Değerli Arkadaşlar
Bağkurmu ssk mı?
Bu konu çok tartışıldı.
İki kurumada prim ödenirse geçerli olan hangisidir?
Bu konuyla ilgili Yargıtay kararı aktarıyorum.
T.C.
Y A R G I T A Y
21.Hukuk Dairesi
Başkanlığı
Esas Karar
2003/2930 2003/4676
Y A R G I T A Y İ L A M I
Davacı, SSK kararının ve Bağ-kur prim borcunun iptaliyle, askerlik borçlanmasının ve tahsis talebinin kabulüyle, SSK'dan 2.3.2000 tarihi itibariyle yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacının, SSK ve Bağ-Kur'un tahsise yönelik işlemlerinin iptali ile SSK'dan yaşlılık aylığı bağlanmasının ve Bağ-Kur'a prim borcu olmadığının tespitine ilişkin istemi mahkemece kabul edilmemiş ise de, bu sonuç dosya içeriğine usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Gerçekten 1479 sayılı Yasanın 24-I-d maddesine göre Anonim Şirket kurucu ortakları zorunlu Bağ-Kur sigortalısıdır. Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar 506 sayılı Yasanın 3-I-F maddesine göre zorunlu SSK sigortalısı olamayacakları öngörülmüştür. Ne var ki davacının ortağı olduğu şirketteki hisse oranının ne miktarda olduğu, tanıkların ifadelerinden Altıntaş Mermer Şirketinin, SSK sigortalısı olarak çalıştığı Almaksan Mermer Makinaları ve Kesicileri İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ilgisinin bulunup bulunmadığı belli değildir. Davacının, şirketlerdeki hisse oranlarının sembolik olması, şirketlerin ortak sayısı, faaliyetleri itibariyle fiilen çalışmayı gerektirmediği takdirde davacının zorunlu SSK sigortalısı olarak çalışması mümkündür. Hangi sosyal güvenlik kuruluşunda kazancının fazla olduğu da belli değildir.
Sigortalının 1.7.1968 tarihinde zorunlu SSK sigortalısı olarak aralıklarla, 1989 tarihinden 29.2.2000 tarihine kadar devamlı olarak çalıştığı, 11.1.1984 tarihinden beri zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, vergi kaydının 1.2.1984
tarihinden beri devam ettiği, A.Ş. kurucu ortaklığından meslek kuruluşu oda kaydının da 11.1.1984 tarihinden başlayıp halen devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı iken, zorunlu SSK sigortalısı olarak çalışıp çalışamayacağı bir başka ifade ile zorunlu SSK sigortalısı sayılıp sayılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının ortağı olduğu şirketlerin Ticaret sicilinden kayıtlarının getirtilip hangi şirketlerde ortak olduğu, şirketlerin kuruluş tarihi, davacının şirketlerde hissesinin oranları, şirketlerin ortaklarının sayıları, faaliyet alanları, davacının şirketlerde fiilen çalışmasının zorunlu olup olmadığı , kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması ile zorunlu SSK'lı olarak çalışmasından dolayı hangi sosyal güvenlik kurumundan daha fazla kazanç elde ettiği, Maliye kayıtlarına göre (muhtasar beyannameler) de celbedilip mukayesesinin yapılarak üstün çalışmanın hangi sosyal güvenlik kurumunda olduğunu saptamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.