Bir konuda yanılıyorsunuz Sayın Kevork Simkeşyan, bankaların bilanço analizlerine bakmadığı, bu rasyoların önemsiz olduğu hususunda.
Sonuçta bu mizanları, işletmeden edindikleri bilgileri kendi sistemlerine aktarırlar. Merkezlerden sizin bizim konuşmadığımız uzmanlar bunu değerlendirir, şubeye olumlu ya da olumsuz şeklinde bilgi verir. Yani konuştuğumuz bankadaki memurlar bir yere kadar sorumlulukları var. Karar vericiler merkezde, onlar hepsine bakar. Kendi ellerinde sizin benim bilemeyeceğimiz kadar çok veri var. Hangi müşteri öder, ödemez bunu tespit ederler.
Şimdi ekonomik durum iyidir, banka sık eleyip dokumaz. Bazı şeyleri görmezden gelir. Müşteri taleplerini karşılar.
Ama bu gibi durumlarda her türlü rasyoya bakar. Şubedeki arkadaşlar sadece sisteme yükler.
Tanca arkadaşımızın hususunda muhakkak bu soruyu şube personeli değil, merkez soruyordur.
Bu zamanlarda kredi almak isteyen işletmeler, alamadıklarında şaşırmasınlar. İyi zamanlarda da bakıyorlar, kötü zamanda daha çok bakıyorlar. Karşı karşıya kaldığımız sorulardan belli zaten.
Muhasebeci önemsemez, kızar, bilgi vermez o kendisinin bileceği iş. Mizanın işletmenin mevcut yapısını iyi yansıtmadığı durumlarda ek açıklama yapmak gerekir. Müşterisine kredi çıkmayabilir şu zamanda sorulara gerekli önemi verilmediğinde.
Konsolide için verdiğiniz örneği soran bir bankanın olduğunu zannetmiyorum bu sizin espri gücünüzle alakalı
Konsolide raporları daha çok holdingler için isterler, onu da holdingler zaten hazırlarlar.
Mesala Ciro/kar rasyosu süperdir, ama nakit akışına bakıldığında tahsilatı göremiyorlarsa yani toplam alacak/ciro rasyosu yüksekse, bunu gelip sorarlar. Aslında bunu bankanın değil, işletme sahibinin kendine sorması gerekir. Bu durumda ben bu işi niye yapıyorum diye