An Gelir Atilla İlhan Ölür

ERKAN AKTÜRK

Katkı Sunan Üye
Üyelik
4 Eki 2005
Mesajlar
282
An Gelir
...
Görünmez bir mezarlıktır zaman
Şairler dolaşır saf saf
Tenhalarında şiir söyleyerek
Küm duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
Saatlı bir bombadır patlar
An gelir
Atilla İlhan ölür

Atilla İlhan

HAYATI

Ünlü şair ve yazar Attila İlhan, 50 yılı aşkın süreyle Türk edebiyatına şiir, roman ve deneme gibi eserleriyle hizmet verdi.

Maçka'daki evinde 80 yaşında vefat eden İlhan, "Ben Sana Mecburum", "Ayrılık Sevdaya Dahil" gibi ünlü şiirleriyle edebiyatla ilgilenen, ilgilenmeyen geniş kitlelerin gönlünü kazandı.

Ünlü oyuncu Çolpan İlhan'ın ağabeyi İlhan, İzmir'in Menemen ilçesinde 1925 yılında doğdu.

Attila İlhan, ilk ve orta öğreniminin büyük bölümünü İzmir ve babasının işi dolayısıyla gittikleri farklı bölgelerde tamamladı.

İzmir Atatürk Lisesi 1. sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 yılında 16 yaşındayken tutuklanan İlhan, okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözetim altında kalan İlhan, 2 ay hapiste yattı. Attila İlhan, "Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacağına" dair belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı. İlhan, Danıştay kararıyla 1944 yılında okuma hakkını tekrar kazandı ve İstanbul Işık Lisesi'ne yazıldı.

Attila İlhan, lise son sınıftayken "CHP Şiir Armağanı"nda "Cebbaroğlu Mehemmed" şiiriyle ikincilik ödülünü pek çok ünlü şairi geride bırakarak aldı.

Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydolan İlhan'ın, bu yıllarda "Yığın ve Gün" gibi dergilerde ilk şiirleri yayınlanmaya başladı. İlhan, 1948'de ilk şiir kitabı "Duvar"ı kendi imkanlarıyla yayınladı.

1949 yılında üniversite ikinci sınıftayken "Nazım Hikmet'i kurtarma hareketine" katılmak üzere ilk kez Paris'e giden İlhan, 1951 yılında "Gerçek" gazetesinde bir yazısından dolayı kovuşturmaya uğrayınca yine Paris'e gitti.

Yurda döndükten sonra Hukuk Fakültesi'ne devam eden, ancak son sınıfta gazeteciliğe başlamasıyla beraber öğrenimini yarıda bırakan İlhan'ın sinemayla olan ilişkisi, yine bu dönemde 1953'te Vatan Gazetesi'nde sinema eleştirileri yazmasıyla başladı.

Sekiz yıl İzmir'de kaldığı dönemde "Demokrat İzmir" gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüten İlhan, 1973'te Bilgi Yayınevi'nin danışmanlığını üstlenerek Ankara'ya taşındı.

Başkentte 1981 yılına kadar kalan İlhan, "Fena Halde Leman" adlı romanını tamamladıktan sonra İstanbul'a yerleşti. Burada gazetecilik serüvenine Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam eden İlhan, bir süre de Güneş ve Meydan gazetelerinde yazılar yazdı.

Attila İlhan, 1996 yılından itibaren de köşe yazılarını Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü.
 
Merhaba,

Ben de kötü haberi biraz önce radyodan öğrendim...
İşte bu yüzden sevmiyorum HAZAN'ı... Eylül'ü, Ekim'i...
Yaprak Dökümünü.....
Kaybolan değerlere bir bir seyirci kalmayı...
Ürkekliği, ürpertiyi, karanlığı ve soğuğu, hatta ölümü hatırlatıyor bana....
Ben işte bu yüzden hiç sevemiyorum bu mevsimi....
.............
........
....


Kod:
 AYSEL GİT BAŞIMDAN 

Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...

 ATTİLA İLHAN
 
Yalnızlık Şiiri



Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
.......... :cry:



Allah Rahmet Eylesin.
Atakan İRKEN-SMMM
 
o gazetedeki yazılarını anlamak için iki kez okuduğum yazardı
o hulki cevizoğu gibi bir program sunucusuna saatlerce kendi dinletebilendi
o bir kanalda onunla söyleşi yapmaya aynı anda 5 gazeteciyi getirtendi
o ......
o benim gözümde büyük bir değerdi
o en güzel kanalda deri çantasından sürekli notlar çıkarıp tatlı tatlı bilgiler verendi
o yaşayan bir tarihti
atilla ilhan da ayrıldı kimler kaldı geriye, bir elin parmağı belki de
 
Burda yazılabilecek o kadar çok yazıları var ki Atilla İlhan'ın. Olağanüstü vatansever bir insandı o. Bilimseldi.
Duyunca, göğsüm sancıdı. "Kimler kaldı geriye, bir elin parmağı belki de.."
Canım Sıkılıyor.
 
Türkiye'nin başı sağolsun...

Kendini Türk milletinin ilerlemesine adamış, cumhuriyetimizin en önemli
şairlerinden,öz değerlerine yabancılaşmamış, geleneğin takipçisi büyük üstada, Allah rahmet eylesin...

Not:Bizzat kendisine imzalattığım "Hangi Batı" kitabını kütüphanemin en üst köşesinde saklayacağım...
 
bende atilla ilhan için allahtan rahmet ailesine sabırlar hepimizin başı sağolsun
diyorum.türk edebiyatının koca bir çınarı devrildi. onu arayacağız
 
ATTİLÂ İlhan şudur, budur, odur ama, "O" önce şiirdir, şairdir.
Kim unutabilir, gençlik yıllarımızın "üçüncü şahsın" şiirini:

"Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım."
Ya İzmir'in işgalinde "Muammer Bey" ile "Karantinalı Despina"nın tantanalı aşkından bir dizeyi:

"Olmayacak şey, bir insanın bir insanı anlaması"


HOŞÇAKAL KAPTAN...
 
Üst