uyumsoft

Bağkur mu SSK mı?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan eda2307
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
logo isbasi
Üyelik
6 Eyl 2006
Mesajlar
25
Konum
istanbul
merhabalar....
üzerine kayıtlı işyeri olan kişiler istedikleri takdirde bağkurlu olmak yerine ssk lı olabilir mi? ayrıca bağkurlu ise kapattırıp ssk ya geçiş yapabilirmi (tüzel ve gerçek kişiler)

şimdiden teşekkür ederim....
 
bagkur zorunlu sigortalilik kapsamindadir. o yüzden istekle sigortaya geçemezsiniz. sigortaya geçmenin tek yolu isyerini kapatarak bagkurluluga son vermektir.
 
Bağkurlu iken ssk ya geçiş yapamaz mükellefiyeti devam ettiği sürece .
fakat ssklı iken bir şirket ortagı olması durumunda:

1- ssk gün kaybı olmaksızın kendi şirketinde ssklı olmak ısterse veya farklı bır sirkette ssklı olmak isterse gün kaybı olmaksızın ssk lı olarak devam edebilir.) fakat gün kaybı olursa bağkurlu olmak zorundadır.

iyi çalışmalar
 
furkan6602' Alıntı:
bagkur zorunlu sigortalilik kapsamindadir. o yüzden istekle sigortaya geçemezsiniz. sigortaya geçmenin tek yolu isyerini kapatarak bagkurluluga son vermektir.



mhmt79' Alıntı:
Bağkurlu iken ssk ya geçiş yapamaz mükellefiyeti devam ettiği sürece .
fakat ssklı iken bir şirket ortagı olması durumunda:

1- ssk gün kaybı olmaksızın kendi şirketinde ssklı olmak ısterse veya farklı bır sirkette ssklı olmak isterse gün kaybı olmaksızın ssk lı olarak devam edebilir.) fakat gün kaybı olursa bağkurlu olmak zorundadır.

iyi çalışmalar


Değerli Arkadaşlar

Uygulamada Bağkur ve SSK,sizinde belirttiğiniz gibi bu durumda ssk çalışmalarını kabul etmiyor.

Ancak kabul etmemesi doğru olduğu anlamına gelmiyor.

Bağkur mecburiyeti bulunan işinde elde ettiği GELİR SSK lı faaliyetinden dolayı elde ettiği gelirden az ise bu durumda ssk çalışmalarının geçerli olması lazım.


Kısaca elde edilen gelir yönünden hangisi fazla ise fazla olan sigortalılığın hükümlerine tabi olması gerekmektedir diye düşünüyorum.

Bu yönde yargıtay kararı mevcuttur.


.
 
sayın NAKULA
açıklamarınız emeklılık sürecince geçerlidir.
uygulamadad aynen söyledğim gibidir.
elinizdeki yargıtay kararınıda mailime yollarsanırz sevinirim

[email protected]

iyi çalışmalar
 
mhmt79' Alıntı:
sayın NAKULA
açıklamarınız emeklılık sürecince geçerlidir.
uygulamadad aynen söyledğim gibidir.
elinizdeki yargıtay kararınıda mailime yollarsanırz sevinirim

[email protected]

iyi çalışmalar


Sayın mhmt79

Kararı bu forma aktarıyorum.


T.C.

Y A R G I T A Y

21.Hukuk Dairesi

Başkanlığı



Esas Karar

2003/2930 2003/4676

Y A R G I T A Y İ L A M I



Davacı, SSK kararının ve Bağ-kur prim borcunun iptaliyle, askerlik borçlanmasının ve tahsis talebinin kabulüyle, SSK'dan 2.3.2000 tarihi itibariyle yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.



K A R A R



Davacının, SSK ve Bağ-Kur'un tahsise yönelik işlemlerinin iptali ile SSK'dan yaşlılık aylığı bağlanmasının ve Bağ-Kur'a prim borcu olmadığının tespitine ilişkin istemi mahkemece kabul edilmemiş ise de, bu sonuç dosya içeriğine usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten 1479 sayılı Yasanın 24-I-d maddesine göre Anonim Şirket kurucu ortakları zorunlu Bağ-Kur sigortalısıdır. Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar 506 sayılı Yasanın 3-I-F maddesine göre zorunlu SSK sigortalısı olamayacakları öngörülmüştür. Ne var ki davacının ortağı olduğu şirketteki hisse oranının ne miktarda olduğu, tanıkların ifadelerinden Altıntaş Mermer Şirketinin, SSK sigortalısı olarak çalıştığı Almaksan Mermer Makinaları ve Kesicileri İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile ilgisinin bulunup bulunmadığı belli değildir. Davacının, şirketlerdeki hisse oranlarının sembolik olması, şirketlerin ortak sayısı, faaliyetleri itibariyle fiilen çalışmayı gerektirmediği takdirde davacının zorunlu SSK sigortalısı olarak çalışması mümkündür. Hangi sosyal güvenlik kuruluşunda kazancının fazla olduğu da belli değildir.

Sigortalının 1.7.1968 tarihinde zorunlu SSK sigortalısı olarak aralıklarla, 1989 tarihinden 29.2.2000 tarihine kadar devamlı olarak çalıştığı, 11.1.1984 tarihinden beri zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğu, vergi kaydının 1.2.1984



tarihinden beri devam ettiği, A.Ş. kurucu ortaklığından meslek kuruluşu oda kaydının da 11.1.1984 tarihinden başlayıp halen devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık, davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı iken, zorunlu SSK sigortalısı olarak çalışıp çalışamayacağı bir başka ifade ile zorunlu SSK sigortalısı sayılıp sayılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Mahkemece yapılacak iş, davacının ortağı olduğu şirketlerin Ticaret sicilinden kayıtlarının getirtilip hangi şirketlerde ortak olduğu, şirketlerin kuruluş tarihi, davacının şirketlerde hissesinin oranları, şirketlerin ortaklarının sayıları, faaliyet alanları, davacının şirketlerde fiilen çalışmasının zorunlu olup olmadığı , kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması ile zorunlu SSK'lı olarak çalışmasından dolayı hangi sosyal güvenlik kurumundan daha fazla kazanç elde ettiği, Maliye kayıtlarına göre (muhtasar beyannameler) de celbedilip mukayesesinin yapılarak üstün çalışmanın hangi sosyal güvenlik kurumunda olduğunu saptamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
burada yine karada açıkça belirtildiği üzere;
bağkur kaydının , yani pirim ödme haklinin devam ettği gerekçesi ile bağkur tahsisinin reddine yönelik kararda bulunulmuş ve ayrıca sk dan yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik kararortaya çıkmış

yani sizin söyledikleriniz emeklilik sürecinde yapılan araştırma ve tetkikler sonucunda ortaya çıkmakta ve değerlendirilmektedir .

İyi çalışmalar.
 
mhmt79' Alıntı:
1- ssk gün kaybı olmaksızın kendi şirketinde ssklı olmak ısterse veya farklı bır sirkette ssklı olmak isterse gün kaybı olmaksızın ssk lı olarak devam edebilir.)

Özellikle dikkat edilmeli; gün kaybından kasıt. İlgili şahısın son çalıştığı işyerinden ayın 1.de çıkışı yapıldıysa aynı gün ortağı olduğu şirkete girişi yapılmalı.

Uygulamada 1.de çıkıp 2.de giriş yapıldığında (bence saçma ama) gün kaybı olduğu söyleniyor ve kabul edilmiyor(muş).
 
sayın nakula görüş olarak size haksızsınız demiyorum ben. ama uygulamada ve kanunda açıkca yazdığı şekilde olması gerekeni söylüyorum. bağkurdan zorunlu sigortalılık kapsamında olan bir kişi, ssk lı olamaz bağkurlu olması gerekir. kanunlarımız gereği bir kişi iki sosyal güvenlik kurumuna kayıt olamaz, bağkurlu ise bağklu olacak sigortalı olmayacaktır. kendi adına işyeri açan birkişide bağkurlu olmak zorundadır. (bazı istisnai durumlar hariç). o yüzden biz sorunun soruluş şekline göre bu işin olamayacağını söyledik. birde şu şekilde düşünelim. bu kişi sizi dinledi ve bağkur ödemeyip, ssk lı oldu ve ssk primleri ödendi. emekli olmak için müracat ettiği takdirde, bağkur sen bizim sigortalımızsın diyecek ve ssk primleri boşa gidecek bağkura da dünya bir borcu çıkacak. ondan sonra mahkemeye gidecek ve mahkemeyi kazanınca emekli olacak. tamam hadi kazandı diyelim, en azından mahkemede geçen süre kadar mağdur olacak. ya birde kazanamazsa zararını siz düşünün. ki yargıtayın aynı davalarda bile değişik kararları bulunduğu göz önündedir
 
furkan6602' Alıntı:
sayın nakula görüş olarak size haksızsınız demiyorum ben. ama uygulamada ve kanunda açıkca yazdığı şekilde olması gerekeni söylüyorum. bağkurdan zorunlu sigortalılık kapsamında olan bir kişi, ssk lı olamaz bağkurlu olması gerekir. kanunlarımız gereği bir kişi iki sosyal güvenlik kurumuna kayıt olamaz, bağkurlu ise bağklu olacak sigortalı olmayacaktır. kendi adına işyeri açan birkişide bağkurlu olmak zorundadır. (bazı istisnai durumlar hariç). o yüzden biz sorunun soruluş şekline göre bu işin olamayacağını söyledik. birde şu şekilde düşünelim. bu kişi sizi dinledi ve bağkur ödemeyip, ssk lı oldu ve ssk primleri ödendi. emekli olmak için müracat ettiği takdirde, bağkur sen bizim sigortalımızsın diyecek ve ssk primleri boşa gidecek bağkura da dünya bir borcu çıkacak. ondan sonra mahkemeye gidecek ve mahkemeyi kazanınca emekli olacak. tamam hadi kazandı diyelim, en azından mahkemede geçen süre kadar mağdur olacak. ya birde kazanamazsa zararını siz düşünün. ki yargıtayın aynı davalarda bile değişik kararları bulunduğu göz önündedir


Sayın Furkan 6602


Bu konuda farklı düşünmüyoruz.

Uygulamada zorunlu sigortalılık(Bağkur) sona ermeden SSK girişinin yapılmasını bende savunmuyorum.

Bu konuda kanun koyucu kıstaslarını koymuş ve uyguluyor.

Buraya kadar tamam.


Ancak enderde olsa Yargıtay kararına konu olduğu gibi gayrifaal şirket olsa dahi sadece ortaklığından dolayı bağkurluluğun mecburi kılınması doğru değil.

Bu yüzden SSK çalışmalarının sayılmaması bana göre adil olmaz.

Bu durumda olan yüzlerce insan sadece bu yüzden ssk dan emekli olamamaktadır.

Bu nedenle Bu durumda olan kişilere faydalı olabilmemiz açısından bu konudaki görüşlerimi aktardım.

Yoksa Bağkur zorunluluğu bulunan herkesin dilerse SSK ya geçmeleri gerektiğini savunmuyorum.


.
 
Üst