fonradar

Hangi Tip Şirket Olmalı?

aday

Katkı Sunan Üye
Üyelik
15 Nis 2006
Mesajlar
601
Konum
istanbul
5 üniversite mezunu arkadaş kimyasal hammadde ve mamül üretimi va pazarlaması işine giriyorlar ve çeşitli makinalar,araç ve tesisat alıp işe başlayacaklar.Ancak başlangıçta vergi,muhasebeci ücreti,kuruluş,ilerleme ve hissedarların pozisyonu,konumu ve sözhakları açısından nasıl bir şirket kurulması gerektiğini araştırıyorlar. Hangi tip şirket te hangi pozisyonda ve hangi söz hakkında olabiliriz,vergi ödemelerimiz avantaj ve dezavantajları nedir bu şirketlerin diye soruyorlar.Sizce ülkemizin ilerlemesi için çalışan bu genç müteşebbis arkadaşlar hangi tip şirket kurmalılar ve avantajları ile dezavantajları nelerdir?dışarıdan ithal edilen malları içerde üretip satacaklar ve ülke ekonomisine büyük fayda sağlamayı düşünüyorlar ama herşeyi mükemmel olması için işletmecilik fikrine sahip olmaları gerek ve şirket tiplerini araştırıyorlar.İleride mallarını tescil de ettirecekler ve devletten kredi de almayı düşünüyorlar.Bu durumda bu arkadaşlara nasılbir şirket kurmalarını tavsiye edebiliriz,neden?Teşekkürler.
 
Sayın arkadaşım,

Devletten kredi almayı filan düşünüyorsanız.A.Ş. önerim .
Ama Ticarette tecrübesizseniz ilk önce Limited Şirketle işe başlıyabilirsiniz.
Güzel bir fizibilite çalışması yapmanız sonra şirket kurmanızda yarar var.

Anonim Şirketlerle ilgili olarak şunları söyleyebilirim
Kurucular ile Kuruluş Vesikalarının Tanzimine Katılanların, İlk Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilerin Sulh ve İbrası ile İlgili Hareketleri
Türk Ticaret Yasası'nın 310. Maddesi şirket kurucularıyla, ilk yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin kuruluştan dolayı sorumluluklarının şirketin tescil tarihinden itibaren dört yıl geçmedikçe sulh ve ibra yolu ile ortadan kaldırılamayacağı hükmünü taşımaktadır. Bu müddetin geçmesinden sonra sulh ve ibra ancak genel kurulun tasdiki ile tamam olabilmektedir. Buna rağmen esas sermayenin onda birine sahip pay sahipleri (azlık) sözü edilen konulara muhalif iseler sulh ve ibra genel kurul tarafından tasdik olunmaz.

Daha açık bir anlatımla azlık,

kurucuları, ilk yönetim kurulu üyelerini ve denetçileri şirketin kuruluşundan dolayı mesul tutuyorsa ve bu nedenle sulh ve ibraya karşı ise genel kurul tarafından ibra tasdik edilmez
doğruya genel kurul divan başkanlığına müracaat ederek dava açılmasını talep edebilir. Azlığın kararı, genel kurul sırasında ortaya çıkacak bir husustur, buna göre azlık yani esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması için karar alabilmektedirler.

Azlığı temsil eden üyeler, doğrudan Şirket bu karar ve talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müddetin geçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Murakıpların ve alacaklıların vekilinin mesuliyeti hakkındaki hükümler mahfuzdur.

Şirket namına dava açmak, murakıplara aittir. Ancak azlığın oyu ile dava açılması halinde azlık, murakıplar
dışında bir vekil tayin edebilme imkanına sahiptir. Şayet dava denetçiler aleyhine açılacak ise, denetçiler dışında bir vekil tayinine gerek vardır. Aksi halde, davalıya kendi aleyhine dava açtırmak gibi ters bir duruma düşülmüş olur.

Dava açılması hakkında oy kullanan pay sahipleri şirketin zarar ve ziyanına karşı teminat olarak davanın sonuna kadar teminat ve rehin kalmak üzere sahip oldukları pay senetlerini bir bankaya yatırmaya mecburdurlar. Davanın reddi halinde pay sahipleri yalnız şirkete karşı tazminat ile mükelleftirler.

Son iki yıl içinde şirketin kuruluşuna müteallik bir suistimal vukuu, veya Son iki yıl içinde şirketin idare muamelelerine müteallik bir suistimal vukuu, veya Yasa yahut anasözleşme hükümlerine önemli bir surette aykırı hareket olunduğu, veya Bilânçonun gerçek olmadığı,
iddialarını ileri sürdükleri takdirde özel denetçi tayinini genel kuruldan isteyebilmektedirler.


Limited Şirketlerde Anasözleşmede aksine hüküm olmadıkça, her ortağın oy hakkı koyduğu sermaye miktarına göre hesaplanır. Pay sahibi, sahibi bulunduğu sermaye miktarını temsilen ortaklar kurulu toplantılarına katılma ve sahibi bulunduğu sermaye oranına göre oy verme hakkına sahip bulunmaktadır.

Limited Şirketlerde ortak sayısının yirmiden fazla olması halinde Anonim Şirketlerin denetçileri hakkındaki hükümlerin Limited Şirketlerce de uygulanacaktır. Yasa maddelerine göre bu konuyu düşünmek gerekmektedir.


Limited Şirketlerde sermaye artırımı sırasında yeni ortak alınması mümkün olmakla beraber, Anasözleşmede veya sermaye artırım kararında aksine hüküm olmadıkça her ortak sermayesi oranında yeni pay alma hakkına sahip bulunmaktadır. (Türk Ticaret Yasası Md: 516/2)


Türk Ticaret Yasamızın 536/1 maddesi genel kurul kararlarının iptali ile ilgili olarak Anonim Şirket hükümlerine atıf yapmıştır. Bu hükümlere göre; “ Anonim Şirket genel kurul kararlarının iptali hakkındaki hükümler burada dahi tatbik olunur ” cümlesinden yola çıkarak genel kurul kararlarının iptali için Anonim Şirketlerde uygulanan muameleler ve şartlar burada da aranacaktır
Anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, ortaklar sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri nispette yıllık bilânçoya göre elde edilmiş olan safi kârdan pay alırlar. Diğer bir anlatımla taahhüt ettikleri toplam sermaye içinde, sermaye borçlarını ödedikleri oranda safi kardan pay alabileceklerdir
Pay sahibinin Limited Şirkete karşı sorumluluklarını,
· Sermaye payından dolayı şirkete karşı sorumluluk,
· Payın Limited Şirket tarafından devir veya rehin alınması halinde sorumluluk (Türk Ticaret Yasası Md: 526)

olarak almak ve incelemek mümkündür.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasanın 1998 yılında çıkarılan 4369 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 35. maddesinin yeni hükümlerine göre “Limited Şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu yasa hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. ”

Bu Yasa hükmüne göre Limited Şirkette bütün pay sahipleri şirketin amme borcundan dolayı doğrudan doğruya yani bütün varlıkları ile sorumlu olmaktadırlar.

Şirketin amme borcunun dışında kalan borçlardan dolayı şirket ortaklarının ne şekilde sorumlu olacakları hakkında 6183 sayılı Yasaya getirilen bu yeni hükümde bir açıklık bulunmamaktadır
Türk Ticaret Yasasının 145. maddesini Limited Şirketler içinde geçerli kabul etmek gerekmektedir. Ortağın şahsi alacaklıları, alacaklarını kâr payından ve tasfiye artığından alabilecekleri gibi bunlara ihtiyati haciz koydurabilirler.
 
Üst