131 - Ortaklardan Alacaklar Hesabı ...!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan TALHAM
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

TALHAM

Katkı Sunan Üye
Üyelik
18 Mar 2006
Mesajlar
374
Arkadaşlar,
Ltd. Şirketimizde 131-ort. hesabı 2007/02.aydan başlayarak farklı tarihlerde yapılan ödemelerle 31/12 bakiyesi
400.000,00 YTL civarında bir tutara ulaşmış durumda..

Geçici vergi dönemlerinde herhangi bir faiz tahakkuku yapmamıştık.

Kurumlar vergisinde faiz geliri tahakkuku yapmalı mıyız ?

Ne oranda faiz tahakkuku yapılmalı ?

Geçici vergi dönemlerine de düzeltme gerekir mi ?

Teşekkür ederim..
 
Ynt: 131 - Ortaklardan alacaklar hesabı ...!

TALHAM ' Alıntı:
Arkadaşlar,
Ltd. Şirketimizde 131-ort. hesabı 2007/02.aydan başlayarak farklı tarihlerde yapılan ödemelerle 31/12 bakiyesi
400.000,00 YTL civarında bir tutara ulaşmış durumda..

Geçici vergi dönemlerinde herhangi bir faiz tahakkuku yapmamıştık.

Kurumlar vergisinde faiz geliri tahakkuku yapmalı mıyız ?

Ne oranda faiz tahakkuku yapılmalı ?

Geçici vergi dönemlerine de düzeltme gerekir mi ?

Teşekkür ederim..

Sevgili Formdaş

131-ort.alacak.hes.yaptığınız ödemeler herhalde yıl içinde şişen kasayı düşürmek için yapılan işlemler öyle olduğunu varsayarak
Kurumlar vergisi beyannamesini doldurmadan önce ortağa verilen paraları adatlandırarak faiz tahakkuku yapın faiz tahakkuku için merkez bankasının yıllık reeskont faizini veya bankaların mevduat faizlerine uyguladığı faiz oranını baz alabilirisiniz (fakat yine gelir idaresi başkanlığının Mükellef hizmetlerinde bu konuyla ilgili yardım al)

Geçiçi vergide düzeltme yapman gerekebilir.gerekebilir diyorum çünkü rakam 400.000.-ytl (seni korkutmasın) adatladırdığın zaman 1.2.3 dönemlerdeki yaptığın hesaplamaların %10 aşmıyorsa sorun yok sadece 4 döneme düzeltme vermen gerekebilir.

Saygılar
FERHAT
 
Ynt: 131 - Ortaklardan alacaklar hesabı ...!

Sayın TALHAM;

Geçici Vergi Dönemlerininde adat hesaplanarak beyan edilmesi gerekiyor.

Diğer Taraftan uygulanacak Faiz oranı konusunda;

1) Firma Kredi Kullanıyorsa kredi oranı
2) Merkez Bankası Ticari Kredi Faiz Oranı
3) Merkez Bankası Reeskont Faiz Oranı
4) Şirketin Vadeli Mevduat Hesabı varsa Vadeli Mevduatına uygulanan Faiz oranı

Kullanılabilir. Burada asıl olan Şirketin ortağa verdiği paraya uygulanacak emsal faiz oranını bulabilmektir.
3. maddedeki oran her halukarda diğer oranlara nazaran yüksektir. İşletmeler (genelde aile şirketleri olması nedeniyle) ortaklarına finas hizmeti ile değil, diğer şirketlere finas aktarımı, fiili karın çekilmesi vb. nedenlerle işletmeden çekilmeler olmaktadır.
bu anlamda Merkez Bankası Reeskont faiz oranının kullanılması adaletsizlik olacaktır. Bizim uygulamalarımızda MB.Ticari Kredi Faiz Oranı esas almaktayız. Bu oranın piyasa ile daha orantılı olduğunu düşünmekteyiz. Bu oran da 2007 Yılında en son %20 idi.

Diğer taraftan hesaplanan Adat Faizi İle ilgili

1) Muhasebe Kaydı Yapılmalımıdır.?
2) Sadece Nazım Hesaplarda KKEG olarak takip edilerek Matrahamı eklenmelidir.?

Kendi uygulamalarımızdan bahsetmek gerekirse hesaplanan adat faizini Öncelikle Muhasebe Kaydına alınması yönünde idi. Bunun içinde
------------------/-------------------
131 XXX
642 XXX
------------------/--------------------
veya
---------------/----------------------
770/689 KKEG XXX
642 XXX
------------------/-------------------

kaydı yapılmakta idi. Bu şekilde Dönem Kar/Zarar Hs.ile ilişkilendirilmekte idi. Tabi Bu şekilde takip ile 131 hesap faiz miktarı kadar da yükselmekte ve Kar Dağıtımı Kararı alındığında Hesaplanan Adat Faizi Kadar Kar Dağıtımı matrahı ve stopajı artmata idi.

2007 Yılında bu görüşten ve uygulamadan vazgeçtik.

2) Diğer Bir ifade ile hesaplanan adat faizini Nazım Hesaplar Yolu İle takip ederek Matraha KKEG olarak ilave etmekteyiz.
 
Ynt: 131 - Ortaklardan Alacaklar Hesabı ...!

Değerli yorum ve bilgileriniz için teşekkür ederim.
Saygılar..
 
Ynt: 131 - Ortaklardan Alacaklar Hesabı ...!

Şirkete borç vermek veya almak



Okurlarımızdan gelen soruların bir kısmı, sermaye şirketi ortaklarının şirketlerine borç vermesi veya şirketten borç almasının vergi mevzuatı karşısındaki durumları ile ilgilidir. Bu soruları ayrı ayrı yanıtlamak yerine, konuyu bir bütün halinde değerlendirmenin daha yerinde olacağını düşünüyorum.

Sermaye şirketlerinde pay sahiplerinin şirketten borç para almasına engel yoktur. Bu engelleme, eğer halen yasama organının gündeminde bulunan Ticaret Kanunu Tasarısı yasalaşırsa söz konusu olacaktır. Çünkü Tasarı, ticari ilişkilerin dışında ortakların şirkete borçlanmalarını suç olarak kabul etmektedir.

Pay sahiplerinin şirketten borç para almasının "örtülü kazanç dağıtımı" müessesesi açısında bir önemi yoksa da, bu defa konunun "transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı" düzenlemesi ve KDV mevzuatı açısından değerlendirilmesi gereği gündeme gelecektir.

Pay sahiplerinin dışında ayrı ve bağımsız bir kişiliğe ve pay sahiplerinin dışında ayrı bir malvarlığına sahip şirketin, kaynaklarını pay sahiplerine nemasız kullandırması söz konusu olamayacağından, pay sahiplerine ve diğer ilişkili kişilere kullandırılan tutar için emsale uygun faiz (dövizli borçlarda ayrıca kur farkı) hesaplanıp pay sahibine (veya ilişkili kişiye) fatura edilmesi gerekmektedir. Şirkete ait kaynakların ortaklara kullandırılmasının, onlara finansman hizmeti verilmesi anlamını taşıması dolayısıyla, söz konusu faiz tutarı üzerinden ayrıca KDV hesaplanması da gerekmektedir. Şayet faiz hesaplanıp fatura edilmemişse, emsal faiz kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurumlar vergisi matrahına ve KDV matrahına eklenir.

Emsal faiz konusunda önce iç emsale bakılması gerekmektedir. Şirketin üçüncü kişilerden de aynı mahiyette alacakları varsa onlara uyguladığı faiz emsal olabilir. Şirket kredi kullanan bir şirket ise ve pay sahibine bu krediden aktarma yapılmışsa, ortağa aktarılan para belli bir kredi ile ilişkilendirilebiliyorsa bu kredinin maliyeti, belli bir kredi ile ilişkilendirilemiyorsa paçal kredi maliyeti kullanılabilir. Şirkette iç emsal bulunamıyorsa, bu takdirde paranın değerlendirilmesi ile elde edilebilecek alternatif getirilerin oranı kullanılabilir.

Şirketin pay sahiplerinden borç alması halinde ise eğer faiz ve/veya kur farkı ödeniyorsa, bu ödemenin örtülü sermaye faizi hükümleri açısından değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi sermaye şirketlerinin ortaklarından (ve diğer ilişkili kişilerden) aldıkları borçların tutarının dönem başı öz sermayesinin üç katını aşan kısmı örtülü sermaye olarak kabul edilmekte ve bu aşan kısma tekâbül eden maliyetlerin ( kur farkı, faiz vb.) gider yazılması kabul edilmemekte ve gider yazılması kabul edilmeyen bu tutarın ortağa ödenmesinde, ortağın elde ettiği gelir "temettü" olarak kabul edilmektedir.

Bu son söylediğimizi bir örnekle de açıklayabiliriz. Örneğin 2007 yılı dönem başı öz sermayesi 100.000 YTL olan bir şirketin ortağı (A) şahsından 1.000.000 YTL borç aldığını ve bu borca karşılık yılsonunda 100.000 YTL faiz ödediğini farz edelim. Bu borcun öz sermayenin üç katını aşan 700.000 YTL kısmı, yani yüzde 70'i örtülü sermaye olarak kabul edilecektir. Bu durumda Bay A'ya ödenen faizin yüzde 30'u olan 30.000 YTL normal olarak ödenecek, buna karşılık bakiye faiz tutarı olan 70.000 YTL kâr payı kabul edilerek stopaja tabi tutulup ödenecektir. Bay (A) nezdinde ise, elde ettiği faizin 30.000 YTL kısmı alacak faizi olarak, bakiyesi ise temettülerin vergilendirilmesi rejiminde menkul sermaye iradı olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.

Şirketin pay sahiplerinden, her hangi bir maliyeti yoksa, yani ortağa her hangi bir şekilde faiz, kur farkı ve benzeri ödeme yapılmıyorsa, pay sahiplerine vergi mevzuatı açısından bir eleştiri getirilip getirilemeyeceği de, üzerinde durulması gereken bir başka konudur. Bu konuda pay sahibinin verdiği borcun kaynağına bakmak gerekmektedir. Eğer ortak şirketine kişisel servetinden, kişisel birikiminden borç vermişse, her hangi bir eleştiriye uğraması söz konusu değildir.

Buna karşılık pay sahibi bir ticari işletme ise, örneğin bilanço usulünde vergilendirilen bir tacir veya kazancı gerçek kişi ortakları üzerinden vergilendirilen bir kolektif veya adi komandit şirket ise, durum kişisel servetten borç vermeye göre farklılık arz edecektir. Çünkü Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançla ilgili 41. Maddesine 5615 sayılı Kanunla eklenen düzenleme uyarınca, ticari kazanç sahipleri de transfer fiyatlandırması hükümlerine tabidirler. Bu nedenle sermaye şirketlerinin ortağı ticari kazanç sahiplerinin veya kolektif yahut adi komandit şirketlerin, şirkete faizsiz borç vermeleri halinde emsal faiz oranında geliri göstermeleri veya beyan etmeleri gerekmektedir.



Bumin Doğrusöz

21.04.2008

Saygılar
ferhat
 
Üst