Herkese Günaydın,
Sayın Abdülkadir Bey.
Bahsettiğiniz etik olmayan davranışlar büro devrinden sonraki aşamalardır bana göre. İşi bırakan birinin işi devam ettiren müşavire hukuken kefil olması gibi bir durum söz konusu değildir. Diğer taraftan mükellefi değişimden haberdar etmemek elbette ki mutlak bir davranış bozukluğudur. Ama bunun devir işlemiyle bir alakası yoktur. Zaten işinin başında olan bir meslek mensubu mükellefle irtibat halinde olmalıdır. Mükellefin devirden çok sonra haberi oluyorsa zaten ne eski müşavir ne de yeni müşavir işini doğru yapmamıştır.
Söylediğinizin aksine kişinin marka olması çok mümkün değildir. Kişiler ancak düzenli çalışan, yetenekli, çözüm odaklı vb sıfatlarla ün yapabilirler. Ama marka olmak için iş akışları belli standartlara bağlanmış, kişilere bağlı olmayan sistemlerden bahsetmek gerekir. Kaldı ki yabancı markaların türkiyede muhasebe veya denetim şirketleri üzerindeki tartışmasız etkisini yok saymak mümkün değildir. (Doğruluğu veya yanlışlığı tartışılır)
Size etik olmayan başka bir davranış söyleyeyim (kendimde bir meslek mensubu olduğum için rahat konuşuyorum kimseyi rencide etmek gibi bir düşüncem yok)
Devir yoluyla değil de ??? kişisel ilişkileriyle 100 tane mükellef alıp 20-30 mükellef başına 1 ticaret lisesi mezunu eleman istihdam eden ve mükellefleri unutan meslek mensuparına ne demeli? sizce bu model büro devralarak işinin başında duran meslek mensuplarından daha mı etik ?..
Saygılarımla,