Haksız Yere Çıkış

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan en_gin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
E

en_gin

Üyelik
21 Ocak 2013
Mesajlar
4
Konum
bursa
merhabalar arkadaşlar Türkiye genelinde bir sulama birliğinde çalışmaktaydım. görev ve görev yeri değişikliğine bağlı olarak 14/09/2012 tarihinde işveren tarafından ücretimde eksiltme yapıldı. değişiklik talebi bana sözlü olarak yapıldı ama ücretim o ay düşürüldü. buna bağlı olarak Çalışma Ve Sosyal Güvenlik bakanlığına özlük haklarım işveren tarafından elimden alınmıştır diye şikayette bulundum. iş verenim tarafından 24/12/2012 tarihinde işten çıkartma tehtidi ile bana geriye dönük olarak iş, işyeri ve ücret değişikliği kabul ettiğime dair bir muvafakatname imzalatıldı. 14/01/2013 tarihinde Çalışma Ve Sosyal Güvenlik bakanlığının görevlendirmiş olduğu müfettiş denetimi sonucunda, işveren 16/01/2013 tarihinde iş kanunu 25/II maddesi gereği iş akdimi sonlandırdı. kurumda 30 kişinin altında çalışan olduğu için iş iade davası açamıyomuşum. ücretimde azaltılma yapılık şekilde ihbar ve kıdem tazminatım maaş hesabıma yatırılmış. bürüt maaşım 13/09/2012 tarihinde 2400 tl idi 14/09/2012 tarihinde 1420,20tl ye düşürüldü. konuyu iş mahkemesine taşısam geriye dönük haklarımı ve tazminatımın yeniden hesaplanması mümkün olabilirmi.
ilginiz için teşekkürler.
 
Isverenın elındekı,degısıklıgı kabul ettıgınıze daır ımzaladıgınız o belgeye ragmen bır sansınız var. Prosedurlerı bılmemenızden dolayı hak kaybına ugramamak ıcın acacagınız davayı bır avukatla takıp etmenız sızın yararınıza olur
 
iş verenim tarafından 24/12/2012 tarihinde işten çıkartma tehtidi ile bana geriye dönük olarak iş, işyeri ve ücret değişikliği kabul ettiğime dair bir muvafakatname imzalatıldı. Bence mahkeme boyutunda en büyük kozunuz bu olacak. Hakim işçiyi koruma karinesi gereği bahsettiğiniz muvaffakatnameden sizi sorumlu tutmayabilir.
 
Bu durumda işcinin(istemde bulunanın)ispat sorunu yaşayacağı açık,olayın var ise kendine özgü koşullarını şimdilik bilmiyoruz, mahkeme illaki işcinin iddiasını dikkate alacak,araştıracak,her türlü bilgi,belge değerlendirilecek,muhtemel mahkeme önceki görev ve görev yeri değişikliğini,daha sonra yapılan değişiklik nedenini,bu duruma bağlı olarak bu değişikliğe(bu değişikliğin sözleşme ve kurum mevzuatına uygun olup olmadığına da bakılarak) işcinin muvafakat göstermesi durumu!..(zira bu durumun "çalışma koşullarında esaslı değişiklik" olması) ile x yıl kıdemi bulunan işcinin ücretinin düşürülmesi durumunu vs.tek tek irdeleyecek,tarafları ve mümkünse bilgisine başvurulacak kişileri dinleyecek,işcinin tam olarak ispat edebilmesi güç olabilir. Ama "işci bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda,işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur"4857/M.5"Eşit davranma ilkesi"ndeki bu durum,burada da geçerli olur ise iş biraz daha kolaylaşabilir diye düşünüyorum.
 
Sayın En_gin; siz sulama birliği derken mahalli iadarelere bağlı bir sulama birliğinimi kasdiyorsunuz acaba? eğer böyleyse sizin birlğin "Türkiye geneli" diye bir durumu yoktur, o kısmı anlayamadım! ve şayet mahalli idarelere bağlı bir birlikseniz personel rejiminiz belediye kanununa tabidir, Birlikteki göreviniz tam olarak nedir acaba? sözleşmelimi, kadrolu yada mevsimlik. hangisi?
 
isim vermek istemediğim için öyle bir tabirde bulundum Türkiye Geneli misillemesini kullandım evet 5355 sayılı Mahalli idareler birlikleri kanunu ile yönetiliyoduk ayrıca 22/02/2007 tarihli 26442 sayılı resmi gazetede yayınlanan norm kadro ilke ve stantarları ile ilgili yönetmelik ile 2007 tarihinden itibaren birlik bünyesinde kadrolu olarak çalışmaya devam ettim. 2010 yılında birlik encümen kararı ile pompaj operatörlüğünden muhasebe servisine atam yapıldı. 22 mart 2011 tarihli resmi gazetede yayınlanan 6172 sayılı sulama birlikleri kanunu ile tüm yönetmelikler değişti. 21 eylül 2012 tarihinde yapılan başkanlık seçimi yapıldı seçim sonrasında ilk yazmış olduğum mesajdaki olaylar gelişti.
yorumlarız için teşekkür ederim
 
en_gin' Alıntı:
, işveren 16/01/2013 tarihinde iş kanunu 25/II maddesi gereği iş akdimi sonlandırdı. kurumda 30 kişinin altında çalışan olduğu için iş iade davası açamıyomuşum. ücretimde azaltılma yapılık şekilde ihbar ve kıdem tazminatım maaş hesabıma yatırılmış. bürüt maaşım 13/09/2012 tarihinde 2400 tl idi 14/09/2012 tarihinde 1420,20tl ye düşürüldü. konuyu iş mahkemesine taşısam geriye dönük haklarımı ve tazminatımın yeniden hesaplanması mümkün olabilirmi.
ilginiz için teşekkürler.
Genişletmek için tıkla ...

Durum ne olabilir diye ilgili mevzuatı taradım,"6172 sayılı Kanun", x birliğin "Sulama Birliği Çerçeve Ana Statüsü" ile bir birliğin "Personel Yönetmeliği" ne de baktım,bu yönetmelik de görev ve görev yeri değişikliğine ilişkin bilgilere-ifadelere rastlamadım,(muhtemel sizin yönetmelik de bunun gibi yada %99 benzer şekilde)birlik de "idari personel"statüsündesiniz,iş ve işlemlerinizi kurum mevzuatına göre yürütmektesiniz ancak idari,teknik ve yardımcı teknik personeller anılan Kanun un 14 ncü maddesi ile İş Kanununa tabi,işvereniniz ise bu birliktir,6172 sayılı Kanun un yürürlüğü nden önce işe girmiş -çalışan iseniz statünüz farklı "sözleşmeli personel"siniz,bu konumdakiler halen mevcut statüleri ile çalışmaya devam ediyorlar.
İlk iletinizde "ihbar kıdem tazminatım maaş hesabıma yatırılmış"dediğinize göre işveren(yani bu Birlik) "geçerli neden"le sözleşmenizi feshetmiş olmalı,bu mevzuata göre her birlik bir işveren,birliklerin çalışan sayıları da 30 un çok altında kalıyor,evet işe iade davası açamaz,dolayısıyle iş güvencesi hükümlerinden yararlanamıyorsunuz ama uygun olmayan "görev ve görev yeri değişikliği"durumu ve bu duruma bağlı olarak yapılan "ücrette indirim"konusu,bu durumların objektif kriterlere bağlı olmaması,akabinde "çalışma koşullarında değişiklik"durumunun doğması, sizin başta kabül etmemeniz, hatta bu değişikliğin size yazılı olarak bildirilmemesi, sonradan işverenin örtülü baskısıyle (muvafakat vermiş olmanız)kabül etmiş gibi olmanız,işverenin (kendince bu veya başkaca bir sebeble)iş sözleşmenizi geçerli nedenle feshetmiş olduğu anlaşılmakta,tüm bu hususlar dkkate alındığında ,kanaatim odur ki bu davayı kazanma ihtimaliniz yüksek gibi geliyor bana. sn.keremcem beyin dediği şekilde bir avukat dan yardım almanızda fayda var.
NOT:Benmi görmedim,işsizlik ödeneği alıp almadığınızdan bahsetmemişsiniz,işveren sgk na çıkış nedeni(kodu)olarak ne bildirmiş,bilginiz varmı?
 
Son düzenleme:
Ilk mesajınızda anlattıgınız durumla, su anlattıgınız durumun ne alakası var allahaskına?? Almak ıstedıgı cevaba gore soru sormak !
 
Sn.en_gin in son iletisi bu açıklamayı gerektirmiştir,ileti sahibinin elbet bir cevabı olabilir!.. çıkış nedenine bağlı olarak bir hakkı doğacaksa hatırlatmak gerekmezmi?
 
Cıkartılıs seklıne baglı olarak gereken acıklamalar yapılmıs durumda degılmı zaten?
 
işten ayrılış bildirgesinde 29 İşveren tarafından işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı nedeni ile fesih bulunmakta işsizlik için başvuruda bulundum ama büyük ihtimal çıkış kodu yüzünden alamam herhalde peki iş veren iş kanunu 25/II e bendine göre çıkış vereceği kişiden savunma talebinde bulunmak zorunda değilmidir. direk iş akdine fesh edebilirmi.
 
a-Bu durumda işsizlik ödeneğindeN yararlanamıyorsunuz
b-Fesih işleminden önce olaya dair, personelin kusurlu davranışı işveren tarafından zamanında tespit edilmiş,belgelenmiş olmalı,26 ncı maddeye göre sonuçlandırılmalıdır.18 nci madde çerçevesinde işverence yapılan fesih konusunda ise personelin mutlak savunması alınmalıdır.
Tam bu noktaya ilişkin Yargımız bir Karar ında "Kanunun düzenlemeleri dikkate alındığında ,işverenin 25/II maddesinde belirtilen haklı nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi halinde işcinin savunmasının alınmasına ,keza yazılı bildirim yapılmasına gerek yoktur.Kısaca haklı nedenle fesih halinde savunma alınmaması veya feshin yazılı yapılmaması ,feshi haksız ve geçersiz kılmaz."Yarg.9.HD.2008/17442 E.
(Şahsi düşüncem işveren yapılan işlemden tam emin değil ise işcinin savunmasını alsın derim.)
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Üst