Hizmet ithali kdv- stopaj

smmm-ankara

Katkı Sunan Üye
Üyelik
20 Şub 2009
Mesajlar
296
bilişim sektöründeyiz, bir amerikan firmasından sürekli domain tescil hizmetleri alıyoruz, domaini amerikan firmasından alıp türkiyedeki müşterilere (web sitesini yaptığımız firmalara, ya da sadece domain satış şeklinde) satıyoruz.

amerikan firmasından bize gönderilen kdv.siz faturalar için bizim sorumlu sıfatıyla kdv ödememiz ya da stopaj ödememiz gerekir mi?
 
Ynt: Hizmet ithali kdv- stopaj

Bu faturalar için Kdv 2 ile beyan edip kdv ödemeniz lazım.Ayrıca Stopaj İki ülke arasındaki anlaşmalara göre şekilleniyor.Eğer anlaşma yoksa stopaj da ödemeniz gerekiyor.

Kolay gelsin
 
Ynt: Hizmet ithali kdv- stopaj

peki kdv1 beyannamesi süresinde verildiyse şimdi ek olarak kdv2 versek beyannameyi geç verme cezası olur mu (vuk355) ?
 
Ynt: Hizmet ithali kdv- stopaj

Tabi ki. Kanuni süresi içinde verilmemiş sayılacaktır
 
Ynt: Hizmet ithali kdv- stopaj

Tarih : 19.06.2009
Sayı : B.07.1.GİB.4.16.16.01.KV.09.21/2203
Konu : Türkiye?de bulunan kurumlarca internet ağı
üzerinden yurt dışından satın alınan domain name
(alan adı) hizmeti karşılığında yapılacak ödemelerden
tevkifat yapılıp yapılmayacağı ve KDV
hesaplanıp hesaplanmayacağı

????.. LTD.ŞTİ.

Başkanlığımıza verilen 12.06.2009 tarihli dilekçede, bilgisayar programı yazılımı ve internet ağı üzerinden hosting (yayınlama) hizmeti, bilgisayar ve elektronik cihazlara ait yedek parça ticareti ithalatından dolayı ?.. Vergi Dairesi Müdürlüğünün ? vergi numarasında kayıtlı Şirketinizin, yurt dışından ithal ettiği domain tescili (alan adı tescili) hizmeti karşılığında, yurt dışı firma tarafından kesilen ve internet ağı üzerinden gönderilen fatura bedelini ödediği esnada sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi ve gelir (stopaj) vergisi tevkifatı yaptığından bahisle, yapılan bu uygulamanın mevzuata uygun olup olmadığı hususunda bilgi talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, dar mükellefiyet esasına göre sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmış olup, maddenin (3) numaralı fıkrasında ise, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazançlar bentler halinde sayılmış bulunmaktadır.
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiş olup, anılan madde uyarınca dar mükellefiyete tabi kurumların vergi kesintisine tabi kazanç ve iratlarından yapılacak vergi oranlarının yeniden belirlendiği 03.02.2009 tarih ve 2009/14593 sayılı Kararnamenin Eki Kararın 1 inci maddesinin (11) numaralı fıkrasında, dar mükellefiyete tabi kurumlara ?Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden % 20? oranında vergi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
-1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının katma değer vergisine tabi olduğu,
-(6/b) maddesinde, KDV'ye tabi hizmetler bakımından işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,
-(9/1) maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, yurt dışından sağlanan hizmetlerin vergilendirilmesi ile ilgili olarak 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde de, KDV Kanununun 1 inci maddesine göre işlemlerin Türkiye'de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabileceği, Kanunun 6/b maddesine göre, Türkiye'de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye'de ifa edilmiş sayılacağı, yurt dışındaki firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağının açık olduğu, bu gibi hizmet ifalarında mükellefin esas olarak yurt dışındaki firma olmakla birlikte, firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması halinde verginin, sözü edilen Kanunun 9 uncu maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödeneceği belirtilmektedir.
Öte yandan; ?domain (alan adı)? bilişim terimleri sözlüğünde internet ortamında sahip olunan adres mülkiyetine verilen ad olarak tanımlanmaktadır. Tüm dünya çapında alan adlarının genel koordinatörlüğü ?Tahsis Edilmiş Rakamlar ve İsimler İçin İnternet Kurumu (The Internet Corporation for Assigned Names and Numbers (ICANN)? tarafından yürütülmektedir. Bu kurum tarafından yetkilendirilmiş ticari alt kurumlarca tescil edilen alan adı hakkını satın alanın bu hakkı kullandığı sürece baki kalmaktadır. Alan adı marka, ticaret ünvanı ve işletme adı gibi ayırt edici ad ve işaret olduğundan, gayrimaddi hak olarak kabul edilmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketinizin yurt dışından ithal ettiği domain name tescili (alan adı tescili) hizmetinden Türkiye'de yararlanıldığından, bu hizmet ifası KDV'ye tabi olacak ve verginin mükellefi yurt dışındaki satıcı olmakla birlikte, satıcının Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması nedeniyle hizmet bedeli üzerinden hesaplanacak verginin, Kanunun (9/1) maddesi ve 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümü gereğince Şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No'lu KDV beyannamesiyle beyan edilip ödenmesi gerekmektedir
Diğer taraftan, Şirketinizin yurt dışından satın aldığı domain name tescili (alan adı tescili) gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirildiğinden, söz konusu hizmet karşılığında yurt dışındaki firmaya yapacağı ödemeler üzerinden, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü uyarınca (2009/14593 sayılı Kararnamenin Eki Kararın 1 inci maddesinin (11) numaralı fıkrası ile belirlenen) % 20 oranında vergi kesintisi yapması ve muhtasar beyannama ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir. Ancak, söz konusu gayrimaddi hakkın satın alındığı ülke ile Türkiye arasında çifte vergilemeyi önleme anlaşması mevcut olması halinde, bu anlaşma ile belirlenen gayrimaddi hak bedelleri üzerinden yapılacak vergi kesintisi oranlarının dikkate alınacağı tabiidir.
Bilgilerinizi rica ederim.
 
Ynt: Hizmet ithali kdv- stopaj

çok teşekkür ederim, amerika ile çifte vergiyi önleme anlaşması konusunda bilgisi olan var mı acaba?

maliyenin mevzuat sayfasında 1998 yılında çifte vergiyi önleme anlaşması yapıldığı yazıyor ama içeriğe ulaşamıyoruz
 

Benzer konular

Üst