fonradar

Alım kur farkı

Üyelik
3 Şub 2011
Mesajlar
6
merhaba;
dövizli çalıştığıımız bir firma nın bize kestiği fatura TL kayıtlarımıza alındı ve Tl ödendi.Ancak firma dövizli ödenmediği için aradaki farkı tahsil etmek istiyor.Nasıl bir işlem yapılmalı.Fİrma fark için kur farkı faturası düzenlemelimi?

tşk.
 
Ynt: Alım kur farkı

şu anda cari hesaplarınız arasındaki fark kur farkı değil,cari hesap bakiyesi.önce cari hesabı kapatmanız lazım.

1.000,-usd lık mal aldınız kur 1,5 idi = 1.500,-TL kaydedip ödediniz.
Ödediğiniz gün kur:1,6 idi dolayısıyla karşı tarafa 1.000,-usd yerine 937,50 usd ödemiş oldunuz.
Şimdi karşı tarafa 62,50 usd daha ödeyin ve cari hesap bakiyenizi döviz bazında sıfırlayın.

daha sonra arada oluşmuş kur farkları için ister faturalaşırsınız,isterseniz kur farkı gelir/gider hesaplarıyla kapatırsınız.
 
Ynt: Alım kur farkı

dövizli kesilen faturalarda lehine kur farkı doğan taraf diğer tarafa iç yüzde ile fatura
kesmesi gerekiyor, kur farklarına alınması sıkıntı yaratabilir.
 
Ynt: Alım kur farkı

Selamlar.
Sayın terapist13'in yaklaşımı bana görede doğrudur.Döviz bedelli faturaların karşılığı TL olarak ödenmişse aradaki farklar GENELDE kur farkı faturası ile kapatılır.Şayet döviz olarak ödenmişse direk kur farkı gelir-gider hesaplarıyla kapanabilir.Şayet karşı firma aradaki farkı PARA olarak tahsil etmek istiyorsa fatura düzenlemeniz bana göre de uygundur.Yine sayın Poseidon'un da dediği gibi istenildiğinde faturalaşmadan da bakiye kapanabilir.
Saygılar.
 
Ynt: Alım kur farkı

Arkadaşlar,fatura döviz bedelli ise önce döviz bakiyenin kapatılması gerekir.döviz bedelli faturayı tl kaydedip daha sonra kayıtlı tl yi öderseniz cari hesaplar arasındaki fark kur farkı değil cari hesap bakiyesi olur.yukarıda yazdığım örneğe bakınız lütfen.ki anladığım kadarıyla sorudaki olay da benim verdiğim rakamsal örneğe uygun.
ha döviz bazında cari hesap bakiyesi sıfır,ama tl bazında doğal olarak arada bir kur farkı olacak.buradaki kur farkını faturalaşarak kapatmak ya da faturalaşmadan kapatmak tamamen mükellefin kur farkına bakışıyla ilgili.İster fatura keser idare ile cebelleşmez,isterse idare ile cebelleşme riskini alır gelir gider hesapları ile kapatır :)
 
Ynt: Alım kur farkı

:) Öyle firmalar vardır ki kur farklarını illa fatura ile kapatmak isterler.Bazıları içinse önemli olmayıp direkt kayıt bazında kapatmayı kabul edebilirler.Yani tamamen firmaların isteğiyle alakalı bir olay. Kanunda illa kur farklarına fatura düzenlenecek diye bir kural yok.Ama her işlemin bir belgesi olması gerektiğini varsayarsak yorumların %95'i kur farklarına fatura düzenlenmeli üzerinedir.Fakat olmazsa olmaz değildir.
 
Ynt: Alım kur farkı

kur farkı konusunda seçmeli bir durum olduğunu sanmıyorum maliynin görüşü
kur farklarından kdv ayrılacağı yönündedir.
bununla ilgili bir makeleyi aşağıya kopyaladım.

UYGULAMALI OLARAK KUR FARKLARI, MUHASEBE KAYITLARI,
VERGİ KANUNLARI KARŞISINDAKİ DURUMU VE KDV BOYUTU
Tarih: 14.05.2008
Bu çalışma kur farkları ile ilgili işlemlerde tereddüt
edilen bir çok konuya açıklık getirmekte olup söz konusu
muhasebe kayıtları, ticari hayatın gerçeklerine
dayanmakla birlikte, klasik, teorik anlatımdan uzak ve
tek boyutlu örneklerden bu anlamda önemli ölçüde
farklılık göstermektedir.
Vergi Usul Kanunu?nun 280. maddesinde yabancı para
üzerinden olan alacaklar ve borçların borsa rayici ile
değerleneceği hüküm altına alınmıştır. Borsa rayicinin
takarrüründe (karar verilmesinde) muvazaa olduğu
anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas
alınacaktır.
Yabancı paranın borsada rayici yoksa değerlemeye
uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.
Diğer yandan 130 ve 380 Sıra No?lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğleri ile 217 Seri No?lu Gelir Vergisi Genel
Tebliğinde değerleme günü itibariyle Maliye Bakanlığınca
kur ilan edilmediği durumlarda T.C. Merkez Bankasınca
Resmi Gazetede yayımlanan döviz alış kurlarının esas
alınacağı düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu şekilde
yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı
paralar için efektif alış kurunun (bulunmaması halinde
döviz alış kurunun), döviz cinsinden yabancı paralar
içinse döviz alış kuru uygulanacaktır.
105 Sıra No?lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği?ne göre
bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade
edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi
doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi
halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas
itibariyle vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın
bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile
bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan
lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura
düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim
ve hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli
olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır.
Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı
oluşması halinde, söz konusu kur farkı tutarı üzerinden
alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek,
teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden
KDV hesaplanması gerekmektedir.
Ödeme veya tahsilât yapılmadan sadece değerleme
işleminde hesaplanacak kur farkları için fatura
düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmemektedir.
Dövizli satışlardan kaynaklanan kur farklarının
faturası, dövizli alacağın tahsilinde veya borcun
ödendiğinde düzenlenecek ve bu faturada KDV
hesaplanacaktır.
Yukarıda anlatılanlar ayrıntılı bir örnekle aşağıda
açıklanmaya çalışılmıştır.

a) Döviz Kurunun Yükselmesi ve Dövizli Borcumuzda Bir
Artış Meydana Gelmesi Durumu
Örneğin, 18.01.2008 tarihinde 12.000 Euro + 2.160 Euro
KDV bedelli Ticari Mal alındığı varsayımı altında söz
konusu işleme ilişkin kayıtlar şöyle olacaktır (1 Euro =
1,900 YTL).
12.000 x 1,900 = 22.800 YTL (Mal Bedeli)
2.160 x 1,900 = 4.104,00 YTL (KDV)
-----------------------------------------18.01.2008--------------------------------
153 Ticari Mallar Hs. 22.800,00
191 İnd.KDV Hs 4.104,00

320 Satıcılar Hs 26.904,00
- 01.03 X A.Ş.
----------------------------------------------------------------------------------------

Söz konusu faturanın vadesinin 95 gün olduğunu ve
05.04.2008 tarihinde faturanın ödeneceği ve ilk geçici
vergi döneminde Euro?nun 1=1,950 YTL olduğu varsayımı
altında aşağıdaki işlemler yapılacaktır.
31.03.2008 Geçici Vergi Dönemi: 14.160 Euro x
1,950 = 27.612 YTL, böylece
( 27.612 ? 26.904 = ) 708 YTL kur zararı oluştuğundan
kayıtlar şu şekilde olmalıdır.

-----------------------------------31.03.2008-----------------------------------------
656 Kambiyo Zararları Hs. 708

320 Satıcılar Hs 708
- 01.03 X A.Ş.
------------------------------------------------------------------------------------------
Faturanın ödeme vadesinde, yani 05.04.2008 tarihinde
döviz kurunun (MB Döviz alış kurunun) 1 Euro = 1,975
YTL olduğu varsayımı altında sırasıyla aşağıdaki
işlemler yapılmalıdır.
05.04.2008 Ödeme günü : 14.160 Euro x 1,975 = 27.966
YTL. Böylece;
27.966 ? 26.904 = 1.062 YTL toplam kur zararı
oluşmaktadır. Böylece, karşı firma tarafımıza 1.062 YTL
üzerinden iç yüzde yöntemiyle KDV de hesaplayarak kur
farkı faturası düzenlenmelidir.
Ancak düzenlenen faturanın 1.062 ? 708 = 354 YTL?sinden
daha önce iç yüzde ile bulunan KDV tutarının
düşülmesinden sonra kalan kısmının gider olarak
kayıtlara alınması gerekmektedir.
Buna göre düzenlenen faturanın matrahı; 900 YTL olmalı
KDV?si ise 162 YTL hesaplanmalıdır.
(1.062 / 1.18 = 900 İç yüzde yöntemiyle KDV matrahı olup
KDV?si 162 YTL?dir)

------------------------------------------05.04.2008------------------------------------------
656 Kambiyo Zararları Hs. 192
191 İnd. KDV Hs. 162

320 Satıcılar Hs 354
- 01.03 X A.Ş.
--------------------------------------------------------------------------------------------------

-------------------------------------
05.04.2008----------------------------------------------
320 Satıcılar Hs 27.966
- 01.03 X A.Ş.
102 Bankalar Hs. 27.966
- .01.01 Y Bankası
Borcumuzun tamamının ödenmesi
-------------------------------------------------------------------------------------------------

b) Döviz Kurunun Düşmesi ve Dövizli Borcumuzda Bir
Azalış Meydana Gelmesi:
Örneğin, 31.03.2008 tarihinde döviz kurunun 1 Euro =
1,870 YTL olduğu varsayımı altında söz konusu işleme
yönelik değerleme kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
31.03.2008 Geçici Vergi Dönemi: 14.160 x 1,870 = 26.479
YTL
Kayıtlarımızdaki tutar 26.904 YTL idi (bkz. Bir önceki
örneğe ilişkin ilk muhasebe kaydı); Bu sonuca göre
(26.904 ? 26.479 =) 425 YTL kambiyo karı oluşmaktadır.
Bu işlem aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmelidir.
-----------------------------------31.03.2008----------------------------
320 Satıcılar Hs 425
- 01.03 X A.Ş.
646 Kambiyo Karları Hs. 425
Geçici vergi değerlemesi
-----------------------------------------------------------------------------

05.04.2008 Ödeme günü : 1 Euro = 1,860 YTL olsun.
Böylece;
14.160 x 1,860 = 26.338 YTL
Kayıtlarımızdaki tutar 26.904 YTL idi. Böylece, (26.904
? 26.338 =) 566 YTL toplam kur karı oluşacaktır.
Faturayı düzenleyen taraf 566 YTL üzerinden iç yüzde
yöntemiyle KDV?sini hesaplayıp kalan tutarı kambiyo
karına yazacaktır. Ne var ki, bu tutarın tamamını 646
Kambiyo Karları hesabına yazılmayacaktır. Zira bunun 425
YTL?si ilk geçici vergi döneminde kayıtlara alınmıştır.
566 ? 425 = 141 YTL ise 320 no?lu hesaptan düşülecektir.
Yine aynı tutardan 566 YTL üzerinden iç yüzde ile
hesaplanacak KDV düşüldükten sonra kalan kısım 646 no?lu
hesaba yazılacaktır. Şöyle ki;
-----------------------------------05.04.2008------------------------------
320 Satıcılar Hs 141
- 01.03 X A.Ş.
646 Kambiyo Karları Hs 54,66
391 Hesaplanan KDV Hs. 86,34
------------------------------------------------------------------------------

----------------------------------05.04.2008------------------------------
320 Satıcılar Hs 338
- 01.03 X A.Ş.
102 Bankalar Hs. 338
- .01.01 Y Bankası
Borcumuzun tamamının ödenmesi
------------------------------------------------------------------------------

NOT: 646 Nolu hesaba 54,66 YTL yazılmasının nedeni, bir
önceki geçici vergi döneminde 646 hesaba 425 YTL kayıt
edilmesidir. Oysa, bu tutarın içinde KDV?de dahildir.
Toplam kur karı 566 YTL?nin KDV?si iç yüzde ile
ayrıldığında geriye 479,66 YTL kur karı kalmaktadır.
Böylece bu tutar 646 no?lu hesaba yazılması gereken
toplam tutar olmalıdır. Ancak, bunun 425 YTL?si
31.03.2008 tarihinde kayıtlara intikal ettirilmiştir.
Geriye kalan (479,66 ? 425 =) 54,66 YTL?de 646 no?lu
hesaba yazılmalıdır.

Kaynak: www.**************
(Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak
göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden
yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır .)
 
Ynt: Alım kur farkı

Danıştay 9. Dairesi 26.05.2004 tarih ve E:2001/2624, K:2004/3556 sayılı kararı,(4)
?Kur farklarının Kanun? un hizmetin tanımının yapıldığı 4. maddesi kapsamında müstakil bir hizmet olarak kabul edilemeyeceği, 24/c maddesinde düzenlenen vade farkı ile aynı anlama gelmediği ve kanun koyucunun kur farklarının KDV?ye tabi olmasını amaçlamadığı sonucuna varılmaktadır.?

Danıştay 9. Dairesi 28.04.2005 tarih ve E:2003/3833, K:2005/1095 sayılı kararı,
?Kanun? un 20 nci maddesinin 1 nci fıkrasına göre teslim ve hizmet işlemlerinde matrahı oluşturan ?bedel? kavramı aynı maddenin 2 nci fıkrasında açıkça tanımlandığı halde, kanun koyucu tarafından burada tanımlanan bedel kavramının kapsamında kabul edilmeyen fakat matraha dahil edilmesi gereken gelir kalemleri, Kanun? un 24/c maddesinde özel olarak sayılmış olmasına karşın kur farklarının bunlar arasında yer almadığı, sözü edilen maddelerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat kalemleri yeralmasına karşın, kur farklarının ekonomik konjonktür gereği negatif de olabileceği, dolayısıyla sadece gelir değil icabında gider de oluşturabileceği, buna göre, kur farklarının Kanun? un hizmetin tanımının yapıldığı 4 üncü maddesi kapsamında müstakil bir hizmet olarak kabul edilemeyeceği, 24/c maddesinde düzenlenen vade farkı ile aynı anlama gelmeyeceği ve kanun koyucunun kur farklarının Katma Değer Vergisine tabi olmasını amaçlamadığı sonucuna varılmaktadır.?

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULUNUN KARARI

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu? nun Danıştay 9. Dairesi? nin 28.04.2005 tarih ve E:2003/3833, K:2005/1095 sayılı bozma kararına uymayan İstanbul 8. Vergi Mahkemesi 28.09.2005 tarih ve E:2005/1746, K:2005/1811 sayılı kararıyla, davanın reddi yolundaki ısrar kararına ilişkin 18.10.2006 tarih E:2006/50, K:2006/286 sayılı kararı aşağıdadır.

? TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İnşa ettiği gayrimenkulleri döviz karşılığı satan yükümlü şirketin, senede bağlı döviz alacaklarının tahsil tarihinde lehine oluşan kur farkları üzerinden hesaplayarak ihtirazi kayıtla beyan edip ödediği katma değer vergisinin iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmektedir.

3065 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (a) fıkrasında; ?Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması? ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği belirtilmiş, 26 ncı maddesinde de; bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği, cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasları Maliye ve Gümrük Bakanlığının belirleyeceği, belirtilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, mal teslimi ve hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olay meydana geldiğinden, bedelin döviz olarak hesaplanması halinde, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği teslim tarihindeki cari kur üzerinden muhasebeleştirilerek gelir kaydedilmesi gerekmekte olup, dövizin farklı zamanlarda ödenmesi nedeniyle oluşabilecek kur farklarının bu bedeli menfi veya müspet olarak etkilemesi düşünülemez.

Nitekim, Kanunun 20 nci maddesinde bedel kavramı açıkça tanımlanmış olmasına rağmen kanun koyucu aynı Kanunun 24 üncü maddesinin c bendinde vade farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğunu kurala bağlamış; ancak, kur farkına bunlar arasında yer verilmemiştir.

Bu durumda, döviz üzerinden yapılan vadeli satışlarda, senedin tahsil edildiği tarihte, malın teslimi ile oluşan vergiyi doğuran olay tarihine göre ortaya çıkan menfi veya müspet kur farklarının bedel kavramına dahil olmadığı, kur farkının Kanunun 24/c maddesinde matraha dahil olduğu belirtilen unsurlar arasında da sayılmadığı açık olduğundan, katma değer vergisine tabi tutulmasına hukuken olanak bulunmayıp, itirazi kayıtla ödenen katma değer vergisinin yükümlüye iadesi gerektiğinden, davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararında isabet bulunmamaktadır.?

Yukarıdaki Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu? un kararı neticesinde kur farklarının Katma Değer Vergisine tabi olmadığı hakkında içtihat oluşmuştur. Dolayısıyla söz konusu bu kararın bundan sonraki Danıştay Dava Daireleri? ne yansıyan olaylarda belirleyici olacağı açıktır.
 
Üst