fonradar

Dershane öğretmeninden

Ynt: Dershane öğretmeninden

Hemcins olarak vede hak arama konusunda Fulya hanımı destekliyorum. Ancak Türkiye realiteleri konusunda da siz haklısınız. Ortam böyle, piyasa şartları böyle. Ama şartları değiştirmek için de uğraşılmasın mı Sayın İlgili?

ilgili ' Alıntı:
hem de sigortası nasıl hesaplanıyor girdiği ders bölü 8 kaç gün eder ise o kadar...yani devlet bile 30 günden sigorta ödemiyor...ne kadar ödüyor haftada 24 saat mi girmiş o zaman 3 gün ...ayda 12 gün ....nasıl???

Tartışmaya taraf olmak istemiyorum ancak bilgi ekleme amaçlı yazıyorum. Artık çalışma günleri bu şekilde hesaplanmıyor. Usta öğretici ders saat ücretli MEB ataması yapılanlar kazançlarına göre bildirim yapılıyor. Aylık kazançları günlük brüt asgari ücret tutarına bölünerek gün hesaplaması yapılıyor.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Devreden ve devralan her iki dershanedeki Milli Eğitim'ce yapılan işe başlama ve işten ayrılma Valilik Onay belgelerinin verilmesi için haziran ayında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne önce elden dilekçe verdim.
''Sen bu dilekçeyi değiştir,devralan dershaneyi yazma,çünkü hala devreden dershanede çalışıyor görünüyorsun'' dediler.
Bundan anladımki,benden mart ayında istifa dilekçesi alınmasına rağmen,bu durum Milli Eğitim'e bildirilmemiş ve ''işten ayrılma Valilik onay belgesi'' alınmamış.
Tabi..bunu yapmadıkları için,bir ay sonra beni yeniden işe başlatmış gibi görünen devralan kurumda ''işe başlama onay belgesini'' almak için Milli Eğitim'e başvuramamış.
Durum bu.

Daha sonra ben ısrar ederek her iki kuruma ait işe başlama-işten ayrılma Valilik onay belgelerinin adresime gönderilmesi için 2 kez daha dilekçe gönderdim Milli Eğitim'e..

45 gün dilekçelerime cevap verilmeyince Milli Eğitim Bakanlığı'na Bilgi Edinme hakkı gereğince başvuruda bulundum.
Başvuru takibinden öğrendiğime göre Bakanlık en geç dün itibarıyla cevap verileceğini belirtmiş..ama oradan da cevap gelmedi.

İlçe Milli Eğitim'in cevap veremiyeceği,kendi sorumluluk alanına giren hususlar olduğuna inanıyorum.
Yani bir denetleme eksikliği var gibi..
Telafisi mümkün olmayan hususlar var..Ki..İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Bakanlığa bile cevap yazamıyor..Yazsa, Bakanlık ta bana ''durum şudur'' diye cevap verirdi.

Ne yapsam bilemiyorum..
Bu kez İlçe Milli Eğitim'i doğrudan Bakanlığa şikayet mi etsem?
Devir işlemlerindeki usulsüzlük ve devralan dershanenin foyası başka türlü ortaya çıkmayacak gibi..
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

İki ay içinde:

İlçe Milli Eğitim'e 2 kez dilekçe gönderdim..Cevap yok..

Niçin cevap verilmediği hususunda Bakanlığa başvurdum..cevap verme süresi doldu ama..cevap yok..

Mağduriyetim konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına..İl Bölge Çalışma Müdürlüğüne..İlçe SGK Merkezine şikayet dilekçeleri yolladım..

İki ayı geçti..
Hiçbirinden cevap yok..

Haksız bir durumum olsa hemen cevap gelirdi herhalde..
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Devralan işverenin bana gönderdiği cevabi ihtarnamede çok bariz gerçeğe aykırı,yalan bilgiler var..Mesela:

Ben,sigorta başlangıç tarihi ile iş sözleşmesi tarihleri arasındaki 10 günlük farkın izahını istemiştim ihtarnamemde..Buna cevaben ''Milli Eğitim Müdürlüğüne işe başlama onay belgesi almak için gerekli evrakların tarafımdan geç verilmesi'' gerekçe olarak gösterilmiş..
Oysa benden, Milli Eğ.Müdürlüğüne atama işlemleri için verilmesi gereken, ne yeni tarihli sağlık raporu,nede adli sicil kaydı falan istenmedi ve vermedim.
Düpedüz yalan atıyorlar.
Bunları Milli Eğitime verdiğim dilekçelere de yazdım,sordum..
Ama cevap vermiyorlar.

....

Ayrıca çok önemli bir tesbitim var..
Devralan dershane ile yaptığım iş sözleşmesinde '' Sözleşmenin (görevin) başlangıç tarihi'' olarak ''KURUM DEVRİ'' diye yazılı..
Kurum devrini 15 nisanda yapmışlar.
Bu durumda sigorta başlangıç tarihim de 15 nisan olması gerekirken 5 mayısta bidirmişler SGK'ya..

....

Hiçbir kurumdan 3 aydan beri hiçbir yanıt alamayışımın nedeni olarak dershane patronunun siyasi yönünün oluşunun etkili olabileceği zannına kapılıyorum bazen..
Çok kuvvetli gerekçe ve kanıtlarım olmasına rağmen olumlu bir gelişme olmayışı moralimi bozuyor.
Sanki son çare ''yargı yolu'' gibime geliyor.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Sanki son çare ''yargı yolu'' gibime geliyor.
Haziran-temmuz-ağustos-eylül( neredeyse bitti)
Kuruma sorduğunuz soruya bile cevap alamazken, yargı yoluna gitmek için neden bu kadar süre beklediğinizi anlayamıyorum .
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Sayın keremcen..
Haklısınız..ama yargı yolu da uzun, çileli ve pahalı..
Bu yüzden ben bu aşamalarda bir sonuç almaya çalışıyorum..

.....

Bugün önce Milli Eğitim Müdürlüğüne gittim..Eğer iş bulursam iş bulduğum kuruma vermem gereken ''son çalıştığım dershanedeki görevden ayrılışıma dair Kaymakamlık onay belgesini'' almak için..
Aldığım belge benim için sürpriz oldu;çünkü, görevden ayrılma belgemde, devralan dershanenin değil,devreden yani benim ilk işe girdiğim dershanenin adı yazılıydı.
Yani,benimle ''kurum devri'' nedeniyle sözleşme tazelemeleri falan hepsi yalanmış,Milli Eğitim'e bunların hiçbirini bildirmemişler..5580 sayılı Özel Öğretim Kanunu gereği yapmaları gereken hiçbir işlemi yapmamışlar..Kısaca Milli Eğitim'de dershanenin devredildiğine dair hiçbir belge yok..
Başka acaiplikler de var: Ben 12 haziranda haklı fesih yaptığım halde,benim sigorta çıkışım 5 temmuzda yapılmış, ayrıca Milli Eğitim nezdinde düzenlenen ''işten ayrılma'' Kaymakamlık onay belgesine göre 12 ağustosta görevden ayrılışım yapılmış.

...
Daha sonra SGK' ya gittim..Şikayet dilekçemin bulunduğu yetkili ile görüştüm..
Bu durumları anlattım..
Milli Eğitim'ce bana verilen ''işten ayrılma Kaymakamlık onay belgesinin 12 ağustos tarihli oluşu ve devralan kurumdan yapılmayışı çok ilgisini çekti..
''Bizim için de önemli olan Milli Eğitim kayıtlarıdır'' dedi ve onay belgesinin fotokopisini alarak şikayet dilekçeme ekledi.
Cuma günü telefon et dediler.
İnşallah iyi bir haber duyarım.

....

Kısacası..Devralan dershanenin bana gönderdiği cevabi ihtarnamede ''kurum devri'' yaptıkları falan hepsi yalan çıktı..
Devir falan yapılmamış..
Ve..benim Milli Eğitimdeki özlük dosyamda mevcut evraklara göre ben ilk işe girdiğim devredildiği iddia edilen dershanede kesintisiz çalışmış gözüküyorum.
Bunu kanıtladım.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

herkes sizin gibi hakkını sonuna kadar savunmuş ve takip etmiş olsaydı, çok yaşanan ve artık piyasa realitesi haline gelmiş butür olaylar bu kadar fazla yaşanmazdı.sizi bu anlamda destekliyorum.kanunen yapılması gerekenleri zaten fazlasıyle yapmışsınız ve takipcisi olduğunuzda ortada, sonuçta çalıştığınız dersane halen faaliyeti sürdürüyor.yakında sonuç alaçağınızı düşünüyorum.size tek önerim; hiç beklenmedik durumlarla karşılaşmışsanız bile, fazla şüpheci olmayın ve biraz daha sabırlı olun derim.
başarılar
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

hakan221 ' Alıntı:
herkes sizin gibi hakkını sonuna kadar savunmuş ve takip etmiş olsaydı, çok yaşanan ve artık piyasa realitesi haline gelmiş butür olaylar bu kadar fazla yaşanmazdı

Sayın hakan221,

Mesele sigorta primlerimin 3-4 ay eksik yatırılması falan değil..İnanın,karşınızda iyi niyetli insanlar olsa,bazı şeyler sineye çekilir,öyle veya böyle bir orta yol bulunup,karşılıklı hallolur..


Ama benim durumum öyle değil..

Bir işverenin sürekli yalan atmış olması,işçisini kandırması,enayi yerine koyması, alınteri-göz nuruyla hakettiği parayı her ay dilenci gibi istetmesi çok ağırıma gdiyor,İnanın işe girdiğimden ayrıldığım tarihe kadar verlen hiç bir söz tutulmadı..hep kuyruklu yalanlarla karşılaştım.
İnanın bir kere bile sözünün eri olmadılar..
...
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

3 ay önce gerek SGK ilçe merkezine, gerek İstanbul Bölge Çalışma Müdürlüğüne gidip yüzyüze görüşmeme, haklı olduğum söylenmesine rağmen her iki kurumdan da dilekçe verdiğim tarihten 6.5 ay geçmesine rağmen hala bir sonuç alamadım.
N'apmalı şimdi? Bu sefer de bu iki kurumu Bakanlığa falan şikayet edip bir 6 ayda onları mı bekleyeceğim?
.....

Benimle KURUM DEVRİ nedeniyle sözleşme yapan işvereni, Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve yönetmeliklerine aykırı olarak yaptığı işlemler ve hukuksuzluklar için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne haziran ayından beri 5 dilekçe vererek şikayet ettim.
Milli Eğitim Müdürlüğü, benim dilekçelerimde yazılı en can alıcı sorularıma kesinlikle cevap vermiyor.
Mesela ben ''dershanenin devri Özel Öğretim Kurumları yönetmeliğine uygun olarak Müdürlüğünüz bilgisi dahilinde mi yapılmıştır? Kurum devri Müdürlüğünüze bildirilmiş midir? Benimle kurum devri nedeniyle yeni sözleşme yapan devralan kurum, bu iş sözleşmesini Müdürlüğünüze bildirerek gerekli onayları almış mıdır?'' diye soruyorum..Bu ve benzeri hiçbir soruma tek kelimeyle cevap vermiyorlar..Bunları görmezden geliyorlar..

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bana gönderdiği 2 yazıda kısaca ''.....tarihinde göreve başladığınız dershaneden ...tarihinde görevden ayrıldığınız anlaşılmaktadır'' denmektedir.

Devralan kurumun adı hiç geçmemektedir..Bana gönderdikleri belgeye göre ocak 2011 tarihinde işe başladığım dershanede devir falan olmaksızın aralıksız olarak çalıştığım ve ağustos ayında işten ayrıldığım belirtilmektedir.

N'apmalı şimdi? İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü de görevini ve gerekli denetimleri yapmadığı için Valiliğe, Bakanlğa mı şikayet etmeliyim?
Bir 6 ay da onları mı beklemeliyim?

....

Bana İş Mahkemesine dava aç hemen diyenler olacak mutlaka..
Bir dilekçenin yanıtını 6-7 ayda alamıyorsanız. sanki Mahkeme süreci çok mu kestirme ve hızlı olacak?
Temyizi var..şusu var..busu var..
Acaba mahkemeden kesin ilam almaya 5 yıllık zamanaşımı süresi yetecek mi?
Tonla masraf cabası..

N'apmalı bilemiyorum..Ülkede hak aramak öylesine zor ki..
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

...
dilekçe verdiğim tarihten 6.5 ay geçmesine rağmen hala bir sonuç alamadım.
N'apmalı şimdi? Bu sefer de bu iki kurumu Bakanlığa falan şikayet edip bir 6 ayda onları mı bekleyeceğim?
...
6,5 aydan 3 gün kısa süre önceki ilk yanıtımda, dava açmanızı önermiştim. Kurumlardan alacağınız yanıtların , işleyişteki yavaşlık nedeniyle geç olabileceğini ve alacağınız yanıtların doğrudan yaptırımı olmadan sadece mahkeme sürecinde işinize yarayacağını da belirterek. Dilekçelerinin yanıtını beklemekten öte geçmemeyi tercih eden sizsiniz bir sonraki adım için.
Bana İş Mahkemesine dava aç hemen diyenler olacak mutlaka..
Bir dilekçenin yanıtını 6-7 ayda alamıyorsanız. sanki Mahkeme süreci çok mu kestirme ve hızlı olacak?
Temyizi var..şusu var..busu var..
Acaba mahkemeden kesin ilam almaya 5 yıllık zamanaşımı süresi yetecek mi?
Tonla masraf cabası..

N'apmalı bilemiyorum..Ülkede hak aramak öylesine zor ki..
6,5 aydan 3 gün kısa süre önce verdiğim yanıtta belirttiğim üzere, alacaklarınızı ödemeyen işverenden hakkınızı teslim etmesini sağlayacak tek yol olan davanızı açmış olsaydınız, bugün o sürenin 6,5 aylık kısmını aşmış, büyük bir ihtimalle temyiz aşamasına da gelmiştiniz.
Dava süreci , zaman aşımını durdurur sn.fulya.c, her nekadar 6,5 ayını geçirmiş te olsanız bu sürecin,
dilekçelerinizin cevabını beklemek için de kullanabileceğiniz 4 yıl 3 buçuk aylık bir süre daha var önünüzde.

Ne şekilde değerlendireceğiniz ise, sizin seçiminiz.

Ama, hak aramak yanıt beklemekle olmuyor, sadece bunu hatırlatmak isterim.

Saygılarımla
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Sn.Fulya.c
Zamanında katılamadım (özür)
HAKLISINIZ...MÜSTERİH OLUNUZ........ancak keremcem in söyediği gibi süreçler ortada,önerim bir Avukat öncülüğünde önce dava açmak,diğer tarafdan bakanlığa şikayet(çünkü mahkeme sürecinde bu kurumsal tespitlerin çok faydası var)
Allah sizin ve haklı dava sahiplerinin yardımcısı olsun.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Milli Eğitim Müdürlüğü dershaneye yazı yazmış..savunma istemiş..

İşveren verdiği cevapta diyorki ''işçi 12 haziranda haklı fesih yaptığı halde biz onun sigorta primlerini 5 temmuza kadar yatırdık..dershaneye dönmesini,gelmesini bekledik..gelmeyince de 8 ağustosta Müdürlüğünüz nezdinde görevden ayrılış işlemlerini başlattık..''

Böyle saçma sapan savunma olur mu?

Milli Eğitim Müdürlüğü de işverenin bu cevabına dayanarak bana yazdığı cevapta '' durumunuzda bir anormallik yoktur'' diyebilmektedir.

Oysa benim onlara haklı fesih nedeniyle çektiğim Noter ihtarnamesine Noter yoluyla verdikleri cevapta ne benim dershaneye gelmemi istediler, ne de dershaneye dönmem için telefon bile etmediler..

Kendi kendilerine gelin güvey olup benim kendiliğimden dershaneye dönmemi beklemişler güya..Madem benim dönmemi istedin, yaz ihtarnamene, haber gönder, telefon et, yazı yaz adresime..

Milli Eğitim de bu yalan beyanlarına itibar edip ''durumunuzda anormallik yok '' diyebiliyor..

Milli Eğitim istese kök söktürür..
İstese sorar ''arkadaş..senin bizde yasal devir işlemlerin yok..sen bu dershaneyi nasıl devraldın..nasıl bizden habersiz bu öğretmenle yeni iş sözleşmesi yaptın?..yaptıysan bize niye 5 gün içinde bildirmedin? bu öğretmen haklı nedenle iş sözleşmesini 12 haziranda feshetmiş, sen bu durumu taa 2 ay sonra ağustosta nasıl bize bildirirsin? ''

Benim bildiğime göre bir işçi 3 gün üstüste işe gelmeyince bile işine son verilir..
Sen nasıl 12 haziranda haklı nedenlerle fesih yapan işçinin sigorta primlerini 5 temmuza kadar yatırırsın?
Aptalca iş değil bunlar..hinlik var.. yani ''bakın biz ne kadar iyiniyetliyiz..işten ayrıldığı halde 23 gün daha SGK primini yatırdık '' demeye getiriyorlar..

Tüm bu durumlara baktıkça işverenin '' biz siyasetçiyiz..bizim çevremiz var..unutma!!! '' lafları geliyor..
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Sn.Fulya.c
Şahsi kanaatim,sizde biliyorsunuz sözden ziyade çözüme yönelik icraat olmalı diye düşünüyorum.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

keremcem ' Alıntı:
Sanki son çare ''yargı yolu'' gibime geliyor.
Haziran-temmuz-ağustos-eylül( neredeyse bitti)
Kuruma sorduğunuz soruya bile cevap alamazken, yargı yoluna gitmek için neden bu kadar süre beklediğinizi anlayamıyorum .

Sayın keremcen..
Haklısınız..ama yargı yolu da uzun, çileli ve pahalı..
Bu yüzden ben bu aşamalarda bir sonuç almaya çalışıyorum..

Sn.fulya.c,
kusura bakmayın,
seçtiğiniz yolun yanlışlığı ortaya çıkıyor yavaş yavaş.Oysa başlangıçta ne güzel düşünüyordunuz :)
Konunuz başlangıçta, ödenmeyen ücret, sgk primleri iken, o süreçte noter çalışanın harf hatasını siyasi etkilere, ptt nin aps gönderim ücretlerinin fazlalığına ve şikayete, milli eğitim müdürlüğünü milli eğitim bakanlığına şikayet noktasına getirip , asıl amacınızdan gittikçe uzaklaşan siz oldunuz, kimse sizi o yöne çekmedi ...
Alacaklarınızı (ücret veya sgk primi ödenmesi) alabilmenizi sağlayabilecek tek yol, iş mahkemesinde dava açarak hizmet tesbitinin yapılması ve kazanmanız sonucunda haklarınızın kanunlar yoluyla hakkınızın teslim edilmesini sağlayabilirdiniz, yapmadınız.
Milli eğitim müdürlüğünü bakanlığa, bakanlığı başbakanlığa elbette şikayet edebilirsiniz, vatandaş olarak bu sizin en doğal hakkınız.
Amaaaa;
işçilik alacaklarınızın-haklarınızın teslim edilmesi için seçmeniz gereken yol bu değil-di!
Eğer bu bir haklarınızın teslimi için savaş ise, yanlış zeminde yanlış hasım belirlediniz bence kendinize.Amacınız haklarınızın tesliminden öte, o işletmenin ticari faaliyetini engellemeye , ceza almasını sağlamaya çalışmak gibi görünür oldu nedense.!!
Yanlış yolu seçip, süreci uzatan olarak,
iş mahkemesinde dava açsam ne olacak, süreç daha mı kısa olacak sanki, memleketimde hak aramak çok zor demeye hakkınız olmayan bir noktada olduğunuzu düşünüyorum şahsen.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

sn keremcem in haklı olarak bu sözlerinin üzerine söz olmaz artık.Hakkınızı alma mücadelenize EVET ,ancak işletmenin ticari faaliyetini engellemeye HAYIR
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Ben hakkımı ararken tabi ki, MEB Özel Öğretim Kurumları kanunu ve ilgili yönetmelikleri ile İş Kanununa dayanarak hakkımı arıyorum.
Bu kanunlarda işveren kusurları nedeniyle cazai yaptırımlar varsa ve idari para cezaları vs. öngörülüyorsa tabi ki bunların uygulanmasını isterim.Bunları benim istemem de birşey ifade etmez; sonuçta buna karar verecek olan SGK, Bölge Çalışma, Milli Eğitim Müdürlüğü ve nihayetinde İş Mahkemesidir.
Nasıl ki, bir işçinin kusur,kabahat ve suç teşkil edecek eylemleri için işverenler cezai müeyyide uygulanmasını talep edebiliyorsa, işçinin de işverene yaptırımlar uygulanmasını istemesi en doğal hakkıdır.
Bunu istemek asla işyerinin faaliyetini engellemek değildir.Nereden çıkarıyorsunuz bu varsayımları; anlamakta güçlük çekiyorum.

Benimle ilgili bu suçlamanız son derece yersiz ve haksızdır.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Suçlama değil, izlediğiniz yola bakarak oluşan düşüncemdi sadece, suçlamak haddim değil sn.fulya.c.

Bu konudaki son yorumum,
hayırlısı olsun herşeyin.
 
Ynt: Dershane öğretmeninden

Bu değerli "forum"un ciddiyeti,önemi ortadadır.Bu itibarla burada yapılan, neticede bilgi paylaşımı olup,bu durumdan tüm üyeler ve ziyaretçiler ,hepimiz istifade etmekteyiz.Şahsım adına faydalı olduğuna inanıyor,bu nedenle ilgililere bir kez daha teşekkür ediyorum.
Amaç yardım alabilmek ve yardım edebilmek olduğuna göre,sn.fulya.c nin sorununa ilişkin,aydınlatıcı bilgi ve önerilerde sunulmuş, yardımcı olunmaya çalışılmış,özellikle sn.keremcem olayı süreçleri içinde gayet makul şekilde değerlemiş, dolayısıyle gerek sn.keremcem, gerekse sn.fulya.c çözüm odaklı olarak fikir teatisinde bulunmuşlardır.(bana göre)
Netice itibariyle,sn.fulya.c son mesajında "Benimle ilgili suçlamanız son derece yersiz ve haksızdır." demek suretiyle, şahsımıda dahil etmiş ise,suçlamak asla benim de haddime değildir ve olamaz.
 

Benzer konular

Üst