T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
TARİH :28.12.2005
SAYI :B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-Mük.14/1-e
KONU :Firmalar tarafından yapılan sponsorluk harcamalarının vergi matrahından düşülüp düşülemeyeceği Hk.
…
İLGİ: … 2005 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde; … 2004 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5105 sayılı kanunun ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Ek. 3. maddesine dayanarak kulübünüze sponsor olacak firmaların harcamalarını vergi matrahından düşüp düşemeyeceği hususunda görüşümüzü sormaktasınız.
Konuyla ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan emsal bir dosya için alınan 18.04.2005 tarih ve B.07.0.GEL.0.50/5014-291/17024 sayılı yazılarında;
"5105 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesine eklenen hüküm ile, 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamının, profesyonel spor dalları için % 50’sinin vergi matrahının tespitinde gider veya indirim olarak dikkate alınabilmesine imkan tanınmıştır. Söz konusu düzenleme, 5228 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun mükerrer 14. maddesine alınmıştır.
Sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esaslar 16.06.2004 tarih ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler; federasyonlara, gençlik ve spor klüplerine veya sporculara, spor tesisleri ve faaliyetlerine ilişkin olarak anılan Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar dahilinde sponsor olabileceklerdir.
Yönetmeliğin 8. maddesinde de belirtildiği üzere, sponsor alan ile sponsor arasında her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekmektedir. Sponsorlar ile sözleşme yapmaya, sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir. Yapılacak sözleşmede hangi konulara ilişkin bilgilere yer verileceği de anılan maddede tadadi bir şekilde belirtilmiştir.
Yönetmelik hükmü gereğince, gerçek ve tüzel kişiler, süresiz bir şekilde sponsor olamayacakları gibi; vergi borcu bulunmaları halinde de sponsorluk yapamayacaklardır. Gerçek ve tüzel kişilerin sponsor olabilmeleri için bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat ederek, “vergi borcu bulunmadığına dair” bir yazı almaları ve yapılan sponsorluk sözleşmesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
Sponsorların, sponsor olunan dönemlerde tahakkuk eden vergi borçlarını ödememeleri halinde, ilgili vergi dairelerinin durumu derhal bir yazı ile bulunulan mahaldeki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bildirmeleri gerekmektedir.
Anılan Yönetmeliğin 4. maddesinde ise “belge” sponsorluk ve reklam hizmet ve işlemlerine ilişkin belge; “nakdi destek” sponsor tarafından sponsorluğu alana yapılan parasal ödeme; “ayni destek” sponsorluk konusu işle ilgili olarak sponsor tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin harcama olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin 13. maddesinde ise sponsorluğa konu hizmet ve işle ilgili taahhüt edilen sponsorluk bedelinin sponsor tarafından bizzat harcanabileceği gibi, bu bedelin sponsorluğu alanın hesabına da yatırılabileceği; sponsorluğu alan tarafından gelir kaydedilen bu tutara ilişkin harcamalarda ise sponsorluğu alanın tabi olduğu mevzuat hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Yönetmeliğin anılan maddelerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara ayni ya da nakdi olarak verilen desteklerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş belgelere bağlanmasının zorunlu olduğu hususunda anılan Yönetmelikte özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara sponsorlarca nakdi bir destekte bulunulması ve bu desteğin de hizmeti alanlar adına açılmış bir banka hesabına yatırılmış olunması durumunda, sponsorlara yatırılan tutarlar için bankalar tarafından verilecek makbuz veya dekont yapılan bağışın tevsik edici belgesi olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak, banka dekontu veya makbuzunda paranın “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadeye yer verilmesi şarttır.
Söz konusu nakdi desteğin; sponsorluk hizmeti alanlara nakden elden teslim edilmiş olması halinde ise hizmeti alan kişi, kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek alındı makbuzu bağışa ilişkin tevsik edici belge olarak kabul edilebilecektir.
Diğer taraftan, desteğin nakdi olarak değil de ayni olarak yapılmış olunması durumunda ise;
Ayni yapılan desteğin işletmeden çekilerek sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara teslim edilmesi halinde, işletmeden çekilerek teslimi yapılan değerler için fatura düzenlenmesi; faturada, teslimin sponsorluk maksatlı olduğuna, teslimi yapılan değerlerin cinsi, nev’i ve miktarına ilişkin olarak tereddüde mahal bırakmayacak bilgilere yer verilmesi; faturanın da hizmeti alanlar adına düzenlenmiş olunması; faturanın arka yüzünün de hizmeti alan bu kişilere veya kanuni temsilcilerine imzalatılmış olunması,
Bağışlanacak ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan sağlanarak sponsorluk hizmeti alanlara bağışlanmış olunması durumunda da hizmeti alanlarca teslim alınacak bu değerler için de alındı makbuzunun düzenlenmesi şarttır. Makbuzda, bağışlanan kıymetlerin değerlerinin, cinsinin, miktarlarının, adedinin vb. hususların tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yer alması şarttır. Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak mükellefler adına düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünün de yukarıda belirtilen açıklamalar dahilinde hizmeti alan bu kişi veya kanuni temsilcilerine imzalatılmış olunması,
gerekmektedir.
Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, makbuz karşılığı olmaksızın ayni veya nakdi olarak yapılan bağış veya yardımların mükelleflerce indirim olarak dikkate alınabilmesi mümkün değildir.
Sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum, kuruluş ve federasyonlarca düzenlenecek alındı makbuzunun Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 257. maddesindeki yetkiye istinaden geçerli bir belge olarak kabul edilebilmesi için, makbuzun, seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilmesi; makbuzda hizmeti alan gerçek ve tüzel kişilerin ad veya unvanları ile adreslerine ilişkin bilgilere yer verilmesi; bağışlamanın ayni veya nakdi yapılmış olması durumuna uygun olarak düzenlenmiş olunması; bağışta bulunan kişi, kurum veya kuruluşa ilişkin bilgilere yer verilmesi (bağışta bulunanların ad ve unvanları ile bağlı oldukları vergi daireleri ile vergi hesap numaralarının doğruluğundan makbuzu düzenleyenler sorumludur); makbuzun yetkili kimseler tarafından da imzalanmış olunması; makbuzun bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenmiş olunması gerekmektedir.
Söz konusu belgenin sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olması durumunda ise, anılan Kanunda öngörülen cezai müeyyideler uygulanacaktır.
Bilindiği üzere, ticari kazancın tespitinde tahakkuk ilkesi geçerlidir. Bu ilke gereğince, sponsorluk yönetmeliği kapsamında ayni ya da nakdi bağış veya yardımda bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bağışın yapıldığı yılda bağışladıkları değerleri indirim olarak dikkate alabilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun mükerrer 14. maddesinde yer alan hükümlere göre sponsorluk adı altında yapılan bağış ve yardımlar, yıllık gelir/kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden indirim konusu yapılmakta olup, bu indirim için söz konusu beyannamelerin ekinde herhangi bir belgenin ibrazı zorunluluğu bulunmamaktadır. Geçici vergi beyannameleri üzerinden de söz konusu harcamaların indirim konusu yapılması mümkün olup, bu durumda da aynı esaslar geçerlidir. Dolayısıyla, yıllık gelir/kurumlar vergisi ile geçici vergi beyannamesi ekinde ibrazı zorunlu olmayan bağış ve yardımlara ilişkin belgelerin vergi dairelerine gönderilmesine de gerek bulunmamaktadır. Ancak, mükellefler defter ve belgelerini Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde tutmakla yükümlü olduklarından herhangi bir inceleme sırasında veya vergi idaresince istenilmesi halinde bu belgelerin ibraz edileceği tabiidir.
Yönetmeliğin 13. maddesinin son fıkrasında ise, sponsorluk sözleşmelerine veya reklam alınmasında uyulacak hususlara riayet edilmemesi halinde sponsorluk sözleşmelerinin Genel Müdürlükçe iptal edileceği; idarenin varsa zararının tahsili için hukuki işlem yapılacağı; ayrıca bu hususun Maliye Bakanlığı ile ilgilinin bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirileceği ifadelerine yer verilmiştir.
Bu durumda, sponsorluk sözleşmelerinin iptal edildiğine ilişkin olarak anılan Genel Müdürlükçe Bakanlığımıza bilgi verilmesi halinde sözleşmesi iptal edilen mükellefler Bakanlığımızca derhal incelemeye sevk edilecek olup, düzenlenecek inceleme raporlarına göre işlem tesis edileceği tabiidir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.
Grup Müdür V.