G
gamze_
Ziyaretçi
Ynt: En Sevdiğiniz Na'at ve İlahiler
Dursun Ali Erzincanlı/Seyda'nın Günlüğü
Ey Gül!
Ey Resullulah bahçesinin Gavs Gülü!..
Seni kim bir sabah ezanında
Yıllar yılı yatağında bulabildi ki?
Bir tas su dökülmüş gibi
O cehennemleri söndürecek,
Nurlu gözyaşlarının döküldüğü
Sırdaş yastıktan başka?
Uzun secdelerin
boyun büküşün,
el açışın?
Bu kadar gülenin haline ağlamakla,
Af isteyişin?
Tarumar dünyanın
Gülistana çevrilişi gizliydi.
Senin gece yarılarında
Hani Hane-i Saadetten çıkıp
Ağır ağır yürürsün ya
Hasretle yol gözleyen aşıklar meydanına?
Saadet sokağından
Tövbe mescidine doğru yürürsün ya,
Bir elinde asa Bir elinde gül
Denizlerin çalkalandığı nur ummana doğru
Sanki önünde yürüyenin ayak izlerini
Takib edercesine
Binlerce sevdalının beklediği mescide,
Hani o girişin varya?
Uzatırsın ya asayı nasiplisine
Yarılırya saflar birden bire,
Meleşirya kuzuların
O mübarek selamı bir verdiğinde
Sallanır dağlar bir bir.
Birden bire gül kokusu sarar,
Tövbe mescidini
Çöle yağan yağmur misali?
Yürürsün mihraba doğru
Sağa sola sadakalar dağıtırsın
O nurlu nazarından.
Ey gönül sultanım
Dönersin sevdiğin cihetine
Ay parçam
Gel ay parçam
Yandı yüreğim gel
Gözyaşlarımla ıslatsam
Güller sersem yollarına
Nazlı sultanım
Gel özledim seni
Gel ki gözlerim murad alsın
Gel ki bağrımın derdine bir çare ol
Gel
Susuz çöllere döndüm
Yandım aşkın ile
Gel!..
Benim ümidim ,
Ömrümde kapısında dilendiğim
Bir tek nazar kıl!
Ey ceddinin övündüğü Yüce Sultan
Gel..
Cumadır bugün, bayramdır.
Bugün sevindir evlatlarını gel
Aman Allah!
Güneş yüzünde mi doğar cihana
Beyaz sarık başında
Yoksa gelen sen misin
Ey Gül
Bu hutbede sevda var,
Bu namazda bir hâl var
Kulluk böyle olsa gerek ya Rab!
Sanki kalabalığın arasında
Yapa yalnız gibisin
Omuzların ne geniş
Dağlar mı var üzerinde?
Derdin bitmez mi senin hiç,
Sen sana gelen için
Hep gözyaşımı dökersin?
Ey ağlayanları güldüren,
Karakışları yok eden bahar yüzlüm!
Açları doyuran cömert ağam!
Ey biçarelerin elinden tutan klavuz
Ey yol bilmezlere rehberlik eden
Ey Sadatların gözbebeği
Işığa koşuşan pervaneler misali yine
Ziyarete koşuşuştururlar birden,
Sen dinleye dinleye yürürsün
Kısa da olsa ikindi vaktine kadar
Hasretin başlar.
O mescid çıkışında ay parçam.
Yönelirsin Merkada doğru
Yol bilmezlerin tutup elini; Dosta doğru.
Senin ardından üç adımda olsa
Allah için atanlara ne mutlu
Bahçedeki kuşlar cıvıldaşıp haber verdi.
Merkada senin geldiğini
Pembeleşipte girdin
Sultanlar huzuruna Can Sultanım?
O girişteki kurumaya yüz tutmuş ağaca
Nasıl da durup bir baktın!
Ne dedin gül kokulum ne istedin Gül yüzlüm
Seninle onlar övünüyor şahidim
Ustası büyük olanın çırağı küçük mü olurmuş?
Sen ustalarınla övündün
Alem seninle övünüyor.
Ey Hak Dostu!...
O mübarek Kur?an-ı okuyup hediye ettinya?
Arkanda saf tutanlar senin ettiğin duaya
Amin dedi sadece
Şöyle bir baktım yürüyüşüne ,
Elindeki asayı yere değdirişine?
Bembeyaz nurlu sarık nasılda yakışmış
Ey aşk deryası!...
Nazar pınarlarından damla kapanlara
Ne mutlu
Sevdiklerinin hatırına
Mahşerdede peşin sıra yürüt bizi
Sevdiklerine doğru ?
Bırakma bizi n?olur!..
Ne mutlu yolunda gelene
Candan sevene, pişmanım diyene !
Ne mutlu çorbandan yiyene seni görene!
Sana gönül verene ne mutlu!...
Dursun Ali Erzincanlı/Seyda'nın Günlüğü
Ey Gül!
Ey Resullulah bahçesinin Gavs Gülü!..
Seni kim bir sabah ezanında
Yıllar yılı yatağında bulabildi ki?
Bir tas su dökülmüş gibi
O cehennemleri söndürecek,
Nurlu gözyaşlarının döküldüğü
Sırdaş yastıktan başka?
Uzun secdelerin
boyun büküşün,
el açışın?
Bu kadar gülenin haline ağlamakla,
Af isteyişin?
Tarumar dünyanın
Gülistana çevrilişi gizliydi.
Senin gece yarılarında
Hani Hane-i Saadetten çıkıp
Ağır ağır yürürsün ya
Hasretle yol gözleyen aşıklar meydanına?
Saadet sokağından
Tövbe mescidine doğru yürürsün ya,
Bir elinde asa Bir elinde gül
Denizlerin çalkalandığı nur ummana doğru
Sanki önünde yürüyenin ayak izlerini
Takib edercesine
Binlerce sevdalının beklediği mescide,
Hani o girişin varya?
Uzatırsın ya asayı nasiplisine
Yarılırya saflar birden bire,
Meleşirya kuzuların
O mübarek selamı bir verdiğinde
Sallanır dağlar bir bir.
Birden bire gül kokusu sarar,
Tövbe mescidini
Çöle yağan yağmur misali?
Yürürsün mihraba doğru
Sağa sola sadakalar dağıtırsın
O nurlu nazarından.
Ey gönül sultanım
Dönersin sevdiğin cihetine
Ay parçam
Gel ay parçam
Yandı yüreğim gel
Gözyaşlarımla ıslatsam
Güller sersem yollarına
Nazlı sultanım
Gel özledim seni
Gel ki gözlerim murad alsın
Gel ki bağrımın derdine bir çare ol
Gel
Susuz çöllere döndüm
Yandım aşkın ile
Gel!..
Benim ümidim ,
Ömrümde kapısında dilendiğim
Bir tek nazar kıl!
Ey ceddinin övündüğü Yüce Sultan
Gel..
Cumadır bugün, bayramdır.
Bugün sevindir evlatlarını gel
Aman Allah!
Güneş yüzünde mi doğar cihana
Beyaz sarık başında
Yoksa gelen sen misin
Ey Gül
Bu hutbede sevda var,
Bu namazda bir hâl var
Kulluk böyle olsa gerek ya Rab!
Sanki kalabalığın arasında
Yapa yalnız gibisin
Omuzların ne geniş
Dağlar mı var üzerinde?
Derdin bitmez mi senin hiç,
Sen sana gelen için
Hep gözyaşımı dökersin?
Ey ağlayanları güldüren,
Karakışları yok eden bahar yüzlüm!
Açları doyuran cömert ağam!
Ey biçarelerin elinden tutan klavuz
Ey yol bilmezlere rehberlik eden
Ey Sadatların gözbebeği
Işığa koşuşan pervaneler misali yine
Ziyarete koşuşuştururlar birden,
Sen dinleye dinleye yürürsün
Kısa da olsa ikindi vaktine kadar
Hasretin başlar.
O mescid çıkışında ay parçam.
Yönelirsin Merkada doğru
Yol bilmezlerin tutup elini; Dosta doğru.
Senin ardından üç adımda olsa
Allah için atanlara ne mutlu
Bahçedeki kuşlar cıvıldaşıp haber verdi.
Merkada senin geldiğini
Pembeleşipte girdin
Sultanlar huzuruna Can Sultanım?
O girişteki kurumaya yüz tutmuş ağaca
Nasıl da durup bir baktın!
Ne dedin gül kokulum ne istedin Gül yüzlüm
Seninle onlar övünüyor şahidim
Ustası büyük olanın çırağı küçük mü olurmuş?
Sen ustalarınla övündün
Alem seninle övünüyor.
Ey Hak Dostu!...
O mübarek Kur?an-ı okuyup hediye ettinya?
Arkanda saf tutanlar senin ettiğin duaya
Amin dedi sadece
Şöyle bir baktım yürüyüşüne ,
Elindeki asayı yere değdirişine?
Bembeyaz nurlu sarık nasılda yakışmış
Ey aşk deryası!...
Nazar pınarlarından damla kapanlara
Ne mutlu
Sevdiklerinin hatırına
Mahşerdede peşin sıra yürüt bizi
Sevdiklerine doğru ?
Bırakma bizi n?olur!..
Ne mutlu yolunda gelene
Candan sevene, pişmanım diyene !
Ne mutlu çorbandan yiyene seni görene!
Sana gönül verene ne mutlu!...