Düzeltme Beyannamesi ile indirimli oranda kdv iadesi talebi.

MEMET ORHAN

Katkı Sunan Üye
Üyelik
26 Haz 2006
Mesajlar
490
Konum
GAZİANTEP
Değerli arkadaşlar indirimli oranda kdv iadesinin ilgili olduğu yılı takip eden yılın engeç ocak-kasım dönemlerinden herhangi bir dönemde talep edilmesi gerekir. Herhangi bir nedenle bu dönemlerde talep edilmeyen iadenin daha sonraki yıllarda düzeltme beyannamesi ile talep edilmesi mümkün değildir şeklinde 85 Seri No.lu tebliğde bir düzenleme bulunmaktadır.
Ancak bu düzenlemenin Hukuka uygun olmadığı yönendi bir Danıştay kararınının bulunduğunu biliyorum. Formdaş ardakadaşlarda bu kararın metni varsa bu bilgiyi paylaşırsa sevinirim. biu vesile ile herkese selam, sevgi, ve saygılar..
 
Ynt: Düzeltme Beyannamesi ile indirimli oranda kdv iadesi talebi.

sözünü ettiğim Yargı Kararını buldum....

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE 2005 694 2003 3829 23.03.2005

KARAR METNİ
İNDİRİMLİ ORANA TABİ TESLİM VE HİZMETLER SONUCU YÜKLENİLEN VE İNDİRİM YOLUYLA GİDERİLEMEYEN KATMA DEĞER VERGİSİNİN İADESİ TALEBİNİN, DÜZELTME HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE YERİNE GETİRİLİP GETİRİLEMEYECEĞİ HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan: Bornova Vergi Dairesi Başkanlığı/İZMİR
Karşı Taraf : ? İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
İstemin Özeti: İndirim konusu yapılamayan 64.034.460.000 TL. katma değer vergisinin iadesi isteminin reddine ilişkin 10.10.2002 tarih ve 28345 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın, indirimli orana tabi teslim ve hizmetler sonucu yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin iadesi talebinin düzeltme hükümleri çerçevesinde yerine getirilip getirilemeyeceğine ilişkin bulunduğu, dosyanın incelenmesinden, inşaat taahhüt işi yapan yükümlünün, 1999,2000 ve 2001 yıllarına ait katma değer vergisi beyannamelerini süresi içinde verdiği, iade hakkını kullanmayıp yüklendiği vergiyi indirim konusu yaptığı, daha sonra 30.1.2001 tarihli dilekçesi ile de düzeltme beyannamelerini vererek indirimli orana tabi teslim ve hizmetler sonucu yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği katma değer vergisinin iadesi talebinde bulunduğu, ancak bu iade talebini 74,76,82 ve 85 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinde öngörülen süreler içinde yapmadığı için iade talebinin davalı idarece reddedildiği ve bu ret işleminin iptali istemiyle iş bu davanın açıldığının anlaşıldığı, inşaat girdisi emtialarında katma değer vergisi oranının %18, 150 m2'ye kadar konut teslimleri ile konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinin %1 katma değer vergisine tabi olması nedeniyle hesaplanan katma değer vergisi ile indirilebilir katma değer vergisi arasındaki farkın mükellef aleyhine orantısız derecede büyük olması, indirime tabi olmayan emtia ticareti ile uğraşan mükelleflerin ticari dengeleri gereği kısa sürede indirime konu edebilecekleri vergi yükünü uzun süre taşımaları sonucunu doğuracağından, vergide eşitlik ve adalet ilkelerine uygun olarak 3065 sayılı Kanunun 29.maddesi ile devir yerine iade mekanizmasının getirildiği, bu durumda, olayda 213 sayılı Yasanın düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca verilmiş bir beyannamenin bulunması ve yasada düzeltme için tanınan sürenin aşılmaması karşısında yine tebliğ ile yasada belirlenmiş olan hakların kısıtlanması düşünülemeyeceğinden, düzeltme ve iade isteminin,"süresinde verilen beyannamelerde iade talebi bulunmadığı için indirilemeyen vergileri sonraki dönemlerde indirmek üzere devretmeyi tercih ettiği, süresinden sonra verilecek düzeltme beyannameleri ile iade talep edilemeyeceği" gerekçesiyle reddedilmesinde hukuka uyarlılık görülmediği gerekçesiyle kabul eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 23.10.2003 tarih ve 2003/1702 sayılı kararının; iade talebini süresi içinde yapmayan yükümlünün bu talebinin reddinde isabetsizlik bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Savcısı Cavit Zeybek'in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi Güneş Kurtoğlu Karacık'ın Düşüncesi: İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına 23.3.2005 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
AYRIŞIK OY
3065 sayılı Kanunun 4369 sayılı Kanunla değişik 29/2. maddesinde; bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde aradaki farkın sonraki dönemlere devir olunacağı ve iade edilmeyeceği, şu kadar ki 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nisbeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin nakden iade edileceği, Maliye Bakanlığ'nın bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. Anılan madde uyarınca verilen yetki uyarınca da söz konusu iadelerin hangi usul ve esaslara göre yapılacağı hususunda 74,76,82 ve 85 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri yayımlanmış bulunmaktadır.
Sözkonusu Tebliğlerden, 74 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, indirimli orana tabi işlemlerde iade uygulamasına ilişkin esaslar belirlenmiş olup,1999 yılı için hesaplanan katma değer vergisi iade tutarının , 2000 yılının Ağustos dönemine ait olup 25 Eylül 2000 tarihine kadar verilmesi gereken beyannameler esas alınarak talep edilebileceği,76 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde ise, iade hesabını bu süreye kadar tamamlamayan mükelleflerin 2000 yılının Eylül,Ekim veya Kasım dönemine ait beyannemelere dayanarak da iade talep edebilecekleri, 82 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde de,Bakanlar Kurulunca 2000 yılı için belirlenen miktarı aşan verginin iadelerine ilişkin hesaplamaları 2001/Mart dönemi beyannamelerinde tamamlayamamış mükelleflerin Nisan,Mayıs ve Haziran 2001 dönemlerine ilişkin beyannamelerde iade talep etmelerinin mümkün olduğu açıklanmıştır.
Bu açıklamalar karşısında, mükelleflerin indirim hakkını kullanmayıp, iade hakkını kullanmaları halinde, bu hakkın tebliğde belirtilen sürelerde kullanılması gerekmektedir.
Olayda ise, yükümlü şirketin, vergi nisbeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olarak vergi iadesini ilgili Tebliğlerde belirtilen sürelerde talep etmediği,bu süreler geçirildikten sonra düzeltme yolu ile istediği görülmüştür.
Bu itibarla idarece; iade isteminin süresinde verilen beyannamelerde iade talebi bulunmadığı için indirilemeyen vergilerin sonraki dönemlerde indirmek üzere devretmeyi tercih ettiği, süresinden sonra verilecek düzeltme beyannameleri ile iade talep edilemeyeceği görüşü ile istemin reddine ilişkin işlemde isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, Vergi Mahkemesince olayın 213 Sayılı Kanunun düzeltmeye ilişkin hükümleri kapsamında bulunduğu belirtilmiş ise de, katma değer vergisi iadesi konusunda özel bir düzenleme mevcut olduğundan, uyuşmazlıkta 213 sayılı Kanundaki düzeltme hükümlerine göre düzeltilmesi gereken bir durum da söz konusu değildir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara karşıyım.
(DAN-DER; SAYI:110)
BŞ/ŞGK
 
Üst