fonradar

Hikaye

talcid

Katkı Sunan Üye
Üyelik
18 Tem 2006
Mesajlar
627
Konum
istanbul
bir gün fakirin biri büyük iskender'e gelerek;
-Az birşey ihsan etmez misiniz? diye para ister.
İskender ona der ki:
-Az şey vermek bana layık değildir.
-O halde çok şey ihsan ediniz.
-O da sana layık değildir.
 
Ynt: Hikaye

Çok uzun yıllar yaşayan,yüzün üstünde peygamberin önünde diz çöken Lokman Hekim'e sormuşlar
"Bu dünyada ne öğrendin?"
Lokman Hekim Saymış:
1-Namazda kalbime sahip olmayı öğrendim.
2-Misafirlikte gözüme sahip olmayı öğrendim.
 
Yeni Forum

elinize ve emeğinize sağlık, güzel olmuş
 
Ynt: Hikaye

yakalanan bir korsan,Büyük İskender'in:
-Denizi niçin kötü amaçla kullanıyorsun? sorusuna şu cevabı vermiş:

-Ya sen? Niçin dünyayı ele geçiriyorsun?
Ben bu işi küçük bir gemi ile yaptığım için bana haydut deniyor;sen aynı şeyi büyük bir filoyla yapınca imparator diye anılıyorsun.
 
Ynt: Hikaye

Bilgeye sormuşlar:"Neden insanlar yalnızlıktan korkar?"şöyle demiş bilge:"En büyük dostlarının kendileri olduğunu bilmediklerinden."
 
Ynt: Hikaye

atatürkün davet ettiği ingiliz kralı türkiyeye gelir ve dolmabahçe sarayında sohbete başlarlar.Atatürk'ün şöförü kazayla kahveyi kralın ustune doker.Kral sınırlı sınırlı ynaındakılere "Ne becerıksız adam.Yanındakılere dısıplın verememıs ulkesını nasıl kurtarmıs?" demıs.Ataturk demiski:"Ne dıyor bu kocaoglan?" Olayı anlatmıslar Ata cok kızmıs ve demıskı:"Ben bu mıllete herseyı ogrettım sadece usak olmayı ogretmedım" demıs.
 
Ynt: Hikaye

Bir hikayede benden
Küçük ırmakla, büyük denizin hikayesi

Bir kıyıda küçük ırmak sessiz sessiz çağlayarak, bir denize akıyordu.. Azametli büyük deniz bu ırmağa birgün sordu..
---Niçin ? dedi küçük ırmak,gece gündüz çağlayarak,bana doğru akıyorsun?
muhtaçmıyım suyuna ben?Bir eksiğim varmı senden?niye böyle coşuyorsun?
Cevap verdi küçük ırmak;
---Sözüm,dedi dokunacak!..kibirlidir çünkü huyun..Benden çok büyüksün gerçek !..Yoktur fakat içilecek..Bir damlacık tatlı suyun!..
Orhan Seyfi Orhon
 
Ynt: Hikaye

Yahya kemal bir gün lokantaya gider.Önüne konan tabağa kaşığı ilk kaldırmasında gözüne bir kıl ilişir.Şairin biraz canı sıkılır,somurdanır ama yemeden de geri duramaz.Derken biraz sonra ikinci kılda arz-ı endam eder.Bunu üzerine sinirleri tepesine çıkan Yahya Kemal,garsonu çağırır ve:
-Evladım,bu kılları ayrı bir tabağa koyup öyle getir.Biz istediğimiz kadar yeriz!
 
Ynt: Hikaye

ahmet haşim de bir gün lokantaya gider,yemekler geldikten bir müddet sonra garsonu yanına çağırır ve "sizi temizlik anlayışınızdan dolayı tebrik ederim" der. bunun üzerine hemen böbürlenen garson "nereden anladınız" der.ahmet haşim hemen yanıtlar: "yemeklerinizin sabun kokmasından..." :D
 

Benzer konular

Üst