pay devri tescil ettirilmeyen limited şirket ortaklarının pay devirlerini nasıl ticaret siciline tescil ettirebilecekleri ele alınmaktadır.

"TTK’nın 595. maddesinin yedinci fıkrasında, limited şirket genel kurulunun, başvurudan itibaren üç ay içinde, pay devrini reddetmemesi, yani ne onaylaması ne de onaylamaması halinde, pay devrine onay verilmiş sayılacağını hükme bağlanmıştır. Anılan hüküm, limited şirket genel kurulunun sessiz kalarak pay devrinin onayını sürüncemede bırakmasını engellemek amacıyla getirilmiştir"

Bu çerçevede, esas sermaye payını noter huzurunda imzaladığı devir sözleşmesi ile devreden ortak, pay devrinin onaylanması için şirkete başvurmuş ve başvuru tarihinden itibaren üç ay geçmesine rağmen konu genel kurulun onayına sunulmamış ve genel kurulca bu konuda bir karar alınmamışsa, payını devreden ortak, esas sermaye payının devrine ilişkin noter onaylı devir sözleşmesini şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret sicili müdürlüğüne ibraz ederek, bu paylarla ilgili olarak adının ticaret sicilinden silinmesini isteyebilir. Başvuru üzerine ticaret sicili müdürlüğü, esas sermaye paylarını iktisap edenin (devralanın) adını bildirmesi için limited şirkete süre verir. İktisap edenin adının bu süre içinde bildirilmemesi halinde ticaret sicili müdürü tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri, otuz gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 22. maddesine göre, limited şirketlerde sermaye paylarının geçişini tescil ettirmeye şirket müdürleri yetkilidir. Aynı madde gereği, pay geçişi olgusunun tescilini istemeye birden çok kimse zorunlu ve yetkili olduğu takdirde, bunlardan birinin talebi üzerine yapılan tescil tümü tarafından istenmiş sayılmaktadır. Yapılan çağrı üzerine, süresi içinde limited şirketin müdürü yahut müdürleri tarafından tescil isteminde bulunulmaması veya kaçınma sebepleri bildirilmiş olmasına rağmen kaçınma sebeplerinin yeterli görülmemesi halinde, ticaret sicili müdürlüğü, durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir. Bu bildirim ticaret sicili müdürlüğü tarafından yapılacağından, payını devreden ortağın ayrıca mahkemeye müracaat etmesi gerekmez. Mahkemenin tescile hükmetmesi halinde ise, pay devri re’sen tescil edilir.

Bununla birlikte, Seri:A 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nin VIII. bölümünde “ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir. Bu durumda ortaklık payının devredildiği tarih olarak noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekmektedir.” hükmü yer almakta olup, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının takibinde, üç aylık sürenin dolduğu tarih ya da mahkemenin re’sen tescil kararı verdiği tarihin değil pay devri sözleşmesinin noterde onaylandığı tarihin esas alınacağını belirtmekte fayda vardır.

Ancak, bir önceki bölümde ifade edildiği üzere, Seri:A 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nin VIII. bölümünde “ortaklık payının devri; tescil ve ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse ortaklar genel kurulunun onayı bu onayın bulunmadığı halde üç aylık sürenin geçmesi ile hüküm ifade etmektedir. Bu durumda ortaklık payının devredildiği tarih olarak noter tasdikli devir sözleşmesi tarihinin esas alınması gerekmektedir.” hükmü yer almakta olup, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının takibinde, üç aylık sürenin dolduğu tarih ya da mahkemenin re’sen tescil kararı verdiği tarihin değil pay devri sözleşmesinin noterde onaylandığı tarihin esas alınacağını belirtmekte fayda vardır.

Alıntı: Özdoğrular
 
Açıkçası iki ortak arasında hisse devri yapıldığından ve başkaca ortak da bulunmadığından ( genel kurulda sadece hisse devrinin tarafları var ) , noter sözleşmesi ile devrin gerçekleşeceğini düşünüyorum , konuya ilişkin bazı Yargıtay kararları da şu şekilde ;
-Yargıtay 11 Huk. Dairesi 2014/9143 E, 2014/14323 K. ; noterde yapılan hisse devri sözleşmesinin devreden açısında devre muvafakat niteliğinde olduğu ,
Yargıtay 11 Huk. Dairesi 2014/14676 E, 2014/409 K.; taraflar arasında pay devrinin noterde onaylandığı , şirket iki ortaklı olup taraflar hisse devrinde anlaştığından noter evrakının genel kurul olarak kabulü gerekeceği
 
Birde tabi şöyle bir durum var. Noterler yaptıkları hisse devirlerini ilgili kurumlara bildirmektedirler (vergi dairesi gibi)
Mesela sonradan tescil edip dilekçe ile bildirilmeye kalkıldığında dairenin zaten bu işlemi önceden yaptığını ve ortakları güncellemiş olduğunu görmekteyiz.
Bazende (geçmiş yıllarda böyle yapılıyordu) vergi dairesine bildirimde geciktiğimizde, daire tarafından aranarak veya e-tebligat yoluyla, tarafımıza uyarıda bulunulup, hisse devrine ilişkin evrakların (gazete vs) getirilmesi talep edilmekteydi.
Bütün bunlarda aslında noter devrinin (yasada belirtilen itiraz yolları kullanılmasa da veya tescil edilmesede) geçerli olabildiğinin bir işareti bana göre.
 
@Tahsin Kurt

İltifatın için teşekkür öncelikle.

Biraz daha detay;

1) Noter bildirimleri yapılıyor ancak bunun çok bir sonuç doğurma imkanı yok.
2) Üç ay sonra sorumluluk konusu ise farklı.

Demiştimki, LTD hisse devri ana sözleşme değişikliği hükmündedir.
Paylaşılan Yargıtay kararlarına da baktım, ikincisinin metnine ulaşamadım, ancak birincisinde Yargıtayın karara yaklaşımı farklı. O detaya girmeyeyem. Hissenin noter satışından sonra pay defterine kaydı da yeterli değil, çünkü bu satış işleminin Karar defterine yazılıp Sermaye dağılımının yeni haliyle kısaca "sermaye ve ortaklar" maddelerinin yenilenmesi ve tescil edilmesi lazım. Nedir buradaki amaç, Tic. Sicil G. yayınlanarak "Üçüncü Kişilerin" haklarının korunması. Bilindiği üzere artık bu kararlarda sadece cari ortaklar değil, cari ortaklar ve alanla satanın da imzası bulunuyor. Kısaca herkes işte bu kararla gerçek duruma onay veriyor. Bu karar da noterde onaylatılıp tescil ve ilana gidiliyor. Bu aşamada hisse devir sözleşmesi ve kararın bir örneği ile ilan işlemine başvurmak, yada yasal olarak ilanın yapılmasını sağlayacak hukuk yolunu seçmek gerekir.

Bu süreç tamamlanmazsa, örneğin "vergi dairesi elindeki bilgiyle 6183 tahsilatına gelir ama siz kar payı almakta bir hayli uğraşırsınız."
Varsayalım hissenin % 50 sini aldınız, ama yetkiniz belli değil, elinizde ilgili kararla yetkilerinizi belgeleyip imza sirküleri çıkarıp şirket adına davranabileceğiniz bir imkan yolu tamamlanmamış.

Bu yazdıklarımız ve konu LTD için. A.Ş. olsaydı prosedür çok daha kolaydı tabi.
 
İkinci kararda , 2015/409 olacaktı ben sehven yanlış yazmışım ,
Fakat ben yargıtaya katılıyorum. Niye mi şöyleki ; 6102 sayılı kanun , limited şirketlerin , anonim şirketlerine göre daha küçük yapıda olması ve aile şirketi şeklinde örgütlenmesi sebebiyle , genel kurul kararı ile hisse devrinin onayı şartını getirmiştir. Tescil ise biliyorsunuz ki devir için kurucu bir şart değildir.
Hisseyi devreden ile devralan , noter sözleşmesinin tarafları ise başkaca bir ortak yoksa zaten genel kurul kararı da bu kişilerce imza edileceğinden, sadece bu konu ile sınırlı devirlerde genel kurul kararı yerine geçebileceğini düşünüyorum .

Ek olarak bir karar daha eklemek istiyorum
Yargıtay 11 , 2016/8782E, 2017/5877 K; … vekili davalının, davacı şirkete ait 250 hissesini 25.000,00 TL bedel karşılığından şirket ortaklarından ...'e devrettiği ve bedelinin alındığı, davacı şirket ortaklarının ... ve ... olduğu, hisse devir sözleşmesinin tarafları oldukları için ortaklar genel kurulunun devre onay verdiğinin kabulü gerektiği …
 
İkinci kararda , 2015/409 olacaktı ben sehven yanlış yazmışım ,
Fakat ben yargıtaya katılıyorum. Niye mi şöyleki ; 6102 sayılı kanun , limited şirketlerin , anonim şirketlerine göre daha küçük yapıda olması ve aile şirketi şeklinde örgütlenmesi sebebiyle , genel kurul kararı ile hisse devrinin onayı şartını getirmiştir. Tescil ise biliyorsunuz ki devir için kurucu bir şart değildir.
Hisseyi devreden ile devralan , noter sözleşmesinin tarafları ise başkaca bir ortak yoksa zaten genel kurul kararı da bu kişilerce imza edileceğinden, sadece bu konu ile sınırlı devirlerde genel kurul kararı yerine geçebileceğini düşünüyorum .

Ek olarak bir karar daha eklemek istiyorum
Yargıtay 11 , 2016/8782E, 2017/5877 K; … vekili davalının, davacı şirkete ait 250 hissesini 25.000,00 TL bedel karşılığından şirket ortaklarından ...'e devrettiği ve bedelinin alındığı, davacı şirket ortaklarının ... ve ... olduğu, hisse devir sözleşmesinin tarafları oldukları için ortaklar genel kurulunun devre onay verdiğinin kabulü gerektiği …
Zaten hisse devrinin tarafları dışında bir ortak daha varsa o ortak da genel kurulda reddetme imkanına sahip olduğundan tabiki orada genel kurur kararı şarttır fakat yinelemek isterim ki noter senedinde sadece iki taraf var ise bunlar da hisse devrini noterden yaparak yasaya uygun hareket etmişlerse sadece ikisinin imza edeceği genel kurur kararında hisse devrini kabul etmiyorum deme şansları nedir ?
 
@Savio_4527

Tüm temel kuralları yazdım. Hisse devri ile bu satışın kabulü başka şey.

LTD şirkette hisse devri "ANA SÖZLEŞME TADİLİDİR" yazdım siz tescil ve ilanı yapmazsanız eski ana sözleşme yürürlükte kalır. TTK kapsamında yaptığınız hisse devri sizin için hiçbir hak doğurmaz. Hak sahibi olmanız için bu işlemin Ticaret sicilinde tescil ve ilanı şarttır.

Yargıtay 11 , 2016/8782E, 2017/5877 K kararın ise bu konuyla hiç alakası yok.

Genel kurul kararının ise hisse devrinin kabul veya reddi ile ilgisi yok, o karar "Ana sözleşme tadilinin" gerçekleştirilmesidir ve bu karar da tescil ve ilan ile sonuç doğurur. Size bu tür bir karar / tescil / ilan metnini incelemenizi tavsiye ederim.
 
Öncelikle bakış açınız yanlış. %100 paylı kişi payını başka birine devrediyorsa TTK ya göre 2 kişi ortak olmaz. %99 paylı kişi %1 payı olan kişiye tüm payını devrediyorsa tamam diyeceğim ama sizin durumunuzda dışardan ortak alınıyor.

Limited şirketlerde ortaklardan biri sınırsız yetkili olmak zorunda. Siz pay devrini tescil ettirmezseniz eski ortağın yetkisi devam eder. Bütün mersis işlemleri de eski ortak üzerinden yapılmak zorunda kalınır. Noterden yaptığınız işlem ne mersise nede TTK ya göre geçerli olur.

Pay devri + yetki devrini tescil ettirmek zorundasınız.
 
Üst