fonradar

e-Ticarette Satış Faturası Kaydı...

aşkınbulduk

Tanınmış Üye
Üyelik
20 Ara 2008
Mesajlar
2,543
Konum
istanbul
sn.ferhat üstadıma ve koray üstadıma sorduğum bu konuyu, diğer arkadaşlarımıda açmak istedim.

e-ticaret yapan bir mükellefimin satış faturaları her ay önüme geldiğinde bu faturaların hangisinin sanal pos, hangisinin havale olarak veya kapıda ödeme olarak tahsil edildiğini bilemiyorum.
uygulama yapan arkadaşların görüşlerini alabilirmiyim ?
 
Sayin askinbulduk,

Sayin ferhat ve sayin koraykarakaya ya sanirim ozelden sordunuz cevap almadiniz mi?

İyi Gunler.
 
hayırlı geceler sn.demiral,aldım iki üstadımdan da..değişik uygulama yapan üstadlar varmıdır diye burda sormak istedim..sizin uygulamanızı öğrenebilirmiyim.
 
Mukellefinizden aylik sanal pos dokumlerini,banka ekstrelerini isteyerek karsilastirabilirsiniz.Kapida odemeyide pos tahsilati olarak dusunuyorum pos cihazinin banka ekstresini isteyerek kontrol edebilirsiniz.

Yalniz bu satislarin faturalari her satis icin ayri ayri duzenlenmesi gerekir.

İyi Gunler.
 
Sayin ferhat ve sayin koraykarakaya nin uygulamalarinida paylasirmisiniz madem konuyu actiniz. Degisik uygulamalar cikabilir.

İyi Gunler.
 
bu satte verdiğiniz cavapiçin sağolun,
ekstrelerle karşılaştırmdan önce hangi hesaba atarsınız satışları? 120 de mi bekletirsiniz ? 108 de mi ?
 
İlk once faturalar tarafiniza ulasmis ise her bir satis icin duzenlenen faturalari 120 hesaba ayri kart acarak giris yapin ay icerisinde ekstreler gelince ekstrelerdeki tutarlari 120 hesaba islediginiz faturalarin hangisine ait ise tahsilatlari karsi hesap banka olarak giris yapin.

Diger ustadlarin uygulamalari nasilmis paylasirmisiniz.

İyi Gunler.
 
Bizim e-ticaret sitemiz var. faturaları keserken muhasebenin hangi ödeme yöntemiyle yapıldığını bilmesi için. sanal kart ile ödenmisse kapalı fatura kesip altına s.kart ile ödendi yazıyoruz. havale ödemelerinde açık fatura ve havale ile ödendi yazıyrz. mail order ile ödemedede mail order ile ödendi diye açıklama ekliyrz sorun çıkmıyor.
 
Sayın arkadaşlar,

Bir hatalı bilgiyi düzeltelim mevzuatta da goreceginiz gibi kapalı fatura-açık fatura gibi bir uygulama yöntemi bulunmamaktadır bu şekilde uygulamanın yapılacağını bildiren kanun dayanagida mevcut değildir.

Kapalı fatura-açık fatura tabiri tamamen kültürel bir olgudur bu olguda dayanaksız bir uygulama yöntemidir.Faturalarinizi kapali-acik tabirleri ile duzenleyip duzenlememenizden dolayı hukuki bir yaptırım ile kalinmayacagi kat-i dir.
Satış faturalarınizi muhasebe kayıtlarıniza alırken satış faturasinin karşılığını yani tahsilini fatura üzerine bir anlam ifade etmeyen kapali-acik kelimelerinden takip etmeyip nakit tahsilat,banka kanalı ile yapılan tahsilatlat ve pos tahsilatlari ile yapılan tahsilatlar şeklinde takip etmeniz gerekmektedir.

Umarım geereksiz kapali-acik kelimeleride artık en kısa sürede kalkar.

İyi Günler.
 
Sayın arkadaşlar,

Bir hatalı bilgiyi düzeltelim mevzuatta da goreceginiz gibi kapalı fatura-açık fatura gibi bir uygulama yöntemi bulunmamaktadır bu şekilde uygulamanın yapılacağını bildiren kanun dayanagida mevcut değildir.

Kapalı fatura-açık fatura tabiri tamamen kültürel bir olgudur bu olguda dayanaksız bir uygulama yöntemidir.Faturalarinizi kapali-acik tabirleri ile duzenleyip duzenlememenizden dolayı hukuki bir yaptırım ile kalinmayacagi kat-i dir.
Satış faturalarınizi muhasebe kayıtlarıniza alırken satış faturasinin karşılığını yani tahsilini fatura üzerine bir anlam ifade etmeyen kapali-acik kelimelerinden takip etmeyip nakit tahsilat,banka kanalı ile yapılan tahsilatlat ve pos tahsilatlari ile yapılan tahsilatlar şeklinde takip etmeniz gerekmektedir.

Umarım geereksiz kapali-acik kelimeleride artık en kısa sürede kalkar.

İyi Günler.

Sayın Demiral haklısınız açık-kapalı fatura ibareleri her hangi yazılı bir hukuk metninde yer almaz, buna karşın bu uygulama ticari örf ve adette yerleşik bir uygulamadır.

Ticari örf ve adet ise TTK md.1/2'ye göre ticari hüküm bulunmayan hallerde ticari işlerde ilk sırada uygulanacak hukuk normudur. Yani kısaca açık-kapalı fatura uygulamasının dolaylı da olsa gayet ciddi bir yasal dayanağı vardır, hukuki yaptırımı da vardır.
 
Sayın koraykarakaya,

Eklemeniz için teşekkür ederim. Bana gore yapilan bu uygulama boş bir uygulamadır hukuki bir tanimi olmadığı gibi fatura düzenleme nizamindada belirtilen bir uygulama olmadığı için böyle bir tanimda sadece kültürel olmasından dolayı benim görüşüme göre uygulanmaması hatta satiş faturalarının tahsili bu yöntemle takip edilmemesi gerektiği tahsilat durumu acisindan olumsuz sonuçlar doğurabilir.


Allah askina kapali-acik fatura ibaresi yapilip yapilmadi diye kim kime hukuki işlem yapmış.

Size o zaman şöyle bir sorum olsa.

Açık faturada kaseyi vergi numarasının yazılı olan kismina yakin vuruyorlar kapalida fatura açıklama kismina kase vuruyorlar ve bu uygulamayada şaka gibi kapali-acik tabiri yapilmis kaseyi vuran kişi faturanın herhangi bir yerine vurur ise buna ne diyecegiz o zaman.

İyi Günler.
 
Son düzenleme:
Sayın Demiral beğenseniz de beğenmeseniz de açık kapalı fatura uygulaması var, ve bir önceki mesajımda açıkladığım gerekçeler ile hukuki sonuçları da var. Tabi burada açık-kapalı fatura kesin bir delil değil ama hukuken çok ciddiye alınması gereken bir karine. Ve de birileri bu açık kapalı fatura meselesi üzerine hukuki işlemler yapmışlar ki konu Yargıtay Hukuk Kurulunun önüne kadar gitmiş.

"T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/11-69
K. 2004/91
T. 18.2.2004
• FATURA ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin - Kapalı Olarak Düzenlendiğinden Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği/İspat Külfeti Kiralayana Düşeceği )
• KAPALI OLARAK DÜZENLENEN FATURA ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin - Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği/İspat Külfeti Kiralayana Düşeceği )
• İSPAT KÜLFETİ ( Araç Kira Sözleşmesine İlişkin Fatura/Kapalı Olarak Düzenlendiğinden Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği - Kiralayana Düşeceği )
• TİCARİ DEFTERLER ( Kapalı Olarak Düzenlenen Faturanın Bedelin Ödendiğine Karine Teşkil Edeceği - Defterlerin de Delil Olma Nitelikleri/Değerlendirilmesi Gereği )
6762/m.23, 82, 86
4721/m.6
213/m.231
ÖZET : Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına düzenlenen fatura kapalı olarak düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu itibarla ispat külfeti kiralayana düşmekte olup faturanın ödenmediğini kiralayan kanıtlamalıdır. Ayrıca taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri de değerlendirilip tartışılmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki "maddi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bornova Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.5.2002 gün ve 633-505 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 17.3.2003 gün ve 10276-2400 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkili şirketin işleteni bulunduğu aracın, 05.01.2000-20.01.2000 tarihleri arasında davalı şirkete konfirme usulüyle kiralandığını, aracın davalının kiraya verdiği M.C. isimli şahsın kullanımında iken maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını belirterek, 1.312.154.000 TL. araç hasar bedeli, 102.000.000 TL. araç kiralama bedeli 543.520.000 TL. kazanç kaybı tutarı ile 100.000.000 TL. değer kaybı olmak üzere, 2.057.674.000 TL. toplam alacağın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aracın müvekkili şirket tarafından kiralanmamış olması nedeniyle, husumetin aracı kullanan kişiye yöneltilmesi gerektiğini, davacının aracı kasko sigortası yaptırmaksızın müşterisine tesliminde kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin de fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran, her iki tarafın ticari defterlerinde dava konusu aracın kiralanmasına ilişkin 102.000.000 TL. bedelli faturanın muhasebeleştirilmiş olması nedeniyle taraflar arasında kiralama ilişkisinin kurulmuş olduğu ve davalı kiralamasında iken zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, ( 1.296.359.000 ) TL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Taraflar arasındaki 102.000.000 TL.lik araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan davacı tarafından kiracı davalı adına düzenlenen 07.02.2000 tarihli fatura kapalı olarak düzenlenmiş olup, ödendiğine karine teşkil etmektedir. Bu durumda ispat külfeti davacıya düşmekte olup ödenmediğini davacı kanıtlamalıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan husus gözetilerek davacı tarafa söz konusu faturanın ödenmediği iddiasını ispat olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri dahi değerlendirilip tartışılmadan, noksan inceleme sonucu araç kiralama bedelinin dahi hüküm altına alınması doğru görülmemiştir ... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu' nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi."
 
Hatta daha da önceleri Yargıtay 19.Hukuk Dairesi benzer bir karar vermiş;

"T.C.YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10911
K. 2005/4729
T. 27.4.2005
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Takibin Süresinde İbraz Edilmeyen ve Zamanaşımına Uğrayan Çeke Dayandığı İddiası - Aynı Borç İlişkisi Hakkında Çekle Yapılan Ödemeler Nedeniyle Açılan Davaların Birbirileriyle İrtibatlı Bulunduğu )
• KAPALI FATURA ( Borcun Ödendiğine Karine Teşkil Ettiği Aksinin Her Zaman Kanıtlanabileceği - Banka Havalesiyle Yapılan Ödemeyle Aksinin Kanıtlanması )
• DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ ( Davaların Aynı Sebepten Doğması Biri Hakkında Verilecek Hükmün Diğerini Etkilemesi - Davalar Arasında İrtibat Bulunduğu Gözetilerek Birleştirilmesi Gereği )
1086/m. 45/1
6762/m. 23
ÖZET : Davaların aynı sebepten doğması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek bulunması nedeniyle aralarındaki irtibat gözetilerek HUMK.nun 45/1. maddesi hükmü doğrultusunda davaların birleştirilmesi gerekir.

DAVA : Davacı P.Zafer Doğanay ile davalılar 1- Fawaz Zakri 2- Papalk Perlit Med.Ltd.Şti. vek.Av.Yusuf Bedrihanbeyoğlu arasında görülen dava hakkında İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 25.6.2003 gün ve 1026-845 sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 24.6.2004 gün ve 10024-7598 sayılı ilamına karşı davalı Papalk Perlit Şti. vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, süresinde ibraz edilmeyen ve zamanaşımına uğrayan 20.2.2000 keşide tarihli çeke dayalı olarak yapılan icra takibine karşı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir. Yukarıda da açıklandığı gibi, dava konusu çek, süresinde bankaya ibraz edilmediği gibi, zamanaşımına da uğradığı için davacı alacak iddiasını davalı ile aralarındaki temel ilişkiye dayandırmıştır. Taraflar arasındaki alım satıma dayalı ticari ilişki nedeniyle davalı tarafından mal bedeline karşılık davacıya davaya konu 20.2.2000 keşide tarihli çek ile dava dışı 10.3.2000 keşide tarihli 2.400.000.000.-TL. bedelli ve 1.5.2000 keşide tarihli 3.325.000.000.-TL. bedelli toplam 8.125.000.000.-TL. tutarında üç adet çek verildiği çekişmesizdir. Davalı alıcılar 10.3.2000 ve 1.5.2000 keşide tarihli çeklere istinaden İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/872 Esas sayılı dosyasında bu çeklerle borçlu olmadığına ilişkin olarak menfi tesbit davası açılmıştır. Menfi tespit davasında taraflar arasındaki ticari ilişki incelenerek düzenlenen bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece anılan dosya celp edilip bu dosyadaki rapor da gözönüne alınarak dava konusu 20.2.2000 keşide tarihli çek yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, karar taraf vekillerinin temyizi üzerine, davacının temyiz istemi, temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği ve harcının da yatırılmadığından reddedilmiş, davalıların temyiz itirazları ise yerinde görülmediğinden reddedilerek yerel mahkeme kararı 24.6.2004 tarihinde onanmıştır. Dairemizin onama kararından sonra İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2000/872 Esas sayılı menfi tesbit davasının reddine dair verilen karar davacıların temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 18.11.2003 tarih, 2002/8991 Esas, 2003/11631 Karar sayılı ilamı ile "Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Dava konusu çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağı karşılık düzenlendiği yolunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, çek bedellerinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davacılar ödeme iddiasında bulunmuş, kapalı fatura, çek ve banka havalelerine delil olarak dayanmıştır. Kapalı fatura, borcun ödendiğine karine teşkil ederse de, bu karinenin aksi her zaman kanıtlanabilir. Nitekim, somut olayda faturaların kapalı düzenlenmesine rağmen davacıların banka havaleleri ile ödemeler yaptıkları anlaşılmış ve böylece kapalı faturaya ilişkin karinenin aksi kanıtlanmıştır. Ne var ki, davalı vekilinin 10.1.2001 tarihli delil dilekçesinin 4/1 ve 4/3 maddelerinde belirtilen çeklerle de ödemeler yapıldığı davalının da kabulünde olduğu halde bilirkişi raporunda bu ödemeler dikkate alınmamıştır. Yine aynı dilekçede uyuşmazlık konusunun 1 Ağustos 1999 tarihinden sonraki hesaplara ait olduğu ve alacağın bir kısmının gecikme faizine ilişkin bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece bu hususlar üzerinde yeterince durulmadığı gibi, taraflar arasında gününde ödenmeyen vade farkı ya da gecikme faizi ödeneceğine dair sözleşme ve fiili uygulama bulunup bulunmadığı da araştırılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir" gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda aynı ticari ilişki nedeniyle verilen üç adet çekten ikisi ile ilgili olarak açılan menfi tespit davasında Dairemizce verilen bozma kararının ticari ilişkinin boyutu ve ödemeler yönünden bu dosyayı da etkileyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davaların aynı sebepten doğması, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek bulunması nedeniyle aralarındaki irtibat gözetilerek HUMK.nun 45/1. maddesi hükmü doğrultusunda davaların birleştirilmesi ve bundan sonra taraflar arasındaki tüm ticari ilişkinin boyutu ve ödemelerin Yargıtay denetimine uygun biçimde saptanması yönünden uzman bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiğinden davalı şirket vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Papalk Perlit Mad. Ltd.Şti. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 24.6.2004 tarih ve 2004/10024-7598 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün adı geçen davalı şirket yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde iadesine, 27.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi"
 
Görüleceği üzere kapalı fatura düzenlemek borcun ifa edildiğine dair ciddi bir karinedir, ne var ki kesin delil değildir, aksi ispat kabiliyetine haiz deliler ile kanıtlanabilir. Şimdi tabi konu özel hukuk açısından karine, delil, yazılı delil başlangıcı gibi kavramlar üzerinden çok daha detaylı olarak tartışılabilir. Ancak ben ticaret hukuku konusunda uzman olmadığım, bu konuyu ancak orta düzeyde bildiğime göre haddimi aşmak istemiyorum.
 
Sizin en son mesajinizin üzerine bende bir ekleme yapma gereksinimi duymuyorum.

İyi Günler.
 
Üst