Doğum Borçlanmasında Halkın SGK?ya Soruları Var

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
Ali Tezel Akşam

Aslında bu sorularınızı SGK?ya Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde sorun diyecektim ama ben 2 kez bunu denedim hiç sonuç alamadım. Yani SGK her konuda olduğu gibi TBMM?yi takmamaya devam ediyor. Milleti takmadıkları gibi devleti de takmıyorlar. Bunu gazeteden yazınca da telefon ile tehdit bile ediyorlar. Bütün bunlara rağmen, işte vatandaşlardan gelen soruları aşağıda sıralıyorum, bakalım SGK?dan ?çıt? sesi gelebilecek mi?

1- Doğum borçlanmasında işveren belgesi şart mı?

Sayın Ali TEZEL, öncelikle tüm yazılarınız için çok teşekkür ediyorum. İnanın Türk halkının gönlünde taht kurdunuz. Sadece bir sorum olacak. SGK doğum borçlanmasında işverenden belge düzenlenmesini isteniyor. Peki bu işveren şu an kapalı ise (işi bırakmış ise) SGK, yine de bu belgeyi isteyecek mi? Yoksa her çıkan kanun sonunda insanlarımız yine haklarını mahkemelerde mi arayacak? Sanırım bu konu hakkında on binlerce kişi cevap bekliyordur. Çok teşekkür ediyorum. Abdullah Bayın

Cevabım; sorunuz o kadar net ki SGK?daki bazı yöneticilerinin bile anlayabileceği düzeyde ama maalesef cevap verebileceklerini zannetmiyorum. Çünkü, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girdi ve bu Kanun ile ilgili iş ve işlemleri düzenleyen tebliğlerden epeyi 28 Eylül 2008 Pazar günü Resmi Gazete?de yayınlandı. Tebliğe göre; ?Ücretsiz doğum izni ya da analık izni süreleri ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının doğum tarihinden sonraki iki yıllık süresi tabi olduğu işyerince, onaylanan ve örneği Kurumca hazırlanan hizmet borçlanması başvuru belgelerine göre Kuruma yapılacaktır.? Yani doğum borçlanması yapılabilmesinin ilk şartı o tarihteki işverenden yazı getirmektir ama bu yazının içeriği ne olacak? İşveren bu yazıyı vermezse kim bu yazıyı vermek için zorlayacak? Öte yandan işverenin vereceği bütün bilgiler gerek SSK?nın elinde gerekse de nüfus kayıtlarında var. Mesela, SGK borçlanma yapacak kadının ne zaman işe girdiğini ne zaman çalıştığını, ne zaman işten çıktığını bilmiyor mu? Öte yandan nüfus müdürlüğü kayıtlarına girip bakma yetkisi olan SGK doğumun ne zaman olduğunu göremiyor mu? Her şey doğru ve borçlanmaya uygun olduğu halde o tarihteki işveren kadına yazı vermezse ne olacak? İşveren artık hayatta değilse veya işyeri artık kapanmışsa ne olacak?

2- İsteğe bağlı SSK?lıların haklarını neden yediniz?

02.10.1967 doğumluyum. SSK giriş tarihim Mart 1985 ve 1996 yılına kadar aralıksız çalıştım. Eylül 2002 ile Mart 2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigorta primi ödedim. Bu arada isteğe bağlı sigortamı öderken Şubat 2003?te doğum yaptım. Doğumdan sonra 1 ay isteğe bağlı prim ödedikten sonra isteğe bağlı sigortamı sonlandırdım. 2006 yılı itibarıyla tekrar isteğe bağlı sigorta ödemem mevcut. Şu anda SSK?lı olarak çalışmaktayım, doğum borçlanmamı ödeyebilir miyim? Meral Ağrap

3- Aradaki doğumlara neden borçlanma yok?

Ali Bey, aradığım bütün kaynaklarda maalesef ihtiyacım olan bilgiye ulaşamadığım için aşağıda ayrıntılarını vermiş olduğum konu hakkında yardımlarınızı istirham ediyorum. Eşimin ilk sigortalılık tarihi 01.07.1981. 1995 Mayıs 15?e kadar toplam fiilen çalışması dolayısıyla 1705 günlük SSK prim ödemesi mevcut. Ayrıca 2001 Yılı Temmuz?undan 2003 Ocak ayına kadar toplam 900 günlük İsteğe Bağlı SSK prim ödemesi var. Toplam prim gün sayısı 2605. Sorum şu; 15 Haziran 1995 tarihinde evlendik ve eşim bu tarihten 1 ay önce işten ayrıldı. SSK prim ödemesi kesildi. İlk çocuğumuz 14 Kasım 1996?da ve ikinci çocuğumuz 19 Temmuz 1998 tarihinde dünyaya geldi. Yeni yasa ile doğum borçlanması yapılabileceği söyleniyor. Eşim bu şartlar altında doğum borçlanması yapabilir mi? Yapabilirse kaç yıl yapabilir? l Levent Ölçer

2 ve 3?e cevabım: SGK?nın her zaman yaptığı gibi Kanun?a uygun olmayan Tebliği?ne göre doğum yaptığınız zamanlarda işvereniniz olmadığından ve işverenden yazı getiremeyeceğinizden TBMM bu hakkı size verdiği halde SGK kullandırmayacaktır. Ancak, bekleyelim bakalım SGK?nın Basın ve Halkla İlişkiler Birimi?nin yöneticileri ne cevap verecek?
--------------------------------------------------------------------------------
Yöneticiler, SGK?dan İPC yemek ister misiniz?

Apartman yöneticileri, işverenleri, patronlar İPC yemek ister misiniz? O da ne demeyin, İPC ?idari para cezası? demektir. Genelde de eski adıyla SSK yeni adıyla SGK?nın siz işverenlere verdiği ve ödemek zorunda olduğunuz cezalardır. Yukarıdaki soruyu neden sordun diye düşünebilirsiniz. Konu şu; işverenler bildirgelerinizi her ayın en geç 23?ünde vereceksiniz, 30.09.2008 gününe kadar işverenler çalıştırdıkları sigortalılarını SSK?ya izleyen ayın sonuna kadar aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirebiliyorlardı, Sosyal Güvenlik Kurumu?nun yeni çıkardığı tebliğler ile bu uygulama değiştirilmiştir. Buna göre, yeni adıyla 4/A?lı (SSK) sigortalıları çalıştıran;

Özel nitelikteki işyeri işverenleri, cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23?ünde, Resmi nitelikteki işyeri işverenleri ise, cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7?sinde, saat 23.59?a kadar e-Sigorta kanalıyla Kurum?a göndermek zorundadırlar. Belgenin gönderilmesi gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, aylık prim ve hizmet belgesi, son günü izleyen ilk iş günü saat 23:59 a kadar, Kuruma, e-Sigorta kanalıyla gönderilebilecektir. Zamanını geçirdikten sonra gönderirseniz SGK tarafından size idari para cezası verilir haberiniz olsun.
--------------------------------------------------------------------------------
Polislerden sitem yağıyor

Polis kardeşlerimizden mektuplar geliyor, Onlar da son çıkan ?Sosyal Güvenlik Reformu? ile kendilerine verilmeyen borçlanma hakkı konusunda sitem gönderiyorlar. Vakarlarına yaraşır şekilde şimdilik sadece sitem göndermişler bakın ne diyorlar, ?Son çıkan düzenlemeler ile Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler ile Emniyet Hizmetleri Sınıfı?nda 4?üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısının emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve işveren hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılacağı...?nı öğrendik. Ancak, bu haktan 1990-2001 yılları arasında polis okullarında çeşitli sürelerde maaş almadan okuyan (12 ay, 9 ay, 7,5 ay, 6 ay) ve başarılı olduktan sonra polis memuru olarak göreve başlayan yaklaşık 110.000 kişiyi bulan Emniyet Hizmetleri sınıfındaki polis memurlarının yararlanamayacağını öğrenmiş bulunmaktayız. Söz konusu kanuna bir ek madde konularak bu kanunun polis okullarında maaşsız olarak okuyan polis memurlarını da kapsar şeklinde düzeltilmesini ve mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz.
 

Benzer konular

Üst