Ynt: Adi Ortaklıkta Yeni Ortak Alımı
sayın fugenc;
Adi ortaklık nedir?
Bilindiği gibi "adi ortaklık" Ticaret Kanunu'nda değil, Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu'nun 520. maddesi adi ortalığı şu şekilde tanımlamaktadır: "Şirket bir akittir (anlaşmadır) ki onunla iki veya daha ziyade (fazla) kimseler sailerini (emeklerini) ve mallarını müşterek bir gayeye erişmek için birleştirmeyi iltizam ederler (üstlenirler) .
Bir şirket, Ticaret Kanunu'nda tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını (ayırıcı özelliklerine) haiz değil ise bu bab ahkamına (bu Kanun hükmüne) tabi adi şirket sayılır."
Bu düzenleme uyarınca, adi ortaklık gerçek şahıslar, tüzel kişiler arasında veya her ikisinin karışımıyla herhangi bir şekil şartına bağlı olmadan kurulabilir. Başka bir deyişle, adi ortaklığın kuruluşu için yazılı bir anlaşma bile gerekli değildir. Ancak, uygulamada hem ortaklar arasındaki ilişkileri düzenlemek ve hem de iş yapılan üçüncü şahıslarca istendiğinde, genellikle yazılı bir anlaşma yapılmaktadır.
Borçlar Kanunu'nun 522 ve 523. maddeleri hükümlerine göre; adi ortaklıkta, ortaklar, aralarında aksi kararlaştırılmamışsa, kâr ve zararı eşit olarak paylaşmak zorundadırlar. Adi ortaklık sürekli-süreksiz (doğal olarak ahlaka ve emredici hükümlere aykırı olmamak şartıyla) her türlü konuda ve amaç için kurulabilir.
Kuruluşu şekil şartına tabi olmayan adi ortaklığın, tüzel kişiliği de bulunmamaktadır. Adi ortaklığın Ticaret Sicili'ne kaydedilmesinin mümkün olup olmadığı uygulamada tereddüt konusu olup, genel olarak yazarlar, istendiği taktirde bunun mümkün olduğunu belirtmektedirler. Ancak, Ticaret Sicili'ne kaydedilse bile, adi ortaklık tüzel kişiliğe sahip olamaz. Bunu sonucu olarak, adi ortaklığın elde ettiği mal ve haklar, aksi kararlaştırılmamışsa elbirliği mülkiyeti (iştirak) halinde ortaklara ait olur. Örneğin adi ortaklığın adına tescil edilen bir taşıt aracı üstünde, ortakların ortaklıktaki hisseleri oranında mülkiyet hakkı oluşur.
Adi ortaklıkta ortakların her biri, ortaklığın borçlarından şahsen ve müteselsilen bütün mal varlıklarıyla sorumludurlar.
Adi ortaklıkların, tüzel kişilikleri olmadığından kural olarak, tek başlarına ortaklarından bağımsız olarak vergilendirilmeleri olanaksızdır. Türk Vergi Mevzuatı'nın genel kurallarına göre de her ortak, faaliyet dönemi sonunda ortaklık faaliyetinden kendi payına düşen kâr/zararı kendi hesaplarında göstermek ve kendi beyanına dahil etmek zorundadır. Ortak eğer kurum ise elde ettiği kazanç kurumlar vergisine, eğer gerçek şahıssa duruma göre ticari kazanç ya da serbest meslek kazancı olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
Adi ortaklıklarda, KDV ve muhtasar vergi yükümlülükleri için vergi mükellefiyeti tesis ettirilebilmektedir. Kendi adlarına kanuni defter tasdik ettirebilmekte, ortaklık faaliyetlerini bu defterde takip edebilmekte yine kendi adlarına fatura tasdik ettirerek (ya da bastırarak) kendi adlarına fatura çıkarabilmektedirler.
umarım yardımcı olabilmişimdir.kolay gelsinn