Danışmanlık Hizmeti

Üyelik
27 Haz 2005
Mesajlar
48
Bir kamu kurumuna 2007 yılına kadar yürütecekleri bir proje için danışmanlık hizmeti vereceğim. ancak herhangibir mükellefiyetim yok. Eğer hizmet vereceğim kuruluş bir şirket olsaydı gider pusulasıyla ücretimi alırdım ama kamu kurumu olduğu için ücretimi alırken vergisel anlamda ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. daha önce 2 aylık bir danışmanlık hizmeti vermiştim kısa süreli olduğu için kurum benimle götürü usulde sözleşme yapmıştı ve aldığım ücretten kesinti yapmıştı. ama şimdiki danışmanlık uzun süreli olacağı için vergisel anlamda ve sosyal güvenlik anlamında bir sıkıntı yaratırmı bilemiyorum. ben şu anda emekliyim. benim açımdan ve kurum açısından ne gibi sıkıntılar doğabilir ve ne yapmam gerekir. Bu konuda bilgisi olan arkadaşlardan yardım istiyorum. Teşekkür ederim.
 
Merhaba

Danışmanlık hizmeti serbest meslek faaliyetidir. Buna göre vegilendirilir.
Siz maliyeye kayıtlı mali müşavir olduğunuza göre verdiğiniz hizmet karşılığında serbest meslek faturası kesmeniz gerekir.

Ancak, Kamu İhale kanununa göre danışmanlık hizmeti alımları ihale ile yapılır. (Kamu İhale Tebliği: 2003/10) Bu ihale sonucunda tespit edilen değer üzerinden makbuz kesmeniz gerekir. Diğer taraftan 89 Seri No.lu KDV Tebliği mucibince size ödenecek ücretten %20 oranında GV stopajı yanında sorumlu sıfatıyla %50 oranında KDV Stopajı yapılır.

Kamu kurumu ile olan ilişkiniz hakkında daha ayrıntılı bilgi verirseniz diğer hususlarda görüşlerimi açıklayabilirim.
--------------------------------------
Selamlar

Osman Erol
 
Sn Osman Erol,
Bir arkadaşımın nick ile sorumu soruyorum,
Ben SMMM değilim ve vergi mükellefi de değilim. 2007 tarihi ortalarına kadar sözleşme ile bir Kamu Kuruluşuna (Bakanlığa ) proje danışmanlığı hizmeti vereceğim. Yani iş süreklilik arz ediyor gibi.
SORUM;
1- Kazancım üzerinden vergiyi Kurum her ay kesinti yolu ile alsa olur mu?
2- Vergi mükellefi olmak zorunda mıyım?
3- Emekliyim, Sosyal güvenlik açısından (Gelirim Var) sorun olur mu? ,

Teşekkürler.....
 
Merhaba

Durum şimdi değişti.

Serbest meslek faaliyetinden doğan kazancın serbest meslek kazancı sayılabilmesi için faaliyetin devamlılık göstermesi gerekir.

Aşağıdaki haller faaliyetin devamlı olarak yapıldığını gösterir. (Vergi Usul Kanunu Md.155).

-Muayenehane, yazıhane, atölye gibi işyerleri açılması
-Çalışılan yere tabela, levha gibi mesleki faaliyette bulunulduğunu gösteren şeylerin asılması
-Devamlı olarak mesleki faaliyette bulunulduğunu gösterir ilanlar asılması
-Mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki kuruluşlara kaydolunması (Mühendisler Odası, Tabipler Odası, Barolar Birliği gibi).

Yasa, sadece devamlı olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden doğan kazançları serbest meslek kazancı olarak kabul edilmiştir. Devamlı olarak yapılmayan arızi nitelikteki serbest meslek faaliyetinden elde edilen kazanç ise arızi kazanç olarak kabul edilmiştir.

Sizin yaptığınız iş her ne kadar serbest meslek faaliyeti ise de yukarıda bahsedildiği gibi devamlılık arzeder durumda olmadığından, size ödenen ücretler arızi kazanç olarak değerllendirilecektir.

Arızi kazanç elde edenler, bu kazançları için defter tasdik ettirmez, fatura, fiş vs. gibi evrak vermezler. Bunlar kendilerine ödenen ücretin tevsiki için ücreti ödeyene ait gider pusulasını imza ederler.

Yukarıda bahsettiğim gibi, bu iş kamu ihale kanunu kapsamındadır. Anladığım kadarıyla size Kamu İhale Kanununun 22. maddesi ile düzenlenen (Doğrudan temin) usulü ile iş verilmektedir. Bu durumda işin ihaleye çıkarılması prosedürü takip edilmez.

Veilen ücretten daha önce bahsettiğim tevkifatlar yapılacaktır.

Konu ile ilgili bir özelgeyi aşağıya kaydediyorum.

Kod:
                                  T.C.
                            MALİYE BAKANLIĞI 
                       Gelirler Genel Müdürlüğü  

  TARİH : 07.05.1997
  SAYI : B.07.0.GEL.0.29/2924-232-2095/18643 

  KONU : Finansmanı Dünya Bankasınca sağlanan ve K.İ.T. Genel Müdürlüğünce koordine edilen "İşgücü Uyum Projesi" kapsamında yapılan danışmanlık hizmetlerine  ilişkin giderlerin hangi tür belge ile tevsik edileceği hk.

                   BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI 
             (Kamu İktisadi Teşebbüsleri Genel Müdürlüğüne) 

    İLGİ:28.4.1997 gün ve B.02.l.HM.0.KİT- 05-03-52342/18140 sayılı yazınız.

    İlgide kayıtlı yazınızın incelenmesinden, finansmanı Dünya Bankasından sağlanan ve Genel Müdürlüğünüzce koordine edilen "İşgücü Uyum Projesi" kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince yürütülen Yerel Ekonomik Gelişme Programı çerçevesinde seçilen 19 oda tarafından yörenin potansiyel yatırım alanlarının araştırılmasına ilişkin çalışmalar yapıldığı ve odalarca danışmanlık hizmeti sırasında yapılan masrafların anılan proje fonlarından karşılandığı belirtilerek, odaların çalışma önerilerinde danışmanlık hizmeti karşılığında yaptıkları masrafların hangi tür belge ile tevsik edileceği hususunda bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.

   213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura, 234 üncü maddesinde gider pusulası, 236 ncı maddesinde serbest meslek makbuzu ve 238 inci maddesinde ise ücret bodrosunun tanımı yapılmış ve bu belgelerde hangi bilgilerin bulunmasının zorunlu olduğu açıklanmıştır. 

   Bu açıklamalara göre, Odaların söz konusu çalışmalarla ilgili danışmanlık hizmetlerini gelir vergisi veya kurumlar vergisi mükelleflerine yaptırması halinde, bu danışmanlık hizmeti karşılığında alınan bedelin fatura, danışmanlık hizmetinin serbest meslek erbabına yaptırılması halinde serbest meslek makbuzu, ücret karşılığında başka bir kurumda çalışanlara yaptırılması halinde ücret bordrosu veya Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde sayılanlara yaptırılması halinde ise gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

    Bilgi edinilmesini arz ederim. 

                                                      Bakan a. 
                                                      Daire Başkanı

Diğer taraftan, yapılan iş arızi mahiyette olduğu ve vergi dairesine kayıt zorunluluğu olmadığından Bağ-Kur kapsamına girmez. Dolayısıyla sosyalgüvenlik açısından herhangi bir sorun olmaz.
-------------------------------
Selamlar

Osman Erol
 
OSMAN EROL' Alıntı:
Diğer taraftan, yapılan iş arızi mahiyette olduğu ve vergi dairesine kayıt zorunluluğu olmadığından Bağ-Kur kapsamına girmez. Dolayısıyla sosyalgüvenlik açısından herhangi bir sorun olmaz.
Merhaba,
Sayın Erol, iki yıl sürecek bir danışmanlık işi nasıl arızi olur anlayamadım doğrusu.
Benim kişisel görüşüm;
Yapılacak danışmanlık hizmeti iki yıl süreceği için arızi serbest meslek kazancı olarak nitelendirilemeyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle gider pusulası ile ödeme seçeneğini uygun bulmuyorum. Hizmeti satın alacak olan bir kanu kuruluşu olduğu ve hizmeti verecek olan Emekli olduğu için (galiba) 657 sayılı yasa gereğince ücret bordrosu ile ödeme yapamazlar. Geriye vergi mükellefiyeti tesis edillerek Serbest Meslek Makbuzu ile tahsilatın yapılması kalıyor. Bu arada Bağ-Kur mükellefiyetinide (SGDP) unutmamak gerek.
 
Sayın başkan

Mevzuatımızda arızilik ve daimilik kavramlarının süre ile çizilmiş bir sınırı yoktur. Bu nedenle bu kabil faaliyetlerin değerlendirilmesi mahiyetlerine bakılarak yapılmalıdır. Eğer girişilen iş kişinin meslek edinip geçimini ona bağladığı bir iş ise o iş arızi değil, devamlı, aksi halde arızi iş olur.

Maliye Bakanlığının bir özelgesinde özetle:

Kod:
 "Aynı yılda veya birbirini izleyen yıllarda birden fazla eser meydana getirilmemesi koşuluyla bu şekildeki serbest meslek faaliyetinin arızi serbest meslek faaliyeti, bu faaliyetin sonucu elde edilen kazancın da arızi kazanç sayılması gerekir. (Tarihi : 17.10.1991 -- Sayısı :2480509-1391/10278)"

denilmektedir.

Dikkat ederseniz bir tek eserin birbirini izleyen yıllarda yapılmaya devam edilmesi halinde arıziliğe halel gelmiyor.

Örneğin güzel sanatlar akademisinde görevli bir hoca senede birkaç heykel yapıp satıyor ve bu işe devam ediyorsa yaptığı iş arızi değil devamlı bir iştir. Ancak böyle değil de kendisine sipariş edilen bir heykeli 2 senede bitirip teslim ediyorsa bu defa yapılan iş arızi serbest meslek faaliyeti olmaktadır.

KVK mükerrer 6. maddesi ile düzenlenen iş ortaklığı müessesesinde de aynı durum vardır. Belirli bir işin yapılması ve işin bitiminde dağılması amacıyla kurulan iş ortaklıkları arızi oldukları halde, süre dikkate alınmaksızın ortaklık işin bitimine kadar devam eder.

Cevap verdiğim sorunun konusu da buna benziyor. Bir tek firmaya belirli bir süre için ve aynı konuda olmak üzere danışmanlık yapılıyor. Buna benzer başka hiçbir iş yapılmıyor. Öyle anlaşılıyor ki, bir işe başlanmış, iş bitinceye kadar bu işte uzman olan soru sahibinin bilgisinden faydalanılmak isteniyor. Bu nedenle yapılan iş arızi serbest meslek faaliyetidir.

Yeri gelmişken bir hususa değinmek istiyorum. Ben de dahil olmak üzere zaman zaman hatalı bir davranış içine giriyoruz. Örneğin daha önce verdiğim bir cevaba cevap veren bir arkadaş “kesin olarak emin değilim ama..” diyerek aksi görüşte bulunmuş ve daha sonra da soru sahibinin “peki şimdi ne olacak “ kabilinden sorusuna da “benim dediğim gibidir…” anlamına gelen bir cevap vermiştir.

Verilen görüşü tam incelemeden ve mehaz göstermeden aksi görüş bildirmek soru soran kişiyi tereddütte bırakmakta ve karşılıklı cevapların polemik haline gelmesine sebep olmaktadır. Forum yöneticinsin “Bu forum sayfası kilitlenmiştir” ibaresini koyarak sanki bir kavgayı önlüyormuş gibi araya girmesi hiç hoş bir şey değil. Bu nedenle bir prensip kararı almalı ve verilen cevaplar sağlam bir mehaz gösterilmeden aksi görüşte bulunulmamalıdır diye düşünüyorum.
-------------------------------------
Selamlar
Osman Erol
 
Sn. Osman Erol ,
Bahsettiğiniz yazı da ,

Bu açıklamalara göre, Odaların söz konusu çalışmalarla ilgili danışmanlık hizmetlerini gelir vergisi veya kurumlar vergisi mükelleflerine yaptırması halinde, bu danışmanlık hizmeti karşılığında alınan bedelin fatura,

danışmanlık hizmetinin serbest meslek erbabına yaptırılması halinde serbest meslek makbuzu,

ücret karşılığında başka bir kurumda çalışanlara yaptırılması halinde ücret bordrosu veya

Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesinde sayılanlara yaptırılması halinde ise gider pusulası ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

denmektedir.
**************
Ancak burada benim mükellefiyetim yok fatura kesebileyim. Ben bu danışmanlık işini sadece bu kuruma(bakanlığa) veriyorum ve farklı kişilere yapma ihtimalim yok ;

Sebest meslek erbabı değilim , yaptığım iş bilgisayar otomoston projesine destek işi, bilgi ve emeğimle yapıyorum ama yaptığım iş sürekli değil ve ve olsa da bununla ilgili bir oda bile yok dildiğim kadarı ile,
Telif kazancı değil iş bitinde bana ait somut veya soyut bir hak veya benzeri bir birşey olmayacak tescil ettirilebilecek (program,kitap,cd gibi ) sadece destek ve danışmanlık; GV 18. maddedeki s.meslek kaz. istisnadan yararlanabilir miyim.

Vergiden muaf esnaf değilim(VUK234)göre gider pusulası kesilebilsin

Ücret değil ; aramızda sözleşme var ancak mesai vb. şartlar yok,

Ayrıca proje danışmanlığı verdiğim kurum Bakanlık ve Gider pusulası ile %17 stopaj kesebilir mi bilemiyorum.

Anlayacağınız arada kaldım.......
 
Sn Erol
Sn Sinerji

Konu ile ilgili Defterdarlığın şöyle bir görüşü var . "Bu hükme göre........ " ile başlayan kısmı özellikle sizi ilgilendiriyor. ve sonunda serbes meslek defteri tasdik ettirilmesinden bahsediyor.

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Defterdarlığı
Usul Gelir Müdürlüğü

SAYI : B.07.4.DEF.0.34.18./VUK-236 12.07.2001-5113
KONU : Serbest Meslek Erbabının kullanacağı defter ve belge hk.


İLGİ : ............................Gelir Müdürlüğüne verdiğiniz .................... tarihli dilekçeniz.

İlgi dilekçenizde sormuş olduğunuz hususlar incelenmiştir.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37.maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır” hükmü yer almış, aynı Kanunun 65.maddesinde ise; “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi ve mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapmasıdır...” şeklinde açıklanmıştır.

Serbest meslek faaliyetinde ana unsur, faaliyetin sermayeden çok, kişisel çalışmaya, ilmi yada mesleki bilgi ve ihtisasa dayanmasıdır. Bu unsur, serbest meslek faaliyetini ticari faaliyetten ayıran en önemli özellik olup, sözkonusu faaliyetlerden elde edilen kazançların daha çok emek ürünü olduğunu göstermesi gerekmektedir.

Burada, yalnızca emeğe dayanan organizasyon yeterli olmadığı gibi aynı zamanda geliri doğuran emeğin, ilmi veya mesleki bilgi ve ihtisasa dayanması koşulu da aranmaktadır.

Ayrıca, serbest meslek faaliyetinin yapılmasında da mutlaka alet, edavat, kitap temini, muayenehane, yazıhane, büro, idarehane harcamaları gibi bir takım giderler de yapılabilir. Fakat bu faaliyetin yapılması ve kazancın elde edilmesine asıl gerekli olan ilmi ve mesleki ihtisas, diğer bir ifadeyle manevi sermayedir. Genelde diploma veya sertifika gibi yeterlilik belgesi gerekmektedir.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olduğundan söz edebilmek için yalnızca emeğe dayanan bir organizasyonun bulunması yeterli değildir. Emeğe dayalı olmasının yanısıra, geliri doğuran bu emeğin, ilmi yada mesleki bilgi veya ihtisasa dayalı olması gerekmektedir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesinde kimlere yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağının sıralandığı alt bentlerinde 2.bendinde ise;

“2.yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden...

a)18.madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden % 15,
b)Diğerlerinden % 20” tevkifat yapılacağı hükmü yer almıştır.

Bu hükümlere göre, ................................... bir işverene bağlı olmaksızın firma ve şahıslara verdiği danışmanlık ve yönetim hizmeti ile bu hizmetleri tamamlayıcı nitelikte verilen seminerler, serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecek, verilen hizmet karşılığı yapılan ödemelerden ise Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/2-b bendine göre % 20 oranında Gelir vergisi tevkifatı ve bunun % 10’u oranında da fon payı kesintisi yapılacaktır.

Öte yandan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236’ncı maddesi ile serbest meslek erbabına mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek müşterinin de bu makbuzu isteme ve alma mecburiyeti getirilmiştir.” denilmiştir.

Bu durumda, sözkonusu faaliyetinizin serbest meslek faaliyeti olması nedeniyle, serbest meslek defteri tasdik ettirerek tutmanız ve serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.

Ayrıca kendi ikametgah adresinizi işyeri olarak kullanabilmeniz mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Tekrar Merhaba

Önce arızi serbest meslek kazançlarının KDV’den müstesna olduğunu söylemeliyim.

Diğer hususlara gelince; istisna kapsamına giren serbest meslek faaliyetleri, sonucu eser olan faaliyetlerdir. Örneğin muhasebe konusunda yapılmış bir bilgisayar programı gibi. Bu Borçlar Kanununda istisna akdi (eser sözleşmesi) olarak isimlendirilmektedir. Ancak sizin işiniz ortaya somut bir eser çıkarmayan ve Borçlar Kanununda “vekalet akdi” olarak isimlendirilen bir hizmet mahiyetindedir.

Diğer taraftan bir bilgisayar programcısının yapmış olduğu bilgisayar yazılımı çalışmalarının , 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği taşıması ve bu durumun kişi tarafından tevsik ve ispat edilmesi şartı ile söz konusu çalışmalardan elde edilecek hasılata münhasır olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanması mümkün bulunmaktadır.

Bu nedenle sizin çalışmalarınızın GV. Kanunun 18. maddesi ile düzenlenen istisna kapsamında olmadığı düşüncesindeyim.

Size yapılan ödemeler firmanın size imzalatacağı gider pusulası ile tevsik edilecektir. Bu ödeme sırasında %17 oranında stopaj yapılacaktır.

Ödenen ücretin nihai vergilendirilmesine gelince;

GVK’nun 82/4. maddesi gereğince;
“Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılat.” ın (2005 yılı gelirleri için) 13.000 YTL lik kısmı vergiden müstesnadır. Eğer size bir vergilendirme dönemi içinde (yani 1 Ocak/31 Aralık dönemi) ödenen miktar 13.000 YTL’yi aşmıyorsa ödemeler yapılırken yapılan stopajlar nihai vergileme olacak, aşıyorsa sadece aşan kısım için dönem sonunda beyanname vererek vergisini ödemek durumunda olacaksınız.
------------------------------
Selamlar
Osman Erol
 
Değerli Arkadaşlar;

Yukarıda sözü edilen iş 2005, 2006 ve 2007 yıllarına yani 3 yıla yayılan, düzenli bir gelir etmeye yönelik sürekli bir iştir. (Belki daha sonra uzatılabilir veya uzatılmayabilir. bu önemli değil)

Böyle bir işin (ne iş olursa olsun) arızi (yani geçici, düzensiz) bir iş olduğunu söylemek olası mıdır?

Bu işte elde edilen gelir ya GVK nun 61. maddesinde söz edilen ücrettir, (ki böyle bir durumda hizmet akdi ile ve bağımlı çalışma sözkonusudur.) Ya da yine GVK nun 65 ve 66. maddelerinde tanımlanan serbest meslek faaliyetidir.

Muhasebecilik hizmetinin kendi nam ve hesabına işverenin adresinde yapılmasında 3568 sayılı kanun yönünden de bir engeli yoktur.

Her ne kadar kanunlarda arızi kazancın açık bir tanımı yapılmamışsa da ve bu konu çok sayıda ihtilafa yol açmış ise de yine kanunların ruhundan hareketle;

- 1 yılda aynı konuda gelir elde etmek amacıyla 1 den fazla yapılan satışlar,

- 1 yıldan fazla bir zamana yayılan ve düzenli bir gelir elde edilen kazançlar

arızi kazanç olarak değerlendirilemez diye düşünüyorum.

Bu nedenle yukarıda sözü edilen işi GVK nun 61, 65 ve 66. maddeleri etrafında değerlendirmek gerekir.

-
 
Sayın Taştan'a katılıyorum.Bahsedilen işi arızi olarak niteleme imkanı bulunmamaktadır.

İki seçenek vardır yapılan ödeme ya Ücret olarak nitelendirilecek ya da Serbest Meslek Kazancı.Üçüncü bir yol olmadığını düşünüyorum.

Anladığım kadarıyla iş herne kadar bir işverene ve onun işyerinde ve ona bağlı olarak yapılıyor gibi görünsede ve bir iş sözleşmesi bulunsada Ücret'tir işi sunanın statüsü "işçi"dir demek hala zordur.Zira belli bir süre ve belli bir bedel mukabilinde danışmanlık yapılacaktır.

Ayrıca ücret sayılması halinde işi veren kurum işi yapandan sadece ücret bordrosu ile Gelir Vergisi kesmeyecek aynı zamanda SSK ya %30 SGDP de ödeyecektir.Bu da ayrı bir sorun oluşturacaktır.

Bu nedenle Serbest Meslek Kazancından dolayı mükellefiyet tesisi yaptırılarak ve Bağkur'a SGDP ödenerek (Bugün için 10.basamak geliri üzerinden %10 yani aylık 52,70 YTL dir) sorunun çözülmesi daha uygun görünmektedir kanaatindeyim.
 
Sn. Osman EROL , Tamer Başkan, RAydın, Onursal Taştan ve M.Kemal ,

Değerli yorumlarınızdan ve katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.


İyi çalışmalar.......
 
Üst