Envanterde çıkan eksiklik hesaba borç kaydedilir

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,623
Konum
İSTANBUL
Envanterde çıkan eksiklik hesaba borç kaydedilir



Yıl sonu envanterinde kasada ortaya çıkan eksiklikler, '197. Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları' hesabına borç, sorumlularından tahsili veya zarar olarak kayıtlara intikal ettirilmesi halinde ise alacak olarak kaydedilir.

SORU: Dönem sonlarında işletmelerde fiili envanterle, muhasebe kayıtları arasında ortaya çıkan farkların muhasebeleştirilmesi devamlı olarak sorun yaratmaktadır. Böyle bir durumda ortaya çıkan noksanlıkların doğrudan kâr-zarar hesabı ile ilişkilendirilmesi mümkün müdür? Özellikle kasa noksanlıklarında ortaya çıkan açıkların doğrudan kâr-zarar hesabı ilişkilendirilmesi ileri de sorun yaratır mı?

YANIT: Tek Düzen Hesap Planı'nda yer alan "Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları Hesabı" ile "Sayım ve Tesellüm Fazlalıkları Hesabı" bu konuda yol göstericidir. Dönem sonunda yapılan envanter çalışmaları sırasında ortaya çıkan kasa, stok ve maddi duran varlıklardaki noksanlıklarla, tesellüm sırasında ortaya çıkan noksanlıklar geçici olarak "197. Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları" hesabında izlenmektedir
Noksanlığın ortaya çıkması ile bu hesaba borç, sorumlularından tahsili veya zarar olarak kayıtlara intikal ettirilmesi halinde ise alacak olarak kaydedilmektedir. Genel ilke olarak bu hesaba;
* Kasa sayım noksanlıkları,
* Menkul kıymet noksanlıkları,
* Stok sayım noksanlıkları,
* Maddi duran varlıklar sayım noksanlıkları kaydedilmektedir. Bu hesaplara borç kaydı geçici olarak yapılmakta, bu kayıtla eş anlı olarak söz konusu noksanlığın nereden kaynaklandığı araştırılmaktadır. Bu gibi durumlarda ortaya çıkan kayıplardan sorumlu olanlar, bu noksanlığı karşılamak zorundadırlar. Kasa sayım noksanlığının nedenleri bulunamazsa bu takdirde söz konusu noksanlık kasadan sorumlu olanın borcuna, kasadan sorumlu yoksa işletme sahibinin borcuna kayıt edilir. Stoklarda ortaya çıkan noksanlıkların nedeni bulunamadığı takdirde ortaya çıkan bu noksanlığın emsal bedeli üzerinden satış olarak dikkate alınması gerekmektedir. Böyle bir durum işletmenin kayıt dışı satış yaptığına karine oluşturmaktadır.
Uygulamada emtia stoklarından ortaya çıkan farkların nedeni bulunamadığı takdirde, bulunamayan emtia miktarı maliyet bedeli üzerinden kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmaktadır. Ancak bu uygulama mevcut yasal düzenlemelerle örtüşmediği gibi teknik olarak da doğru bir yaklaşım değildir.
Bazı hallerde söz konusu malların çeşitli nedenlerle zayi olması mümkündür. Vergi uygulaması açısından bir varlığın işletmeden çalınması halinde bu kaybın zarar olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Diğer yandan Katma Değer Vergisi Yasası'nın 30/c maddesi hükmü gereği olarak deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı'nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait katma değer vergisi mükelleflerin vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları katma değer vergisinden indirim konusu yapılamadığı gibi, eğer söz konusu zayi mala ait katma değer vergisi indirim konusu yapılmış bulunuyorsa, zayi olduğu dönemde daha önceki dönemlerde indirim konusu yapılmış olan katma değer vergisinin beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.



Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
 
Üst