Gerçekten Kasada Olan Para Sorunu !!!

Üyelik
22 Ara 2015
Mesajlar
3
Konum
mersin
Herkese Selamlar,

Sanırım, başlıktaki gibi bir soru ilk defa soruluyor bu forumda..

Olay şöyle, 2 ortaklı bir aile şirketimiz var. %98 ben , %2 kardeşim ortaklarız.

Danışmanlık hizmeti veriyoruz ve her gelirimiz faturalı.

Şirketin kira ve sair gider hariç hiç bir gideri yok.

Kazanç olduğu gibi kasada kalıyor neredeyse..

Benim şahsım hakkında, mahkemeyi kazanmış olmama rağmenü, benimle hiç ilgisi olmayan ve 15 sene önceye dayandırılarak kesilen ödeme emirleri nedeniyle, tüm banka hesaplarımda ehaciz var.. Mahkeme kararına ve kanuni temelsiz olmasına rağmen, Vergi dairesinin kanun tanımaz tavrı nedeniyle bu durum devam ediyor..

Kanunen şahsım hakkındaki durum nedeniyle ortağı olduğum şirketin hesaplarına haciz gelemezmiş, fakat yıllardır benim yaşadığım süreçte vergi dairesi hiç kanun içinde davranmadı.

Dolayısıyla, zerre kadar güvenim yok..

Bu sebeple, şirketin hesabında para tutmuyoruz. Tüm para mevcudu gerçekten de Kasa'da duruyor..

Fakat, her zamanki gibi gerçek olanın bir önemi yok.. Devlet kendi işine bakıyor dedi Mali müşavirimiz. Bu para kasada olmasına rağmen ortağa çıkıp, adatlandırma yapmam lazım dedi..

Şimdi, benim anladığım kadarıyla, Devlet bu parayı işlettiğimi varsayıyor ve sanki öyle bir gelir elde etmişim gibi vergi uyguluyor..

Bu ülkedeki saçmalıklara alışık olduğum için artık hiç şaşırmıyorum.

Fakat , bu işlem bir defa olup bitmeyecek ve her ay devam edecek gibi anlıyorum..

Saçma sapan kanun dışı öneriler duyuyorum çevremden.. Sahte fatura al, yüksek faturalar temin et vs gibi..

Bu sorunu kökten bir şekilde , neyse vergisi,cezasını ödeyerek çözmek mümkün müdür ?

Şimdiden herkese saygılar..
 
Herkese Selamlar,

Sanırım, başlıktaki gibi bir soru ilk defa soruluyor bu forumda..

Olay şöyle, 2 ortaklı bir aile şirketimiz var. %98 ben , %2 kardeşim ortaklarız.

Danışmanlık hizmeti veriyoruz ve her gelirimiz faturalı.

Şirketin kira ve sair gider hariç hiç bir gideri yok.

Kazanç olduğu gibi kasada kalıyor neredeyse..

Benim şahsım hakkında, mahkemeyi kazanmış olmama rağmenü, benimle hiç ilgisi olmayan ve 15 sene önceye dayandırılarak kesilen ödeme emirleri nedeniyle, tüm banka hesaplarımda ehaciz var.. Mahkeme kararına ve kanuni temelsiz olmasına rağmen, Vergi dairesinin kanun tanımaz tavrı nedeniyle bu durum devam ediyor..

Kanunen şahsım hakkındaki durum nedeniyle ortağı olduğum şirketin hesaplarına haciz gelemezmiş, fakat yıllardır benim yaşadığım süreçte vergi dairesi hiç kanun içinde davranmadı.

Dolayısıyla, zerre kadar güvenim yok..

Bu sebeple, şirketin hesabında para tutmuyoruz. Tüm para mevcudu gerçekten de Kasa'da duruyor..

Fakat, her zamanki gibi gerçek olanın bir önemi yok.. Devlet kendi işine bakıyor dedi Mali müşavirimiz. Bu para kasada olmasına rağmen ortağa çıkıp, adatlandırma yapmam lazım dedi..

Şimdi, benim anladığım kadarıyla, Devlet bu parayı işlettiğimi varsayıyor ve sanki öyle bir gelir elde etmişim gibi vergi uyguluyor..

Bu ülkedeki saçmalıklara alışık olduğum için artık hiç şaşırmıyorum.

Fakat , bu işlem bir defa olup bitmeyecek ve her ay devam edecek gibi anlıyorum..

Saçma sapan kanun dışı öneriler duyuyorum çevremden.. Sahte fatura al, yüksek faturalar temin et vs gibi..

Bu sorunu kökten bir şekilde , neyse vergisi,cezasını ödeyerek çözmek mümkün müdür ?

Şimdiden herkese saygılar..

Şirketinizin mali tablolarını görmeden yorum yapmak pek doğru olmaz aslında ama serzenişinizde sonuna kadar haklısınız. Kasada para tutabilirsiniz ve eğer kayıtlarınızdaki tutarı kasanızda gerçekten tutuyorsanız buna hiç kimse hiçbir şey diyemez. Meslek mensubu arkadaşımız tabi ki sizin kasanızda o kadar para olup olmadığını bilemeyeceği için genel bir yaklaşım sergilemiştir ve tutumunda bir nebze de olsa haklıdır. Lakin bu sizin vergisini ödediğiniz bir para için tekrar para ödemenizi gerektirmez. Doğruysanız kimsenin karşısında eğilip bükülmenize gerek yok...
 
İlginiz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Açıkçası, Mali müşavir paranın kasada olduğunu yakınen biliyor.. Fakat bunu beyan ettiğinde ve hatta inceleme yapıldığında paranın kasada olduğunun tespit edilmesi durumunda dahi gelen memurun %100 adatlandırma yapılmama cezası kesileceği ve sonra itiraz yoluyla hakkımızı aramak zorunda kalacağımızı anlıyorum.. Dolayısıyla, kayıtdışına itiliyoruz zorla.. Bu işin vergisiyle cezasıyla tek bir seferde çözümü yok mudur ?
 
İlginiz ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Açıkçası, Mali müşavir paranın kasada olduğunu yakınen biliyor.. Fakat bunu beyan ettiğinde ve hatta inceleme yapıldığında paranın kasada olduğunun tespit edilmesi durumunda dahi gelen memurun %100 adatlandırma yapılmama cezası kesileceği ve sonra itiraz yoluyla hakkımızı aramak zorunda kalacağımızı anlıyorum.. Dolayısıyla, kayıtdışına itiliyoruz zorla.. Bu işin vergisiyle cezasıyla tek bir seferde çözümü yok mudur ?
Geçen sene çıkan af kanununda kasada gerçekte bulunmayan ama kayıtlarda gözüken değerlerin kayıtlardan çıkartılması için bir düzenleme mevcuttu. Kasadaki rakamın %3' ü kadar bir vergi ödeyerek kayıtlarınızdan bu değeri çıkarabilirdiniz. Şu an itibariyle böyle bir af beklemekten başka çıkar yol gözükmüyor. Veyahut kasanızdaki para atıl bir durumdaysa şirketinize gayrimenkul alımı yaparak değerleri normalleştirebilirsiniz.
 
Geçen sene çıkan af kanununda kasada gerçekte bulunmayan ama kayıtlarda gözüken değerlerin kayıtlardan çıkartılması için bir düzenleme mevcuttu. Kasadaki rakamın %3' ü kadar bir vergi ödeyerek kayıtlarınızdan bu değeri çıkarabilirdiniz. Şu an itibariyle böyle bir af beklemekten başka çıkar yol gözükmüyor. Veyahut kasanızdaki para atıl bir durumdaysa şirketinize gayrimenkul alımı yaparak değerleri normalleştirebilirsiniz.

Bu konuyu açmadan önce yaptığım kısa araştırmada belirttiğiniz bilgiye ulaşmıştım. Fakat bizim konumuza esas kazançlar 2015 Ocak ayında başladı.. Gayrimenkul alımıyla normalleştirme yorumunuzu değerli buldum. Biraz detaylandırır mısınız lütfen ?
 
Bu konuyu açmadan önce yaptığım kısa araştırmada belirttiğiniz bilgiye ulaşmıştım. Fakat bizim konumuza esas kazançlar 2015 Ocak ayında başladı.. Gayrimenkul alımıyla normalleştirme yorumunuzu değerli buldum. Biraz detaylandırır mısınız lütfen ?
Cevabımı size mesaj olarak ilettim. iyi günler dilerim.
 
Benim şahsım hakkında, mahkemeyi kazanmış olmama rağmenü, benimle hiç ilgisi olmayan ve 15 sene önceye dayandırılarak kesilen ödeme emirleri nedeniyle, tüm banka hesaplarımda ehaciz var.. Mahkeme kararına ve kanuni temelsiz olmasına rağmen, Vergi dairesinin kanun tanımaz tavrı nedeniyle bu durum devam ediyor..

Kanunen şahsım hakkındaki durum nedeniyle ortağı olduğum şirketin hesaplarına haciz gelemezmiş, fakat yıllardır benim yaşadığım süreçte vergi dairesi hiç kanun içinde davranmadı.

Bence sorunuzu çözün öncelikle, bu haciz neden var ona bakmak lazım. eğer belirtiğiniz gibi sizle ilgisi olmadığı mahkeme kararıyla da kesinleşmişse Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet yoluyla düzeltme başvurusunda bulunun.

Haciz olsa bile borçtan fazla tutara haciz konulamıyor.
 
Sayın Adanalıboy;

Şirket kasasında bulunan paralar için durduk yerde herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Ancak şirketiniz hakkında yapılacak bir vergi incelemesinde maalesef bu büyük bir ihtimalle sorun oluşturacaktır. Zira bu tür durumlarda şirkete ait olan ancak günlük nakit ihtiyacını aşan paranın sermaye piyasalarında değerlendirmek yerine ortaklar tarafından bedelsiz olarak kullanıldığı ve şirketin ortaklara finansman temin hizmeti verdiği kabul edilerek gün sonu kasa bakiyeleri üzerinden (günlük nakit ihtiyacını aşan kısım) adatlandırma yapılmaktadır. yani gün sonu kasa bakiyeleri üzerinden faiz hesaplanarak bu faizin şirketin geliri olduğu varsayımıyla hem kurumlar vergisi hem KDV ve hem de stopaj gelir vergisi tarhiyatı önerilmektedir.

yapılan bu uygulamanın doğrulu ve kanuniliği ayrı bir konudur ve tartışılmalıdır. ancak uygulamada yapılan şey budur. ancak kimin ne zaman inceleneceği belli değildir. siz de muhasebecinizin dediği gibi adatlandırma yapıp vergilerini ödeyebilirsiniz ve incelenirseniz bu yönden işlem yapılmaz. ancak adatlandırma yapmaz ve incelemeye düşmez iseniz bu yanınıza kar kalabilir. ancak incelenirseniz bu defa cezasıyla birlikte buna katlanırsınız.

Uygulamayı bilen biri olarak size naçizane tavsiyem; öncelikle vergi dairesiyle olan haciz sorununu çözmenizdir. bunun için de şirket hesabınıza 3i-5 bin lira gibi bir para yatırıp buna vergi dairesinin haciz uygulaması durumunda hemen yürütmeyi durdurma talepli vergi mahkemesinde dava açmanız yerinde olacaktır. büyük ihtimalle davayı kazanacaksınız ve şirket hesaplarınız üzerindeki blokeler kalkacaktır. ayrıca sakın çevrenizden gelen sahte fatura kullanın gibi tavsiyelere uymayınız. aksi takdirde hem vergi ve 3 kat ceza ile karşılaşabileceğiniz gibi mahkemede (bilerek) sahte fatura kullanmaktan da hapis cezasıyla yargılanabilirsiniz. yani sahte fatura kullanacağınıza kasanızda ki para ile ilgili hiç bir şey yapmamak daha doğru olacaktır.
 
2013 yılında hisse devri yoluyla devralınan devir sonrası müşavirliğini yapmaya başladığım bir firmanın devir alınırken kasasında 110.000 TL gibi bir rakam vardı, tabi bu rakam defter üzerinde ortada bir nakit yoktu. Firma 2015 yılında tam anlamıyla yatırıma başladığından 2014 yılı genelinde de kasada ıvır zıvır harcamaları düştükten sonra 100.000 TL gibi bir rakam bulundu sürekli. Bahse konu firma 2014 yılından dolayı incelemeye girdi ve inceleme sonucu çıkan raporda; "İşletmenin kasasında bulunan ve tevsik hadlerini aşan tutarlar için firma ortaklarının basiretli bir tüccar gibi davranmadığı" tespit edildi ve yıllık ortalama faiz oranı olan %14 üzerinden bir yıllık faizi hesaplanılarak kar düzeltmesi yaptırıldı ve bu karın da %18 KDV'si için de düzeltme yaptırıldı"
Firmanız incelemeye alınırsa karışınıza çıkabilecek durum budur tabi fakat şöyle de bir durum var yıl sonu yapılan mizan bildirimlerinde kasadaki büyük rakam görününce incelemeye girme olasılığınız gayet yüksek.
 
Üst