7524 Sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan ferhat
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,934
Konum
İSTANBUL
Sevgili Formdaslarim

Onumuzdeki hafta 7524 Sayili Vergi Kanunu ile getirilen degisiklikleri burada masayaq yatiracagiz. Bu Kanun kabul edildi ancak Resmi Gazete'de yayimlanmadi. Bizde burada bu konun Resmi Gazete'de yayimlandigi zaman bize nasil bir yuk getirecek bunu konusacagiz.

Mesela;

1/1/2025 tarihinde uygulanmaya baslayacak olan 3 üncü, 4 üncü, 33 üncü ve 34 üncü maddeleri

Yayımını izleyen ayın başında uygulanmaya baslayacak olan 17 nci, 21 inci, 28 inci ve 30 uncu maddeleri


( ki bu maddelerden; Madde 28: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “%2’sidir.” ibaresi “%2,25’idir.” şeklinde değiştirilmiş ve üçüncü cümlesinde yer alan “oranına” ibarelerinden sonra gelmek üzere “kadar” ibareleri eklenmiştir.
Madde 21:
3065 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasına birinci cümlesinden önce gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş ve mevcut birinci cümlesinde yer alan “Maliye Bakanlığı” ibaresi “Şu kadar ki, Hazine ve Maliye Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.

“Bu Kanun hükümleri uyarınca iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinin vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmesi esastır.”

bunlari konusacagiz

1/11/2024 tarihinde, uygulanacak olan 18 inci ve 25 inci maddeleri

1/1/2030 tarihinde, uygulanacak olan 20 nci ve 22 nci maddeleri

MADDE 20-
3065 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“f) Beş takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi.”
Madde 22:
3065 sayılı Kanunun 58 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Şu kadar ki, bu Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca indirilemeyecek katma değer vergisi, sonraki döneme devreden katma değer vergisi hesabından çıkarılarak özel bir hesaba alınır. Özel hesaba alınan sonraki döneme devreden katma değer vergisi, üç yıl içinde mükellefler tarafından yapılacak talep üzerine, Vergi Usul Kanununda düzenlenen zamanaşımı süreleri ile bağlı olmaksızın talep tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yapılacak vergi incelemesi sonucunda incelemenin tamamlandığı yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Bu suretle talepte bulunulmayan katma değer vergisi gider yazılamaz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasında vergi incelemesi dışında farklı usuller tespit etmeye, maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

bunlari konusacagiz.

1/1/2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yururluge girecek olan 24 üncü ve 32 nci maddeleri
MADDE 24- 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin ilk cümlesinde yer alan “imal ettikleri ürünlerin” ibaresi “imal ettikleri ürünlerin yurt dışına” şeklinde değiştirilmiştir.
2024 yılı Temmuz ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde uygulanacak olan 29 uncu maddeyi

2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde uygulanmaya baslayacak olan 35 inci ve 36 ncı maddeleri,

MADDE 36-
5520 sayılı Kanuna 32/B maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Yurt içi asgari kurumlar vergisi

MADDE 32/C- (1) 32 nci ve 32/A maddeleri hükümleri dikkate alınarak hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan az olamaz.

(2) Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplanırken birinci fıkrada belirtilen kurum kazancından aşağıdaki istisna ve indirimler düşülür:

a) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (ç), (i), (j) ve (k) bentleri ile sahip oldukları taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında (d) bendinde sayılan istisna kazançlar,

b) 10 uncu maddenin birinci fıkrasının; (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler,

c) 16/12/1999 tarihli ve 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu kapsamında vergiden istisna edilen kazançlar,

ç) 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kazanç istisnası ile kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılabilen Ar-Ge ve tasarım indirimleri.

(3) Birinci fıkra kapsamında hesaplanan yurt içi asgari kurumlar vergisinden, 32 nci maddenin altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları uyarınca indirimli oran uygulaması nedeniyle alınmayan vergi ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınmış olan teşvik belgelerindeki yatırıma katkı tutarlarının kullanılması nedeniyle 32/A maddesi hükmüne istinaden ilgili hesap döneminde alınmayan vergi indirilir ve ödenmesi gereken yurt içi asgari kurumlar vergisi belirlenir.

(4) Bu madde hükmü geçici vergi dönemleri için de uygulanır.

(5) İlk defa faaliyete başlayan kurumlar hakkında faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi boyunca bu madde hükümleri uygulanmaz.

(6) Bu maddede yer alan indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı ibaresi, hesap dönemi sonundaki ticari bilanço kârına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutarı ifade eder.

(7) Birinci fıkrada yer alan oranı; sektörler, faaliyet konusu, iş kolları ya da üretim alanları itibarıyla ayrı ayrı ya da birlikte sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

2024 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2024 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde uygulanacak olan 37 nci ila 49 uncu maddeleri,
MADDE 37-
5520 sayılı Kanunun dördüncü kısım başlığı “Ortak Hükümler” şeklinde değiştirilmiş, Kanuna 36 ncı maddesinden sonra gelmek üzere kısım ve bölüm başlığı ile birlikte aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“BEŞİNCİ KISIM

Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi ve Geçici Maddeler

BİRİNCİ BÖLÜM

Verginin Konusu, Tanımlar, Muafiyet ve İstisnalar

Verginin konusu

EK MADDE 1- (1) Nihai ana işletmesinin konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki dört hesap döneminin en az ikisinde 750 milyon avro karşılığı Türk lirası sınırını geçen çok uluslu işletme gruplarının bağlı işletmelerinin ilgili hesap dönemindeki kazançları, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisine tabidir.

(2) Hesap döneminin on iki aydan farklı olması durumunda, hesaplanan konsolide hasılatın bir yıla iblağ edilmesi ile tespit olunan tutar, birinci fıkra kapsamındaki hasılat sınırının tespitinde dikkate alınır.”

ve diger hukumler olan 51. maddesi, ve diger hukumleri onumuzdeki hafta konusacagiz
 
TÜRMOB özetidir:


ÖZET

2 Ağustos 2024 tarihli ve 32620 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan VERGİ KANUNLARI İLE BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ile aşağıdaki konularda değişiklikler yapılmıştır.

  1. 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin her türlü ödemelerinde vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğuna yönelik düzenleme yapılmıştır. (Madde 1)
  2. Teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce, hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerine ilişkin gelir vergisi istisnası getirilmiştir. (Madde 2)
  3. Ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. (Madde 3)
  4. Aracı hizmet sağlayıcıları ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarına yapılan ödemeler ile Cumhurbaşkanınca belirlenen sektörler veya faaliyet konularına ilişkin mal ve hizmet alımlarına yönelik yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.(Madde 4, 33,34 )
  5. VUK teminat uygulamasında değişiklik yapılmıştır. (Madde 5)
  6. Dijital ortamda gerçekleşen iktisadi faaliyetlerin takibine ilişkin önlem alma konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. (Madde 6)
  7. Kıymetli madenler borsasında işlem gören kıymetli madenlerin değerleme işlemlerinde değerleme ölçüsünde değişiklik yapılmıştır. (Madde 7)
  8. VUK’un iktisadi işletmelere dahil kıymetleri değerleme bölümüne “Kıymetli madenler” başlığı ile yeni bir madde eklenmiştir. (Madde 8)
  9. Bazı durumlarda vergi ziyaı cezasının %50 artırımlı uygulanması yönünde değişiklik yapılmıştır. (Madde 9)
  10. VUK’a göre kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları arttırılmıştır. (Madde 10, 11, 12, 13)
  11. Vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılmıştır. (Madde 14,16)
  12. Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı teşkilatında çalışanlara fazla çalışma ücreti ödenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. (Madde 15)
  13. Gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan araçlar, özel tekne ve yatların, deniz taşıma araçlarına ilişkin olarak liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlere tanınan KDV istisnası dışında kalması yönünde değişiklik düzenlemesi yapılmıştır (Madde 17)
  14. Bazı mallara tanınan ithalatta KDV istisnası kaldırılmıştır. (Madde 18)
  15. KDV Kanununda yapılan değişiklikle şirketlerin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine ilişkin KDV indirimlerinde zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi inceleme yapılması zorunluluğu getirilmiştir. (Madde 19)
  16. Beş takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin indirim hakkı sonlandırılmıştır. (Madde 20, 22)
  17. İade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinin vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmesinin esas olduğu Kanun hükmü haline getirilmiştir. (Madde 21)
  18. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak serbest bölgelerden Türkiye’ye yapılan satışlardan elde edilen kazançlara ilişkin gelir ve kurumlar vergisi istisna kaldırılmaktadır. (Madde 24)
  19. Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı %2 den %2,25 e yükseltilmiştir. (Madde 28)
  20. Yaşlılık, malullük, ölüm aylığı almakta olan emekliler ve hak sahiplerine dosya bazında 10.000 Türk lirası olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarı 12.500 Türk lirasına yükseltilmiştir. (Madde 29)
  21. Yatırım fon ve ortaklıklarının kazançlarının kurumlar vergisi istisnadan faydalanılabilmesi için fon ve ortaklıkların (emeklilik yatırım fonları hariç) sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların en az %50’sinin, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı izleyen ikinci ayın sonuna kadar kar payı olarak dağıtılması şartı getirilmiştir. (Madde 32)
  22. %30 oranında kurumlar vergisi ödeyen kurumlar vergisi mükelleflerinin kapsamı genişletilmiştir.(Madde 35)
  23. % 10 oranında yurt içi asgari kurumlar vergisi getirilmiştir. (Madde 36)
  24. Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi düzenlemesi yapılmıştır. (Madde 37-50)
  25. Yurtdışı çıkış harcı 150 TL’den 500 TL’ye çıkarılmıştır. (Madde 51)
  26. Konusu otuz bir bin Türk lirasını geçmeyen; vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacaktır. (Madde 52)
  27. Danıştayda temyiz edilebilecek davaların limitlerine ilişkin düzenleme yapılmıştır. (Madde 53)

Kanunun Tamamı: https://www.alomaliye.com/2024/08/0...kanunlarda-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/
 
selamlar 13.madde de anlayamadığım ben ofisime Vatan dan klima aldım ve eşimin kartı ile ödeme yapamaz mıyım
 
Enflasyon ne olacak. bunları anladıkta. şu kadarını söylüyorum, bu kanunları uygulamaya zaman bulamadan bu ülkeden silinip gidecek akp
 
selamlar 13.madde de anlayamadığım ben ofisime Vatan dan klima aldım ve eşimin kartı ile ödeme yapamaz mıyım

23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu maddeye göre tatbik olunan özel usulsüzlük cezasının üç katı uygulanır.

Ben okuduğumda bu maddeden mail order işlemini çıkarttım. Yani diyor ki sen A firmasına malı sattın A firması kredi kartını verdi ve sende B firmasına olan borcuna istinaden B firmasının postundan çektirdin. Bu durum cezalı olarak algılıyorum.

Yani ben malı A firmasına sattım A firmasının bana verdiği kartı ben kendi adıma kayıtlı postan çekeceğim. Sonrasında B firmasına da borcumu ya kendi kartımla ödeyeceğim ya da postan çektiğim tutarın bankaya yatması sonrası havale yapacağım ya da çek senet vereceğim. Artık ne ile ödeme yapmak istiyorsam.

Yoksa sizin dediğiniz gibi olsa piyasa çöker. Gerçi şu anda piyasa da ciddi manada mail order kullanılıyor ama nasıl olacak bilemiyorum. Sadece anladığımı paylaştım sizinle.
 
selamlar 13.madde de anlayamadığım ben ofisime Vatan dan klima aldım ve eşimin kartı ile ödeme yapamaz mıyım

23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu maddeye göre tatbik olunan özel usulsüzlük cezasının üç katı uygulanır.

Ben okuduğumda bu maddeden mail order işlemini çıkarttım. Yani diyor ki sen A firmasına malı sattın A firması kredi kartını verdi ve sende B firmasına olan borcuna istinaden B firmasının postundan çektirdin. Bu durum cezalı olarak algılıyorum.

Yani ben malı A firmasına sattım A firmasının bana verdiği kartı ben kendi adıma kayıtlı postan çekeceğim. Sonrasında B firmasına da borcumu ya kendi kartımla ödeyeceğim ya da postan çektiğim tutarın bankaya yatması sonrası havale yapacağım ya da çek senet vereceğim. Artık ne ile ödeme yapmak istiyorsam.

Yoksa sizin dediğiniz gibi olsa piyasa çöker. Gerçi şu anda piyasa da ciddi manada mail order kullanılıyor ama nasıl olacak bilemiyorum. Sadece anladığımı paylaştım sizinle.


Yazarlarımızın bu konudaki makalelerini okumanızı öneririz :

  1. Başkasına Ait Kredi Kartı veya POS Cihazını Kullanmak Suretiyle Başkaları Adına İşlem Yapmak | Birol GÜVEN, YMM

  2. Bayilerdeki POS Aracılığıyla (Bayi POS) Tahsilat Sisteminin Başkasına Ait POS Cihazı ile Tahsilat Yasağı ve Yasağa İlişkin Usulsüzlük Cezası Karşısındaki Durumunun Değerlendirilmesi | Dr. Emrah AYGÜL, YMM

Bilginize
 
Iyi aksamlar madde 15 teki kdv indiriminlerinde ki zaman asimi olmaksizin inceleme reensen kapanan sirketler icin de gecerli olucak mi acaba ?
 
selamlar 13.madde de anlayamadığım ben ofisime Vatan dan klima aldım ve eşimin kartı ile ödeme yapamaz mıyım
Ödeme değil tahsilatla ilgili bir düzenleme. Sizin örneğinizde Vatan tahsilatı kendi pos'undan almak zorunda. Başkasına ait pos cihazından tahsilat yapamaz. Sizin hangi kartla ödediğinizle ilgili bir düzenleme, ceza sözkonusu değil.
 
02.08.2024 tarih ve 32620 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 61 madde ihtiva eden 7524 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile vergi kanunlarında ve diğer kanunlarda önemli değişiklikler yapılmıştır. Yasada Vergi Usul Kanunundaki usulsüzlük cezaları ciddi şekilde artırılmıştır. Tutarsal artış yanında, tekerrür halinde cezanın katlanmasına ilişkin hükümler, usulsüzlüğe konu belge/işlem adedine göre cezanın belirlenmesi, ödeme ve tahsilatlardaki oransal cezanın artırılması, başkasının hesabını/POS cihazını kullananlara yönelik yüksek cezalar getirilmesi düzenlemelerde öne çıkmaktadır. İş ortamının bozulduğu bugünlerde, tüm olumsuzlukların üstüne bir de cezalarda bu denli yüksek artış, müteşebbisleri tedirgin edebilecektir. Unutmamak gerekir ki yüksek cezalar en çok dürüst insanları korkutur.

Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine eklenen beş ve altıncı fıkralarda tahsilatların başkalarına ait banka/finans kurumu hesapları ile yapılmasının önlenmesi ile başkalarına ait pos veya elektronik tahsilat sistemlerinin kullanılmasının önlenmesine yönelik sırasıyla aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

– Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan (örneğin sermaye şirketleri için 20.000 TL’den) az olmamak üzere işleme konu tutarın %10’u nispetinde, mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Ancak bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemeyecektir.

– 23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu maddeye göre tatbik olunan özel usulsüzlük cezasının (örneğin sermaye şirketleri için 20.000 TL’nin) üç katı uygulanacaktır. Ancak bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemeyecektir.


Yasa gerekçesine göre maddenin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkra ile mükelleflerin mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlarının, kendi adına kayıtlı hesaplar yerine, başka kişiler adına kayıtlı hesaplar aracılığıyla yapılması durumunda, başkalarının hesabını kullanan ve kendi hesabını kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir. Kişiler adına kayıtlı hesap olmaksızın isim, kimlik numarası ve benzeri yöntemler aracılığıyla yapılan tahsilatlar için de aynı ceza uygulanacaktır. Benzer bir şekilde, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılarak yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmaktadır.

Cezaların ağırlığı dikkate alındığında başkalarına ait POS cihazları ile yapılan tahsilat yöntemlerinin yeni yasal düzenlemelere göre yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacı doğmuştur.

Bu noktada Bayi POS uygulamasının esaslı noktalarından birine değinerek konuyu yeni ceza düzenlemeleri kapsamında değerlendireceğiz. Bayi POS sisteminin esaslı noktalarından biri de alacağın temlikine dayalı yapılmasıdır.

Türk Borçlar Kanununun
183. maddesi uyarınca, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devri sözü verme, şekle bağlı değildir.

Yine bu noktada belli para ihtiva eden alacağın devri (temliki) sözleşmelerinin binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olduğunu belirtmekte fayda var.


Temlik (devir) işlemi, belirli alacağı temlik edenin mal varlığından çıkarıp, temlik alanın mal varlığına geçirir. Alacaklının tek taraflı bir hukuki muamelesi değil, temlik alanla yaptığı bir akittir. Dolayısıyla kişiler alacaklarını, devir alan (temellük eden) ile imzalayacakları bir yazı ile temlik edebilirler. Borçlar Kanunu uyarınca işlemin noter huzurunda yapılmasına da gerek yoktur.

Bayi POS sistemindeki temlik işleminden sonra bayinin satışlarından doğan alacağı artık bayinin değil, bayilik verenin olacağından, bayilik verenin kendi POS cihazı ile tahsil ettiği tutar da kendi alacağı olmaktadır. Bu açıdan Bayi POS sisteminde başkalarına ait POS cihazı ile tahsilat da söz konusu olamayacağından bu sistem yeni ihdas edilen ceza düzenlemesinin kapsamında olmamalıdır. Ayrıca unutulmamalıdır ki bu sistem ticari hayatın olağan akışı içerisinde ihtiyaçtan doğmuş, yaygın ve kabul görmüş bir sistemdir. Bu sistem yeni ceza düzenlemesinin önlemeyi amaçladığı vergi kayıp/kaçağına olanak sağlayan fiiller kapsamında görülmemelidir.

Yine elektronik ticaret pazar yerlerinde de (Trendyol, Hepsiburada, N11 vs., bunlar “aracı hizmet sağlayıcısı”[1] olarak ifade edilecektir.) satış yapan kişilerin tahsilatının pazaryeri aracı hizmet sağlayıcısı tarafından (çoğunlukla sanal POS ile) yapıldığı bilinmektedir. Bu işleyişin, aracı hizmet sağlayıcısı ve üye işyeri (satıcı) arasında yapılan üyelik sözleşmesinde yer alan aracı hizmet sağlayıcısının satıcı adına ürün bedelini tahsilat yetkisine sahip olmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Elektronik Pazar yerlerindeki tüm işlemler 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve bu Kanuna ilişkin yayımlanan Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik kapsamında yürütülmekte olup, mevcut tahsilat uygulaması da aracılık hizmetinin bir parçası olarak genel kabul görmektedir. Aracı hizmet sağlayıcısının faaliyeti kapsamında kendi POS’u ile başkasına ait satışın tahsilatını yapması yeni ceza düzenlemesinin önlemeyi amaçladığı vergi kayıp/kaçağına olanak sağlayan fiiller kapsamında görülmemelidir.

Özel usulsüzlük cezası düzenlemesinde yer alan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere” ifadesi dikkate alındığında, Bayi POS ve bu tip yaygın ve kabul görmüş tahsilat sistemlerinin 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar kapsamında olduğunun açıklığa kavuşturulması uygun olacaktır.

Son olarak cezaların ağırlığı dolayısıyla Bayi POS sistemini kullanan tarafların özelge istemesinin ve konuyu kendi müşavir ve avukatları ile değerlendirmesinin önem arz ettiğini ifade etmek isteriz.

Kaynak: Alomaliye
Dr. Emrah Aygul
 
Üst