Ynt: elektrik faturalarında hesaplanan g.zammının kdv si?
Sn. süleyman,
Gelir Vergisi Kanunu, 40. maddesinin 3. bendine göre elektrik faturasındaki gecikme bedelini gider yazabilir, KDV' sini de indirebilir. Elektrik kurumuyla yapılan abonman sözleşmesine dayanılarak (böyle bir sözleşme elde olmasa bile, abonelik için alınan depozito ve sayaç bağlanması bir sözleşmenin olduğuna delalet eder.) ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider kaydedilebilir. Bunula ilgili bir özelgeyi ekliyorum.(Not; özelge her ne kadar ilgili görüş isteyen firmayı bağlasada genel görüş oluşmasında örnek teşkil etmektedir.)
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Özelgesi
Tarih : 14.06.2001
Sayı : B.07.0.GEL.0.53/5329-672/032996
1-Telefon, elektrik, su bedellerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle uygulanan gecikme zamlarının işle ilgili olarak mukavelenameye göre ödenen tazminat olarak değerlendirilmesi ve kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekir.
2- Bu gecikme zamlarına ait KDV'ler indirim konusu yapılabilir.
6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN YÖNÜNDEN
Bilindiği gibi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Kanunun Şümulü" başlıklı 1. maddesinde; "Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur." denilmektedir.
Aynı Kanun'un 2. maddesinde de, "Muhtelif kanunlarda Tahsili Emval Kanunu'na göre tahsil edileceği bildirilen her çeşit alacaklar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik olunur." hükmü yer almaktadır.
Buna göre, bir alacağın 6183 sayılı Kanun kapsamına girebilmesi için Kanun'un yukarıda açıklanan 1 ve 2. maddelerinde belirtilen idarelere ait yine maddelerde belirtilen alacaklardan olması icap etmektedir.
Kurum alacaklarının zamanında ödenmemesi halinde bu alacaklara 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre gecikme zammı hesaplanacağı ve birlikte tahsil edileceği yönünde yer alan düzenlemeler ise kurum alacaklarına uygulanacak mali müeyyideyi belirtmektedir.
PTT, TEAŞ gibi kurumların bir kamu kuruluşu olması, bu kuruluşlara ait alacakların, kamu alacağı niteliğinde olduğunu göstermemektedir. Bu itibarla, adı geçen kurumların alacaklarının 6183 sayılı Kanun'a göre takip ve tahsili mümkün değildir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde de Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin 3 numaralı bendinde, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödene zarar, ziyan ve tazminatların gider olarak indirilebileceği açıklanmış bulunmaktadır.
Bu hükme göre, elektrik, telefon ve su faturalarının süresinde ödenmemesi nedeni ile alınan gecikme zamlarının, işle ilgili olarak mukavelenameye göre ödenen tazminatlar olarak nitelendirilmesi ve bu nedenle kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılması mümkün bulunmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29/1. maddesine göre mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden; bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilirler.
Buna göre, telefon, elektrik, su, doğalgaz iletim ve dağıtım kuruluşlarına gecikme bedeline bağlı olarak ödenen katma değer vergisinin indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, bu indirim yapılırken Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 58. maddesi hükmünün de dikkate alınacağı tabiidir.