- Üyelik
- 1 Ara 2008
- Mesajlar
- 48
Ülkemizde kayıtdışı ekonomi,naylon fatura kullanımı ve hayali ihracat vb.konular vergi gelirlerini önemli ölçüde etkilemekte ve bunlara karşı tedbirler maalesef yeterli gelmemektedir.
Vergi kaçakçılığında 2 temel sebep olduğu söylenebilir.
Hem harcama hemde gelir elde edilmesi esansında alınan yüksek vergi oranları.Örneğin bir çalışan ücretinden en az %15'lik bir gelir vergisi ödemekte.Eline geçen paradan harcama yaptığında da satın aldığı ürün hizmete göre değişen oranlarda KDV ödemektedir.Bu da ortalama brüt ücretininin min.%30'luk bir kısmının vergiye gitmesi anlamındadır.
Vergi oranlarının makul bir seviyede olması halinde bile insanın doğası gereği vergi kaçakçılığı yine de söz konusu olacaktır.
Vergi kaçakçılığını önleme konusunda ne kadar önlem alınsa da,her kişinin başına vergi denetmeni konamayacağı,konsa bile bu denetmelerin ne kadar devlet adına çalışacağı sorunları dolayısı ile vergilendirme konusunda temel konuların tekrar gözden geçirlmesi gerektiği kanaatindeyim.Basit ve makul seviyelerde bir vergilendirme sistemi kurularak denetimlerin daha sağlıklı yapılabilmesi mümkün olabilir ve 1. sebepten dolayı vergi ödemek istemeyen mükelleflerin sisteme katılmasına imkanı olacaktır.
Basit ve makul seviyelerde bir vergilendirme konusunda mükemmel olmasa da belki üzerine farklı kesimlerce ilaveler yapılarak Türkiye'ye özgü bir model geliştirilmesini sağlayacağını düşündüğüm bir düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum.Düşündüğüm vergilendirme de ana prensip ?değişik adlar altında alınan tüm vergilerin kaldırılıp,sadece KDV gibi tüketim esanında alınacak bir verginin getirilmesi ve KDV mahsup işleminin kaldırılmasıdır?.
2000-2005 yılları arasındaki bütçe rakamları incelendiğinde vergi gelirlerinin GSYİH'ya oranının ortalama %18 civarında olduğu görülmektedir.Vergi gelirlerinin incelenmesinde önemli kalemin KDV olduğu görülmektedir.Bundan sonra ÖTV,Gelir ve kurumlar vergisi gelmektedir.
Şu anda uygulanmakta olan sistemde elde edilen GSYİH'nın 18%'i oranındaki vergi gelirlerine ulaşmak için % 7 ila 10 arasında KDV türü bir vergi konulup ve bunun mahsubu uygulamasının kaldırılması durumunda,
Vergilendirme sistemi basit hale gelir.Bu hem uygulamayı hemde denetimlerinin kolaylaşması,
Bankalara verilecek vergi tahsilatı görevi ile,çek,havale,kredi kartı vb. banka ile yapılan yurt içi ödemelerde doğrudan,hızlı vergi tahsilatı,
Kritik mal ve hizmetler dışındakilerden alınan ekstra vergilerin kaldırılması ( ÖTV,ÖİV vb ),bu mal ve hizmetlerin alım satımındaki kaçakçılığı ( akaryakıt vb. ) ortadan kalkması,
Kayıt dışı ekonominin azalması ve GSYİH'da önemli ölçüde artış sonucunda makro göstergelerde önemli iyileşmeler olması.
KDV mahsup uygulamasının kalkması ile naylon fatura ve hayali ihracatın ortadan kalkması.
Gelir vergisi kalkması sonucunda yerli ve özellikle yabancı yatırımcıların artması.
Kötüye kullanılan DİB,YTB vb. Teşvik uygulamalarının bitmesi.
Yukarıdaki olumlu etkilerin sonucunda vergi gelirlerinin artması.
Bu sistemde benim tespit edebildiğim veya olabilceğini düşündüğüm bazı olumsuzlarda tabii ki vardır.
Bu vergi sisteminin AB'ye uygun olup olmadığı konusu.
Gelir vergisi kalkmasının kara para ve yasa dışı ticarete sebep olup olmama konusu,
Muhasebicilik mesleğinin bitmesi,
Küçük esnafın ortadan kalması.Ama bunun bir de üretimi teşvik gibi bir olumlu sonucu da bulunmaktadır.
Son olarak,sizden ricam bu konu hakkında olumlu ve olumsuz yönlerini göz önüne alarak düşünmeniz ve uygulanabilirlik konusunda bir taslak hazırlanmasına yardımcı olmanızdır.Belki güzel bir sistemin kurulabilmesi ve toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilebilecek bir sistemin oluşturulabilmesi imkanı olursa,ülkemizin gelişmesinde bir katkımız olabilir.
Saygılarımla
Vergi kaçakçılığında 2 temel sebep olduğu söylenebilir.
Hem harcama hemde gelir elde edilmesi esansında alınan yüksek vergi oranları.Örneğin bir çalışan ücretinden en az %15'lik bir gelir vergisi ödemekte.Eline geçen paradan harcama yaptığında da satın aldığı ürün hizmete göre değişen oranlarda KDV ödemektedir.Bu da ortalama brüt ücretininin min.%30'luk bir kısmının vergiye gitmesi anlamındadır.
Vergi oranlarının makul bir seviyede olması halinde bile insanın doğası gereği vergi kaçakçılığı yine de söz konusu olacaktır.
Vergi kaçakçılığını önleme konusunda ne kadar önlem alınsa da,her kişinin başına vergi denetmeni konamayacağı,konsa bile bu denetmelerin ne kadar devlet adına çalışacağı sorunları dolayısı ile vergilendirme konusunda temel konuların tekrar gözden geçirlmesi gerektiği kanaatindeyim.Basit ve makul seviyelerde bir vergilendirme sistemi kurularak denetimlerin daha sağlıklı yapılabilmesi mümkün olabilir ve 1. sebepten dolayı vergi ödemek istemeyen mükelleflerin sisteme katılmasına imkanı olacaktır.
Basit ve makul seviyelerde bir vergilendirme konusunda mükemmel olmasa da belki üzerine farklı kesimlerce ilaveler yapılarak Türkiye'ye özgü bir model geliştirilmesini sağlayacağını düşündüğüm bir düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum.Düşündüğüm vergilendirme de ana prensip ?değişik adlar altında alınan tüm vergilerin kaldırılıp,sadece KDV gibi tüketim esanında alınacak bir verginin getirilmesi ve KDV mahsup işleminin kaldırılmasıdır?.
2000-2005 yılları arasındaki bütçe rakamları incelendiğinde vergi gelirlerinin GSYİH'ya oranının ortalama %18 civarında olduğu görülmektedir.Vergi gelirlerinin incelenmesinde önemli kalemin KDV olduğu görülmektedir.Bundan sonra ÖTV,Gelir ve kurumlar vergisi gelmektedir.
Şu anda uygulanmakta olan sistemde elde edilen GSYİH'nın 18%'i oranındaki vergi gelirlerine ulaşmak için % 7 ila 10 arasında KDV türü bir vergi konulup ve bunun mahsubu uygulamasının kaldırılması durumunda,
Vergilendirme sistemi basit hale gelir.Bu hem uygulamayı hemde denetimlerinin kolaylaşması,
Bankalara verilecek vergi tahsilatı görevi ile,çek,havale,kredi kartı vb. banka ile yapılan yurt içi ödemelerde doğrudan,hızlı vergi tahsilatı,
Kritik mal ve hizmetler dışındakilerden alınan ekstra vergilerin kaldırılması ( ÖTV,ÖİV vb ),bu mal ve hizmetlerin alım satımındaki kaçakçılığı ( akaryakıt vb. ) ortadan kalkması,
Kayıt dışı ekonominin azalması ve GSYİH'da önemli ölçüde artış sonucunda makro göstergelerde önemli iyileşmeler olması.
KDV mahsup uygulamasının kalkması ile naylon fatura ve hayali ihracatın ortadan kalkması.
Gelir vergisi kalkması sonucunda yerli ve özellikle yabancı yatırımcıların artması.
Kötüye kullanılan DİB,YTB vb. Teşvik uygulamalarının bitmesi.
Yukarıdaki olumlu etkilerin sonucunda vergi gelirlerinin artması.
Bu sistemde benim tespit edebildiğim veya olabilceğini düşündüğüm bazı olumsuzlarda tabii ki vardır.
Bu vergi sisteminin AB'ye uygun olup olmadığı konusu.
Gelir vergisi kalkmasının kara para ve yasa dışı ticarete sebep olup olmama konusu,
Muhasebicilik mesleğinin bitmesi,
Küçük esnafın ortadan kalması.Ama bunun bir de üretimi teşvik gibi bir olumlu sonucu da bulunmaktadır.
Son olarak,sizden ricam bu konu hakkında olumlu ve olumsuz yönlerini göz önüne alarak düşünmeniz ve uygulanabilirlik konusunda bir taslak hazırlanmasına yardımcı olmanızdır.Belki güzel bir sistemin kurulabilmesi ve toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilebilecek bir sistemin oluşturulabilmesi imkanı olursa,ülkemizin gelişmesinde bir katkımız olabilir.
Saygılarımla