Alkışlamak İstiyorum!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan keating
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
K

keating

Ziyaretçi
rico©, erkek, 24, Antalya
İşte benim kızım!
İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: ?Evde mi bıraktım acaba?? Onun tam aradığım kız olduğuna karar verdim!
***
salasinmar, erkek, 31 , Yurtdışı
Anneler kutsaldır
Bir alkış da birbirlerine ana avrat küfür eden iki kişinin arasına girip ikisine de birer tokat atan ve ?Analar kutsaldır, analara küfür etmeyin, o. çocukları!? diyen Karadenizli ağır abi hemşehrime lütfen.
***
bendemiüyeolsam, erkek, 31, Gaziantep
6. His
?6. His filmini izledin mi?? dedim. ?Hayır ama çok övdüler? dedi. ?Bende filmin
cd?si var, istersen vereyim izle, ben de çok beğendim.? dedim. ?Şimdi izlersem
bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem lazım önce!? dedi. Sustum. Gülmedim
bile. Artık görüşmüyoruz.
***
milah76, erkek, 31, Kırklareli
Çaylar demli olsun
Geçenlerde köyde komşunun evinin önünden geçiyordum. Yaşlı amca hanımına
şöyle dedi: ?Hanım suyu ısıt; olursa olur olmazsa çay demleriz.? Hala gülmekteyim.
***
11sefa, erkek, 24, Ankara
Maalesef kaybettik
Aniden fenalaşan annelerini apar topar hastanenin acil servisine taşıyan,ancak yarım saat sonra doktorun ?Maalesef annenizi kaybettik? demesiyle annelerinin öldüğünü öğrenemeyen(!) bunun yerine ?Ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını, daha demin buradaydı!? deyip doktoru bir güzel döven komşularım var. Duyurulur...
***
sazansuzan, kadın, 36, İstanbul
Ramazan geldi
Her zaman ?canım, aşkım? diyen kocacığım Ramazan geleli beri, orucu bozulmasın diye bana ??kanka?? diyor ya!
***
zor_karar, kadın, 34, Kocaeli
Danger
Önümüzde ilerleyen tankerin üzerindeki ?Danger? yazısını görüp de ?Allah?ın
akıllısı, ?tanker? yazacağına ?danger? yazmış!? diyen ve arkasından kahkahalarla gülen teyzemi nerelere göndersem acaba?
***
bendegeliyim, erkek, 38, Ankara
Efendi çocuklar
Lütfen bir alkış da benim anneme! Zira kendisi geçen gün televizyonda zap
yaparken, Aydın ve Fatih Ürek?i görünce, ?Ben bunları çok severim, mankenlerle falan dedikoduları çıkmıyor, terbiyeli çocuklar? dedi.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

ANLAYAN BERİ GELSİN

Bugün 4 Kasım 2007. Şu anda Meclis'te bekleyen bir yasa tasarısı aşağıdaki gibi.

MADDE 1- (1) 1 Şubat 1329; 18 Rebiülevvel 1332 tarihli Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatının;

a) 32. maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mecra dahilinde her ne suretle olursa olsun balık sayhgahı tesis edenler ef'ali mezkûreden tahaddüs edecek zarar ve ziyanı tazminden maada mahalli mülki amir tarafından ikiyüzelli Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır."

b) 33. maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bilamüsaade mecraların tarafeyn süddelerinde fetha ve mehaz küşat edenler ile süddeler üzerine tarik ihdas eyleyenler tahakkuk edecek zararuziyanın tazmininden maada mahalli mülki amir tarafından beşyüz Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. Ancak, verilen para cezasının miktarı meydana gelen zarar ve ziyandan az olamaz."
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Ogün Güneş ' Alıntı:
ANLAYAN BERİ GELSİN

Bugün 4 Kasım 2007. Şu anda Meclis'te bekleyen bir yasa tasarısı aşağıdaki gibi.

MADDE 1- (1) 1 Şubat 1329; 18 Rebiülevvel 1332 tarihli Ameliyatı İskaiye İşletme Kanunu Muvakkatının;

a) 32. maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Mecra dahilinde her ne suretle olursa olsun balık sayhgahı tesis edenler ef'ali mezkûreden tahaddüs edecek zarar ve ziyanı tazminden maada mahalli mülki amir tarafından ikiyüzelli Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır."

b) 33. maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Bilamüsaade mecraların tarafeyn süddelerinde fetha ve mehaz küşat edenler ile süddeler üzerine tarik ihdas eyleyenler tahakkuk edecek zararuziyanın tazmininden maada mahalli mülki amir tarafından beşyüz Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. Ancak, verilen para cezasının miktarı meydana gelen zarar ve ziyandan az olamaz."


Bu kanun ne böyle.
Anlamadığım birşey kanunları hala niye günümüz türkçesiyle yazmamakta bu kadar ısrarcılar . . . Yoksa Yenilikten mi korkuyorlar??
Bu Türk Lirasının YENİ ibaresi nerde ?? :o
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Osmanlı döneminden kalma ve halen yürürlükte olan kanunlardan birisi. Sanırım Taslağı hazırlayanlar Türkçe karşılığını bulamamışlar yada aramaya vakit bulamamışlar. YTL kısmına gelince nasıl olsa 2009 da TL ye döneceğiz bir daha uğraşmayalım demişlerdir.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Sn.Şükrü Kızılot'un gazete yazısından,bari yazının komik bir kısmınıda ben aktarayım:
''tasarının adı günümüz dilinde madde metni ise Osmanlıca yazılmış. Çorbada tuzumuz olsun diye tasarının adını da madde metnine uygun tarzda yazalım.

Mebde cezai nizamnamelere ahenk gayesiyle muhtelif

nizamnamelerde tadil icrasına müteallik layiha-i nizamname''
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Bir Turkce kelime 17 Ingiliz
> >kelimesine bedeldir
> >
> >
> >
> >"Bir Turkce kelime 17 Ingiliz kelimesine bedeldir."
> >
> > - Afyonkarahisarlilastiramadiklarimizdanmisiniz ?
> >
> > Ingilizce tercumesi:
> >
> > -Are you one of those people whom we unsuccessfully tried to make
> >resemble the citizens of Afyonkarahisar?
> >
> >
> >
> >DERS 2)
> >
> > Yeni baslayanlar için tercume cumlesi :
> >
> > -Üç cadi üç Swatch saate bakiyorlar. Hangi cadi hangi saate bakiyor?
> >
> >
> > Ingilizce tercumesi:
> >
> > -Three witches watch three Swatch watches. Which witch watch which
> >Swatch watch?
> >
> >
> >
> >DERS 3)
> >
> >Simdi ileri derece tercume cumlesi :
> >
> >-Üç travesti cadi üç Swatch saatin butonuna bakiyorlar. Hangi cadi hangi
> >Swatch saatin butonuna bakiyor?
> >
> >Ingilizce tercumesi:
> >
> >(bunu kendinize sesli okuyun lutfen!)
> >
> >-Three switched witches watch three Swatch watch's switches.Which switched
> >witch watch which Swatch watch's switch?
> >
> > Ingilizce'nin bittigi andir bu :)))))))
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

*Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?

* Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?

* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadarmögretmene "ögretmenim" diye seslenirken

altinci sinifta bir anda "hocam"diye seslenmeye baslarlar?

* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlar da

"4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler ?

Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için midir?

* Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlariz?

* Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanlarin izledigini sanirlar ?

Örn: Su anda 70 milyon bizi izliyor...

*Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha uygunsuz bir yer var midir ?

Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?

* Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir.

"Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?

*Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir ?

* Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

* Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir?

Bir terslik yok mudur?

* Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir ?

O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra

"kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?

* Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir ?

Bulmacalari hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran boru görmüsler midir?

* Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun ?" diye soran doktor,

Ipana 7'nin yeni bir ürün oldugunu ve reklamdan sadece bir

kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

*Neden futbol takimi olan Ajax "Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur?

* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir?Hipokrat yemininde "arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Arizonali bir adam kelepçelerle oynarken kendini kelepçeledi ve anahtari bulamadi... Kendisini kurtarmak için çilingir çagirmak yerine polisi arayinca basi belaya girdi... Onu kelepçeden kurtaran polisler, ödenmemis bir kefalet borcu bulundugunu belirleyince onu yeniden kelepçelediler...

* Gillette sirketi 1902 yilinda güvenli jilet satmaya basladiginda yüzlerce erkek satin aldi... Sonra da bu jiletlerin sakallarini kesmedigini söyleyerek onlari çöpe attilar... Gillette yetkilileri, mutsuz müsterilerin tiras olmadan önce jiletin sarildigi kagidi çikarmadiklarini fark ettiler...

* Chevrolet, yeni model arabasi için "Nova" ismini buldu ama sonra arabayi Latin Amerika'da satamayacaklari anlasildi... Çünkü "Nova", Ispanyolca'da "gitmez" anlamina geliyordu...

* 1932 yilinda Los Angeles olimpiyatlarinda Fransiz atlet Jules Noel'in disk atmada kirdigi olimpiyat rekoru sayilmadi...

Çünkü atisi izlemesi gereken bütün hakemler, sirikla yüksek atlama yarismasini izlemek için arkalarini dönmüslerdi...

* 1840'da ABD baskanligina seçilen William Henry Harrison, çok soguk bir günde Washington'da açik havada düzenlenen göreve baslama töreninde sapka ve palto giymeyi reddederek yaptigi uzun konusma sonucu zatürre oldu... Yeni baskan sadece bir ay görev yaptiktan sonra öldü...

* Meksika'daki bir saglikli yasam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarligin sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istedigini israrla ekletmeye çalisti.

* 1971'de toprak kaymalarini incelemek isteyen Japon bilim adamlari, büyük bir yagmur firtinasi efekti yapmak için bir tepeyi yangin hortumlariyla adam akilli suladilar. Bu yüzden tepenin çökmesi sonucu meydana gelen heyelanda, dört bilim adamiyla 11 izleyici hayatini kaybetti.

* Fransiz ordusu, askerlerin mayin tarlalarinda yürüyebilmelerini saglayan patlamaya dayanikli botlar icat etti. Fakat botlar o kadar agir ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler mayinlarla havaya uçmadan önce pusuya yatan düsman askerleri tarafindan vuruluyorlardi.

* 1985'de New Orleans'li cankurtaranlar o yil sehrin havuzlarinda kimsenin bogulmamasini kutlamak için bir parti verdiler.

Partide konuklardan biri boguldu.

* 1975'de Ingiliz bir çift televizyonda en sevdikleri programi izlerken erkek yarim saat süren bir gülme krizi sonucu kalp krizi geçirerek öldü... Esi, cenazeden sonra programin yapimcilarina bir mektup yazarak, kocasini hayatinin son dakikalarinda bu kadar mutlu ettikleri için tesekkür etti.

* 1983'de magazada hirsizlik yaparken yakalanan San Diego'lu bir kadin polislere eger onu birakmazlarsa morarana kadar nefesini tutacagini söyledi. Polisler kadini birakmadilar, o da gerçekten ölünceye kadar nefesini tuttu.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

* Florida?da bir soyguncu parmak izlerinden yakalanınca şaşırdı. Çünkü her soygunda eldiven giymeye özen göstermişti. Fakat yarım parmaklı golf eldiveni kullanıyordu.

* Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendini asmış pozu verdi. Eve gelen eşi kocasını o halde görünce bayıldı. Kapıyı açık gören komşu kadın içeri girince iki cesetle karşılaştığını sanıp evi soydu. Topladıklarıyla çıkarken Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın korkudan öldü. Jake beraat etti.

* New York?ta 5. caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama bir şey olmamıştı. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü.

* ABD?nin Alabama eyaletinde 25 yaşındaki bir asker tükürme alışkanlığının kurbanı oldu. Pencerenin kenarına oturarak, tükürüğünü büyük bir tencere şeklindeki sokak lambasına isabet ettirmeye çalışan asker, dengesini kaybedip 11. kattan düştü ve öldü.

* Kamboçya?da 2 asker, patlamamış mayınla futbol oynamaya kalkışınca hayatlarını kaybetti. Olayı ilginç kılan bir başka nokta, parçalanarak can veren 2 askerin Kamboçya ordusunun ?en iyi mayın uzmanları? arasında yer almasıydı.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

* 1964`de Pepsi`nin reklam ajansının "Canlanın, siz Pepsi

kuşağındansınız" sloganı, tercümanların beceriksizliği yüzünden Almanca`ya, "Mezarınızdan diri olarak çıkın"a, Çince`ye ise "Pepsi atalarınızı mezarlarından çıkarır" olarak çevrilmişti.

* Bir inşaat işçisi Arkansas`taki bir marketi soyduktan kısa süre sonra yakalandı. Çünkü adam soygun sırasında önünde ismi yazan bir şapka

takmıştı.

* Bir banka soyguncusu Florida`da bir veznedara şartlı tahliye kartının arkasına yazdığı soygun notunu verince yakalandı.

* Florida`da bir başka soyguncu ise parmak izlerinden yakalanınca şaşırdı. Çünkü her soygunda eldiven giymeye özen göstermişti, fakat yarım parmaklı golf eldiveni kullanıyordu.

* Ünlü İngiliz avukat F.E. Smith, bir otobüs kazasında kolu yaralandığı için dava açan ve kolunu sadece omuz mesafesine kadar kaldırabildiğini belirten bir dolandırıcıya, ``Kazadan önce kolunu ne kadar yükseğe kaldırabildiğini`` sordu. Adam kolunu başının üzerine doğru kaldırarak gösterince, davayı Smith kazandı.

1897`de bir matador, boğayla bir bisiklete binerek güreşmek istedi. Bundan hiç etkilenmeyen boğa, adamı bisikletiyle birlikte duvara fırlattı.

* Meksika`daki bir sağlıklı yaşam merkezinin sahibi, vasiyetine mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek istediğini ısrarla ekletmeye çalıştı.

ÜNLÜLERİN SÖYLEDİĞİ SALAKÇA LAFLAR

* Sinema yıldızı Brooke Shields, sigara hakkında görüşlerini

açıklarken, ``Sigara içmek öldürür. Öldüğünüzde hayatınızın önemli bir bölümünü kaybedersiniz`` dedi.

* George Orwell`in ünlü romanı "Hayvan Çiftliği"ni geri çeviren kitap editörü, "Amerika`da hayvan hikayeleri satmak imkansızdır" dedi.

* Ünlü kemancı Zubin Mehta, "Bence bir orkestrada kadınlar olmamalı. Erkekleşiyorlar. Erkekler onlara eşit davranıyor. Bence bu çok korkunç bir şey" dedi.

* Washington D.C. Valisi Marion Barry şehri ile övünürken, "Cinayetler dışında en düşük suç oranına sahibiz" demişti.

* 18.5 MİLYON DOLARLIK İMLA HATASI

1962`de Marine 1 adlı füze, rotayı belirleyen bilgisayar programında bir "-" işaretinin yanlış yere konulması yüzünden rotasından çıkınca dünyaya çarpmaması için havaya uçuruldu. Bu operasyon 18,5 milyon dolara mal oldu.

* 16. yüzyılda bir müzisyen kedi orgunu icat etti. Kediler rezonanslı bir kutuya konuyor, kuyrukları ise kutunun altındaki deliklerden dışarıya çıkarılıyordu. Sonra müzisyen kuyrukları çekerek orgu çalıyordu.

* Alman besteci Richard Wagner ne zaman Felix Mendelssohn`un bir eserini yönetse eldiven giyerdi. Müzik bittiğinde de eldivenleri atardı. Çünkü Mendelssohn yahudiydi.

* Clinton-Levinsky skandalından sonra Avustralya`nın Sidney kentindeki Madam Tussaud balmumu müzesinin yetkilileri Clinton`un balmumu heykeli yüzünden zor anlar yaşadılar. Ziyaretçiler şaka olsun diye Clinton`un balmumu heykelinin pantolonunun fermuarını açıp duruyorlardı. Müze yetkilileri sonunda fermuarı mühürleyerek kapatmak zorunda kaldılar.

* Ünlü oyun yazarı Tennessee Williams, 71 yaşında burun spreyi sıkmak için başını arkaya yatırdığında, ağzına düşen sprey kapağı boğazına takılınca boğularak öldü.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

İşyerinde 'Mail Okuma' Kovulma Nedeni
Yargıtay, mesai saatlerinde kişisel mailine bakan personelin işten atılmasını 'haklı neden' saydı.
18 Kasım 2007 / 13:12Özellikle şirketlerdeki bilgisayarın, kişisel işlerde kullanılması, ciddi sorunlar yaratabiliyor hatta o işçinin, tazminat ödenmeksizin işten çıkarılmasına bile neden olabiliyor.

HAKLI NEDEN

Yaşanmış ve yargı kararı ile kesinleşmiş, somut bir olay var.

4857 sayılı İş Kanunu?nun 18. maddesinde; iş sözleşmesinin, işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan, geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği belirtiliyor. Bu sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde, fesih için geçerli bir neden olabiliyor.

Yargıtay?a intikal eden somut uyuşmazlıkta;

"İşçinin şirket bilgisayarını, mesai saatleri içinde, kişisel mailinde kullandığı, bir haberi, işyerinde çalışan bir çok arkadaşının mailine gönderdiği anlaşılmaktadır. İşçinin bu davranışı, şirketin iç işleyişi ile ilgili düzenlenmiş kurala aykırı olduğu gibi, işçinin; mesai saatleri içinde, kişisel ihtiyaçlarında, işyeri bilgisayarını kullanarak, iş görme yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği, bu davranışının da işyerinde olumsuzluklara neden olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, iş sözleşmesinin feshi olayının geçerli nedene dayandığına..." oybirliğiyle karar verilmiş (Yargıtay 9.Hukuk Dairesi?nin, 5.2.2007 Tarih ve E.2006/30107, K.2007/2011 sayılı kararı).

OLAY CİDDİ

Görüldüğü gibi, mesai saatleri içinde, şirket bilgisayarının kişisel amaçla kullanılıp, işle ilgilenilmemesi, işveren açısından, işçiyi işten çıkarmak için "geçerli bir sebep" olarak kabul edilebiliyor.

Bilgisayarın, günlük yaşantımızın bir parçası olduğu şu dönemde, Yargıtay?ın yukarıda özetine yer verilen kararı, çalışanlar açısından son derece önemli.

Özellikle şirketlerde çalışanların, bilgisayar kullanırken dikkatli olmalarında yarar var.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Olayın ciddiyeti tartışmasız.
Ancak sn.Şükrü Kızılot'un aktardığı bu olayda yargıtay bahsedilen sebebi fesih için geçerli sebep olarak kabul etmiş,haklı neden olarak saymamıştır.Yani işe iade davası açılamaz ama kıdem tazminatı ödenmesi gerekir demiştir.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

TEK BAŞINALIK

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü biri
Ve hiçbir şey yapmamaya karar verdi

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir öteki
Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü bir üçüncü
Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü yüz binler
Ve tek başınalıklarını sürdürdüler

Ben tek başına ne yapabilirim
Diye düşündü milyonlar
Milyonlarcaydılar

Ve tek başınaydılar
Bu arada birileri
Onlar adına
Karar vermekteydi

Tek başına olduklarını sananlar
Topluca ortadan kaldırıldılar...

Ataol Behramoğlu
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Çevrenin ve doğanın korunmasının yanı sıra doğal kaynaklarımızın yok olmasının önlemek amacıyla geçtiğimiz yıllarda Esenler Belediyesi tarafından hayata geçirilen ?Esenler?de Geri Dönüşüm? projesi yeni bir ivme kazanarak devam ediyor. İlk olarak atık kağıtların toplanarak ekonomiye kazandırılmasıyla başlayan proje, tüm geri dönüştürülebilir atıkların ayrıştırılarak toplanmasıyla yeni bir boyut kazandı. Daha ziyade öğrencilerin desteğiyle hayata geçirilen geri dönüşüm projesinden elde edilen gelirler, yine öğrencilere verilecek.

Atık kağıtlardan elde edilendefterlerle, ilçedeki okularda eğitim gören 90 bine yakın öğrencinin 2008-2009 eğitim-öğretim yılındaki tüm defter ihtiyacı belediye tarafından karşılanırken, önemli bir masraftan kurtulan aileler de rahat bir nefes almış olacak.
def3.jpg


Proje sayesinde bir taraftan ailelerin eğitim masraflarına katkıda bulunulurken bir taraftan da çevre konusunda duyarlılık oluşturulmaya çalışılıyor. Bilindiği gibi bir tonluk atık kağıtın tekrar kullanıma kazandırılması, 17 ağacın kesilmesini, 2110 lt. fuel oil, 190 lt. benzin ve 4210 kwh. elektrik enerjisinin israf edilmesini önlüyor.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Bence diğer sayfadaki kanun maddeleri Kanuni devrinde aruz vezniyle hazırlanmış. :D :D :D

Feilatün Failatün Mefailün anlayacağınız.Bu kanunlara el kaldıran 550 Vekilimizin acaba kaç tanesi neye el kaldırdığını biliyordu? ???

Ahhhhh canım ülkemin güzel ve renkli insanları. ;D ;D ;D
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Metrodaki kemancı...

Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.

Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder..

Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır. Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.

Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.

En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur. Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.

Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz.

Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı...

Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? İdi...

Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise, dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?

Ekte: Joshua Bell metroda çalarken
 
Üst