Anayasa Mahkemesi'nden Çalışanlara Kötü Haber!

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
6 Kasım 2008 Sadettin ORHAN [email protected] Bugün

Anayasa Mahkemesi, dünkü resmi gazetede yayınlanan dört ayrı kararıyla, sosyal güvenlikte çok kritik konulara dair tavrını netleştirmiş oldu.

Kararlar çalışanları olduğu kadar emeklileri de ilgilendiriyor. Bu kararlardan ve muhtemel sonuçlarından her zaman olduğu gibi yine ilk önce Bugün okurları haberdar olacak.

EMEKLİLER, DESTEK PRİMİ ÖDEMEYE DEVAM

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereği, SSK veya memur emeklileri şirket ortağı olur ya da bir şekilde kendi adlarına ticaretle uğraşırlarsa, Bağ-Kur'a ayda 75 YTL destek primi ödüyorlardı. Aynı hüküm yeni SGK'da da korundu. Ancak bu ödenen primin emekli çalışanlara herhangi bir faydası yok. Bu primden amaç sosyal güvenlik açıklarını azaltmak ve erken emekliliği caydırmak.

İşte bu düzenleme bir yerel mahkemece iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştü. Fakat yüksek mahkeme söz konusu yasal düzenlemenin anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. Yani anlayacağınız SSK ve memur emeklileri ticaretle uğraşıyorlarsa bundan sonra da her ay destek primi ödemeye devam edecekler.

YAŞ DÜZELTEREK ERKEN EMEKLİLİK YOK

Yüksek mahkemenin bir diğer önemli kararı da sonradan yapılan yaş düzeltmeleriyle ilgili. Sosyal güvenlik kanunlarımıza göre, bir kişi sosyal güvenlik kapsamında çalışmaya başladıktan sonra yaş düzeltmesi yaparsa, bu düzeltme SGK tarafından dikkate alınmıyor. Diyelim ki siz 1980 yılında ilk defa SSK'lı oldunuz. Bu tarihten sonra da kimliğinizde 1960 olan doğumunuzu mahkeme kararıyla 1958'e çektiniz. Ancak emeklilik tarihiniz yeni yaşınıza göre değil, eski yaşınıza göre belirleniyor.

Oysa yeni yaşınız dikkate alınsa iki yıl erken emekli olma hakkınız olacak. İşte yüksek mahkeme bu konuya da noktayı koydu ve bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sonradan yapılan yaş düzeltmesi emeklilik tarihini etkilemez dedi. Mahkemenin diğer iki önemli kararını Cumartesi günü yine bu köşeden sizlerle paylaşacağız.

OKUR SORULARINA CEVAPLARDOĞUM BORÇLANMASI YAPABİLİR MİYİM?

Soru: Sadettin Bey eşim Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK'ya tabi olarak çalıştı ve toplam 3.689 gün primi var. Bu primin son 990 günü SSK'ya ödendi. 1982- 1999 arasında boşluğu var. Aynı dönemde 3 tane çocuğumuz dünyaya geldi. Eşimin doğum borçlanması hakkı var mı? Doğum borçlanmasıyla erken emekli olabilir mi? S. Karaali

Cevap: Değerli okurum, 5510 sayılı SSGSS Kanunu'na (reform kanunu) göre aslında eşinizin doğum borçlanması yapmasına bir engel durum yok. Zira şu an SSK'ya tabi çalışıyor ve çocuklarının doğumlarından sonraki iki yıllık sürede çalışmamış ve adına prim ödenmemiş. Fakat borçlanma konusunu açıklayan tebliğe göre eşiniz SGK'ya müracaat ederse borçlanma talebi reddedilecektir. Zira borçlanma tebliği kanuna ilave olarak iki şart daha getirdi;

1- SSK'ya tabi çalışmaktayken doğum sebebiyle işten ayrılmak,

2- İşverenden işten ayrılma belgesi getirmek. Ancak bu konuda çok sayıda kişi yargıya gidiyor. Bana sorarsanız yargı kararıyla borçlanma hakkı kazanma şansınız yüksek. Borçlanma yaparsa eşiniz erken emekli olma şansı kazanmış olur. Bu konuda 0312 424 01 94 no'lu telefondan yardım alabilirsiniz.

DUL AYLIĞIM ARTAR MI?

Soru: Saadettin Orhan Bey merhaba, insanlara hizmet ve katkılarınızdan dolayı size ve şahsınızda gazetenize teşekkür ediyoruz. Dul ve yetim maaşı alan bir anne oğul var. Oğul 25 yaşını doldurduğu için öğrenci olduğu halde yetim maaşı kesildi. Yasalar böyle. Bu durumda, kesilen yetim maaşı annenin dul maaşına eklemesi yapılabilir mi? Yapılabilirse nasıl müracaat etmemiz gerekiyor ? Cevaplayabilirseniz seviniriz. Mehmet Can

Cevap: Değerli okurum, bir eşe dul aylığı bağlanırken, aylık alacak çocuğu olup olmadığına bakılır. Eğer yetim aylığı alacak çocuk varsa dul eşe %50, yetim aylığı alacak çocuk yoksa %75 oranında aylık bağlanır. Sorunuzda bahsi geçen çocuğun yetim aylığı kesildiği için, annesinin dul aylığı %50'den %75'e çıkartılacaktır. Bunun için en yakın SGK müdürlüğüne müracaatta bulunmanız gerekir. Ne zaman emekli olurum? Soru: Doğum tarihim 10.02.1962.

Şuan TSK'da sivil memur olarak çalışıyorum. Memuriyet başlangıcım 14.09.1989. Memuriyetten önce SSK, Bağ-Kur ve askerlik borçlanması olarak 7 yıl ödenmiş primim var. Ne zaman emekli olabilirim. R.Demirtaştan Cevap: Değerli okurum, hizmet süreniz dolmuş. 52 yaşınızı tamamladığınız 10.02.2014 tarihinde dilekçe verebilirsiniz.
 
Ynt: Anayasa Mahkemesi'nden Çalışanlara Kötü Haber!

EMEKLİLER, DESTEK PRİMİ ÖDEMEYE DEVAM

1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereği, SSK veya memur emeklileri şirket ortağı olur ya da bir şekilde kendi adlarına ticaretle uğraşırlarsa, Bağ-Kur'a ayda 75 YTL destek primi ödüyorlardı. Aynı hüküm yeni SGK'da da korundu. Ancak bu ödenen primin emekli çalışanlara herhangi bir faydası yok. Bu primden amaç sosyal güvenlik açıklarını azaltmak ve erken emekliliği caydırmak.

İşte bu düzenleme bir yerel mahkemece iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştü. Fakat yüksek mahkeme söz konusu yasal düzenlemenin anayasaya aykırı olmadığına karar verdi. Yani anlayacağınız SSK ve memur emeklileri ticaretle uğraşıyorlarsa bundan sonra da her ay destek primi ödemeye devam edecekler.

sgdp daha önce anayasa mahkemesi tarafından tamamen iptal edilmişti ancak daha sonra oranları ile oynanarak yeniden getirildi. hal böyle olunca anayasa mahkemesinin bu maddeyi yine iptal etme durumu olabilirmi acaba. ilk iptal edildiğinde anayasa mahkemesinin gerekçeli kararına bakılacak olursa iptal edilme olasılığı yüksek görünüyor.



gerekçeli karardan bir alıntı:

Sosyal güvenlik destek priminde yapılan bu artışlar sistemin açık yükünün mevcut sigortalılara bindirilmesine yol açacak başlıca düzenlemelerden biridir. Yurttaşlarımızın emeklilik dönemlerinde de çalışmaya devam etmelerinin nedeni kazanma hırsı veya servet edinme arzusu değil, insan onuruna yaraşmayan yaşlılık aylığı ile geçinmek zorunda bırakılmalarıdır. Sosyal güvenlik destek primi oranlarındaki bu artışlar, tüm emekli sigortalıların çalışma hayatı dışına itilmeleri sonucunu doğuracaktır


İşte Anayasa mahkemesinin SGDP ile ilgili daha önce ki iptal davasında yayınlamış olduğu gerekçeli kararrı ..(zaten en önemli yeride renk değişikliği ile belirttim.)
bu kararı okuduğumuzda SGDP nin tekrar iptal edilmesi gündeme gelebilir.. ve sanıyorum da gelecektir.


Görüldüğü üzere, sigortalı bir işte çalışmaya başlayan emeklilerin prime esas kazançları üzerinden alınmakta olan %24 oranındaki sosyal güvenlik destek primi, 5510 sayılı Kanunla %33,5 ila %39?a kadar, %7,5 olan çalışan hissesi de %14?e kadar yükseltilmektedir.

Yine, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun ek 20 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, yaşlılık aylığı bağlananlardan, çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilmektedir. Söz konusu ek 20 nci maddenin üçüncü fıkrasına göre diğer sosyal güvenlik yasalarına göre yaşlılık ve malûllük aylığı bağlananlardan, çalışmaya başlayanlar ise, çalışmaya başladıkları ayı takip eden ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil, onikinci gelir basamağının %10?u oranında sosyal güvenlik destek primi ödemektedirler.

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesine göre, kendi nam ve hesabına çalışanların aylık prime esas kazançları, prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kalmak koşulu ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Sosyal güvenlik primi de beyan edilen bu kazanç üzerinden alınacaktır.

Dolayısıyla, Bağ-Kur?dan emekli olup, emekli aylıklarından % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmalarına devam edenler veya daha sonra çalışmaya başlayanlar ile diğer sosyal güvenlik yasalarına göre yaşlılık ve malûllük aylığı bağlanan ve onikinci gelir basamağının %10?u oranında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya başlayanlar, yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte kendi adına ve hesabına çalışmaları halinde beyan edecekleri prime esas kazancın %33,5 ila %39?unu sosyal güvenlik destek primi olarak ödeyeceklerdir, Bu primin tamamını kendileri ödeyeceklerdir.

5510 sayılı Kanun ile; Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, hizmet akdine dayalı ücretle çalışanlar, tarımsal işlerde ücretle çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ve tarımsal alanda kendi hesabına çalışanları kapsayan beş ayrı emeklilik rejiminin, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin eşit olacağı tek bir emeklilik rejimine dönüştürülmesi öngörülmüş olduğundan sosyal güvenlik destek priminde yapılan bu artışlar açısından çeşitli sosyal güvenlik kurumundan emekli olan sigortalılar yönünden bir ayrım yapılması söz konusu olamaz.

Sosyal güvenlik destek priminde yapılan bu artışlar sistemin açık yükünün mevcut sigortalılara bindirilmesine yol açacak başlıca düzenlemelerden biridir. Yurttaşlarımızın emeklilik dönemlerinde de çalışmaya devam etmelerinin nedeni kazanma hırsı veya servet edinme arzusu değil, insan onuruna yaraşmayan yaşlılık aylığı ile geçinmek zorunda bırakılmalarıdır. Sosyal güvenlik destek primi oranlarındaki bu artışlar, tüm emekli sigortalıların çalışma hayatı dışına itilmeleri sonucunu doğuracaktır

İptali istenen kural bu bakımdan, sosyal dışlayıcılığı engelleyen asgari bir sınırın varlığını göz önünde tutmadığından ?sosyal devlet? ilkesi ile bağdaşmamakta ve sosyal devletin asli görevlerinden olan vatandaşların sosyal güvenlik haklarını sağlama ödevini gereğince yerine getirmesini engelleyerek vatandaşların sosyal güvenlik haklarını adil ve makul olmayan biçimde, ölçüsüzce sınırlandırdığından yukarıda (7) numaralı başlık altında etraflıca belirtilen nedenlerle Anayasa?nın 2 nci , 5 inci, 13 üncü ve 60 ıncı maddelerine aykırı düşmektedir.

Diğer taraftan, bir yasa kuralının Anayasanın herhangi bir kuralına aykırılığının tespiti onun kendiliğinden Anayasanın 11 inci maddesine de aykırılığı sonucunu doğuracaktır (Anayasa Mahkemesinin 03.06.1988 tarih ve E.1987/28, K.1988/16 sayılı kararı, AMKD., sa. 24, shf. 225). Yine iptali istenen bu kurallar, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi?ne aykırı düştüğünden yukarıda (2) numaralı başlık altında bildirilen nedenlerle Anayasa?nın 90 ıncı maddesi ile de bağdaşmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle 31.5.2006 tarih ve 5510 sayılı ?Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, Anayasa?nın 2 nci, 5 inci, 11 inci, 13 üncü, 60 ıncı ve 90 ıncı maddelerine aykırı olup, iptali gerekmektedir.
 
Ynt: Anayasa Mahkemesi'nden Çalışanlara Kötü Haber!

Çok ilginç bir durumla karşı karşıyayız...

Bir dostumuz; 1981 yılının 05.ayında yaş büyütmek için mahkemeye başvurmuş..

1981 Yılı temmuz ayında ssk.lı olmuş...

Mahkeme 1981 yılı ekim ayında talebi kabul etmiş ve yaş büyümüş..

Emeklilik müracatımız red olundu, ama biz mahkemeyi ssk.lı olmadan açmışız diye itiraz etmek istiyoruz, görüş ve fikirlerinizi alabilir miyiz ?

saygılar..
 
Ynt: Anayasa Mahkemesi'nden Çalışanlara Kötü Haber!

Nihai karar sigortalı olunduktan sonra çıktığı için yeni yaş geçerli kabul edilmemiştir.
 
Üst