fonradar

Fon İadesine Sirküler Engeli

  • Konbuyu başlatan nane
  • Başlangıç tarihi
N

nane

Ziyaretçi
19.12.2008 Veysi Seviğ

Bazı vergi yasalarında değişiklik yapılması, Gelir ve Kurumlar Vergisi üzerinden ödenen fonların birleştirilmesi ile ilgili 3824 sayılı yasa uyarınca Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin ödemekte oldukları vergiler üzerinden yüzde 10 oranında fon payı ödemeleri öngörülmüştür. Bu bağlamda kesinti suretiyle ödenen Gelir ve Kurumlar Vergisi üzerinden de söz konusu kesintinin yapılması zorunlu hale getirilmiştir.
Bilahare 4842 sayılı yasanın geçici birinci maddesiyle fon uygulamasına son verilmiş olup, söz konusu yasa maddesi gereği olarak Gelir Vergisi Yasası'nın 94. ve Kurumlar Vergisi Yasası'nın 24. maddesi uyarınca vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar Aralık 2003 dönemiyle ilgili olarak hesapladıkları fon payını ödemekle yükümlü kılınmışlardır.
Ancak yine aynı yasal düzenleme ile 2003 yılı vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak 01.01.2004 tarihinden sonra verilmesi gereken yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi beyannamelerine yönelik vergi tutarlarından ayrıca fon payı hesaplanması öngörülmüş olup, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon paylarının mahsup ve iade edilemeyeceği hususu hükme bağlanmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin E: 2004/94, K. No: 2008/83 sayılı kararı ile 4842 sayılı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yasa"nın birinci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon payları mahsup ve iradeye konu olamaz" bölümü anayasaya aykırı görülerek oybirliği ile iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı üzerine Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 13 sıra numaralı Kurumlar Vergisi Sirküleri ile yapılan açıklamalar doğrultusunda Anayasa Mahkemesi'nin söz konusu kararı uyarınca 2003 yılı vergilendirme dönemine ilişkin olarak daha önce mükelleflerce ödenen ancak mahsup ve iadeye konu edilmeyen fon payı tutarlarının ilgili döneme ilişkin olarak verilen yıllık Gelir ve Kurumlar Vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan Gelir ve Kurumlar Vergisi tutarlarının yüzde 10'unu aşmayan kısmının mahsup ve iadesi mümkün görülmüştür.
Buna göre söz konusu mahsup ve iade işlemlerinin 252 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde yer alan açıklamalar çerçevesinde yapılması gerekmektedir.
Söz konusu Gelir Vergisi Tebliği ile "Tevkif yoluyla kesilen vergilerin beyanname üzerinden hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi'nden mahsubu ve kalan kısmın iadesi, geçici verginin mahsup ve iadesi ile bu vergilere ait vergi hatalarından kaynaklanan iade işlemlerine ilişkin düzenleme ve açıklamalar" yer almaktadır. (06.4.2004 gün ve 25425 sayılı Resmi Gazete)
Konuya ilişkin olarak daha sonra yayımlanmış olan 2008/1 sayılı Kurumlar Vergisi İç Genelgesi ile yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere mükelleflerin ilgili dönemlere ilişkin hesaplanan Gelir ve Kurumlar Vergisi tutarlarının yüzde 10'unu aşmayan fon kısmının ret ve iadesi 252 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "3. Gelir ve Kurumlar Vergisi ile İlgili Vergi Hatalarından Kaynaklanan İade İşlemleri" başlıklı açıklamaları çerçevesinde yerine getirilecektir.
Söz konusu tebliğin ilgili bölümünde yer alan açıklamlara göre de "Fazla veya yersiz olarak vergi tahakkuk ettirilmesine neden olan vergi hatasının düzeltilmesi halinde, vergi hatası nedeni ile fazla olarak tahakkuk ettirilmiş verginin ödenmiş olması şartıyla, verginin mükellefe iadesi gerekmektedir.
Vergi borçlarına mahsup talebi halinde bu talebin bir dilekçe ile Vergi Dairesi'ne bildirilmesi gerekmektedir. Düzeltme işlemi ile iade işlemini aynı vergi dairesi tarafından gerçekleştirilmesi durumunda iade işlemi için dilekçe dışında ayrıca bir belge ibrazına gerek yoktur. Vergi dairelerinin farklı olması halinde hata nedeni ile fazladan tahakkuk etmiş olan verginin ödendiğini gösteren verginin ibrazı gerekmektedir."
Böyle bir durumda özellikle serbest meslek erbabına yapılan ödemeler sırasında ödemeyi yapan gerçek ve tüzelkişiler tarafından ödeme aşamasında yapılan stopaj üzerinden kesilen vergi tutarlarına göre hesaplanan fon paylarının geri alınması imkânsız hale gelmektedir. Çünkü uygulamada anılan iç genelge sonrasında vergi dairelerince, mahsuben iade talep eden mükelleflerden tevkif suretiyle kesilen fon paylarının kesenlerce vergi dairesine yatırıldığına ilişkin olarak ilgili vergi dairelerinden yazı getirmeleri talip edilmeye başlanmıştır. (Doğrusöz, Bumin "Sirkülere İç Genelge Çalımı" Referans, 15.12.2008)
Kendisinden 2003 yılında fon kesintisi yapan gerçek ve/veya tüzelkişiye ulaşamayan veyahut istenilen belgeyi alamayan serbest meslek erbabı Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonucu ortaya çıkan hakkını bu bağlamda kullanmayacaktır.
Böylesine bir düzenlemenin yapılması bir anlamda özellikle serbest meslek erbabının Anayasa Mahkemesi Kararı sonrası ortaya çıkan haktan yararlandırılmaması anlamına gelmektedir.
 
Üst