Re: ltd şti hisse devri borç ve sorumluluk
A.Ş. ORTAK SORUMLULUĞU
a.ş.ortklarını amme alacağı karşısındaki durumunu belirlenmesi için öncelikle a.ş.şirketi temsil yetkisine sahip olan ortakları belirlemeniz gereklidir.
zira ttk.317. maddesine göre; “Anonim şirket idare meclisi (yönetim kurulu) tarafından idare ve temsil olunur.” a. ş. şirketin yönetim kurulu tarafından idare ve temsil edileceği belirtilmiştir
ttk 319 maddesine göre a.ş. 317 madde belirtilen yönetim kuruluna ait olan şirketi temsil ve idare yetkisin 319 maddeye göre yönetim kurulu üyelerinden en az biri veya birden fazlasına devir edebilir.
6183 sayılı a.a.t.u.k.mük.35 mad.göre şirketin mal varlığındantahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
yine vuk 10 maddesine göre a.ş.nin mal varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, yasal temsilcilerin şahsi varlıklarından alınır.
eski ortaklar kanuni temsilci olmaları şartıyla kendi dönemlerindeki amme alacaklarına karşı sorumludurlar fakat aksine danıştay kararlarıda mevcuttur
*************************************************************
DANIŞTAY YEDİNCİ DAİRE
Tarih : 27.06.2001
Esas No : 2000/3801
Karar No : 2001/2476
LİMİTED ŞİRKET ORTAĞI HİSSE DEVRİNDEN SONRAKİ DÖNEMLERE AİT VERGİ BORCUNDAN SORUMLU TUTULAMAZ
Limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacı, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamaz.
İstemin Özeti: (...) Akaryakıt Nakliyat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden tahsil imkanı kalmayan kamu alacağının, kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; olayda, davacının limited şirketteki hissesinin tamamını noter tasdikli (...) tarihli hisse devir sözleşmesi ile devrettiği ve bu durumun (...) tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanarak tescil ve ilan edildiği hususlarının taraflar arasında ihtilafsız bulunması karşısında, şirketle hiçbir hukuki bağı kalmayan davacının, hisse devrinden sonraki dönemlere ait vergi borçlarından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle iptal eden Vergi Mahkemesi Kararı’nın; yapılan işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Karar: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine oy birliği ile karar verildi.
*************************************************************
Ortaklık Payının Devrinde Durum
Ortaklık paylarının üçüncü kişilere veya diğer ortaklara devredilmesi durumunda,devreden ve devralan ortağın şirketin amme borçlarından sorumluluğu nasıl olacaktır?
Devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait amme alacakları itibariyle konuyu irdeleyelim.
Devir tarihinden önceki dönemler için esas itibariyle devralan ortağın sorumlu oması gerekmektedir. Ortaklık payını bütün alacak ve borçlarıyla birlikte devralmaktadır. Ohalde eski dönemler için de sorumluluğu kabul etmiştir. Bu nedenle devreden ortağın sorumluluğu ortadan kalkar. Danıştay 7. Dairesinin E.1967/127, K.19671479 Sayılı Kararında, .. bir hisseyi devralan ortağın, devraldığı hissenin borçlu mu alacaklı mı olduğuna ve şirketin malî durumuna vâkıf bulunduğunun kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır ....
Diğer taraftan bu devrin kanuna karşı bir hile olarak sırf vergi borcundan kurtulmak gayesiyle yapıldığı ve devir mukavelesinde devreden ortağın, devirden daha önceki borçlarında devredenin me'sul olacağı hakkında bir kaydın bulunduğu, V Dairesince iddia ve ispat edilmediğine göre de ....ortaklıktan ayrılan davacının şirketin vergi borcundan dolayı
me'sul olmayacağı aşikârdır. Denilmiştir. Buna göre ilke olarak devralan ortak eski dönemlerden de sorumludur. Devredenin sorumluluğu için hileli davrandığının veya devir mukavelesinde bu yönde bir hüküm bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Buna karşılık bazı kararlarda, devreden ortağın sorumluluğunun devam ettiği yönündedir. Örneğin, Da-
nıştay 11.Dairesinin 13.4.1995 T.E. 1995/965, K.1995/1136 sayılı Kararında, ..hisse devir mukavelesinin gerçekleşmesi ile yükümlünün şirkete karşı hiçbir sorumluluğu kalmadığı,
dolayısı ile devir tarihinden önceki vergi borçları yüzünden şahsen takibinin mümkün olmadığı gerekçesiyle uygulanan ihtiyatî haciz işlemini iptal eden vergi mahkemesi kararında yasal isabet görülmemiştir. Denilmektedir.
Görüldüğü gibi Danıştay iki farklı yönde karar vermiştir.
[email protected] adresinden detaylı bilgi verebilim.